AMC, Dan Simmons romanı The Terror’ü antoloji serisi olarak televizyona uyarlıyor.
45 yorum abidin77 02 Mart 2016 19:31
2007’de yayınlanan ve AMC’nin 10 bölüm olarak televizyona uyarlayacağı romanın konusu: “19 Mayıs 1845 sabahı içinde 24 subay ve 110 mürettebat bulunan HMS Erebus ve HMS Terror adlı İngiliz bandıralı iki gemi, Atlantik ve Pasifik okyanusları arasında bir geçiş sağlayan Kuzeybatı Yolunu bulmak üzere Antartika’ya doğru yola çıkar. Erebus ve Terror, tehlikeli buzulları kırıp geçmesi için gövdeleri sağlamlaştırılmış, buhar gücüyle çalışan, zamanın teknolojileri ile donatılmış, yani tam da bu iş için biçilmiş kaftan olan iki gemidir. İçindekilere 3 yıl yetecek kadar konserve yiyecek ile dolu halde, Sir John Franklin ve Kaptan F.R.M Cozier komutasında İngiltere’nin, Greenhithe şehrinde yola çıkan gemiler, en son Grönland’da bulunan Whalefish adalarında görülürler. Burada gemilere, kömür ve taze et ikmali yapılır. Mürettebat sevdiklerine mektuplarını yazar ve bir daha da bu iki gemiyi gören olmaz.”
2017’de yayınlanmaya başlanacak olan dizisinin yapımcıları Ridley Scott, David W. Zucker, Alexandra Milchan (The Wolf of Wall Street), Scott Lambert (Paranoia), ve Guymon Casady (Game of Thrones).
yorumlar
Ooooh yaşadık.
BURDAN ANLAŞIlIYORKİ DİZİ GEMİNİN İÇİNDE GEÇECEK BÜTÜN SEZON
Antoloji yapmayan kanal kalmayacak bu gidişle
Ohh Ridley Scott işin içindeyse kesin güzel olacak :lol:
First Look
1–2–3–4
yayın tarihi belli mi?
Yayın tarihi 26 Mart 2018
teşekkürler…
Postercik
Fragman
Official Featurette “A Look at Season 1”
Poster 1–2
S01E01
Uzun süredir merak ettiğim diziydi çok bayıldığımı söylemem ama merakta uyandırdı. Fikrim değişmezse beğendim gibi.
Öyle ahım şahım bir açılış değildi ama AMC ile genelde ilk bölümlerde anlaşamam zaten. Sevdiğim dizileri hep sezon ortasında filan beni açar. (Breaking Bad’i ve Rubicon’ı tenzih edeyim.)
Üşüye üşüye devam edeceğim bakalım.
ben de bir bakındım güya tüm sezonu gelmeyecek miydi bunun?
@ozgun14 Malum şeylerde ilk iki bölümü gördüm ben sadece, ben de senin gibi biliyordum. Toptan izlemeyi düşünüyorum, hepsi gelmezse biriktiririm herhalde.
S01E02
Yani, çekimleri kaliteli oyuncularda iyi ama konu olarak off mükemmel konu şeklinde gitmiyor ya da bilemedim gitmeyecek gibi gözüktü bu bölümde bana. Ama son zamanlarda çıkan dizileri düşündüğüm zaman farklı olduğu gerçeğini de değiştirmiyor. İzlemeye devam ederim ama delisi olmadım olacak gibi de durmuyorum yinede erken konuşmak gibi olmasın ilerleyen bölümlere de bakalım
@Tillhardbottle İkinci bölümü izlemedim ama ilk bölümü izlerken bizim evde geçen diyaloğu aktarayım:
– 4 yıl mı? E tamam bundan 4 sezon çıkar.
– Yooo her sezon 1 ay da yapabilirler.
– Yok artık.
…
Dizi biraz ilerler ve giriş jeneriği başlar. Ardından demin “4 sezon olur” diyen ses dehşet içinde haykırır:
– Amanın! AMC dizisi miydi bu? Her sezon en fazla 1 ay olur, evet evet!
@dkamoy: Umarım öyle bir şey yapmazlar ya da kalkışmazlar o kadar sürmesi gereken bir konu cidden yok ellerinde katılıyorum. Ayrıca romanını okumayı tercih etsem mi diye de düşünmedim değil izlerken. Hayal kurmakla falan izlemekten daha fazla beğenirdim bu konuyu gibi geliyor.
