A Young Doctor’s Notebook — Tanıtım
30 yorum aytackara 07 Ocak 2013 21:07
1 sezonu en fazla 13 bölüm süren, ama çoğu zaman o kadar bile olmayan, mini dizi yapmaya bayılan, yaptığını da genellikle iyi yapan İngilizler, 2012 Aralık ayında bizleri yeni bir mini diziyle daha buluşturdular. Ülkenin sevilen dizi kanallarından olan Sky Arts, karşımıza komedi-drama türünün içinde değerlendirilen, toplamda 4 bölümden oluşan A Young Doctor’s Notebook‘u getirdi. Ben de geçerli nedenlerimden dolayı izleyip de bitirdiğim bu dizi için bir tanıtım yazısı karalayayım dedim. Eğer “Bu dizi nasıl bir şeydir?” derseniz, buyurun yazının devamına.
A Young Doctor’s Book, Rus edebiyatının güçlü isimlerinden Mikhail Bulgakov’un mini öykülerinden oluşan kitabı A Country Doctor’s Notebook adlı yarı otobiyografik kitabından uyarlama bir dizi. İngilizler mini dizi bölümlerini uzun yapmakta zerre sakınca görmeyen bir millet olsalar da bu dizinin 4 bölümünün her biri de 22 dakika civarı sürmekte. Bir de yazının başında söylemekte fayda var; dizinin bütün bölümlerinin Türkçe altyazıları da mevcut. Giriş kısmını çok da uzatmadan konuya geçecek olursak…
Rus devriminin yeni yeni ortaya çıkmaya başladığı bir dönem, yıllardan 1917… Rusya’nın merkezi Moskova’dan alabildiğince uzak, Allah’ın unuttuğu yer olarak rahatlıkla tabir edilebilecek küçük bir hastane. En yakın yerleşim birimine bile yakın denilemeyecek türden bir yer… Ana karakter de 15 tam not alarak Moskova’daki tıp okulundan yeni mezun olan ve 2 yıllık zorunlu hizmetini bitirmek için buraya tayin edilen bir doktor, Vladimir Bomgard.
Doktor, modern çağa yeni girmeye hazırlanan bu köye, kafasında kariyer planlarıyla ve doktorluk yapma heyecanı içinde geldiğinde, bulmayı beklediklerinin umduklarının yanından bile geçmediğinin farkına varıyor. Garip hastane çalışanlarının yanında, bir yandan da batıl inançlı, her şey için bir şurubun yeterli olabileceğine inanan hastalarla uğraşmak zorunda kalıyor. Ama dizi, tamamıyla bundan ibaret değil.
Yıllardan 1934… Orta yaşlı bir doktor, bir yanında yeni doktor olduğunda sıkıntıdan tutmaya başladığı günlük, karşısında da bir müfettiş bulunuyorken masasında oturuyor. Bu dönemle ilgili, ikilinin doktorun hakkında açılmış bir soruşturmayla ilgili konuştuğunu söylemek yeterli olacaktır. Bölümler ilerledikçe dizide 1917 dönemi ağırlıklı olsa da 1934 dönemine de dönülmekte ve soruşturmanın derinine inilmekte.
Dizinin sahip olduğu diğer farklılık ise doktorun farklı iki yaş halini aynı dönemde görüyor olmamız. Yani, genç doktorun başından geçenleri izlerken, orta yaşlı doktor da sanki zamanda yolculuk yapmış da geçmişine dönmüş gibi etrafta dolanıyor ve ikili, olanlar üzerine karşılıklı konuşuyorlar. Tabii, orta yaşlı doktoru sadece genç doktorun görebildiğinden de bahsetmek lazım.
Peki kadro?
