Dexter – S01E11 – Truth Be Told
6 yorum acemi blogcu 11 Aralık 2006 22:09
Dizinin bu haftaki (ve aynı zamanda sondan bir önceki) bölümü tam olması gerektiği gibiydi diye düşünüyorum Yazının devamında bu haftaki bölümü ve gelecek hafta yayınlanacak sezon finalini tartışabiliriz, fakat bu haftaki bölümü henüz izlemediyseniz bundan sonrasına devam etmeniz size * spoiler * yükü ile acı ve ızdırap verecektir, uyarmadı demeyin :)Bu haftanın en büyük olayı şüphesiz ensesindeki sıcağı hissetmeye başlayan Rudy’nin Dexter ile ilgili projesine hız vermeye başlamasıydı. İlk işi de kendisine biraz zaman kazandırabilmek için polis dostlarına onların dikkatini dağıtacak birşeyler vermek oldu ve kurban olarak da protezinin her bir tırnağını farklı renklere boyadığı fahişeyi seçerek bir taşla iki kuş vurmayı da başardı (yatakta zavallının vücudunu kalemle bölgelere ayırırken tüylerim diken diken oldu resmen!). Her ne kadar bu polise yeni bir meşguliyet sağlamış olsa da, Batista’nın uyanması ve Dexter’ın zihnine şüphe tohumlarını ekmesi ile birlikte kimliğinin en azından Dexter tarafından anlaşılmasına engel olamadı (ki anlaşıldığı üzere zaten bunu da bekliyordu).
Bütün bu olaylar sırasında aklımda kalan tek soru işareti ise Rudy’nin “buz kamyonu katili” hakkında toplanabilmiş tek delili, çiğnediği mentollü sakızın kağıdında bıraktığı parmak izini, nereden bildiğiydi. Bu noktada “acaba Neil Perry ile gerçekte bir ilişkisi olabilir mi?” sorusu geliyor insanın aklına. Karakolun bilgisayar ağına sızarak bilgi toplayan Perry’nin Tucci olayından sonra yakalandığını düşünecek olursak, ve aralarında gerçekten bir bağ var ise, bu bilgileri Rudy’e aktarmış olması bir ihtimal. Bilemiyorum, yine de bana Perry’nin düşük IQ’lu bir şarlatan olma ihtimali daha yüksek gibi geliyor hala. Bu doğru ise bu kez de Rudy’nin delili kendisinin bilerek suç mahalline bırakmış olması ihtimali ortaya çıkıyor, ki oyun oynamaya hevesli doktorumuzun bunu yapmış olması daha yüksek bir olasılık gibi duruyor. Tabii ki bir diğer olasılık da içerde birilerinin ona yardım ediyor olması, fakat oldukça yalnız görünen Rudy’nin böyle bir desteğe sahip olduğuna inanmak da mantıksız geliyor.
Bu bölümün ikinci önemli olayı ise, Rudy’nin bu kez de bir saat’i 1:03’de durdurarak vurguladığı, 103 rakamının sırrının Dexter’ın geçmişine yönelik ısrarlı araştırmaları sonucunda açığa kavuşmuş olmasıydı. Artık bu rakamların Dexter’ın ailesinin bir tershanede motorlu testere ile katledildiği tarihi (10/3/1973) simgelediğini biliyoruz ve gördüğümüz kadarı ile Dexter’ın biyolojik annesi (ki adının “Laura Moser” olduğunu öğreniyoruz) ile birlite 3 kişi daha, büyük ihtimalle bir kokain işinde çıkan anlaşmazlık sonucu, intikam amacı ile öldürülmüşler. İşin garip tarafı ise Harry’nin bir şekilde Dexter’ın olay mahallindeki varlığına dair delilleri arkadaşı Camilla aracılığı ile yok etmiş olmasıydı. Sanırım Dexter’ın oldukça uzun süre sonra yasal temellere oturan evlatlık edinme sürecinin nedeni de burada açığa çıkıyor, bir çocuğu önce yok edip sonra tekrar var etmeyi başarmak Harry’nin biraz zamanını almış olsa gerek
Akla gelebilecek bir diğer soru; bir çocuk ortadan buharlaştırılabilmiş ise neden bir diğeri de buharlaştırılmış olmasın? Belki de Rudy olay sırasında suç mahallinde (ya da, Dexter’ın geri dönüşlerinde görünmediğine göre, en azından o an evinde) bulunan ve tıpkı Dexter gibi varlığı kayıtlardan çıkarılan diğer kardeşti. Hatta belki onun üvey babası da tıpkı Harry gibi bir polis! Haftaya açığa çıkması kesin gibi görünen bu durum için beklemeye devam etmemiz gerekiyor
Değinmek istediğim diğer bir konu ise Rita’nın bu hafta beni gerçekten etkilemiş olduğu. Genel olarak zayıf bir karakter çizen Rita, bu bölümde aslında hiç de sandığımız kadar zayıf birisi olmadığını çocuklarını Paul ile hapishanede yüzleştirirkenki kararlılığı ile kanıtladı bize. Bence bu, her ne kadar Dexter’ın etkisi ile de olsa, Paul ile hapishaneden çıkısından sonraki ilişkisinde sergilediği kararlılık göstergesi davranışların hepsinden daha önemliydi. Ailesi için mücadale eden ve yaşadığı onca olumsuzluğa rağmen kendi ayakları üzerinde durmak konusundaki mücadelesinden ödün vermeyen bir anneyi gerçekten başarı ile canlandırıyor Julie Benz.
