s-197f2e08e115316b9b5f4622113ec04de0eabcf9

Hayatın anlamını dizilerde arayan bir yer olarak site bünyesinde yabancı dizilerin ağırlığı daha çok olsa da yerli diziler de öyle ya da böyle hayatımızın bir parçası durumunda. Bunun bir de Acun kısmı var ama o şimdilik eksik kalıversin bir zahmet. Kısa süre önce Serdar Kuzuloğlu’nun aşağıdaki fikrini/tespitini okuyunca, bunu çoktandır kullanmadığımız günün muhabbeti başlığına malzeme olarak getireyim dedim.

Buradaki amacım yerli ve yabancı diziler konusunda seçim yaptırarak sitenin nabzını ölçmek değil tabii ki. İsterseniz onu da yapabilirsiniz gerçi. Ben daha çok fikirdeki haklılık payını merak ediyorum. Bu yazı başlığının adeti olduğu üzere kendi düşüncemi de paylaşayım:

Genel çerçevede bakarsak katılıyorum. Hele de son dönemde daha da geçerli bir argüman haline geldi. yerli-diziler

  • Bir dönem 45 dakikalık diziler çekerken zamanla 60, 90 derken şimdilerde 100-110 dakika ve hatta daha uzun süren diziler çeken bir sektör haline gelindi. Dramalarda neredeyse üç, komedilerde beş bölüm yabancı dizi izlemekten bahsediyoruz!
  • Televizyondan güncel bir şekilde dizi izlemeye kalktık diyelim. Öncesindeki bir saatlik özet nedeniyle 21:00’de başlayan dizi bölümleri süre ve reklamlarla birlikte artık en erken 23:15’te biter oldular. Hatta bu hafta içi süre+reklam+sündürmenin etkisiyle 00:10’da kapanış jeneriği akan dizi bölümü gördü bu gözler.
  • Sansür, buzlama, mozaikleme, kapatma… Yerli yersiz fon müzikleri, doldurma sahneler, amaçsız kullanılan gülme efektleri. Daha yazayım mı?
  • Özellikle son dönemde diziler birbirine normalden de daha fazla benzer oldu mesela. Tutanı evirip çevirip başka şekilde yayına alma veya yaz mevsimi geldiğinde etrafın vıcık ve cıvık romantik komedilerle dolması da cabası.The CW kadrolarına vallahi itirazım yok da her şey onunla bitmiyor ki. Artık yerli diziler doğru düzgün reyting bile almıyorlar, herkes daha azına razı gelmek zorunda kalıyor.

Ama tamamen siyah/beyaz bir konu olmadığını düşündüğümden melez ırk da kaçınılmaz bana kalırsa.

Mesela tweeti cevaplayan bazı kişilerin de dediği gibi “Başka bir Behzat Ç., İşler Güçler veya Leyla ile Mecnun yaptılar da izlemedik mi?” tepkisi de kendisine yer buluyor. Damak tadına ve göz zevkine uygun olunca yabancı dizi severler de oturup Türk dizisi izleyebiliyorlar. Nadir oluyor, istisna görevi görüyor ama var işte… Bu arada pek sakladığım söylenemez gerçi ama zamanında 79 bölüm Aşk-ı Memnu izlemiş insanlardan birisi de benim nihayetinde.

Gerçi bazıları için damak tadı lazım değil, üç ondan beş bundan ortaya karıştırıp izliyorlar işte. Daha çok da ‘herkesin izlediği’ şeklinde tabir edilebilecek dizileri.

Eski Türk dizilerinin kalitesiyle şimdikilerin kalitesi arasındaki fark da malum… Çocukluğunun büyük kısmı Türk dizileriyle geçmiş birisi olarak aradaki farkın büyük olduğunu rahatlıkla söylebilirim.

Durum aşağı yukarı böyle yani. Umarım demek istediğimi anlatabilmişimdir.