Showtime‘ın 2004-2009 yılları arasında toplam 6 sezon, 70 bölüm süren draması The L Word‘ün bitiminin üzerinden 2 buçuk sene geçti. Haliyle, oyuncuların hepsi başka projelerde yer aldılar. Bazıları başrole geçerken, bazıları da kariyerlerini polisiye dizilerde ceset olarak sürdürdü.Daha önce kardeş dizi saydığım Queer As Folk için de benzer bir yazı yazmıştım. Bu sefer diğer yazıya göre yelpazeyi çok daha geniş tuttum. Yazının, dizinin tamamıyla ilgili ispiyon içerdiğini söyleyerek, merak edenleri aşağıya alalım.

Jennifer Beals (Bette Porter): Dizimizin tuttuğunu koparan karakteri Bette’i canlandıran ünlü oyuncu, The L Word’den sonra, FOX‘un bu sene sonlanan dizisi Lie to Me‘nin ilk sezonunda bir süre yer aldı. Peşinden, geçen sezon ortası yine FOX’ta başlayan polisiye dizi The Chicago Code‘un başrolünde seyrettik kendisini. Fakat ne yazık ki dizi 13 bölüm sürerek tek sezonla sınırlı kaldı.

Laurel Holloman (Tina Kennard): Laurel Holloman’ı, dizimizin ana karakteri Bette’in uzun süreli partneri biseksüel Tina rolünde gördük. Oyuncu, diziden sonra Castle‘a 1 bölüm, Gigantic‘e de 4 bölüm konuk oldu.Angel zamanından beri hiç mi hiç haz etmediğim bir oyuncudur kendisi. Dizide de en sevmediğim karakteri canlandırıyordu. Baktıkça Hale Soygazi’yi görüyorum resmen.

Mia Kirshner (Jenny Schecter): Sıra herkesin çok antipatik bulduğu, fakat benim favori karakterim Jenny’yi canlandıran Mia Kirshner’a geldi. Seksi oyuncu, diziden sonra, The Cleaner ve CSI: NY’a 1’er bölümlük konuk oldu. Daha sonra The Vampire Diaries‘in baş karakteri Elena’nın annesi, vampir Isobel rolünde gördük kendisini.

Leisha Hailey (Alice Pieszecki): Dizinin bir başka biseksüel karakteri Alice’i canlandıran oyuncu, diziden sonra mini dizi Maneater‘da yer aldı. Peşinden de Drop Dead Diva ve CSI‘da konuk oyuncu olarak yer aldı. Aslında The L Word’ün uzantısı The Farm‘ın başrolünde yer alacaktı; fakat proje daha sonradan iptal oldu.

Katherine Moennig (Shane McCutcheon): The L Word’ün durmadan kalp kıran çapkını Shane’i canlandıran güzel oyuncu Katherine Moennig, aynı zamanda ünlü aktrist Gwyneth Paltrow‘un kuzeni. Diziden sonra tek sezonda iptal olan Three Rivers‘ta doktor rolüyle karşımıza çıktı. En son da Dexter‘ın bir bölümünde konuk olarak seyrettik kendisini.

Pam Grier (Kit Porter): Dizinin ana karakteri Bette’in ablasını canlandıran güzel sesli oyuncu, diziden sonra Smallville‘e 3 bölüm konuk oldu. Onun haricinde sinema filmlerinde yer aldı.

Rachel Shelley (Helena Peabody): Peabody’lerin biricik kızı Helena’yı canlandıran ingiliz oyuncu, diziden sonra yine başka bir Showtime yapımı olan Episodes‘a konuk oldu. Peşinden, İngiliz dizisi Strike Back‘te 2 bölüm seyrettik kendisini.

Erin Daniels (Dana Fairbanks): Gizli yaşayan tenisçi Dana’yı canlandıran oyuncu 3. sezon finaliyle birlikte diziye veda etmişti. The L Word’den sonra Jericho, Big Shots, CSI: NY, Saving Grace, Swingtown ve CSI gibi dizilerde konuk oyuncu olarak yer aldı.

