BBC’nin çoktan 2. sezon onayı verdiği THE MISSING’e Starz da devam deyince ayrıntılar geldi.
28 yorum dkamoy 17 Aralık 2014 22:59
Dizi bu aralar çok moda olan antoloji türünde devam edecek.
Yani farklı oyuncular ve farklı bir hikaye ile yepyeni bir 8 bölümlük 2. sezon izleyeceğiz.
Kaynak
İlk sezonu ispiyonlamayan bir 2. sezon gıdıklamasını da altta bulabilirsiniz. 2. sezonun ne üzerine olacağına dair fikriniz olsun isterseniz…
yorumlar
İlk sezon finaline dair (her zamanki gibi) tahmin yürütmeye çalışmıştım en başta. 2 seçenek vardı kafamda. Eğer ilki ile sonlansaydı çok yazık olacaktı diziye, 2cisiyle bitseydi çok güzel olacaktı (bana göre). Gel gör ki finalde her 2 ihtimalimi de (ilkinin tamamını, 2cisinin yarısını) işin içine kattılar ve ortaya güzel 1 olay örgüsü çıkardılar ve muazzam 1 nokta koydular. En sondaki sahne beni benden aldı resmen. İzleyiciyi şüphe ile baş başa bırakan sonları severim ama bazı gerçekleri görmezden gelerek finalin açık bittiğine dair fikre katılmıyorum, çünkü ne de olsa bizim izlediğimiz gerçek Tony’nin gerçeğiydi.
Sezonun en iyi dizilerindendi nitekim. The Killing‘den sonra çıtayı yükseltenlere tavsiyedir.
@bluecat: Keşke finali izlememiş biri olarak boş bulunup, yazdığınız yorumun ilk iki cümlesine bakmamış olsaydım. :((
sinirden kuduracam şimdi dkamoyla aynı histeyim nasılsa ilk sezonla ilgili spoiler olmaz diye girdim ve yalan oldu dizinin ikinci yarısı
umutlarım vardı benim
ekleme: off yaaaa, valla küfürlüksün arkadaşım. moralim bozuldu 4 saat arka arkaya izlicektim biraz sonra. !!!
Ben kapattım şimdi ilgili yorumu, başka harcanan olmasın.
Kusura bakma ilk gördüğümde kapatmadığım için ozgun14.
aşağıda yukardaki ispiyon var, bitirenler okusun sadece
Yok seni kurtarabilirdim okur okumaz kapatsam.
haa ben art arda okuduk sandım. meğer arada zaman varmış bayaa. neyse kısmet diyelim.
Uff kötü olmuş. Dün akşam iyi ki izlemişim. Yoksa rss’den bu yorumu çekip ispiyonu yiyebilirdim. Sizin adınıza üzüldüm
Ben okudum sanırım ama izlemediğimden anlamadım Gerçi bende bu kadar bahsedildikten sonra listeme alıcaktım biraz hevesim kırıldı.
bu dizinin ikinci sezonunda yepyeni bir konu olması haberi iyi geldi. öyle olmasa acaba bir yerden bu hikayeyi sündürecekler mi korkusuyla beklicektim. leziz bir hikayeydi, tadı her karakteriyle damağımda kaldı. bir 10 bölüm daha olsa izlerdim.
sanırım sezonluk polisiyelere geri dönüyorum. doygunluk hissini bu yapımla yendim. merak hissini dramla kombinleyen hikayeler cidden iyi geliyor.
Meşhur hikayedir sinemaya gitimişindir önünde iki kişi durmadan konuşur.Biri daha önce flmi görmüştür çok hoşlandıgından ikinci kere gelir.Başlar filmi anlatmaya yanıdakine .Bak simdi şu olacak bak şimidi bu olacak diye..Yanında ki ne yapsın bin pişmandır onla beraber geldigine ama yapacak bir şey yoktur..Arkadaki de hay böyle şansın diye içinden söylenip durur.
Yalnız böyle işgüzarlar var ve bilinçli olarak yapıyorlar..Bilmediklerinden degil.Zevk alıyor.Bir daha bu arkadaşı gördünüzmü gözünüzü kaçırtın mutlaka devamı gelecektir.Eminim kıs kıs ta gülüyordur.