Dizinin ana kadrosuna bakarsak çok fazla kişinin karşımıza çıktığını söyleyemeyiz. Doktorun genç halini Harry Potter ile dünya üzerinde tanınırlık elde eden oyuncu Daniel Radcliffe canlandırırken, doktorun orta yaşlı halini de Mad Men ile herkesin tanıdığı bir oyuncu olan Jon Hamm oynuyor. Onların dışında, hastanede çalışan bazı kişiler de kadrodaki iki oyuncuya eşlik ediyor.
Tabii bölümlerdeki hasta ağırlamaları nedeniyle, belli oranda bir konuk oyunculuk hacmi de var dizinin. Kadronun tamamına buradan bakabilirsiniz.
Ek: Jon Hamm dizinin yapımcı kadrosunun içinde de yer almakta.
A Young Doctor’s Notebook, türü drama-komedi olsa da işlediği dramayı komedi üstünden aktaran bir dizi. Özellikle de genç doktorun hastalarıyla ve hastane çalışanlarıyla yaşadıklarında, buna başvurma yaygın. Genç doktorun kendi iç dünyasıyla ve orta yaşlı haliyle olan ilişkisi ise biraz daha farklı.
1934 dönemindeki hikayenin de geçmişle bağlantılı ama daha farklı bir yönde gittiğini, hatta bana kalırsa 1917 döneminden daha iyi işlendiğini söylemek mümkün. Sonu içinse “tipik bir İngiliz dizisi” desem bu tarz dizileri izleyen ne demek istediğimi anlar sanırım. Yine de ucu açık bitmediğini söylemekte fayda var.
İtiraf etmem gerekirse, ben bu diziye dış görünüş ve konu itibarıyla bulaşmazdım. Çünkü kolay kolay mini dizi izleyebilen bir bünyeye sahip değilim. Ama Harry Potter sayesinde ‘gözümün önünde ben de onunla birlikte büyüdüm‘ diyebileceğim ve filmografisini düzenli takip ettiğim sayılı insandan biri olan Daniel Raddcliffe kadrosunda olduğu için diziye şans verdim. Zaten dizinin 22 dakikalık bölümlerinin olması da ayrı bir avantaj.
Ancak bunları, dizi kötü olduğu için söylediğim de düşünülmesin. Hatta birçok kişinin sevebileceği türden bir yapısı var. Ben de bir mini diziye göre yeterli ve güzel bir yapısının olduğunu düşünüyorum. Hatta özellikle dizinin dramayı komedi üzerinden veriş stili hoşuma gitti. Oyunculuklar da tabii ki gayet iyi bir durumda. Özellikle hastane çalışanları olmak üzere, yan karakterler de ana kadroya destek verici türden.
Sonuçta, eğer hayatınıza bir mini dizi alacak durumda olursanız, İngiliz dizilerine sempatiniz varsa veya konu ya da kadro bir şekilde ilginizi çekiyorsa bu 4 bölümlük mini dizi kesinlikle herkese tavsiye edilir. İzleyeceklere ya da izleyenlere iyi seyirler!
yorumlar
@aytackara : Tanıtım için ellerine sağlık.
İyi bir mini dizi sever olarak izlerken keyif aldım. Üstüne üstlük özellikle Jon Hamm hayranı olarak onu Mad Men harici farklı bir rolde izlemek güzeldi.
Öncelikle @aytackara: Eline sağlık tabi ki;
Beğendiğim ve beğenmediğim özelliklerini şurada belirtmiştim, tekrara düşmemek adına buraya da taşımıyorum. Ama şunu belirtmeliyim ki tür: Komedi – Drama olarak görünse de ben bunu psikolojik bir inceleme şeklinde görüyorum açıkçası. Bir de tavsiye kısmını buraya da taşıyayım dedim, izlemek isteyenlere bir fikir verir:
Tavsiyem; vaktiniz yoksa öyle çok bir şey kaçırmıyorsunuz. Hatta oyunculara birazcık bile sempatiniz yoksa; hiç bulaşmayın derim. Bu şahıslar muhtemelen sıkıcı ve çekilmez bulacaklardır diziyi. Ama oyuncuları seviyorsanız, farklı bir şeyler görmek istiyorsanız beklentinizi çok yükseltmeden göz atabilirsiniz. Ek olarak: kesinlikle kötü bir yapım değil diyebilirim, ama ben beklentilerimi az biraz yükselttiğim için sanırım çok da sevemedim…
ilk 10 dakikasını seyretmiş biri olarak @alperen4700:
görüşüne katılıyorum. boş bir vakitte seyredilmek üzere raftaki yerini aldı. @aytackara: ellerine sağlık.
