Smallville‘de Türkiye esintileri… bu hafta yayınlanan dokuzuncu sezonun üçüncü bölümünde bizler için bir sürpriz yapmış yapımcılar.bundan sonrası spoiler içerir.

Daily Planet’ta sıradan bir cuma gecesidir, Lois (Erica Durance) ve Clark (Tom Welling) masalarında polis radyosu dinler ve haber takip ederlerken, Lois bir yangın çıktığı bilgisini alır. Clark, Lois’e bir kahve getirme bahanesiyle yanından ayrılır ve saniyeler içinde yangını söndürmüş ve kahveyi almış biçimde geri döner. Lois yola çıkmak için aldığı çantasını yerine koyacağı sırada, bir motorsiklet sürücüsünün aşırı hız yaptığı haberi gelir, Clark yine kaş ve göz arasında kaybolur ve motosiklet sürücüsünün bulunduğu yere gider. Aşırı hız yapan sürücünün Oliver olduğunu görür ve psikolojik olarak daha Jimmy’nin ölümünün etkisini atamayan Oliver ile tartışırlar. Oliver kendisinin insan olduğunu ve Clark gibi insanları kurtararak vicdanını rahatlatamadığını, ayrıca herkesin ikinci bir şansa inanmadığını söyleyip basar gaza. Clark, Oliver’ın yardıma ihtiyacı olduğunu anlamıştır.

Tess, malikanesinde dünya üzerindeki değişik ülkelerde kriptonlular tarafından bırakılmış işaretlerin yerlerini incelemektedir. asıl önemli nokta ise Superman’in simgesi olan “S”nin Türkiye sınırları içerinde olduğunu göstermesidir. Tess, güvenlik ekibinin başını çağırıp işaretlerin yerini tespit etmesi için gönderdiği oniki askerin geri dönüp dönmediğini sorar ve olumsuz yanıt alır. tam o sırada, gönderdiği oniki askerden birkaçı mutasyon geçirmiş bir halde malikaneye saldırır, güvenlik görevlilerini öldürür. sıra Tess e gelmiştir, fakat Tess bir samuray kılıcı ile askerleri öldürür. yine de mutasyon geçirmiş bir asker tarafından ısırılmaktan kendini koruyamaz.

Tess hastaneye kaldırılır. bunun haberini alan Clark ve Lois hastaneye gelirler. mutasyon virüsünün etkisindeki Tess, Lois’i fırlatır. Clark ve Lois durumun ciddiyetinin farkına varırlar. Lois bu olayın haberini yazmak için gazeteye giderken, Clark ise Tess’in kanını test etmesi için Chloe’ye getirir. kuleden Dr. Hamilton’ı alıp hastaneye götüren Clark, Dr. Hamilton’ın Tess’in doktoruyla yaptığı görüşmeden Tess’in yattığı hastenedeki virüsün hızla yayıldığını ve bunun da sadece havadan yayılan bir virüs tarafından yapılabileceğini öğrenir. doktor ayrıca Tess’in malikanede değil, Daily Planet’taki ofisinden getirildiğini söyleyince, hemen Lois’in tehlikede olduğu düşüncesiyle gazeteye gider. Clark virüsün etkisindeki insanlardan kurtulmaya çalışan Lois’i, Clark olarak ordan kurtarmaya çalışırken Lois ısırılır.

Oliver, kemerinde bir gizli kamera bulur ve bunun Tess tarafından üzerine konulduğunu düşünür. O sırada kulede, Dr. Hamilton ve Chloe virüsü etkisiz hale getiricek enzimin Davis Bloome’a (Doomsday) ait kan olduğunu bulurlar. Clark güvenli bir yerde, ısırılan Lois’in yarasını sararken ve duygusal anlar yaşarlarken Clark’a Chloe’den kuleye gelmesinin gerektiğini belirten bir mesaj gelir. tam o anda ise Oliver camdan mutasyona uğramış birini vurarak içeri dalar. durumun kritiğini yaparlarken, virüsün aktif olarak ortaya çıkışının uyku sonrasında olduğunu keşfederler. Lois’i Oliver’a emanet eden Clark kulenin yolunu tutar.