önceki yorumlarına bakmıştım ben de mimlemek için ama yanlışlıkla yapmış gibi geldi bana. trolle benzemiyor pek. bazen hepimiz anın heyecanıyla yazıyoruz içimizdekileri. birilerine patlıyor işte.
öyle ya daha yeni üye olmuş arkadaş olur böyle yanlışlıklar hangimiz yeni üye olduğu zaman hata yapmadı ? Olan oldu artık, sağlık olsun. Bana da yanlışlıkla olmuş gibi geldi.
Oyh, az önce izledim finali ve resmen üzerimdeki gerginliği atamadım daha! Nasıl kasmışsam artık kendimi izlerken… Böyle bir final beklemiyordum ve önce bir afallayıp sonra finalden memnun olduğuma karar verdim. Çok iyi bir sezondu bana göre. “The Killing” harici daha önce pek bu tarz bir şey izlemediğimden türe de henüz aç biri olarak ziyadesiyle memnun kaldım ben. Ayrıca baba rolündeki James Nesbitt’in ödülleri silip süpürmesi gerek bence, ki Golden Globe’da aday bile göstermediler. Anne rolündeki Frances O’Connor aday neyse ki. Bir de dkamoy “Broadchurch daha damar” demişti. Bunda böyle olduysam, onu izlerken kasılıp kalıcam herhalde ekran karşısında
baba dururken anaya ödülü vermek bana absürt geldi şimdi. ana da iyiydi ama baba yıktı geçti resmen beni. o kaşlara rağmen bitirdi beni.
killing kadar sarsmadı beni çözümleniş anı ama gözlerimi doldurduğunu söyleyebilirim. broadchurch için biraz beklicem. the fall’u öne aldım final yaptığı için. gracepointle iligli yorumları okurken kıyaslamalarda nasılsa bunu ilzeyemem ben diye açıp açıp okumuştum spoilerları ama şuan hiç hatırlamıyorum. umarım izlerken pıtır pıtır doluşmazlar aklıma.
Gerçekten sağlam, vurucu, anlamlı; kısacası çok kaliteli bir finaldi.
(Ağır ispiyon – İzlemeyen açmasın!) :
Sonunu bariz şekilde seyirciye bırakmışlar.
İhtimal 1: Çocuk öldü; babası da kafayı yedi. Her baktığı yerde çocuğu görüyor ve onun çizdiği resmi çiziyor. Çocuğun annesi hayatına devam edebildi ama adam edemedi.
İhtimal 2: Çocuk ölmedi. Adam yoğun uğraşlar sonucu çocuğu gerçekten buldu ama bu kez de kimseye inandıramadı.
Gerçekten iki ihtimal için de kanıtlar mevcut. Aslında benim sevdiğim nokta; “Bazı şeylere hayatta cevap alamazsınız ve bununla yaşamayı mecburen öğrenmek gerek” mesajını finalde seyirciye verme şekliydi. Yoksa elbette çocuğun kesin akıbetini bilmek isterdim.
Yine de en azından çocuğun kaçırılma olayından kimlerin sorumlu olduğunu öğrendik. Çok da iyi bağladılar. Otelin sahibi adam hiç aklıma gelmemişti benim. Belediye başkanı mıdır nedir; o adamın bir şekilde ilgisi olduğunu tahmin etmiştim ama.Her halükarda en çok acı çeken baba oldu valla.
Aklıma takılan tek bir nokta var: Şu çocuk tacizcisi adamın (Ian Garrett ) olayla ilgisi neydi? Adam niye durup dururken babaya yardım teklif etti? Niye Borg’u korumak uğruna iki kişiye görgü tanığı olmaları için para ödedi?
