Arrow — tanıtım
1.496 yorum rpdi 29 Aralık 2012 21:10
Televizyona uyarlanan süper kahraman hikayelerinin son yıllarda pek tutmadığı bir gerçek. Fakat The CW bu duruma inat, büyük masraflar yapmaktan kaçınmayarak, yıldız isimleri kadrosuna katarak, müthiş tanıtım kampanyaları yapmaktan çekinmeyerek, kısacası gümbür gümbür bir şekilde, 14 Ekim 2012’de karşımıza Arrow‘u çıkardı.
Dizimiz Batman, Superman, Green Lantern, Jonah Hex, Watchmen, Wonder Woman gibi bilindik süper kahramanları da bünyesinde bulundıran DC Comics‘in Green Arrow (Yeşil Ok) çizgi romanından uyarlanıyor. Green Arrow, giyim tarzı, kullandığı savaş aletleri, kendine özgü bir adalet sistemi yaratmasıyla Robin Hood‘u aşırı derecede andıran bir kahraman. Kendisini kanlı canlı bir insan olarak gördüğümüz ilk ve şu ana kadarki tek örnek ise Smallville. Orada toplam 72 bölüm görünen Green Arrow’u, şu aralar bir diğer The CW yenisi Emily Owens M.D.‘de yer alan Justin Hartley canlandırmıştı. Green Arrow’u 1941 yılında Aquaman’in yaratıcılarından Morton Weisinger ile Congorilla’nın yaratıcılarından George Papp’in yarattığı ve kendisinin ilk kez More Fun Comics’in 73. sayısında görücüye çıktığı da bizi pek ilgilendirmeyen bilgiler arasında.
Bence şimdi bunları bir kenara bırakalım ve modernize edilerek karşımıza sunulmuş, yeni TV dizisi Arrow‘un konusuna geçiş yapalım:
Oliver Quuin, şımarık, vurdum duymaz, kadın avcısı, playboy diye tabir edilen milyarder bir adam. Bir gün, içinde babasının ve ayarttığı sevgilisinin kız kardeşinin de bulunduğu bir yat gezisine çıkar. Bu yat gezisi, korkunç bir kazayla sonlanır ve bu kazadan sadece Oliver sağ olarak kurtulur. 5 yıl sonra Pasifik’in ücra bir köşesindeki adada bulununcaya kadar da öldüğü sanılır. 5 yıl sonra evine, yani Starling City’ye döndüğünde ise artık karşımızda eski Oliver’ı değil, adada yaşadığı sıkıntıların değiştirdiği, farklı bir Oliver’ı buluruz.
Starling City’de kendi çıkarlarını düşünen birtakım insanlar yüzünden suç oranı artmış; uyuşturucu her tarafa yayılmıştır. Halkı da gün geçtikçe daha çok fakir olmaya başlamıştır. Şehri, bu kötü duruma sürükleyen insanların arasında Oliver’ın ailesi de bulunmaktadır. Kazadan hemen sonrasında Oliver’ın babası, son nefesini vermeden önce şehrin bu durumundan sorumlu insanlarla ilgili bazı sırları anlatır ve ona şehri bu derecede zehirleyenlerin bir listesini verir.
Oliver, adada kaldığı süre boyunca bambaşka bir insana, kendi tabiriyle bir silaha dönüşmüştür. Üstün refleksler, hızlı koşu, hedefini tam tutturma ve müthiş okçuluk yeteneği burada kazandığı hediyelerden bazılarıdır. (Bu süreci dizinin ilerleyen bölümlerde ve tek seferde değil, geri-dönüşler (flashback) şeklinde izleyeceğiniz için ayrıntısına giremiyorum.) Oliver, Starling’e geri döndüğünde işlerin iyice çığırından çıktığını ve şehrin daha da rezalet bir hale geldiğini görür. Gençken yaptığı hataları telafi etmeye, kendisine yakın olanlarla arasındaki buzları eritmeye, ailesinin yanlışlarını düzeltmeye, toplumdaki sorunlarla mücadele etmeye ve Starling City’yi eski ihtişamlı günlerine geri döndürmeye karar verir ve adadaki sahip olduğu yetenekleri de kullanacağı Arrow karakterini yaratır.