Dr. Hamilton, Chloe’ye Davis Bloom’la kanı aynı özellikleri taşıyan bir kişiyi nasıl bulacaklarını sorarken Clark kuleye gelir doktor da cevabını almış olur. Clark kanını nasıl alabileceklerini sorar. sonuçta derisinden iğne geçememektedir. Chloe, Luthor laboratuarlarından gelen sıvı kriptoniti göstererek onun yardımıyla şırınga edilip alınacağını belirtir. İşlem sırasında kriptonite maruz kalan Clark, kendinden geçer. fakat bu panzehir zaman kaybedilmeden suya karıştırılmalıdır ve Dr. Hamilton ile Chloe hemen bu işe girişirler.Lois, Oliver ile bir asansör içerisinde beklerken bir ara uykuya dalar ve virüs aktif hale gelir. virüsün etkisindeki Lois, Oliver’ı yere serip kaçar. Dr. Hamilton ve Chloe, Oliver’ın özel uçağından suyla karıştırılmış panzehiri Metropolis’in üzerine bir yağmur gibi boşaltmaya başlarlar. bu arada Dr. Hamilton, Chloe’ye Oliver ve diğerlerini onun izlediğini bildiğini söyler (bu sayede Oliver’ın üstündeki gizli kameranın sırrı da çözülmüş olur seyirciler tarafından). artık Dr. Hamilton ve Chloe’nin bir sırrı vardır.

Clark, kriptonitin etkisinden kurtulunca uyanır, kendine gelir. Oliver’dan Lois’in kaçtığını bildiren mesaj gelir. Clark kendini dışarı atar. cadde ve sokaklarda kimseler yoktur. Clark süper işitme yeteneği ile Daily Planet’tan gelen sesi duyar, anında oraya gider. içeri girdiğinde Lois virüsün etkisi altındadır ve Clark’a saldırır. Virüsün etkisi altındaki Lois, Clark’ı bir vuruşta Daily Planet’tan caddeye fırlatır. Clark cadde üstünde Lois’i tutup sakinleştirmeye çalışırken birden Dr. Hamilton ve Chloe’nin başlattığı panzehir yağmuru iner ve Lois virüsün etkisinden kurtulur. tabii ki diğer insanlar da.

Gece olur. Clark Oliver’ı bir sokakta içerken bulur ve dikkatsizliğinden dolayı Lois’in virüsün etkisi altına girdiğini yüzüne vurur. kendine gelmesini, eskiden tanıdığı insan olmasını ister. Oliver olumlu cevap verse de kendine güvenini kaybetmiştir ve Clark gittikten sonra yeşil ok kostümünü yakar.Sabah, Lois Clark’a teşekkür etmeye gelir. çıkarken Chloe’nin muhtemelen ölü olarak yerde yattığı, Clark ile birlikte olduğu ve Oliver’ın kürekle bir kuyu veya mezar kazdığı anlık görüntüler görür.Dünyada gizlenen ve gücünü kayıp etmiş Zod, adamlarından birinin bu virüsün kaynağı olduğunu öğrenir ve bunun kendilerinin varlığını ortaya çıkarabileceğinden dolayı sinirlenir. adamı ise, bunu kendilerine vaad edilen güçlerin sırrını öğrenmek için yaptığını ve bu sayede dünyada bir kriptonlunun olduğunu keşfettiğini, bu kriptonlunun insanları kurtarmak için gücünü kullandığını söyler. söz edilenin Jor-El olduğunu bıraktığı simgeden anlarlar ve güneşin gücünün artık Jor-El’de olduğunu öğrenirler. Söz konusu asker yanında getirdiği panzehirin Jor-El’in kanından yapıldığını söyler ve panzehiri Zod’a vererek bu yolla Jor-El’in takip edilerek bulunabileceğini belirtir. Zod ise emirlerinin dışına çıktığı ve çok şey bildiği için askerini öldürür.