Glee, Treme ve Smash gibi müzikal ya da içinde bol bol müzik barındıran diziler başarı elde edince, karşımıza bu tarzda yeni yeni diziler çıkmaya devam ediyor. Bunun son örneği ise ABC‘den geldi: Nashville.
Bu sefer, Amerika’da müziğin başkenti kabul edilen Nashville’de,  Country sanatçılarının hayatı ve müziğinin perde arkası bizlere sunuluyor. Yanına, farklı farklı karakterlerin, izlemesi birbirinden keyifli hikayeleri de ekleniyor. Sadece bizim kültürümüze epey uzak olan Country müziğin kullanılması ise  müzikseverlerin diziden uzak durmasına engel olmuyor. Öyleyse yazının devamına buyurun ve hep birlikte tanıyalım bu bol müzik barındıran, başarılı ve parlak diziyi.

Başlıklar :

Hakkında
Konu
Kadro ve Karakterler
Reytingler
Müzikler
Son Söz

HAKKINDA

Dizinin yaratıcısı, Thelma & Louise‘nin senaristi olan ve aynı zamanda bu yapımla Oscar kazanan Callie Khouri. Kendisi aynı zamanda dizinin prodüktörlerinden biri. Diğer prodüktörler ise R.J. Cutler (The September Issue, The War Room), Dee Johnson (Boss, The Good Wife, E.R.) ve Steve Buchanan şeklinde.
İlk bölümü Callie Khouri yazdı, R.J. Cutler da yönetti.
Dizimiz, açılışını 10 Ekim 2012’de yaptı ve halen de Çarşamba akşamları yayınlanmaya devam ediyor. Türkiye’de ise her Cumartesi, saat 22:15’te, Dizimax Entertainment‘te izleyebiliyorsunuz.
Son olarak, ilk sezonun 22 bölüm süreceğini de hatırlatıyor ve dizinin konusuna geçiş yapıyoruz.

KONU

Country müziğin kraliçesi olarak tanınan, efsane şarkıcı  Rayna James’in yıldızı artık yavaş yavaş sönmeye başlamıştır. Çünkü şarkıları eskisi gibi dinlenmemekte ve albümlerinden iyi satış rakamları elde edilememektedir. Sebebi ise elbette ki bu şarkıların yeni nesile hitap etmemesidir.  Prodüksiyon şirketi, şarkıları üzerinde yeni düzenlemeler yapmayı düşünse de Rayna, bu fikre sıcak bakmamaktadır.

Kariyerinde olduğu gibi özel hayatında da sorunları vardır başarılı şarkıcımızın. Arasının yıllardır kötü olduğu babası, ülkenin en zengin iş adamlarından biridir ve belediye başkanlığı seçimlerinde aday olması için Rayna’nın kocası Teddy’i ikna etmiş, kazanması için de büyük çaba sarf etmektedir. Bunun için de kızı Rayna’nın şöhretinden ve popülerliğinden yaralanmak ister. İşin içine politika girince, başka olaylar ve skandallar da kaçınılmazdır doğal olarak.

Bu sıkıntıların yanına son olarak Juliette Barnes eklenir. Juliette, yeni neslin genç ve en parlak  Country yıldızıdır. Oldukça güzel, seksi ve göz dolduran bu kızın, ne kadar yetenekli olduğu ise tartışmaya açık bir mevzudur. Genç yaşta şöhreti yakalamanın verdiği şımarıklığı ve küstahlığı ile en baştan Rayna’nın nefretini kazansa da Rayna’nın kariyeri bu kıza bağlıdır. Çünkü prodüksiyon şirketi, Rayna’nın Juliette ile birlikte bir düet yapmasını, birlikte bir turneye çıkmalarını ve bir süre daha birlikte iş yapmalarını ister. Rayna ise kendi tahtına göz diken ve bu hırsla akıl almaz şeyler yapabilecek, hayatında tanıdığı bu en tahammül edilemez insanla iş yapmayı hiçbir şekilde istememektedir. Fakat söz konusu kariyeri olunca kararını yeniden gözden geçirmesi gerekir.