“1×02″nin Ardından:
Teknik olarak çok iyi, keza atmosferi de öyle ama arada tempo fazla düşüyor açıkçası (Bazı diyaloglar da fazla uzuyor.) Şu an için tek eleştirim bu. Merak uyandıran ve giderek açılacak bir dizi izlenimi veriyor.
Başrol üçlü gayet iyi ama olayı nasıl ilerletecekleri çok önemli çünkü dizi, kısıtlı bir alanda geçecek gibi. Burada senaryoya çok iş düşüyor.
İlk iki bölümüyle beğendim ben, sonuna kadar giderim kısmetse.
S01E01-02
Hafif ürperdiğim bölümler oldu, hoşuma gitti. Soğuk hissini çok iyi verdiler, üşüdüm izlerken. Gerilimi aşırı olmadan bu seviyede veren dizileri seviyorum. Dizi biraz yavaş ilerliyor, tüm bölümler aynı anda verilseydi daha iyi olurdu.
Kadro da iyi olmuş, Tobias Menzias’ı severim ama şimdilik pasif durumda, sonraki bölümlere bakmak lazım. Jared Harris’in olmasına da sevindim ama en çok Ciarán Hinds’e sevindim. Çok iyi oyuncu, daha fazla yerde izlememiz lazım.
Resmileşmese de 2. sezon onayı almış diyorlar.
Ben bir yerlerde tüm bölümler amc’nin sitesinde toplu olarak yayınlanacak diye okumuştum. Neresi olduğunu hatırlamıyorum ama ilk bölüme o kafayla başlamıştım, şimdi beklemek kötü oldu. Karar değiştirdiler herhalde, tam da arka arkaya izlenecek bir konusu var aslında.
S01E03
Bu bölüm fena üşüdüm bir ara titreme geldi konu olarak ilerleme kaydedeceğini hala düşünmüyor olsam da izliyoruz işte bir şekilde. Bu bölümde de ilk 2 bölümde olduğu gibi farklı bir şey göremedim. Konu belli olaylar belli çekimler oyuncular götürüyor diziyi.
S01E03
Yavaş falan diyordum ama bayağı hızlandı bu bölüm. 3 bölüm arasında en ürkütücü olan ilk bölümdü, diğer bölümler ortalama seviyedeydi. Ayrıca arka arkaya 3 bölüm gelmesi de iyi olmuş.
Hickey kısmı hiç olmamış, böylesi bir konu varken onu izlemenin gereği yok. Bölümlerin arka arkaya gelmesi de iyi oldu çünkü bu bölüm çok az gelişme yaşandı. Detaylar son iki bölümde ortaya çıkacak gibi.
S01E05
Mr. Blanky sağolsun biraz daha ilerleme kaydedebildik. Sorgulama konusunda çok geç kaldılar, 5.bölüme kalmasına gerek yoktu. Eksi 52 derece soğuk ve patlayan dişlerden bahsettiler
S01E06
Bölümde yaşananlar çok garipti. Bölümü izlemeden önce bölümle ilgili fotoları görsem yok artık derdim. Ama Antartika’da bile böyle bir şey yapmayı başarabildiler.
İlk kez Hickey doğru bir şey yaptı, gerçi yapış şekli de garipti ama bu da bir şey.
Açılış sahnesindekine benzer hikayeleri seviyorum, biraz daha anlatsalar hiç fena olmaz. Bu arada hem dizide hem de kitapta gerçekten Lady Silence diye hitap ediyorlarmış, çok saçma. Ayrıca insan yerine koymayıp hala leydi diye isim koymak da ne bileyim. Geri kalan tüm bölümlerin gelmiş olması da iyi oldu.
Bütün bölümleri izleyip bitirdim eh işte idare eder. Dizinin başından beri zaten bundan öte gidemez diyordum beklediğim ayarda gitti hep. Çok abartılacak dizi olmadığı gibi çok gömülmesi gereken dizi de değildi.Görüntüleri izlemek güzeldi olaylarda ara ara sardı ara ara sıktı. Umarım 2.sezonu gelmez gelmese de olur dedim. Gelirse de bilmiyorum devam eder miyim şimdilik bu konuda bir düşüncem yok.
@Tillhardbottle
2.Sezonu olacak gibi mi bitti final bölümü? Sorular yanıtlandı mı büyük oranda?
6.bölüm ortasında az olan ilgimi tamamen kaybettiğimi fark edip bıraktım.
