Apple TV+ dizisi Five Days at Memorial’ın fragmanı yayınlandı.
26 yorum abidin77 13 Temmuz 2022 20:28
Apple TV+’ın gerçek olaylara dayanan 8 bölümlük mini dizisi Five Days at Memorial’ın fragmanını yayınlandı. 12 Ağustos’ta başlayacak, Oscar ödüllü senarist John Ridley ve Emmy ödüllü Carlton Cuse‘dan gelen dizi, Pulitzer ödüllü gazeteci Sheri Fink’in aynı adlı kitabından uyarlandı.
Five Days at Memorial, Katrina Kasırgası’nın karaya vurmasından sonra bir New Orleans hastanesinde geçirilen ilk beş günü anlatıyor. Sel suları yükseldiğinde, elektrikler gittiğinde ve sıcaklık yükseldiğinde, yorgun doktorlar ve hemşireler, yıllarca onları rahatsız edecek ölüm kalım kararları almak zorunda kaldılar.
Farmiga, fırtına vurduğunda Memorial Tıp Merkezi’nde nöbetçi olan Dr. Anna Pou karakterini canlandıracak.
Sonunda hastaneden 45 ceset çıktı. Kitap, Dr. Pou liderliğindeki Memorial’daki sağlık personelinin, elektriksiz günler boyunca hastanede mahsur kaldıktan sonra kritik derecede kötü durumda olan hastalara ötenazi yapıp yapmadığı sorusuna cevap arıyor. Ayrıca dizi, Katrina sırasında beş günlük süre içinde hastanede ölen 23 hastada morfin ve diğer ilaçların yüksek seviyelerde olduğunu gösteren bir soruşturmanın ardından Pou ve iki hemşireyi cinayetten kovuşturma girişimine odaklanıyor.
Robert Pine (“CHiPs”), Julie Ann Emery (“Better Call Saul,” “Preacher”), Adepero Oduye (“The Falcon and the Winter Soldier,” “Pariah”), Molly Hager (“Happyish,” “It’s Kind of a Funny Story”), Michael Gaston (“Blindspot,” “The Leftovers”) ve W. Earl Brown (“Deadwood,” “Preacher”) dizinin kadrosunda yer alan diğer isimler.
Cuse ve Ridley, dizinin yazarlığı, yönetici yapımcılığını ve Wendey Stanzler (“For All Mankind,” “Dispatches From Elsewhere”) ile birlikte yönetmenliğini üstlendiler. Dizi, Disney Television Studios‘un bir parçası olan ABC Signature’dan geliyor.
Dizinin ilk 3 bölümü 12 Ağustos Cuma günü yayınlanacak. Kalan 5 bölüm ise haftalık olarak Cuma günleri yayınlanacak ve dizi 16 Eylül’de sona erecek.
Aslında Fink’in kitabının önceki uyarlaması American Crime Story’nin 3. sezonu için yapılacaktı ve karakteri Sarah Paulson canlandıracaktı.
.
yorumlar
apple plus da ne çıkarsa eli yüzü düzgün görünüyor. sessiz sessiz ama sağlam ilerliyor.
Kesinlikle öyle, ben şimdiye dek kötü ya da vasat işine henüz denk gelmedim…
Siz Mr. Corman’ı izlemediğiniz için öyle geliyor. Lisey’s Story dahil olur mu emin değilim bir de. The Essex Serpent ve Roar’ı (2022) gömenler de az değil, şimdi yalan olmasın.
Ama fikren katılıyorum tabii, hakkını yemeyeyim. Bir de hayrına Türkiye’de yayına başlasalar daha güzel olacak. Gerçi Türkçe altyazı desteğiyle geçinir gideriz, gelmese daha mı iyi ki? Bilemedim.
Gelsinler ya.
Son 2.5-3 seneyi düşününce benim beklentilerimin üstünde çıktı Apple işleri. Gerçi Apple olunca şaşırmamak lazım belki de.