Bu cümlelerden de anlayacağınız üzere, müzik dünyasının arka yüzü ve kuşak çatışması gibi konulara eğilen, içinde dozu iyi ayarlanmış entrika barındıran, keyifli bir seyirlik var karşınızda. Aslında diziyi tek bir konu da beslemiyor. Farklı karaktere ait, farklı ve elbette bir noktada kesişen birkaç konu mevcut dizide. “Konu” başlığı altında, en önemli iki karakterimiz olan Rayna ve Juliette ilişkisini ele aldık. Gelin, diğerleriyle ilgili bilgileri de  “Kadro ve Karakterler”  başlığı altında vererek, konuyu açmaya devam edelim:

KADRO ve KARAKTERLER

Rayna James (Connie Britton)

Rayna’dan konu kısmında yeteri kadar bahsettik. Bunlara ek olarak söyleyebileceğim bir şey yok sanırım.
Karakteri, dizinin yapımcıları arasında da yer alan, ünlü oyuncu Connie Britton canlandırıyor. Friday Night Lights‘ta beş sezon boyunca ana rollerden birinde izlediğimiz aktrist, o bittikten sonraki sezon American Horror Story‘de yer almıştı. Şarkıcı kimliğiyle de tanınan Connie Britton, dizinin kurgu boyutunda çok büyük bir müzik yıldızı olsa da bu konuda gerçek izleyiciye çok bir şey vaat ettiğini söyleyemeyiz. Ama karakter, kendini bir şekilde sevdiriyor. Bu şekilde de dinleniyor. Bu rolüyle, geçtiğimiz Altın Küre ödüllerinde “En İyi Kadın Oyuncu” dalında aday olduğunu da belirtelim.

Juliette Barnes (Hayden Panettiere)

Konu kısmında bahsettiğim gibi, erken şöhretin verdiği şımarıklığa ve doyumsuz bir kişiliğe sahiptir Juliette. Babası olmadan, uyuşturucu bağımlısı bir anneyle büyümüş ve çocukluk döneminde büyük yaralar almıştır. Nashville yollarına düşüp, çok kısa bir sürede, çok iyi bir konuma gelse de daha fazlasını istemektedir ve bunun için de her türlü şeyi yapmaya hazırdır. Karakter, böyle böyle kendinden nefret ettirse de bazı noktalarda hak veriyorsunuz kendine. Bazen de kıza öyle şeyler yapıyorlar ki bir anda sempati duymaya başlıyorsunuz.
Karakteri, Heroes‘tan tanıdığımız, sonradan Scream 4 gibi popüler filmlerde de gördüğümüz, genç oyuncu Hayden Panettiere canlandırıyor. Juliette, başta klasik bir tipleme gibi görünse de aslında bayağı inişli çıkışlı, karmaşık bir yapısı var ve Hayden de rolün üstesinden çok güzel geliyor. Şarkıcılığı konusunda yine çok parlak değil; ama zaten karakteri gereğince öyle olması da gerekmiyor malumunuz. Connie Britton gibi Hayden de geçtiğimiz Altın Küre Ödüllerinde, bu rolüyle “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dalında aday gösterilmişti.

Deacon Claybourne (Charles Esten)

Deacon, Rayna’nın grubunun lideri.  Aynı zamanda çok iyi bir söz yazarı ve gitarist. Genç yaşlarındayken Rayna ile sevgili olan; fakat uyuşturucu sorunları nedeniyle onu kendinden uzaklaştıran ve başka birine kaptıran Deacon, yine de Rayna’nın yanında çalışmaya devam etmiş. Ondan ayrılıp kendi kariyerine yoğunlaşsa, şu an çok daha iyi yerlere gelebileceğini bildiği halde, ısrarla onu terk etmemiş bu güne kadar. Fakat şimdi, Juliette’in birbirinden cazip teklifleri var karşısında.
Karakterimiz, Charles Esten tarafından canlandırılıyor. Oyuncuyu Big Love ve Enlightened‘tan tanıyabilirsiniz.

Scarlett O’Connor (Claire Bowen)

Scarlett, Deacon’ın yeğeni. Güzelliğini seyretmeye, aksanını da dinlemeye doyamayacağınız, dünyalar tatlısı bir hatun. Müziğe yeteneği olduğunu bilse de bunun yerine şiir yazmayı tercih eden, müzisyen sevgilisi için eğitim hayatını bir kenara bırakıp, onu desteklemek uğruna Nashville’e gelen ve bir barda çalışan, sadık ve fedekar bir kızcağız. Dizinin en büyük sürprizlerinden biri çünkü çok güzel ve sevilesi bir tip.
Scarlett, Claire Bowen tarafından hayat buluyor. Nashville, genç aktristin ilk büyük işi.

 

Gunner Scott (Sam Palladio)

Gunner’ın da Nashville’de bulunma sebebi şöhret. Yalnız bu arkadaş çok daha mütevazi;  işinde sağlam ve emin adımlarla ilerlemeyi tercih eden; göründüğünden de çok daha çalışkan ve hırslı biri. Scarlett ile aynı barda çalışıyor ve kızdan bayağı hoşlanıyor. Scarlett’in söz yazma yeteneğini keşfettiğinde, şiirlerini şarkı sözüne çevirip onu da müzik yolculuğunda peşinden sürüklemeye ikna ediyor.
Karakterimiz, Sam Palladio tarafından canlandırılıyor. Episodes‘da küçük bir rolde izlediğimiz aktörün ilk büyük projesi Nashville.

 

Avery Barkley (Jonathan Jackson)

Avery,  Scarlett’in uğruna birçok şeyi feda ettiği sevgilisi. Fakat o, bunun kıymeti  bilmemekte.  Scarlett’in yazdığı şarkıları ve  Gunner ile birlikte yakaladığı, bu kendinden önce ön plana çıkma fırsatını fena halde kıskanmakta ve bunu önlemek için bazı şeytanlıklar peşinde.
Sezonun en nefret ettiğiniz karakteri olmaya aday Avery, Jonathan Jackson tarafından hayat buluyor. Oyuncuyu Terminator: The Sarah Conner Chronicles‘tan tanıyabilirsiniz.

 

Teddy Conrad (Eric Close)

Teddy, Rayna’nın kocası. Ekonomik sorunlarla boğuşuyor ve  şimdi de çareyi belediye seçimlerinde arıyor. Bir yandan da karısının gölgesinde kalan adam olmaktan çıkıp, artık kendi de kameralar önüne geçebilme fırsatı yakalayacağı için bu konuda iyice hırs yapıyor.
Karakteri, Without a Trace, Chaos ve Suits gibi dizilerden tanıyabileceğiniz Eric Close canlandırıyor.

 

Lamar Wyatte (Powers Boothe)

Lamar Wyatt, Rayna’nın babası. Nashville’in büyük iş adamlarından ve kızıyla sorunları var.
Karakteri, Deadwood, Hatfields and McCoys gibi yapımlarda yer alan Powers Boothe canlandırıyor.

 

REYTİNGLER

Gelelim dizimizin reytinglerine…
Revenge‘in geçen sezonki yerini devralarak,  Çarşamba akşamları saat 22:00’da yayınlanan Nashville,  o saatte CSI ve Chicago Fire gibi iki büyük rakiple yarışıyor. İlk bölümünde 2,8 reyting – 8,9 milyon izleyici gibi iyi bir reyting elde eden dizi, sonraki bölümlerde reyting dilimi olarak 1,8 – 2,2  sularında gezinmeye başladı. Yani, Revenge’in reytinglerine kıyasla, az olsa da iyi sayılabilecek rakamlarla devam etti. Başucu kaynaklarımızdan Tvbythenumbers“Dizi, şu anki haliyle kesin onay alır” diyor; fakat, Tvline şansının %50 olduğunu düşünüyor. Aldığı ödüller ve iyi eleştiriler ya da ABC’nin bu sezon iptal ettiği/edeceği dizi sayısı epey fazla olduğu için, şimdilik Nashville’in bu reytinglerle işi biraz daha kolay gibi görünüyor.

MÜZİKLER

51JA+7UFU9L._SY300__PJautoripBadge,BottomRight,4,-40_OU11__51n6JSTgCkL._SY300__PJautoripBadge,BottomRight,4,-40_OU11__Belki de dizinin devam edip etmemesi konusunda reytinglerin yanında, müziğinden elde ettikleri gelir de göz önüne alınır. Çünkü dizide kullanılan şarkılar, itunes üzerinden satışa sunuluyor ve belli aralıklarla bu şarkılar toparlanıp soundtrack albüm haline de getiriliyor. Şu ana kadar iki albüm çıktı bile.

Dizinin popüler olmuş şarkılardan biri için hazırlanan video klibi aşağıdan izleyebilirsiniz.

SON SÖZ

Başroldeki iki isim için “Ya seversin, ya da nefret edersin” durumu olduğu bir gerçek. Özellikle Hayden Panettiere için nefret edenler daha çoğunlukta gibi görünüyor. Ama gelin görün ki dizi, iki ismi birden sevmeyenleri bile bir şekilde yakalamayı başarıyor. Bunda etkili olan Scarlett, Gunner ve Deacon karakterlerinin, umduğumuzdan fazla sevilesi olmaları olabilir. Kendini defalarca dinletmeyi başaramasa da dizinin o anki dinamiğini ve duygusunu çok güzel ifade eden, kimi zaman hoş ve naif, kimi zaman eğlenceli şarkıları da olabilir. Ya da bir drama dizisi ile pembe dizi olmak arasındaki o sınırı koruyabilen, başarılı bir yapım olması da olabilir. Daha başka bir şeyler de olabilir elbette.

En iyisi siz, bu sezon başlayan en iyi dizilerden biri olan Nashville‘i bir deneyin ve bu sorunun cevabını kendiniz verin.

Tanıtım filmleri:

http://www.youtube.com/watch?v=dwF8UMLsBxk