@darkcrystal: 2. sezon yapsalar ne yapacaklar diyerek kalktım başından. Olaylar son buldu evet ama gelirse de ihtimaller içinde birşeyler düşünülenebilir sadece gerek yok. Mini dizi kafasıyla oturulur başına.
Ayrıca dkamoy’a katılıyorum 6.bölüm ile birlikte bende azıcık olan iligimi kaybetmeye başlamıştım. Ama ne olduğunu başlarda da çözmek zor değildi aslında o yüzden hep aynı ayarda geldi bana. Sadece ilk bölümlerde bir tık üstünde etki bırakırken son bölümlere doğru o etkiyi de kaybettiğini düşünüyorum. Hayatta kalma mücadelerini, doğada geçen şeyleri çok seven birisi olmama rağmen cidden etkilenemedim. Bitirmek için bitirdim sezonu.
İlk bölüm sonrası en sevdiğim bölüm oldu. Beklemek yerine biraz hareket etmelerinin de etkisi var. Hickey kısımlarına da bir şey diyemiyorum, şaşırmadım. Ama son sahnede olanı beklemiyordum
S01E08
Bölüm başındaki Francis ve James arasındaki konuşma iyi oldu, Jared Harris ve Tobias Menzias gerçekten iyi oyuncular.
Sonraki kısımlarda çok heyecanlandığımı söyleyemeyeceğim. Yine de son sahne ilginçti.
Benim için dizi ve filmlerde IMDb puanı çok önemlidir, çok karşı çıktığım olmaz. Ama arada yanlış yönlendirenler oluyor, The Terror da onlardan, sakın 8.5 lik puana bakıp beklentinizi yükseltmeyin. Oyuncular için izleyebileceğiniz standart bir mini dizi diye düşünün.
İlk bölümle son bölüm arasında bu kadar sıkıntı olacağını hiç tahmin etmiyordum.. Harika açılış yaptılar ama vaat ettiklerini veremediler. İlk bölüm mesela sualtında cesetle ilgili bir sahne vardı, hafif gizem hafif ürpertiyle güzel sahnelerdi. Çünkü zaten gerçek bir olayı, kaybolan 2 gemiyi izliyoruz ama sonrasında uyarlama yapılan romandaki olaylar başlayınca gizem kaybolmaya başladı. Gerilim dizisinden daha çok survival hayatta kalma türü izlemeye başladık, bu da eksiye yazdı. Mesela 3. bölüm sonrası
Hickey soytarısı sezon boyunca çok sinirlendirdi ama son sahnesi Vice Principals dizisinin finalindeki
Çok çok daha fazlasını beklediğim bir diziydi, tek avuntum Jared Harris’i izlemiş olmak, 2. sezon falan hiç gerek yok. Ayrıca haftada 3 4 bölüm servis ederek bitirdiler, iyi ki böyle olmuş yoksa haftada tek bölümle sezonu bitiremezdim.
Sezona Puanım: 7/10
Ben diziyi amc düzeyinde başarılı buldum.Kapana sıkışmış ve ölüme karşı çaresizliği yarattıkları başarlı gorsel atmosferle çok iyi anlatmışlar.Bu korku aksiyon tarzi dedigimiz bir dizi değil.Daha çok psikolojik gerilim dediğimiz türden bir dizi.Eger izlemeyip izlemeye niyetli olan kişiler varsa beklentilerini bu yönde oluştururlarsa diziden memnun kalacaklardır sanırım.
ben sevdim bunu ya. ilk 3 bölüm güzel gitti dün gece, şimdi de bi 4 izlerim diye düşünüyorum. 3ün sonunda hiç beklemediğim bir şey oldu ki hoşuma da gitti. dizinin tonu amc den beklediğimin altında değildi. bilmeden başına otursam yavaş gelebilirdi ama beklentilerimi karşıladı. en büyük sıkıntısı karakterler çok donuk. bayık tipler. ama bu diziye de farklı bir şey gitmezdi. hem coğrafya hem konu daha izlemesi keyifli karakterleri kaldırmazdı sanırım. yine de francisten umutluyum. idealist ama şimdiye dek baskılanmış kişiliğiyle önümüzdeki bölümlerde öne çıkabilir.
umarım finali tatmin eder de buna tanıtım yazarım ben.