İyi bari, yukarıdakilerden uzak duralım. Kadı kızı kusuru diyelim ona da
Mr. Corman a katılmıyorum
Ben de ek olarak physical ı diyebilirim. Apple cidden iyi bir çıta tutturdu son zamanlarda böyle şu platformun dizisi geliyor diye heyecanlanmıyordum artık Apple dizisi geldi mi öyle hissediyorum hepsini izleyemesem de. En son Netflix ilk çıktığında böyle hissetmiştim, bi de bazen HBO, Showtime dizisi geldiğinde hissediyordum.
Her fırsatta Apple+’ın dizi kalitesinden bahsetmeye çalışıyorum. İzleyici kitlesi diğer platformlar gibi büyük olmadığı için bir sürü dizi gözden kaçıyor.
İlk açıldıkları gün See ve The Morning Show ile hayal kırıklığı yaratmışlardı, sonradan çok daha iyi diziler gelmeye başladı.
Yukarıda sayılan Lisey’s Story, Physical ve belki 1 2 dizi örnekleri var ama tutan dizi sayısı çok daha fazla.
Yuh ama gerçekten ya, şu plan olmaması rezilliği nedir öyle, New Orleans gibi kasırgalarla ünlü bir yerdeler bir de. Şok edecek çok olay çıkacak belli ama o plan işine halen inanamıyorum.
Diziye başlarken Katrina Kasırgası haricinde bilgim yoktu, o yüzden baştaki sahneler sürpriz oldu.
Biyoterör/bomba saldırısının bile yazdığı acil durum rehberinde su baskını için hiçbir olmaması tam rezalet. Ayrıca bu kadar kasırga geçmişi olan şehirdeki/eyaletteki bir hastane elektrik kesintisi durumunda ne yapılması gerektiğinin planını yapmaz mı, elektrik kesintisi su baskınından daha güçlü bir ihtimal sonuçta. O aldıkları 1200 kişi sıkıntı olmuş galiba.
Diğer hastanedeki Julie Ann Emery’yi de tanıyamadım, sonradan isimlerden fark ettim.
Apple TV+’ın yöntemi değil ama tam binge yapılacak dizi. Felaketi haftalık izleyeceğime tek oturuşta aradan çıkarmak isterdim. Ayrıca ilk 5 bölümde 5 günü anlatacaklar ama kalan 3 bölümde ne gelecek, merak ediyorum.
Ben bu diziyi felaket soslu tıp dizisi sanıyordum. Değilmiş. Sadece felaket dramasıymış. İlk bölüm geçer not aldı. Devam ederim.
S01E02
Bu bölümün böyle geçeceğini pek beklemiyordum, böyle olunca ihmal konusu daha fazla öne çıkıyor.
Susan kötü niyetli bir karakter değil belli oluyor ama dizinin sonunda kötü bir yerde olursa şaşırmam.
Böyle anlarda dedikoduların nasıl yayıldığını ve nasıl zararlar verdiğini güzel gösterdiler.
Haftalık izleyeceğim ama gerçekte neler olduğuna şimdi bakmaya karar verdim, merak ettiğim çok konu var. 5 hafta sürecek çünkü.
Amerikan sağlık sisteminin ne kadar rezil bir şey olduğu bilinen bir şey ama burada hastane şirketlerinin rezilliklerini de görüyoruz. Yine yuh artık denecek sahneler vardı. Lifecare katı mesela.
Vera Farmiga’nın karakteri şimdilik ön planda olmasa da oradan çok büyük bir şeyler çıkacağı belli.
Dünkü Ankara yağışı sonrası, 17:00 gibi okuldan çıkıp eve gitmek üzere yola çıktım. Netflix’ten 3 komedi bölümünü x1.50 hızla, bir de bu dizinin 3 bölümünü x1.35 hızla izledim. Yol 2 saat 45 dk. sürdü, bölümler de tastamam yetti.
