AMC kanalını bilirsiniz. The Walking Dead, Mad Men ve Breaking Bad gibi efsaneleşmiş dizilere sahip olan bir kanal. Tabii sırf bu diziler değil, yayınladığı diğer diziler de oldukça kaliteli yapımlar. Bu yapımlarla her daim izleyenlerin gönlünde taht kurmuştur. İşte bu kanalımızın bizlere son hediyesi bir Western draması olan The Son. Dizi, Philipp Meyer‘in aynı isimli romanından uyarlanma ve senaryo durumundan deneme onayı almadan direk olarak sezon onayı aldı. Gelin bu diziyi biraz daha yakından tanıyalım.

IMDbResmi SiteFacebookTwitter

KONUSU:

Dizimiz Teksas‘ta, iki farklı zaman diliminde geçiyor ve bu iki farklı dilimde de merkezde aynı karakter var: Eli McCullough. Konuyu zaman dilimleri gibi ikiye ayıralım.

İlk zaman dilimimiz dizinin başladığı 1849 yılı; genç Eli eve yiyecek bir şeyler götürmek için avlanmaktadır. Avını vurduğu sırada farkına varmasa da takip edilmektedir. Akşam olup evde ailesi ile yemek yerken Komançiler (Comanche) tarafından saldırıya uğrarlar. Tüm ailesi katledilirken kendisi de Kızılderililerin elinde esir düşmüştür. Komançilerin savaş lideri Eli‘da bir ışık görür ve onu eğitmeye karar verir. İlk dönemimiz genç Eli‘ın Komançi kampında başından geçenleri bizlere gösteriyor.

İkinci zaman dilimimiz ise 1915 yılında geçmektedir. Eli bu zaman diliminde güçlü ve saygın bir kişidir. Sığır yetiştirdiği dönüm dönüm arsaları ve petrol çıkaracağına inandığı yatakları vardır. Ancak borçları vardır ve bunu petrol çıkararak ödeyebileceğini düşünmektedir. Ancak çocukları arsalardan bir kısmını satarak bu borcu ödemenin daha iyi olacağını düşünmektedir. Ayrıca bu dönemde başı Meksikalı bir grup ile beladadır. Bu grup Güney Teksas‘ın Meksika’ya ait olduğunu düşünmekte ve burada bulunan Amerikalıların sığırlarını çalıp arazilerine saldırarak onları kovalamaya çalışmaktadır. Eli da böyle bir ortamda ailesini ve çiftliğini bir arada tutmaya çalışmaktadır.

KARAKTERLER:

Karakterleri de iki zaman dilimi olarak işlemenin daha iyi olacağını düşündüm. İlk önce 1915 dilimini daha sonra da 1849 dilimini inceleyeceğiz.

~~~~1915 Dönemi~~~~

     Eli McCullough:

Gençken yaşadıkları dolayısıyla oldukça sert biri. Bir dostunun anlatmasına göre vahşi bir hayvandan farkı yok. Geçmişi yüzünden vicdansız bir yapı sergiliyor. Amacı çiftliğini genişletip işlerini büyütebilmek. Bunun için çocuklarıyla beraber her şeyi yapıyorlar. Eli McCullough rolünde Pierce Brosnan‘ı görüyoruz. Kendisini birçok yapımda gördük ancak en bilinen işi James Bond karakterine hayat vermesidir. Kişisel görüşüm, kendisi Bond‘u canlandıranlar arasındaki en karizmatik ve Bond olmanın en çok yakıştığı aktör.


     Phineas McCullough:

Eli‘ın büyük oğlu. Babasına çok saygı duyuyor ve her dediğini sorgusuz yapıyor. Resmi bir iş olduğunda genelde ilgilenen Phineas oluyor. Phineas karakterine David Wilson Barnes hayat veriyor. Kendisini en son AMC‘nin geçtiğimiz aylarda final yapan dizisi Hell on Wheels’ta görmüştük. HoW‘daki uzun süreli işi dışında The Good Wife, Halt and Catch Fire, Elementary gibi birçok dizide konukluk yaptı.


     Pete McCullough:

Eli‘ın küçük oğlu. Babasına oldukça çok saygı duyuyor. Ancak babasının çoğu fikrine karşı çıkıyor. Babası ile arasında çok fark var. Olaylara genelde ılımlı ve insancıl yollarla yaklaşmaya çalışıyor. Kendisinin iki oğlu ve bir kızı var. Kızını çok sevmekte ve onu çiftliğin bazı işlerinden uzak tutmaya çalışmaktadır. Pete rolünde karşımıza Henry Garrett çıkıyor. Kendisini Poldark, Atlantis ve Peaky Blinders dizilerinden hatırlıyoruz.


     Pedro Garcia:

Kendisi Güney Teksas‘taki bir başka sığır çiftliği sahibi. Zengin ve saygın biri. Meksika kökenli olmasına rağmen kendisinin Amerikalı olduğunu söyler. Meksikalı isyancı gruptan hoşnut değil ancak daha sonra sakladığı bazı şeyler olduğu ortaya çıkıyor. Yaklaşan savaşta kendisi de bir tarafta bulunacak. Pedro Garcia olarak karşımıza Carlos Bardem çıkıyor. Kendisi genellikle İspanyol yapımlarında rol almış.