Finalin Ardından
Valla ağır tempolu dizilere gayet alışığımdır ama son yıllarda yapım kalitesine rağmen en sıkılarak izlediğim dizi oldu. Çok fazla diyalog (ki çoğu da ilgi çekicilikten uzak), bir türlü hikayenin ilerlememesi ve sünmesi ile sonunu zor getirdim ben. Finali de eh işteydi, olayların bağlandığı nokta beni tatmin etmedi. Son yıllarda en çok hayal kırıklığı yaşadığım dizi olabilir (elbette hikaye-senaryo anlamında, yoksa teknik ve oyunculuk olarak son derece iyi).
ayrıca hickey seni hiç sevmiyorum. kaptan johndan kurtulduk, kaptan fitzgerald toparladı derken meymenetsiz suratını görünce terlik fırlatasım geliyor. bir iyilik yapacaksın kırk yılın başı onu bile yapış şeklin falso. niyetin ne çözemedim anlaşılan finale kalacak.
o yaratığın normal ayı olmadığı iki bedeni tam ortadan ayırıp birleştirmesinden belliydi de ruhani bir şey çıkması enteresan oldu. insan bedenine bürünmüş ruhani yaratık dediler yanlış anlamadıysam. bizim lady silence onu kontrol etmeye başlayacak gibi duruyor.
bugün biter mi diyordum ama sanırım bir tane daha izlerim anca. final yarına artık.
ayıya da çok anlam yüklendi ama ben o ayının ruh yediğini falan sanmıyorum. bence o kısımlar halüsinasyon tamamen. o canavar, türü tükenmiş bir ayı bence. şamanlar kontrol ediyor olabilir ama sanmıyorum. yerlilerle bağ kurmuş hayvan bence bunlar da yönetiyoruz sanıyorlar. klasik yerli zırvaları. hickey şerefsizi olmasa biraz daha tanıyailirdik ama yalan oldu.
9da şu sonradan ikinci ekibe katılan arkadaşın doktora monologunda sıkıntıdan patladım ilk defa çok uzundu atlaya atlaya sonunu gördüm. onun dışında yine bol bol sinirlendiğim bir bölüm oldu. arkadaş sağ olsun.
bölümler adeta yaprak dökümü. gititkçe daha da gerilliyor ekip haklı olarak. ümitsizlikten kendilerinden tiksinecekleri şeyler yapıyorlar. sonları hayrolsun bakalım nasıl bitecek.
ne güzel bir finaldi. böyle bir hikaye için olabilecek en tatmin edici finaldi. iyi ki izlemişim. ortaya karışık hafif ince spoilerı olabilir emin olamadım.
karakterler çok birbirine girmese çok daha tatmin edici olurdu. kim kimdi akılda tutamamam birçok karakterin hakkını veremememe sebep oldu. sonlara doğru edward ve jopson mesela keşke baştan beri bunları daha bir tanıyarak izleyebilseydim ama o kadar karışıktı ki bir yerden sonra sallamamıştım hata etmişim. ileride bir bahane olur da biri için tekrar izlemek zorunda kalırsam işte o zaman tam olarak hakkını vermiş olabilirim anca.
bir hayatta kalma mücadelesi daha doğadan insana karşı mücadeleye evrildi beklendiği gibi. sadece doğaya ve çaresizliğe karşı mücadeleyle sınırlı kalsaydı da saf kötü karakter eklenmemiş olsaydı daha bir keyifli izlerdim. bence fazla fazla yeterdi içerik. şamanlar ve ayı, aylar süren gece, soğuk, çaresizlik, açlık, hastalık derken psikolojik bir gerilim çok daha tadında verilebilirdi. saf kötü bir karaktere gerek yoktu. onun yerine çaresizlikle alınan nahoş kararlar, fikir ayrılıkları gri karakterlerle çok daha tatmin edici verilebilirdi.
ama tabii ki buna rağmen gayet güzel bir mini dizi oldu. kimsenin tam olarak sevmemiş olması çok üzdü beni. sanki ben çekmişim de beğenilmemiş gibi üzüldüm. oysa ne diziler izlendi burada. bu fazla fazla iyi bir diziydi.
ikinci sezon olursa dyatlow geçidi kazasını bunların elinden izlemek sanırım şu an için hayallerimin ötesine çıkmak olur. sadece düşünmek bile mutlu ediyor ki, zamanında filmini bile severek izlemiştim. buna benzer bir yerlere bağlannmıştı o da.
Kabileden sag cikan kisi donup herkese hickey nin nasil bir pislik oldugunu anlatiyordu. O dagilma sureci yasanmiyordu. Ekip birlikte hareket edip northwest passage i buluyordu.
Ben buna tanitim yazayim hatta. Ama karakterler bayaa zorlicak.