İkinci sezon onayına çok sevindim. Umarım Baptiste karakteri tekrar olur. Yılın en iyi dizilerinden bence “The Missing”. Kaçırmayın derim…
herkesten çok özür diliyorum.sitede yeni olduğum için spoiler ibaresini koymayı beceremedim,lütfen hakkınızı helal edin
valla neler neler yazılmış,trol falan değilim,çaylağım daha.bir de burada yorumların çok okunacağını sanmamıştım,dikkat etmemişim.tekrardan özür dilerim
Yok yahu dert etme oldu gecti, bir daha dikkat edersin. Onemli bilgi vermeden once aklinda olsun bundan boyle. sakin bundan dolayi kacayim da deme hos geldin.
@bluecat:Önemli değil hepimizin başına gelebilir canını sıkma.Helal olsun. Ben izlemediğimden daha bir şey anlamayıp hemen unutmuştum sıkıntı yok yani Hoşgeldin aramıza seni de daha sık görmek isteriz kaçma bizden
Milletin hakkına girdim,cidden canım baya sıkıldı.Sonuçta insanlar merakla bekliyor sonunu,umarım kimsenin hevesini kaçırmamışımdır,kaçırdığım olduysa affola.Gaza gelip düşüncesizce yazmışım.Biri gelip aynısını bana yapsa ben de saydırırdım herhalde,neyse bir yere kaçtığım yok,bu sayfayı düzenli takip ediyordum,şimdi de üye olalım dedik ama pot kırarak giriş yaptık ya hayırlısı.
Hoşgeldin @mavikedi . İzlemediğim bir dizi olduğundan benden yana sıkıntın yok
İlk önce aramıza hoş geldin @bluecat herkes hata yapabilir bir an dalgınlığına gelmiş veya ispiyon seçeneğini unutmuş olabilirsin sonuçta insanız hata yapabiliriz sen canını daha fazla sıkma tabi izlemediğim bir dizi olduğu için benlik sıkıntı yok
Nihayet diziyi bitirip gelip şu yazının altındaki yorumları okudum.
@behman: Senin yorumun ispiyon olup olmadığını sormuştun. Bence değil. Ama yönlendiriyor evet. Okumadığıma memnunum. Senin kafandaki o 2 son nasıldı?
@Bluecat: Acemi düşüncesizliği, cümlemize geçmiş olsun. Benim diziyi izlerkenki tadımın kesinlikle içine etti o yazdığın ilk 2 cümlen. İspiyon içine almadan yorumunun başına basitçe “buradan sonra yazacaklarım finalle ilgili” desen de kurtarırdı.
Ama ben sana küfretmedim de sövmedim de. Cidden. Düşüncesiz bir acemi ya da “geçiyordum uğradım”cının işi olduğunu düşündüm. Ben asıl kendime küfrettim. Çünkü ;
1-tanımadığım birinin, bitmiş bir dizi ile ilgili bi yazının altına yazdığı yoruma balıklama dalmamam gerekiyordu.
2-siteye yeni gelenler için site kullanımı ile ilgili (“ispiyon nedir? neden ve ne kadar önemsiyoruz? ne işe yarar? nasıl kullanılır?” dahil) bir kılavuzu hala hazır etmedim.
Bir de okur okumaz akıl edip senin yorumu ispiyon içine alarak ozgun’ü kurtarmış olsaydım bunca laf yiyip üzülmezdin.
O yüzden sen de kusura bakma olur mu?
Yalnız kafama takılan bişi var. Bi süredir bu sitedeyim diyorsun, ama yorumunun okunacağını beklemediğini de yazmışsın. Buranın capcanlı bir site olduğunu, bunca yorum döndüğünü farketmedin mi yazıların altında? Hiç mi okumuyordun yorumları ya da şöyle bir göz atmıyordun? (Kendimizi geliştirmek adına, cidden anlamak için soruyorum.)
Genellikle kısa haberlerin altına pek yorum yazılmıyor(ya da ben günlük takip ettiğim için göremiyorum) en azından benim takip ettiğim diziler için bunu söyleyebilirim ama sonuçta bu bir gerekçe değil,dikkatli davranmam gerekirdi.Bundan sonra daha dikkatli davranmaya özen göstereceğim.Hem daha fazla üstüme gelmeyin nolur bugün olduk 24 ,yaşlanıyoruz artık ,şaka bir yana tekrar tekrar özür dilerim