Dikkat çekmemek için bir yandan eskisi gibi güç ve para düşkünü, umursamaz, pervasız çapkın rollerini oynarken, gerektiği durumda yeşil kostümü giyip gizli kimliğine bürünerek, Starling’e adaleti getirecek olan, “yasalardan üstün, yasadışı koruma görevlisi” kahramanımız Green Arrow olarak yaşamını sürdürmeye başlar.
Kadro ve karakterler üzerinden devam edecek olursak…
Bir zamanların umursamaz, şımarık, kadın avcısı, kısacası pislik çocuğu; ama şimdilerin müthiş okçuluk yeteneğiyle Starling’in adalet sağlayıcısı Arrow’a, yani Oliver Queen‘e Stephen Amell hayat veriyor. Oyuncuyu en son Hung‘ın 3. sezonunda önemli bir rolde izlemiştik. Bunun yanı sıra Private Practice, New Girl, 90210, The Vampire Diaries gibi dizilerde konuk olarak yer almıştı. 5 yıl adada kalıp, başına bunca şey gelen bir adamın ruh halini gerçekten çok iyi veriyor. Gerçekten de yakışıklı oyuncu Stephan Amell, bu rol için biçilmiş bir kaftan diye düşünmeden edemeyeceksiniz.
Laurel, Oliver’ın eski kız arkadaşı. Oliver, Laurel’ı önce onun kız kardeşiyle aldatır. Daha sonra da söz konusu gemi kazasında istemeden de olsa, bu kız kardeşin ölümüne sebep olur. Oliver’dan böylesi büyük darbeler yiyen Laurel, kahramanımıın yaşadığını öğrendiğinde kafası karışır; ama elbette ki bir yandan Oliver’a karşı hala boş değildir. Oliver’ın yokluğundaki 5 yıllık süreç içinde avukat olduğunu eklemeden geçmeyelim. Karakterimiz, güzel oyuncu Katie Cassidy tarafından canlandırılıyor. Melrose Place veHarper’s Island‘da başrollerde seyrettiğimiz aktrist, Gossip Girl, Supernatural, New Girl gibi popüler dizilerde de bir süre konuk olarak yer almıştı.
Tommy, Oliver’ın en yakın arkadaşı. Kendisi Laurel’dan hoşlanıyor ve Oliver’ın öldüğünü sandığı yıllarda işleri iyice ilerletiyor. Karakterimiz, çıkışını geçen yıl geçen yıl iptal olan Pan Am ile yapan Colin Donnell tarafından canlandırılıyor. Arrow ise onun ikincisi projesi. Daha önce pek tecrübe kazanamamış Donnell’ın, gayet başarılı bir oyunculuk sergilediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Eskiden sert bir Amerikan askeri olan John Diggle, şimdilerde Oliver’ın annesi Moira tarafından bizzat tutulmuş olan Oliver’ın yeni koruması. Diggle, David Ramsey tarafından canlandırılıyor. Daha önce kadrolu olarak yer aldığı bir dizi yok. Bir ya da birkaç bölüm konuk olduğu dizilerden bazıları ise şu şekilde: Blue Bloods, Dexter, Ghost Whisperer, Huff.
Son zamanlarda dizilerinin vazgeçilmezi olan “sorunlu ergen” kadrosunu dolduran Thea, kendini alkol ve uyuşturucuya vermiş, dünyadan haberi olmayan, insanı sinir etmekten başka bir işe yaramayan, Oliver’ın salak kız kardeşi. Thea, Willa Holland tarafından hayat buluyor. Kendisini daha önce konuk olarak -ama çok bölümde- The O.C. ve Gossip Girl‘de izlemiştik.
Starling’in adaletini sağlamada çok büyük katkıları olan, Laurel’ın babası dedektif Quentin Lance. Küçük kızının ölümüne sebep olan Oliver’dan nefret ediyor ve Laurel’ı da ondan uzak tutmaya çalışıyor. Karakterimiz, dizilerde bol bol konuk olarak karşımıza çıkan oyuncu Paul Blackthorne tarafından canlandırılıyor. Başrolünde yer aldığı The Dresden Files‘tan sonra, yer aldığı dizilerden bazıları The River, The Gates, Lipstick Jungle, Big Shots, 24 şeklinde.
Ölen kocasının acısını yaşayan, çocuklarına karşı sevecen ve mükemmel bir anneymiş gibi görünen ama sandığımız gibi masum olmayan, “Kraliçe” annemiz Moira Queen. Kendisi gemi kazasıyla ilgili belli ettiğinden çok daha fazlasını biliyor ve oğlunun arkasından bazı işler çeviriyor. Karakterimiz Susanne Thompson tarafından hayat buluyor. Yer aldığı yapımlardan bazılarını Once and Again, Cold Case, Kings, NCIS şeklinde sıralamış olalım.
Yazını başında da dediğim gibi diziye sonradan pek çok yıldız isim katıldı. Şimdilik şu, şu, şu ve şunu örnek verelim. Bunların devamı sürekli geliyor, haberiniz olsun. Kadronun tamamına şuradan ulaşabilirsiniz.
Arrow, bir tıp dizisi olan Emily Owens M.D. ve bir polisiye olan Beauty and the Beast ile birlikte The CW’nun bu sonbahar için onay verdiği üç diziden biri. Son zamanlarda, pilot bölümlerinden hemen sonra iptal edilen Wonder Woman‘ı, Aquaman‘i ya da 10 bölüm sonunda iptali gören The Cape‘i düşününce, Amerikalıların süper kahraman hikayelerini televizyonda görmeyi sevmediği düşüncesi ortaya çıkıyor. Normalde Amerikalıların tıp ve polisiye sever, süper kahraman sevmez mantığından hareketle “Arrow tutmaz, diğer ikisi tutar” diye tahmin edildi; ama işler hiç de öyle olmadı. Tıp dizisi olanı hemen iptali gördü. Polisiye olanı vasat reytinglerle yaşamaya çalışıyor. Ama Arrow, reytinglerde aldı başını yürüdü. İlk bölümüyle 1,3 reyting, 4.017 milyon izleyici ile açılış yaptı ve sonraki bölümlerde bu rakamları fazla düşürmeden yoluna devam etti. 23 bölümlük tam sezon onayını kaptı ve şu anda The Vampire Diaries‘ten sonra The CW’nun en çok izlenen dizisi konumunda. Ayrıca, hemen arkasından yayınlanan Supernatural da Arrow’un rüzgarından yararlanarak, önceki sezonlarına kıyasla daha iyi reytingler elde ediyor.
Başta başrol oyuncusu olmak üzere çok isabetli yapılan oyuncu seçimleri, adada yaşanan olayları geri dönüşlerle (flash-back) izlememiz gibi ayrıntılar sayesinde sürekli ayakta tutulan gizem unsurları, özenilerek ve para harcanarak çekilen ve bir TV dizisi için insanı tatmin eden aksiyon sahneleri, ilerleyen bölümlerde bilindik DC Comics kötülerinin karşımıza sık sık çıkıyor olması (hangileri olduğunu ispiyon vermemek adına söyleyemiyorum), pembelik dozunun ayarını tutturabilen, merak uyandırıcı aşk meseleleri, Arrow’un izlenme nedenlerinden sadece birkaçı. Elbette ki “her anı heyecanlı, hiç sıkmıyor, mantık hatalarından eser yok” gibi şeyler söyleyemeyiz. “Olur bu kadarı da…” dedirten, küçük şeyler de var kaçınılmaz olarak.
Diziyi çok seven bir kesim olduğu gibi, yerden yere vuranların sayısı da epey fazla. Her zaman dediğimiz gibi, bir kaç bölüm izleyip kendinizin karar vermesi en doğrusu. Yukarıda da dediğim gibi Amerika’da gayet güzel izleyici oranları elde ediyor. Yani dizinin geleceğinin olduğu konusunda kesinlikle içiniz rahat olsun.
Son olarak iki adet tanıtım filmini paylaşıp, tanıtıma noktayı koyalım.
Herkese keyifli seyirler.
AYRINTILI TANITIM FİLMİ
http://www.youtube.com/watch?v=gk_ji5Yu_Mg
KISA TANITIM FİLMİ
yorumlar
evet ben de artık daha dikkatli olmaya çalışıyorum ama benin uyarmaları bu yüzden değildi daha dikkatli bakarsan anlarsın:)
@oktay_1907: Ne yüzdendi?
yanın benin evet bir ispiyon yüzün de bana uyarmıştın ama arkadaş bahseti konu yüzden değil:)
@oktay_1907: Arkadaş diyor ki dizinin ilk bölümünden sonrasını izlememiş herhangi birine ispiyon yapmışsın. Ben demiştim ki “Bir dizinin ilk bölümünde olanları bile yorumlara koklayarak yazıyoruz. Yorumlarında buna da dikkat edersen sevinirim.” Yani dizinin ilk bölümünde olan bir şeyi bile düşünüp taşınıp koymaya dikkat etmeni rica etmiştim.
Bu her gördüğünü hemen yetiştirmeye çalışıp alelacele önemsemeyişlerini ne yapacağız senin?
Tüm mesajlarını moderasyona almaya başlayalım mı, yoksa son (en bi son) şans daha tanıyalım mı? Sen ne diyorsun?
Ahaliye sorum var:
Facebook hesabı olanlar ve oradan gelecek haberleri takip edenler zaten üye olur takip ederler ilgili haberleri gibi geliyor bana.
oktay_1907’nin gönderdiği kopyala yapıştırlara ihtiyacı olan var mı gerçekten? Yoksa, söyleseniz de yormasak kendisini?
paylaşmak istiyorsa paylaşsın bence. illa bir talibi olur. ama paylaştıklarına bir başlık cümlesi yazıp gerisini spoiler olarak paylaşsın. genelde gelecek bölümlere dair bilgiler oluyor çünkü. denk geliyoruz hoş olmuyor.
bence gerek yok isteyen facebook sayfasını takip eder
Diziyi her hafta çıktığı gibi izleyemediğim için bu başlığa girmeye korkuyorum ben açıkçası. Daha önce ispiyon yediğim oldu çünkü. Bence de sadece bölümle ilgili yorumlar olmalı. Şahsen çizgi romanla ilgili bir şey okumak bile canımı sıkıyor. Ben çizgi romanlarla hiç ilgisi olmayan sade bir izleyiciyim. Çok meraklı olan zaten Facebook sayfasından veya başka herhangi bir yerden bakabilir.
Bu söylediklerim The Flash için de geçerli.
Bu sezonu geriden gelerek izliyorum. Benim de daha önce bu başlıktan ağzım yandı açıkçası, o yüzden Arrow’a yorum gelince okumadan atlıyorum genelde. Kısacası bence de gerek yok Facebook haberlerine. Yine de merak edenler için tüm röportajı/haberi kopyalamak yerine haberin başlığını yazıp link verme yoluna da gidilebilir.
o zaman tamam artık ben de facebook da gelen haberler yazmam olur biter:)
@realtortoise 20 şubatta bu link kullanılmasını yazıştık ama hala kopyala yapıştır devam ediyor bence hiç olmasın
Ben bir süredir sezon finaline kadar bu başlıktan uzak durma planımı uyguluyorum. Diziden değil ama bu tanıtımdan feci sıkılmış durumdayım. Bir kaza çıkmayacağını bilsem tamamını spoiler içine almakla olsun diyeceğim de emin değilim.
Zaten genel anlamda Facebook sayfası üyeliği bana da doğru geliyor. İsteyen bakabilir.Spoiler arsızı biriyimama misal bir şekilde PLL’den yesem ben de bozulurum. FB o kadar da özel bir alan değil zaten.
Ben de Facebook’tan genelde baktığım var ama haberleri okumuyorum bile anca burada çıkarsa ihtimal veriyorum pek doğru gelmiyor ama panel notları derseniz onlar da çok uzun oluyor gerek yok bence de. Çünkü bende ispiyon yemeden izleme taraftarıyım bu yüzden başka bir yerden etkilenmeden sadece izlemek istiyorum. Bir de o fan sayfaları önüne geleni paylaşıyor yani.
tamam o zaman yorumlarım moderatör tarafın da denetlensin facebook da bir şey paylaşırsam silinsin madem benim verdim söz güvenmiyorsunuz öyle olsun:)
Beni etkilemiyor bu FB’dan gelen şeyler ispiyon konusunda sıkıntım yok ,aksine okuduğum ispiyonlar beni dizinin kalan bölümlerinde daha da heyecanlandırıyor.
ama bu sefer dersim aldım gerçekten önemli olmadıkça bir şey paylaşmayacağım eğer önemli bir bilgi olursa ispiyon işareti kullanacağım:)
tamam bir daha paylaşmam siliyorum:/
silme silme görsünler diyorsun ya hadi söylesenize benin burada istemiyorsunuz neden buraya facebook da bir şey paylaşıyorum bilmiyorsun çünkü benin böyle bu site de kendim işe yaramış hissediyorum hepinizi saul benin hep horu görüyorsunuz merak etmeyin bir daha bir şey paylaşmam saten bunun paylaşırken bu tepki alacağım bilerek paylaştım bir daha paylaşmam:/
@oktay_1907 : Siteye yeni gelip de bu kadar anlayış ve ilgi gören insan yoktur herhalde. Burada istenmesen açık açık söylenir. Kurallarımız var (birbirimizi korumak için). Biz bunlara uyuyoruz. Senden de uymanı istiyoruz. Defalarca uyarılıyorsun ve bunu 1 kişi yapmıyor. Bunu kibarca yapanı da var. Hoşuna gitmeyen sertlikte yapanı da var. Ama sen insanların dediklerini hiçe sayıp hala kafanın dikine gidiyorsun. Sözler verip tutmuyorsun.
Şimdi bizim sana “sen bizi hiç sevmiyorsun; bize saygın ise hiç yok” deme hakkımız var mı, yok mu onu söyler misin?
doğru söylüyorsun bir anlık sinir ile bunlar yazdım neyse eğer moderatör tarafından yorumlarım denetime almak istiyorsan alabilirsin saten bir daha bölüm yorumları hariç yorum yazmak istemiyorum:)
@oktay_1907 : Bu başlığın altını yeterinde konu dışı yorumlarımızla karıştırdık. Cevabımı postane bölümünde yazacağım. Başka uzatmak isteyen olursa aynı yöntemi tercih etmesini rica ediyorum.
peki:)
şöyle hepsinin bir arada olduğu bir dizi olacaktı ahh yaaa bence gayet de eğlenceli olmuş.
abi işte bize böyle bölümler gelin ya
Acayip seyler olmaya basladi.
Roy’un ölmedigine mi sevineyim yoksa gittigine mi uzuleyim. Umarim tamamen dizi’den ayrilmamistir da gormeye devam ederiz. Ama bi an öldügünü duyunca cok uzuldum. Neyse ki yasiyor.
Oliver’in Arrow olarak sonu geldi. R’as’in teklifini de artik kabul edecegi belli. Ama sonra ne olacak iste asil onu merak ediyorum. Dedikleri kadar varmis; artik hic bir sey ayni olmayacak.
Thea öldü ama muhtemelen Oliver R’as’in teklifini kabul edip Thea’nin tekrar yasamasini saglayacak Lazarus Pit sayesinde. Acaba diyorum Sara da bu sekilde tekrar yasarmi? Bu sorunu hala cozmediler. Netice de Oliver R’as olduktan sonra istedigi kisiyi geri dondurebilir.
güzel bölümdü valla. ayrıntısına sonra gireriz.
Şimdi hangi düzenli olarak rol alan oyuncu diziden ayrılıyormuş? Haberi gördüm ama bakmadım. Akşam izleyince bakarım artık. Bu bölümde önemli şeyler olmuş olsa gerek, merak ettim.
bugünkü bölümle anlaşıldı gibi kimin ayrılacağı.
Dizi hakkında ki bu bölümde hissettiğim düşündüğüm her şeyi ferdi sağolsun açıklamış bana ona katılmak kalmış. Onun dışında
Roy ayrılınca Titans grubunda olduğu aklıma geldi oraya da sonradan katılmıştı. Titans dizisi bağlantılı bir şey olsa buradan oraya geçsin derdim ama Arrow’da kalsın bence. Gitmesin Roy. (Gitçeksen de hazır boştayken iki bölüm Teen Wolf’a uğra da ne durumda olduğunu görelim. )
Dizi güzel gidiyor inşallah saçmalamaz yeniden. Ray’in çömezliğini güzel işlediklerini düşünüyorum. Şimdi daha kıdemli oldu.
Bence de döndürseler olur ama geçen gün şu zaman yolculuğu yapan bir karakter katıldı spin-off a o vesileyle gözükmesi bana mantıklı geldi. Ama Sara dönse hayır demem aksine sevinirim. Tabi Thea ve Sara’nın Lazarusdan çıkınca eskisi gibi olurlar inşallah.
3×19
Kimse hiç bişey itiraf etmesin arrowun ismi olsun marrow. yeşil yerine pembe felan giyinsin. Al sana arrow ortadan kayboldu. Ne kastılar dizide yahu. Benim mi düşüncemde bi yanlışlık var bana bi deyin arkadaşlar.
Oliver ortada görünmemeliymiş. Neden? Polis peşinde. Yahu şehrin üzerinde adam uçuyor kimse peşine düşmüyor ama Oliverın peşinde polis var evinde oturmalı. Atom dizisini izleyiciye satıcaz diye yaptıkları ucuz numaralara bak. Arrow dizisinde Arrow oturcak Atom savaşçak yok öyle şey.
Dün de Atomu Flashta pazarladilar. Hiç yoktan orada Atom, Flashla birlikte olaylara dahil oluyordu. Gözüme batmadı burdaki gibi. Ama starling cityde bu kadar olay olurken Rayle Felicitynin tatil havasında Central citye gitmesi komikti bence.
Bu arada her bölüm geçmişten bir parça gösterme işi de sıktı artık. Bi de geçmişteki alakasız olayı bölüme bağlamaya çalışmıyorlar mı
@meorman: Bence arkana yaslan keyif almaya calis. Sanki en ufak hatalarini bulmaya calisiyorsun gibime geliyor. Fazla kasiyorsun bence. En ince ayrintisina kadar her seyi didik didik edeceksek her dizi de hatalar zinciri buluruz. Bu isin dogasinda var. Mesela
cok sacmaydi. Ona bende laf ettim cunku onu gormezden gelmek pek mumkun degil. O bence bu dizi de yapilan en buyuk hataydi. Ama digerlerini gormezden gelmek cok kolay. Gerci bana hic batmadi. Hic aklima bile gelmedi senin dediklerin. Ben daima keyif almaya odaklaniyorum.
şirketi herşeyi elinden alındı, oliver queen olarak bir hayatı kalmadı ki zaten . neden ölemesin polisler bir daha peşine düşmeZdi . meorman ın dediği gibi yeni bir kahraman olarak hayatına başlardı
İnan et hiç birşeyi bulmaya çalışmıyorum. Her şey gayet ortada bence. Ortalık daha kaliteli benzer dizi dolmaya başlamışken sizin gözünüze nasıl batmıyor ben onu merak ediyorum.
Şu anda dizi hiç bir karakterini adam akıllı işleyemiyor bence. Ana konu desen belki ras al ghul konusu iyi bir yere bağlanıcak ama hiç iyi işleyemediler süreci. Bildiğin süper ninjalardan oluşmuş içinden batmani çıkarmış birliği düşürdükleri noktaya bak.
Neyse ben şu anda dizinin elle tutulur bir yerini göremiyorum açıkçası. Beni aydınlatırsan sevinirim.
Bu arada, hiç bir diziden keyif almaya zorluyasım yok kendimi. Yapımcılar uğraşıcak izleyiciyi memnun etmeye. Flashın reytingi belli bu dizinin reytingi belli. İzleyici bir şey anlatmaya çalışıyor yapımcılara ama anladıklarında reyting açısından çok geç olucak bence.
@meorman: Yazdiklarina katilmiyor degilim. Once onu belirtmis olayim. Ama senin gozune battigi kadar benim gozume batmiyor sadece. Keyif almak icin tabiki kendini zorlamayacaksin. Zaten boyle bir seyin mumkun oldugunu da dusunmuyorum. Bir dizi’yi ya seversin ya da sevmezsin. Ben seviyorum ve hala da zevk alarak izliyorum.