Evet, gelecek hafta sezon finali ile düğüm çözülecek, Deb’in sezonu tek parça halinde tamamlayıp tamamlamayacağını göreceğiz Gerçi fiziksel anlamda tek parça halinde tamamlasa da sezonu, psikoljik olarak paramparça bir kardeş kalacak Dexter’a. Bunun üstüne bir de Dexter ile Rudy’nin seri katil kimlikleri ile karşı karşıya gelmelerine de şahit olacak olursa Deb, asıl şenlik o zaman başlayacaktır diye düşünüyorum Dexter için
yorumlar
birinç! (eheh, hep bunu yapmak istemiştim)
[bu satırdan sonrası bobil. “bobil ne yahu?” diyorsunuz. “bozucu bilgi”nin kısaltması – spoiler‘a türkçe karşılık önerim budur* (böyle böyle yayacağım, sinsiler gibi)]
şimdiii.. evet, debra’dan başlayayım: rudy’nin kötü adam-son konuşması, beni bile yaralarken ceylan gözlü deb’i perişan edeceğe benziyor şayet hayatta kalırsa. “sen nasıl polissin”den girdi, “olmaz olsun senin gibi polis, insan hisseder”den çıktı. “aşık olacak kadar da umutsuzsun” diye eklemekten de çekinmedi. gerçekten, dizi içersinde kimi kimi aklıma geldikçe “yuh be abi” diyor idim bu uyurgezerlik için ama rudy’nin cümleleriyle dinleyince daha bir vurucu oldu.
rudy’nin yüzünden okunabilen o zafer ve mutluluk emareleri, bana kalırsa, düğümün bu bölümdeki bir hayli süratli gelişiveren çözümü ile senkronu tutmayan bir tercih olmuş – pek tabii mevzunun nereye bağlanacağı bilgisinden mahrum bir şekilde bu yorumu yapıyorum ancak, rudy bölümün belli başlı ana hatları itibariyle çok fena yakalanmış gibime geliyor. böyle bir, nasıl diyeyim, aceleci – o cinayeti sanatla taçlandırdığı gizeminden uzak sanki, his olarak.
julie benz’in (ki bence kendisi nicole kidman’ın ikinci account’u gibi biri) oyunculuğuna dair olumsuz bir şeyler söylemek her halükarda haksızlık olacaktır gibime geliyor lakin canlandırdığı rita persona’sından ölümüne tiksindiğimi söylemek istiyorum. ne bileyim, evveliyatından beri sürekli yanılmış ve güçsüzlüğü üzerinden şekillenen bir hayatı yaşayan insanların böylesi ani çıkışlarla “aslında böyleymiş bak bak” intibaı uyandırması klişesi, o etkileyiciliğini benim için yitirdi sanırım. diziyi biraz da bbg’ymişcesine takip edince, “dexter’a çok büyük ayıp etti” diyesiyim şu noktada. “sen aile değilsin ki, bilemezsin” diyor, hele hele. nankör?
belki ben bir şeyleri kaçırmış olabilirim, dizide bahsedildi mi şu an için katiyen emin olamıyorum ancak batista eşini aldatmış olmalı. eski eşi “yapacağını yaptın” der iken, batista’nın o belirgin dürüstlük ve sadakat üzerine oturttuğu aura’sının sebebi buymuş gibime geldi. budur da muhtemelen.
lieutenant’ın artık lieutenant olamayacağı gerçeğiyle yüzleşmesi, şu koskoca dünyada sanırım bir tek benim gözlerimi doldurdu. demek ki etkilenesim gelmiş o an için.