Aynı şey değil tabii ama durumla biraz olsun uydu da hem ^.^
İlk 3 bölümün ardından:
Beğendim diziyi, devam edeceğim. Güzel de işlediler şimdilik. Sinir bozucu noktaları vardı ama muhtemelen asıl olayları devamına sakladılar. Karakter bolluğu da var hem.
Vera Farmiga’nın canlandırdığı karakter daha fazla rol alacak(tır) haliyle. 5 günü atlattıktan sonra da soruşturma aşamasını daha detaylı işlerler tahminen. Bakalım bakalım.
1×05 üzerine:
Hem duygu sömürüsünü kaliteli yaptıklarını kabul etmem gerek hem de imdat artık.
5 günü bitirdik bakalım. Next.
1×05 ay şiştim
moraliniz bozukken filan oturmayın bu dizinin başına sakın ha…
1×06 üzerine:
Acaba diyorum, ilk 5 günü anlatırken diyorum, daha geniş çaplı anlatsaydınız da ondan sonra mı genel bir soruşturmaya başlasaydınız diyorum.
Tahmin ettiğim gibi soruşturmaya ağırlık vererek ilerliyorlar ve bunu yaparken geri dönüşler eşliğinde boşlukları dolduruyorlar. Asıl suça böyle odaklanmayı tercih etmişler. Peki madem.
Next.
Tamam, özellikle 5. gününde, ay yeter bitsin demedim değil. Hastaların, doktorların, hemşirelerin yaşadıklarına, çaresizliklerine, yüz üstü bırakılmalarına üzüldüm. Yahu tamam, şehirde tam bir kaos hakim ama ulan bir hastanedeki insanlara nasıl yardım etmez yetkililer diye tepki de gösterdim. Sağlık çalışanlarının hastaları kurtarmak için verdikleri mücadeleyi de takdir ettim.
Ancak, başlarına gelenler son derece trajik olsa da ya yeterince iyi yansıtamadıklarından, dramatize edemediklerinden, ya bu karakterlere (ölenler) empati duyacak, onları tanıyacak kadar zaman ayırmadıklarından ya da benim odunluğumdan olsa gerek (bu daha olası), ana konuda yaşananlar beni yeterince sarsmadı. Lanet ettirdi tabii ama o kadar.
Diğer bölümlerde de malum olaydan gittiler. Daha bir rahat aktı o bölümler.
Olayları düşününce ortada kalmadım değil. Yani
Eli yüzü düzgün iyi bir dramaydı. Moralinizin çok düşük olmadığı zamanlarda izlemenizi tavsiye ederim.
o zaman sıra bunda.
Kalanı da final bölümünde kabul edilir biçimde toparladı. Genel anlamda tartışmalı bir iş zaten, o yüzden kişinin kendi değer yargıları en azından izlerken işin içine giriyor olsa gerek.
Hastalarla yeterince bağ kuramadığımız için ölenleri yeterince umursayamama bende de oldu. Bazılarına biraz vakit ayırsalar da nihayetinde odak noktası doktorlar ve yöneticiler, şehrin durumuydu. Özellikle ilk 5 bölüm içerisinde duyguyu dibine doğru sömürdüklerini inkar edemem gerçi.
6. bölüm yorumunda da yazmıştım, daha geniş çaplı anlatsalar bundan daha bile iyi bir iş çıkabilirmiş hatta. Gerçi belki de insanı sıkıverirdi bu sefer de. Neyse, saygılar+teşekkürler. Sevgi yok, öldü sayenizde.
Bölümün ilerleyişinden dolayı kadının yırtacağını anlar olmuştum. ABD’deki tartışmalı davalarda mutlaka bir şekilde ortalık bu minvalde karışıyor. Asla sadece davanın kendisinde kalmıyorlar.