~~~~1849 Dönemi~~~~

     Eli McCullough:

Bir gece ailesi ile beraber yemek yerken Komançiler tarafından saldırıya uğrarlar. Ailesi öldürülür ve kendisi esir düşer. Ancak savaş lideri tarafından himaye altına alınır ve bir komançi olarak yetiştirilir. Genç Eli olarak Jacob Lofland‘ı görüyoruz. Kendisini daha önce Texas Rising ve Justified dizilerinde görmüştük. anlaşılan Western tarzından kopamıyor.


     Toshaway:

Kendisi Komançi kabilesinin savaş lideri. Eli‘yı uzun süre takip etmiş. Nişancılığının iyi olduğunu ve cesur olduğunu biliyor. Bu yüzden esir düştüğünde onu himayesi altına alıp yetiştiriyor. Öyle görünmese de Eli‘ya değer veriyor. Toshaway olarak karşımıza Zahn McClarnon çıkıyor. Kendisini daha önce Frontier, The Red Road, Fargo ve Longmire dizilerinde de gördük.


Jeannie – Sally – Maria – Prairie Flower

  • Jeannie McCullough ~~1915~~ (Sydney Lucas): Eli‘ın torunu, Pete‘in kızı. Dedesi onu, o da dedesini çok seviyor. Eli kendisini işlerinden (kirli işler) uzak tutmaya çalışsa da biraz meraklılıkla bazı şeyler keşfediyor. İlerleyen bölümlerde daha kilit rollere gelebilir.
  • Sally McCullough ~~1915~~ (Jess Weixler): Kendisi Pete‘in eşi. Pete‘in devamlı yanında olmaya çalışıyor. Evi çekip çeviren o gibi görünüyor. İlerde o da önemli noktalara gelebilir. Bu kadından tam emin olamadım bir türlü.
  • Maria Garcia ~~1915~~ (Paola Nuñez): Kendisi Pedro‘nun kızlarından birisi. Eşini birkaç ay önce kaybetmiş. İsyancıların yaptıklarını hiç tasvip etmiyor. Kendisi Pete‘e yanık.
  • Prairie Flower ~~1849~~ (Elizabeth Frances): Kendisi komançi köyündeki kızlardan birisi. Başlarda Eli‘ın en çok çektiği kişiyken daha sonra olaylar değişiyor. Bu arada Kızılderili isminin Türkçesi “Bozkır Çiçeği” anlamına geliyormuş.

Tüm kadroya buradan ulaşabilirsiniz

SON SÖZ:

Öncelikle bu dizi ile ilgili haber ilk çıktığında çok fazla dikkatimi çekmemişti. Ancak daha sonra başrol için Sam Neill ile anlaşıldığında radarıma girmişti ve çıktığında izlemeye karar vermiştim. Tabii bilindiği üzere daha sonradan Sam Neill yerine Pierce Brosnan başrole getirildi. Bunun hakkında şöyle söyleyebilirim. Her ne kadar Sam Neill‘i sevsem de bu role kesinlikle gitmeyecekti. Pierce Brosnan tam anlamıyla cuk oturmuş bu role. Karizması, duruşu, ses tonu tam döneme uygun ve harika bir seçim olmuş. Ben çok memnun kaldım.

İkinci olarak bahsetmek istediğim konu dizinin temposu. Özellikle belirtiyorum dizi tam bir AMC dizisi. Yani temposu düşük bir yapım. Yer yer tempoyu arttırıyorlar ancak dizinin geneli yavaş tempoda geçiyor. Başlamadan önce mutlaka bunu göz önünde bulundurun.

Pazar günleri yayınlanan Western filmleri ile büyüdüğüm için bu türe her zaman sempatim olmuştur. Ayrıca kanalın bir önceki dizisi Hell on Wheels‘ın da oldukça iyi bir Western yapım olmasını göz önünde bulundurarak başladım diziye ve bu türde kanalın kredisi bende yüksek. Şu ana kadar da oldukça memnunum diziden. İlk sezon 10 bölüm sürecek ve ikinci sezon onayını da çoktan aldı. Eğer western dramasına sempatiniz varsa mutlaka denemenizi tavsiye ederim. İzleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler dilerim.

Fragman: