Lost Girl ya da Endgame gibi dizileri Kanada dolaylarından bizlerle buluşturan Showcase kanalı, bilim kurgu açlığı çekilen şu zamanlarda bizleri yeni bir diziyle buluşturdu: Continuum. Mayıs 2012 itibariyle bizlerle buluşan bu yeni dizi nasıl bir şey derseniz buyurun yazının devamına.

Continuum, temel yapısı gereği, birçok kez işlenen bir konu üzerine kurulu: Gelecekten geçmişe dönüş yapan ana kahramanın yeni zamanda başına gelenler.Dizinin ilk sezonu, 10 bölümden oluşmakta ve yapımcısının yakın zaman içerisinde verdiği bilgiye göre, dizinin hakları -hangisi olduğu belli olmamak üzere- ülkemizde bir kanala da satılmış durumda. Giriş kısmını çok uzatmayıp dizinin konusuna geçersek…

Yıllardan 2077… Başta teknoloji olmak üzere, sahip olunan her şeyin epey değişik ve üst düzey olduğu bir zaman dilimi… Dönemin yönetim biçimini beğenmeyip değiştirmek isteyen “Liber8” grubunun yaptıkları saldırılar nedeniyle birçok insan hayatını kaybetmiştir. Ancak, son seferde, grup üyeleri asıl hedefleri olan kişiyi ortadan kaldıramadan yakalanırlar. Bütün olanlar nedeniyle de halk önünde infazlarına karar verilir. Hatta bunun için tüm hazırlıklar da yapılır. Ama tam her şeyin bittiği sanılan anda bir ışık kümesi ortaya çıkar ve teröristler ortadan yok olurlar. Ancak, yalnız değil, yanlarında bir “Koruyucu” ile…

Kiera Cameron

Kiera Cameron (Rachel NicholsAlias), evli (John Reardon) ve bir oğlu (Sean Michael Kyer) olan, güvenlik subaylığı işini yapan bir ajandır. İnfaz sırasında görevli olan Kiera, son anda bir terslik olduğunu ve teröristlerin kaçma planı hazırladığını fark eder ama durduramadan o da onlarla kendini ışık kümesinin içinde buluverir. Sonuç=2012.

İki taraf da Vancouver şehrinde uyanırlar. Kiera, görevi gereği giydiği özel giysi ve bazı gelecekten gelme araçlarla kendini bulduğu bu şehirde, görev bilincini kaybetmeden teröristlerin peşine düşer. Amacı, onları etkisiz hale getirmek ve geldikleri yere geri dönmektir. Geçmişi değiştirerek gelecekte olacak çeşitli şeyleri engellemeye çalışan teröristlerle arasındaki savaş da o andan itibaren başlamış olur. Ama iki tarafın da yalnız ya da savunmasız olmadığı türden bir savaş… Nasıl mı?

Alec ve Kiera

Kiera’nın dünyaya gelişi, annesinin (Janet Kidder) bir sonraki eşi (Michael Rogers) ve üvey kardeşiyle (Richard HarmonThe Killing) birlikte bir çiftlikte yaşayan, teknolojinin neredeyse her çeşidinden anlayan üstün zekalı Alec’in (Erik KnudsenJericho) dikkatini çeker. Kiera, vücudunun doğal haliyle sahip olduğu kablosuz ağ sayesinde, sanki iç sesiyle konuşuyormuş gibi Alec’le iletişim kurar. Alec, ona hem 2012 yılına adapte olması, hem de polislik yapmaya başlamasında yardımcı olur. Ayrıca, tanışmalarının hiç de iyi koşullarda olmadığı Carlos Fonnegra (Victor Webster) ve ekibinin (Betty’i oynayan Jennifer Spence dahil) teröristlerle ilgili yürüttükleri operasyonun bir parçası -tabii her türlü 2077 bilgisini gizleyerek- olur.Ufak not: Alec Sadler, 2077’de de nasıl bir öneme sahip olacağını bildiğimiz bir karakter.

Kellagg - Kiera - Carlos - Sonya - Alec - Travis

Kellogg – Kiera – Carlos – Betty – Alec – Travis

Peki, teröristler? Geleceğin bilgisini ve insanlığa getirdiklerini geçmişte kullanmaktan, hatta amaçları için günümüz insanlığını tehlikeye atacak çok daha fazlasını denemekten çekinmeyen grubun üyelerine bakarsak:

Travis, Sonya, Lucas

Kellog, Garza, Curtis

Şeytani planlarda üstüne olmayan Eduard Kegame (Tony AmendolaStargate SG-1), gruptaki rütbesi yüksek ve güç bakımından epey işe yarayan Travis Verta (Roger R. Cross24), tıbbi konularda işe yarayan Sonya Valentine (Lexa DoigAndromeda), bilgisayar dehası Lucas Ingram (Omari NewtonBlue Mountain State), 2012’ye çabuk uyum sağlayan ve diğerlerinin aksine, işleri bitince dönmek konusunda pek istekli olmayan Matthew Kellogg (Stephen Lobo), belaya yol açmak ve kurtulmak konusunda aktivitesi yüksek olan Jasmine Garza (Luvia Petersen), Curtis Chen (Terry Chen) ve Stefan Jaworski (Mike Dopud).

Continuum, türü seven kitlenin her üyesinin ihtiyacını karşılayacak türden bir dizi olmasa da birçok kişiye yeteceğini düşündüğüm bir dizi. Gelecek ve geçmişi bir arada yürüten yapım, geleceğin geçmişe entegresini de başarıyla yapmış. Karakterler arası ilişkiler -bana kalırsa özellikle Alec ve Kiera- insanı eğlendiren ve dizinin içine çekebilecek düzeyde. Oyunculuklarsa bu tarzda bir yapım için yeterli.Sonuçta, Continuum bilim kurgu açlığı çeken herkese -hiç değilse denemesi için- kesinlikle tavsiye edilebilecek bir dizi. Eğer dizi ile ilgili tanıtıcı bir şey izlemek isterseniz buradaki ya da şuradaki videolara da bakabilirsiniz. İzleyenlere ya da izleyeceklere iyi seyirler.