Diğerleriyle de anlaşmış vs. derken yoluna bakmış kadın.
yalnız sadece ilk 1,5 bölüm itibarıyla blm’ye bağlanacak gibi hissettirdi bana. bu tarz bir konuya bağlanırsa hayal kırıklığına uğrayacağım.
dizide sürekli siyahi hastalara odaklanıp duruyorlar, herhalde siyahilere karşı bir şeyler yapılacak da oraya bağlayacaklar sanıyorum ben de. her yer siyahi dolu çünkü, ve kritik personelin çoğu beyaz. meğersem new orleans’ın %60 ı siyahiymiş. bu konuyu bir neticeye bağladığıma sevindim. dert olduydu.
yalnız dizi çok iyi. 4. bölümdeyim. nefes aldırtmıyor.
5’ten sonrası için beklentilerini ayarla
1×05
hiçbir şey etkilemeyecektiyse bile bile o toplu katliam neydi allahsızlar.
hayvan getirmek yasak.
sorun değil yeterince yerimiz var.
hikayenin nereye gideceği belli oldu ve bir sağlık personeli olarak çok karışık duygular içerisindeyim.
hmms şimdi anladım ne demek istediğini abidin. 6 bölüm olmalıymış bu dizi. her bölüm biraz biraz soruşturmayı verip bitirmeliymiş. 3 bölüm neyin soruşturması allasen.
1×07 bu davanın arkasında olanlar umarım buna benzer şartlarda aç susuz tedavisiz yatağa bağımlı şekilde ölüme terk edilir. ölmeyi dileyerek beklerken tekrar düşünür kim suçluydu diye.
dışarıdan etik ahlak bekçiliği yapmak ne kolay. hem herkesi götüremeyiz diyorlar, hem geride mobil kimse bırakamayız diyorlar. geriye ne seçenek kalıyor. sonra günah keçisi arıyorlar.
ilk 5 bölüm ayrı yorucu, son 3 bölüm ayrı yorucuydu. ama güzel diziydi. tavsiyedir.
Çok yıpratıcı bir serüvendi. Dizinin kimseyi kayırmadan ve herkese söz vererek olayı aktarması benim kişisel karar sürecimi çok kolaylaştırdı.
Ortada bir seçim yok. Pou bu insanları bilerek isteyerek katletmiş değil, şartlar ortada, sıçacak tuvalet kalmamış afedersin. Kimse sorumluluk almıyor, almak istemiyor, zaten öyle bir ortam da kalmamış. Günlerdir ne helikopter gelmiş ne destek. Elektrik yok, ilaç yok, klima yok. İçerisi 39-40 derece sıcak. Böyle bir ortamda kimseden ideal kararı vermesini bekleyemezsiniz.
Siyahi doktorun işgüzarlığı özellikle canımı sıktı. Çözüm önermiyorsun ve yalnızca sorun yaratıyorsun be adam. Emmett Everett denen adamın 170 kilo olduğu ve felçli olduğu söylendi. Nasıl çıkaracaksın, açsın susuzsun güçsüzsün, nasıl taşıyacaksın helipad’e. Çözümün var mı yok. Adam acı çekiyor. Çaren yok. Lesser evil’i seçmeye mecbursun. Ya adamı bırakacaksın susuzluktan ölecek ya da Pou’nun yaptığını yapacaksın. Uzaktan yargılamak ne kadar kolay. Adamı sırtına alıp taşıyacaksan al buyur.
Nefretin yönlendirilmesi gereken yerin yerel yönetim veya bu durumda ulusal güvenlik vs. olduğu belli. Ama günah keçisi seçmek daha kolay çünkü tek sorumluluk alan Pou.
Hastane personelinin Pou’ya desteğinin de çok yetersiz kaldığını düşünüyorum. 5 gün kader ortaklığı yaptınız, sonra gidip bir de hiçbirinizin yapamadığını yapmaya cesaret ettiği için kadını ispiyonladınız. Vallahi size bravo.
Neticede gerilimi dozu yüksek ve epey yoğun duygular hissettiren etkileyici bir dizi. Tavsiye ederim.