Sunu soylemeden gecmeyeyim; Flash ciktigindan beri daha cok ona odaklandilar gibime geliyor. Mesela suan benim icin Flash > Arrow. Bu arada bu dizi daha en az 2-3 sezon surer. Yapimcilar ne zaman birakirsa ozaman biter bence.
@ levilevi valla en iyisini yapmışsın. Kendi halinde orjinal bir dizi olsa bende bırakırdım ama zamanım olduğundan hem de meraktan bi umut izliyorum işte. Dizi beni hayal kırıklığına uğratmaktan ben de hayal kırıklığına uğramaktan bıkmadım daha
Arrow benim için hiç bir zaman mükemmel bir dizi olmadı ve olmuyacakta. Ama yine de eli yüzü düzgün birşeyler yapsalar daha fazlasını istemiycem valla. Beklentim gerçekten yüksek değil.
Reyting konusunda da dizi eğer bu kalitede bir final yaparsa gelecek sezonu 0.7yle açıp 0.6ları zorlar bence. Bir kez reyting oralara düştümü isterse sezonlar sürsün daha da kaliteli bir şey çıkmaz bu diziden.
Geçen sezona (0.91 reyting 2.62 milyon izleyici) göre seyirci ve reyting (1.02 reyting, 2.79 milyon izleyici) artışı sağladı Arrow. Son bölümlerde dramatik bir düşüş yaşamazsa eğer geçen sezonun üstünde kalacak. Kötü sezonda fena rakamlar elde etmedi. Umarım seneye senaryoyu biraz toparlarlar.
Flashın da etkisi var tabi bu sezon ortalamanın artmasında.
Şu anda dizinin sezon finalini batırma gibi bir şansı yok. Yoksa ciddi düşüş yaşar gelecek sezon bence.
Ben de @meorman’a katılıyorum. Hiç bir zaman çok ayılıp bayıldığım bir dizi değildi ama keyifli zaman geçirtebiliyordu bana önceleri. Bu sezon artık keyif alamaz da oldum, sezonun ana konusu falan da hiç ilgimi çekmedi. Bir de önceden pek alternatifi yoktu, türü seven biri olarak zorlayabiliyordum kendimi, ama artık Flash başta olmak üzere bir sürü daha iyi alternatifi var bu dizinin. Büyük ihtimalle bu sezon benim için son sezon olacak.
Yine cok guzel bir bolumdu. Ama bi elestirim olacak.
Elveda Arrow (Oliver Queen), hosgeldin Al Sah-him. Oliver’siz Starling de neler olacak onu dusunuyorum. Senaristler bu konu’yu iyi islemeli. Ama Oliver artik hic mi Starling’e gitmeyecek acaba. Bundan sonrasini cok merak ediyorum.
bence de çok güzeli bir bölümdü
ferdi dinli
bu bölüm de çok güzeldi ama aklıma takılan bir şey var 20.bölüm fragmanında
bir süredir bu dizinin savunulacak yanı kalmadığının farkındayım. artık ben bile savunamıyorum bu diziyi. bu hale getirenler utansın. ne ana hikayenin ne karakterlerinin adam gibi bir tutarlılığı yok. karakter gelişimini takip etmeyi bölümler önce bıraktım zaten. eski bölümler hatrına diye diye tvd gibi izlerim artık. arada güzel bölüm çıkarsa mutlu olurum falan.
ozgun14 bence bu bölüm güzeldi ve benin oliver şu anki tavırların bir oyun oldun Düşünüyorum bence sezon finalin büyük bir ters köşe gelebilir:)
İçim şişti bütün bölüm boyunca konuyu süper bir ilk 9 bölüm sonrasında nereye getirdiler Allah aşkına. Son sahnede yeter artık dedim yani. İzledikten sonra da bilmiyom kafam mı bozuk ondan geldi böyle dedim gelince özgünün yorumunu da görünce tek olmadığımı anladım.
Oliver’a su çalan bir varisten bahsetti onu yakalamaya gidecek diye sanıyordum gitti Nyssa’yı yakaladı anlamadım onu.
Şimdi Thea’da Roy’a mı gidecek. Roy’u da kaybettik bu gidişle Thea’yı da kaybedeceğiz anlaşılan.
Umudum sezon finaline her şeyi düzeltip şu Ras konusunu kapatmaları.