uzun süredir her gördüğümde bu yazının resmini, “bir insan ne diye isminin rusça yazılı olduğu görseli kapak fotoğrafı yapar ki!! ingilizce olanından bulamamış mı??” diyip dururdum kendi kendime. Tabii bana düşmez orası ayrı. Diziyle de uzaktan yakından alakam olmadığı için pek ayrıntılı bakmazdım. Şu an tesadüfen fark ettim yazının zaten ingilizce olduğunu ve bayaa güldüm. paylaşayım dedim
@ozgun14: “Editörden nasıl geçmiş, o niye değiştirmemiş?” diye düşünmedin mi hiç?
@dkamoy Ben de “Ben ne diye öyle bir şey yapayım ki, Google Görsellere kıran mı girdi sahi?” diye bir şey dediydim ama bu da olurmuş @ozgun14
@dkamoy: Bilmem ki, istediğimiz görseli koyabiliyoruz sanmıştım. Hani istersek rusça yazılısını istersek yunanca yazılısını resmini güzel bulduğumuz için koyabiliriz, sınırlama yoktur diye düşündüm. Bu yüzden editör olayı hiç aklıma gelmedi
@aytackara: Ben de google görsellere kıran mı girdi sahi diye düşündüğümden anlam veremediydim zati geçen daha ayrıntılı bakınca fark ettim, eğlendim kendi kendime. Hoş bir stil olmuş.
@ozgun14: Elbette istediğiniz görseli kullanıyorsunuz ama editör de bu tip ince ayarlar yapıyor malum. (Bazen kalitesiz görsel geliyor, bazen yazarın bulduğundan daha uygun ya da güzel olan bişi bulabiliyor editör. O zaman insiyatif kullanıyor. Örneğin Bones’ta yaptıydım diye hatırlıyorum.)
Evet ben de hatırladım şimdi
Sonunda 4 bölümü de dün izledim. Oyunculara özel bir hayranlığım yoktu, zorlarsak Daniel Radcliffe’ e birazcık sempati duyuyorum o kadar. Diziye gelirsek, çok fazla beklentilerimi karşılayamadı, komedi izleyeceğimi düşünerek oturdum başına o yüzden belki bilmiyorum. Bu konuda alperen4700′ un Komedi – Drama olarak görünse de ben bunu psikolojik bir inceleme şeklinde görüyorum açıkçası. yorumuna birebir katılıyorum ben de. Oyunculukları beğendim ama, her iki oyuncu da güzel oynamış bence.
Bu A Young Doctor’s Notebook kitap uyarlaması değil miydi ve toplamda 4 bölümlük mini dizi değil miydi?
The Guardian ikinci sezon için görüşmeler yapılıyor demiş.
Öyle ama sevgili İngiliz milletinin şöyle bir adeti var: Mini dizilerini bir sonla bitiriyor, ama o son öyle bir son ki devamı gelmezse sorun değil, ama gelirse de hikaye devam edebilir. Bunda da öyleydi. Yani yapmak isteseler yapabilirler.
Hatta izleyenin aklına üzerine kuracak bir şeyler de gelebilir. Dizi müsait yani.
Diziyi izlemedim ama kitap uyarlaması olduğu için hikâyenin tamamını 4 bölüm şeklinde uyarladılar bitti diye düşünmüştüm, öyle biliyordum hatta. Sevenleri için iyi bir haber, ben yanlış biliyormuşum demek ki.
