Rivayete göre Lars von Trier arkadaşlarıyla TV’de reyting rekorları kıran, aynı zamanda sanatsal değeri de olan bir dizi çekebileceği konusunda iddiaya girmiş ve Riget böyle ortaya çıkmış. Yayınlandığı dönemde Danimarka’da yayın saatinde sokakta kimseler olmaz, kuş uçmaz, kervan geçmezmiş… Dogma gibi bir akımı çıkartıp kendi kendine kurallar koyan bir yönetmenden beklenir doğrusu.
Riget, Krallık adı verilen ve eskiden çamaşırların yıkandığı bir derenin kuruması sonucu oluşan bataklığa inşa edilmiş bir hastanede geçiyor. Bu kadar arazi bilgisinin nedenini merak ediyorsanız dizinin giriş sekansına bakabilirsiniz.

Hastanede kayıp ruhlar dolanırken onlara yardım edebilecek tek kişi ruhlarla iletişim kurabilen Bayan Sigrid’dir. Sigrid oğlunun da hastanede hasta bakıcı olarak çalışmasının avantajıyla olayı çözmek için hasta taklidi yaparak hastanede kalır. Dizinin aksi doktoru İsveç’li Doctor Helmer da Danimarka’dan ve Danimarkalı herşeyden nefret eden, sinir bozucu ama kilit bir karakter. Ancak buraya kadar her şeyi mantık çerçevesine oturtabildim, zira dizinin içindeki olaylar ve karakterler anlatılması zor şeyler. Mesela hastanede başhekimin oluşturduğu gizli bir ‘kardeşlik’ grubu var ve bunlar bodrumda toplanıp, garip ayinler yapıyorlar. Ölen karakterler birden geri gelebiliyorlar. Her bölümde yaşanan olayarla ilgili bulaşıkhanede çalışan iki Dawn sendromlu hizmetlinin karşılıklı anlaşılmaz konuşmalarını dinliyoruz. ‘Duvarlar ağlıyor, Krallık yıkılıyor‘ tarzı kehanetvari sözler bunlar. Bence herşeyden de en garip ve komik olan dizinin sonunda yazılar akarken Lars von Trier’nin ekrana çıkıp ‘pek de heyecanlı bitti, hadi bakalım haftaya görüşürüz‘ şeklinde yaptığı yorumlar :) Bir de Udo Kier faktörü var ki, ben zaten kendisini çocuk filminde dahi izlesem korkarım.
Tüm bu anlatamayışlarımın ışığında şunu söyleyebilirim ki Riget izlediğim en iyi dizilerden biri. Sonuna kadar korkutup, sonuna kadar güldürdüğü ve ikisini birbirine karıştırmadığı için belki de. Ne yazık ki dizi Stig Helmer karakterini canlandıran oyuncunun ölümü nedeniyle yarıda kalmış ve Riget efsanesi virgülle bitmiştir.
Bir de Amerikan yapımı Krallık var; ama onun hikayesi Stephen King’den uyarlamaymış. Ben arada bayağı bir benzerlik yakaladım ama kim kimden, neresi nereden bilemiyorum.