dikkat bölüm özetidir, spoiler içerir!evet efendim, lost 3.sezon tüm hızıyla ilerliyor. bir bölümü daha geride bırakmış olduk.3. bölüm olan “further instructions“, locke-odaklı bir bölüm. sonunda; jack, kate ve sawyer 3 lüsünden tamamen bağımsız olarak özlediğimiz diğer karakterleri görmüş olduk bu bölüm boyunca.
bölümümüz, locke’ın göz ü ile başlıyor. pilot bölüme bir atıf gibiydi bu sahne adeta, jack yerine locke kullanılmış gibi. en son locke’u patlama’da bırakmıştık hatırlarsanız. patlama sonrası ormanın içinde bir yerlere uçmuş olan locke’ımız uyanıyor ancak konuşamamak gibi bir sorunu var.sahile gittiğinde, claire ve charlie‘yi görüyoruz. locke’ı gören ikili, pek de bir tepki vermiyor gibi. bunu yadırgıyorum biraz ben, charlie’de sanki o olaylar sırasında hatch’de yokmuş gibi davranıyor. neden böyle yaptıklarını anlamış değilim açıkçası yapımcıların.
neyse efendim, locke’ı, inanıncını tamamen geri kazanmış sert avcı olarak tekrardan görüyoruz bu bölüm. özlemişim açıkçası bu halini, ama umarım yine “hatch” gibi kafasına takacak bir şey bulmaz. dediğim gibi locke, inancını geri kazanmış bir halde karşımıza çıkıyor. charlie’ye, “sweat lodge (ter locası?)” kuracağını ve başında beklemesini söylüyor. charlie’ni başta sergilediği uyuz tavırlara rağmen tamam diyor ve locke, ter locasına giriyor. burada yüzüne bir şey sürüyor, sanırım o şey 1. sezon’da boone‘a sorunlarıyla yüzleşmesi için verdiği halüsinatif maddeden. ve bu locada, locke’da hayal görmeye başlıyor.
bu sahne çok başarılıydı bence, metaforik bir havaalanı sahnesi ile karşılaştık. boone, locke’ı tekerlekli sandalyeyle yürütürken, kurtarması gereken biri olduğunu söylüyor. halüsinasyonun sonunda öğreniyoruz ki, kendi hatasını düzeltip mr.eko’yu kurtarması gerekiyor. ardından locadan çıkan ve artık konuşabilen locke, charlie’nin de peşine takılması ile eko‘yu kurtarmaya gidiyor.
kutup ayılarının ele geçridiği eko’yu, bir mağrada bulup, kurtarıyor locke. çok detaya girmeyeceğim, bence biraz sıkıcı bir sahneydi burası.
bu sırada, kaybolmuş bir hurley‘e de rastlıyor bu ikili. hurley onlara jack, sawyer ve kate’i anlatıyor; ancak daha sonra onlarla eko’nun yardımına gitmiyor, sahile dönüyor. dönerken, demond’a bir de hurley rastlıyor ve bu sahne heralde bölümün en ilginç sahnelerindendi. desmond, locke’ın jack’leri kurtaracağını konuşmasında söylüyor hurley’e. ancak locke’ın sadece eko’dan bahsettiğini biliyoruz. sonra desmond’da “karıştırmış olmalıyım” şeklinde düzeltiyor. bu konuya birazdan döneceğiz. bu arada, çıplak desmond’a hurley’nin verdiği t-shirt’ün çok yakıştığını söylemeden geçemeyeceğim. gecelik gibi oldu :D
bir başka ilginç sahne de; locke, eko ve charlie dönerlerken yaşandı. charlie eko’ya su getirmeye gittiğinde, eko bir anda locke ile konuşmaya başladı ve gidip bizimkileri kurtarabileceğini söyledi. ancak charlie döndüğünde, eko’nun hala baygın bir halde olduğunu gördük. hmm, sorular, sorular…

kiele sanchez

kiele sanchez

daha sonra, bölümün son sahnesinde, hurley’nin herkese jack ve diğerlerinden bahsettiğini görüyoruz. tam bu sırada, iki yeni karakteri tanıştırdılar bize. kiele sanchez ve rodrigo santoro. ama tanıştırış şekilleri çok komikti bence. bi anda o arkaplan oyuncularından ikisi ana karaktere dönüşmüş gibi oldu. 2 sezondur adını bile duymadığımız kişileri takip edeceğiz şimdi. gerçi alışırız heralde 1-2 bölüm sonra.

rodrigo santoro

rodrigo santoro

bu yeni karakter girişinden tam sonra da, locke, jack, sawyer ve kate’i kurtarmaya gideceğine dair bir konuşma yapıyor. evet geldik kilit noktaya, desmond’ın bahsettiği konuşma buydu. ancak çok önce olmuştu. nedir şimdi, desmond geleceği görmek veya yaşamak gibi bir özellik mi edindi? ayrıca hatırlarsanız eko’da baygınken sadece locke’a konuştu. ben şey diye düşündüm, acaba 3ü arasında telepatik bir durum mu oluştu patlama sonrası? neyse heralde ancak sezon sonuna öğreniriz yine bunları.bir de flashbacklerimiz var biliyorsunuz, ancak bu seferki locke geçmişleri önemsizdi bence. kısaca yine de özetliyim;”locke babası ile olan olaylar ve helen’dan ayrılmasından sonra (muhtemelen) bir kabileye katılmış. onlarla buluşmaya giderken, yolda biri otostop çekiyor ve locke’da onu aralarına alıyor. bu kabile, doğa ile iç içe yaşan ve bir yandan da marihuana yetiştiren bir kabile. 6 hafta aralarında kalan otostopçunun, en son polis olduğu ortaya çıkıyor. locke’da onu ormana götürüyor vurmak için ancak vuramıyor.” böyle de garip bir şekilde bitti flashbackler. artık şu felç olayını öğrensek diyorum?
özetimiz bu kadar. gelelim yorumlara. bence bu sezonun en beni şaşırtan bölümüydü. şu desmond olayı, bir çok kişinin kafasını karıştıracağa benziyor. ve sonunda biraz olsun doğaüstü bir şeyler görmüş olduk. tabi biliyoruz ki, eninde sonunda bilimsel bir şeye bağlayacaklardır bunu. göreceğiz efendim.buyrun, sıra sizde. yorumlarınızı alalım?