2. sezonu olacakmış.
@dkamoy hmm.. iyiymiş, yine 4 bölüm 20 dk olursa izlerim.
Kadroyu koruyacaklarsa gelsin tabii, ben her turlu izlerim yine.
Bu İngilizlerin yumurta kapıya dayandığında premier açıklanmasının hastasıyım…
(Gerçi Sonbahar-Kış takvimine ekli bu tarih ama ben fark ettiysem bile unutmuşum, şimdi posterle dank etti)
@aytackara: geçen hafta twittiydim.
İkinci sezon kaç bölüm olucak bir bilgi var mı?
As usual, 4.
Bitirdim dizinin 2. sezonunu az önce. İlk sezona göre daha başarılıydı. En beğendiğim bölümü sezon finali ve onun son 4 dakika kadarıydı. En sinirimi bozan da sezonun ilk bölümünde yaşananlar olmuştu. Orta kısımlarda insanı eğlendirdikleri de oldu dizide.
Ayrıca bu sefer %90 devamı gelmeyecek. Öyle de bir son yapmışlar. Daniel’ı az da olsa ardı çabuk gelecek bir şeyde izlemekten zevk alıyorum ama yaptıkları o sondan sonra bu dizide bilmiyorum nasıl olur. İstediğimi almış gibiyim.
#Hatırlatma: Cnbc-e ilk sezonu 23-30 Aralık’ta ikişer bölüm halinde yayınlayacak.
#Ek: Bilmiyorum takip eden var mıydı ya da farkında oldu mu ama, bu dizinin İngilizce kaynağı sezon başladıktan 2 hafta sonra çıkmaya başladı. Daha dün gece de 4. bölüm tamamlandı.
Ama dizinin bu sezonki bütün Türkçe altyazıları bu gecikmeden etkilenmedi ve iyi bir çevirmen sayesinde ‘dinleyerek çevirmeyle’ tam zamanında çıktı, ki tahmin edilir yapması hiç de rahat bir iş değildir.
@aytackara: Aslında olursa ikinci sezonu izlemeyeyim demiştim ama dediğin gibi bir üçüncü sezonu gelmeyecekse ve dizinin ikinci sezonu da 4 bölümcük ise ben bunu şu dizilerin ara verdiği dönemde aradan çıkarabilirim. İlk sezonun atmosferi hoşuma gitmişti, oyuncuları zaten pek seviyorum, yazdım bir kenara.
Yok ya, duyuldu bence. Duyulmamış değil.
IMDB’yi boşver, bitti bu dizi. Başından sonuna izledim. 2. sezonunda gayet adam gibi bir final de yaptı üstelik. Ayrıca bu dizinin e2’de de ilk yayınlanışı değil, sen bu tekrarını görmüşsün
Buraya nasıl bağlarım acaba diye düşündüm ve Cnbc-e formülüne yatıp buraya geldim. Oturduğum yerde ben nefes aldım, bu nasıl bir diyaframdır yarabbim.
S01E01-02
Güzel bir şey çıkar umuduyla oturdum başına ama yok, tırt yani.
@pirate: Zamanında izlediğim için benim hoşuma giden dizilerden biriydi devam etmeni öneririm. Şimdi sorsan bir şey hatırlamıyorum ama bitirmek fazla zaman almaz bitirmeden kalkma derim
@Tillhardbottle Yok yani, hiç sarmadı. Ben şahsına münhasır bir İngiliz komedisi izlerim mantığıyla oturdum başına ama komedi namına bir şey bulamadım dizide.
@pirate: Hatırladığım kadarıyla komedi unsuru yoktu evet. Şimdi izlesem aynı tadı alırmıyım onuda bilmiyorum ama aklıma hoş güzel bir dizi olarak kalmış değişik bir diziydi.
Mizahı ile herkesi yakalayacağının bir garantisi yok ama beni eğlendirdiği olmuştu.
Üstteki yoruma katılıyorum.