AMC dizisi Interview with the Vampire’ın fragmanı Comic-Con’da yayınlandı.
10 yorum abidin77 24 Temmuz 2022 17:17
Anne Rice’ın The Vampire Chronicles roman serisinin 1976’da yayınlanan ilk kitabı Interview With The Vampire’a dayanan AMC dizisinin resmi fragmanı San Diego Comic-Con’da yayınlandı.
8 bölümlük ilk sezonu 2 Ekim’de başlayacak olan dizide, Avustralyalı aktör Sam Reid (The Astronaut Wives Club, The Newsreader), Lestat de Lioncourt; Jacob Anderson (Game of Thrones), Louis; Bailey Bass (Avatar 2-3-4), Claudia, Kalyne Coleman, Grace De Pointe Du Lac; Eric Bogosian (Billions), Daniel Molloy; Chris Stack, Thomas ‘Tom’ Anderson; Assad Zaman(Hotel Portofino), Rashid; Maura Grace Athari, Antoinette karakteri ile dizinin kadrosunda yer alan isimler.
Kitap, 1994 yılında Neil Jordan’ın yönetmenliğinde Interview with the Vampire: The Vampire Chronicles adıyla sinemaya uyarlanmıştı. Filmde Lestat’ı Tom Cruise, Louis’i Brad Pitt, Claudia’yı Kirsten Dunst ve Daniel Molloy’u Christian Slater canlandırmıştı. 2002’de yayınlanan Queen of the Damned filminde Lestat karakterine Stuart Townsend hayat vermişti.
Interview with the Vampire’ın kitap versiyonu iki vampire, ahlakının kalıntılarına tutunmaya çalışan Louis ile baştan çıkarıcı ve manipülatif bir psikopat olan Lestat’a ve onların Amerika ve Avrupa’da yüzyıllar boyunca yaptıkları yolculuklara odaklandı. Hikaye, Louis de Pointe du Lac’ın hayatının hikayesini, nasıl bir vampire dönüştürüldüğünü ve ardından Lestat de Lioncourt tarafından nasıl akıl hocalığı yapıldığını bir muhabire anlatması ile başlıyordu.
HBO’nun Perry Mason dizisinin ilk sezonunda ortak yaratıcı ve yürütücü yapımcı olarak görev yapan Rolin Jones, dizinin yaratıcısı, yazarı ve yürütücü yapımcısı olarak projenin başındaki isim. AMC Studios ile genel bir anlaşması olan Jones, Mark Johnson, rahmetli Anne Rice ve Christopher Rice ile birlikte yürütücü yapımcılık da yaptı. Dizinin pilot bölümünü Alan Taylor (Game of Thrones) yönetti. Levan Akin ve Keith Powell dizinin diğer yönetmenleri.
.
yorumlar
Louis’i siyahi yapmışken Claudia’yı da yapmışlar. Yaşı da 5’ten fazla olsa gerek. Yılı da 1910’a doğru çekmişler zannedersem. Röportajı yapan “the boy” da olmuş bize orta yaşı geçkin bir adam.
Louis ve Lestat’ı yakınlaştırırlar mı diyordum, “my lover” da diyor ^.^ Hadi bakalım.
1×01 üzerine:
– Şimdilik işimi gördü, hatta hoşuma bile gitti. Kitapla ilgili değişiklikler en azından gözüme takılmayacak ölçüdeydi. Mesela “the boy” bakımından yaptıkları.
Yalnız bir noktaya değinmezsem çatlarım:
Lestat ve Louis niye havaya yükseldi yahu? Gülmem geldi. O sahnedeki cinsel tansiyon zaten yeterliydi. Kapanışı abartmasa mıydınız acaba? ^.^
– Hikayenin başlangıcını 1910’a çekmeleri de kreatif açıdan işlerine gelir tahminen, daha az mekan ve karakter değişikliği olur. Zaten Loius’i siyah biri yapmışken on yıllar öncesinden girip bir de siyah köleleri dahil edemezlerdi.
Bakalım Claudia geldikten sonra nereye evrilecek hikâye.
* Lestat’ın Louis’i dönüştürmesine daha fazla zaman ayırmışlar. Tabut muhabbetine falan da girdiler de dahası sonraya kaldı herhalde.
* Madem adam pankreas kanseri, dizinin finalinde bir zahmet dönüştürüver. Gerçi bu gidişle onu yapmaz da belki merhamet kapsamında erken öldürür. Röportajın tamamlanacağını farz ediyorum tabii.
ikinci bölüm bile gelmiş. görüyorum malum yerlerde.
Oh, yes. Şimdi fark ettim ben de. 29’unu anlamadım ama böyle olsun bakalım…
1×02 üzerine:
– İlk bölümde yazacaktım atlamışım, bölümlerin açılışındaki senfoni müziğini duydukça aklıma CSO ekibinin sahneye çıkışı geliyor.
– Bu bölüm de kitaba sadık denebilecek türden bir bölümdü.
Not: Lestat haklı. Geri zekalı mısın tatlım sen?
Not 2: Bebeği yedin mi?
yıl olmuş 2022 hala haftalık yayın. salın abicim hepsini tüketelim. isteyen haftalık devam eder.
yellowjackets için ne güzel beklemiş tadını çıkara çıkara hüpletmiştim. izleyecek bir şey bulamayınca buna başladım pişmanım.
filmi izleyeli bayaa oldu ama ilişkilerinin boyutu konusunda çok bilgili değilmişim onu fark ettim. gerçi düşününce çok da mantıksız gelmedi. sam arkadaşımızı daha önceki dizisinden sevmiştim zaten ama negro arkadaşımızı da sevdim.
ikili dışında üçüncü favori karakterim de louie nin ablası oldu. umarım uzun süre tutarlar onu.
tabuta küs girilmez sahnesinde kahkaha attım.
Evli çift gibiler. Bir gün birbirlerinin boğazındalarsa ertesi gün hiçbir şey yokmuş gibi sohbet edip gülebiliyorlar.
– Geldik 1917’ye. Ok.
– İsterse bütün kanalizasyonu yesin, şu adamın sıçan kemirdiğini görmesek olmuyor mu?
– Claudia’ya doğru geliyoruz demek ki. Peki.
1×03
bölümler kısa biraz daha uzayabilir. şimdilik ikilinin didişmelerini izlemek eğlenceli olsa da birkaç sağlam yan karaktere ihtiyaç var. ilk 3 bölümü düşündüğümde aklımda lestat louis ve muhabir dışında net bir yüz oluşmuyor. kız kardeşin bu dizinin matt’i olmasını isterdim ama beklentim düşük. malum şahısın gelişi bakalım nasıl olacak.