Daniela Sea (Max Sweeney): İlk olarak üçüncü sezonda gördüğümüz transeksüel Max’i canlandıran oyuncuyu daha sonra herhangi bir televizyon dizisinde seyredemedik. Sadece, 2009 yapımı Don’t Look Up isimli korku filminde yer aldı.

Marlee Matlin (Jodi Lerner): Şimdi sıra yine taptığım başka bir oyuncuya geldi. İşitme engelli çatlak Jodi’yi canlandıran oyuncumuz, gerçek hayatta da işitme engelli. Diziden sonra CSI’a 1 bölüm konuk olarak seyrettik kendisini. Şu anda da tam sezon onayı alan ABC Family dizisi Switched at Birt‘te ara ara karşımıza çıkıyor.

Rose Rollins (Tasha Williams): Dana karakterinin diziden çıkmasından sonra Alice’in kalbini çalan askerimize hayat veren oyuncu, daha sonra Chase isimli bir polisiye dizinin ana karakterlerinden biriydi. Maalesef bu dizi de iptal oldu. Diğer oyuncular gibi CSI:NY ve Miami Medical‘a 1 bölüm konuk olmayı da ihmal etmedi.

Sarah Shahi (Carmen de la Pica Morales): Dizide önce Shane’in, sonra da Jenny’nin kalbini çalan güzel oyuncu, 3. sezondan sonra The L Word’den ayrılır ayrılmaz o zamanlar yeni başlayan Life isimli diziye girdi ancak dizi iptal oldu. Kendisini son olarak da Fairly Legal‘ın başrolünde izledik, şimdilik izlemeye devam edeceğiz.

Dallas Roberts (Angus Partridge): Dizide Kit’in uzatmalı sevgilisi olarak seyrettiğimiz Dallas Roberts’ı, daha sonra iptal olan Rubicon‘da gördük. En son da CBS dizisi The Good Wife‘ta yer aldı.

Jon Wolfe Nelson (Tom Mater): Yakışıklı oyuncuyu ilk olarak Jodi’nin tercümanı olarak tanıdık. Daha sonra eşcinsel olduğunu öğrendik ve transeksüel karakter Max ile ilişkilerine tanık olduk. Jon Wolfe Nelson, diziden sonra sadece, New York November isimli 2010 yapımı filmde FBI ajanı olarak yer aldı.

Cybill Shepherd (Phyllis Kroll): Zamanında Moonlighting (Mavi Ay) ile ünlenen oyuncu, diziden sonra Eastwick, Drop Dead Diva, No Ordinary Family ve Psych‘a konuk oldu.

Jane Lynch (Joyce Wischnia): Dizide sezonlar boyunca ara ara çıkan, LGBT avukatı Joyce’u canlandıran başarılı oyuncu, daha sonra Party Down isimli bir diziye başladı. Peşinden Two and a Half Man‘de şansını denedi. Son olarak da Glee‘deki Sue rolüyle kariyerinin zirvesine ulaşmış oldu.

Karina Lombard (Marina Ferrer): Dizinin sadece ilk sezonunda yer alan, Jenny’nin açılmasını sağlayan karakteri canlandıran ekstra ekstra karizmatik oyuncu, daha sonra The 4400‘ün 4. sezonunda yer aldı. Rescue Me‘ye 6 bölüm konuk oldu. En son da CSI:NY’un 1 bölümünde seyrettik kendisini.

Eric Mabius (Tim Haspel): Marina gibi sadece ilk sezonda yer alan Tim’i canlandıran Eric Mabius, Jenny’nin kendini yeni yeni keşfetmeye başladığı dönemdeki, uzun yıllardır birlikte olduğu erkek arkadaşını canlandırıyordu. Dizinin ilk sezonunun ardından, kendisini Ugly Betty‘de ana karakterlerden biri olarak izledik. Onun ardından İngiliz dizisi Outcasts‘te yer aldı. En son da Chase’in 1 bölümüne konuk oldu.