dexter’ı sanırım ilk kez bu denli endişeli görüyoruz – o nasıl bir kontrolü kaybetmişlik hissidir, hele hele dexter gibi her adımı hesaplanmış bir adam için, ne acıdır. adını unuttuğum, şu deb’e içten içe aşık olan siyahi eleman dexter’ın gözlerindeki hissizliği eşeleyedursun, adamın mevcudiyetinin yegane temeli sevgi esasında; -kendi yöntemleriyle bile olsa- son bölümde kahramanlık destanı yazacağından şüphem yok, zira dexter’ı tanıyorum, aileden biri gibi.
vesc, bobil’i kullanmak biraz zor “yazının ilerleyen bölümler bobildir, izlemediyseniz okumayınız” bakınız pek olmuyor, “bobil ne yahu komik birşeyse okuyalım bakalım” denebilir:) ama spoiler yerine olabilecek bir ek bir kelimeyi ve ya cümleyi hep düşündüm. uzatmadan diyeyim ki spoiler denince bir duruyor insan, yeni kelimelere açığım.
bu bölümde benim kafama dexter’ın batista’nın yanında çaaat diye rudy’yi çakması takıldı. o kadar. onun dışında final sezonuna yaklaşırken heralde rudy’nin böyle açığa vurması, böylesine heyecan yaratması da normal. yoksa 2. sezonda da rudy’yi izlemeye devam ederdik. saçma olur o da. öbür bölümde çözülecek artık her şey. heralde?
haftaya yayınlanacak bölümün kısa videosu youtube’da. çok çok heyecanlı…
bir kısa videosunu daha buldum, gerçi daha çok rita ve paul ile ilgili olan bu.
veşç;
Bobil konusunda yok’a katılıyorum, kullanmadan önce bir müddet alıştırmak gerek insanları
Rita’ya gelince; bilemiyorum, belki benzer durumda kalan bir arkadaşımın yaşadıklarına şahit olmuş olmamdan dolayı bana etkileyici geliyor bu karakter. Olayın psikolojik incelemesini yapabilecek düzeyde değilim fakat O arkadaşımın keşke yapsaydı dediğim bazı şeyleri Rita’nın yapıyor oluşu, bundaki kararlılığı, ruhsal bir çöküntüden, devasa hayal kırıklıklarından sonra iddialı sayılabilecek çıkışlar bence
Ve evet, Batista’nın eşini aldatmış olduğu, bunun üzerine eşinin isteği ile ayrı yaşadıkları birkaç kez vurgulandı dizide. Adam tam bahtsız bedevi, bu bölümde aldığı son darbenin ardından dizinin sonunda kendisini asarsa şaşmam
LaGuerta’nın oynadığı kumarı kaybettiğini düşündüğüm için çok üzülmedim durumuna, aşırı hırslıydı. Yüzbaşının koridorda teftiş kurulu üyeleri ile neşe içinde yürürken Laguerta ve Doakes’e haşin bir bakış attığı o sahne ise aklımda “Yaşayan Ölülerin Dönüşü”nde zombilerin yürümeye başladığı anları anımsattı birden, yüzbaşı sanki LaGuerta’ya doğru bakarken “Canlı beyinn!” diye fısıldar gibiydi
Doakes’ın Deb’e ilgisi olabileceği konusunda TV Squad’da sürekli birşeyler yazılıp çiziliyordu fakat ben ihtimal vermiyordum, ta ki bu haftaya kadar. İyice açık etmeye başladı artık kendisini, e durum böyle olunca da kurtarma operasyonuna karışırsa şaşırmamak lazım.
yok;
Umarım bu bölümün örgüsünü ikinci sezona sarkıtmazlar ve haftaya sonuca ulaşmış oluruz, yoksa beklemek çok sıkıcı olacak
olay büyük ihtimalle son bölümde çözülecek. “darkly dreaming dexter” isimli kitabı okudum. yarısına kadar dizi ile olaylar tıpatıp aynıydı, sonra hafiften ayrılınca tamam dedim okuyabilirim, bu başka bir hikaye. ama galiba değilmiş dizide olaylar gene kitaptakine döndü ve ben sonunu biliyorum bu durumda. benim açımdan hoş değil tabii ama çözülecek, merak etmeyin diyebiliyorum.
Dizinin konusu Jeff Lindsay’in “Darkly Dreaming Dexter” isimli kitabının yanısıra “Dearly Devoted Dexter” adlı kıtabından bölümler de içeriyormuş, sizin yakaladığınız ayrılış noktaları büyük ihtimalle diğer kitabın konusuna dahil olan bölümlerdir.
Promo videolardan bile koşarak kaçan birisi olarak sonucu biliyor olmanıza gerçekten üzüldüm, iyi haber içinse teşekkür ederim. Gerçekten rahatlattı