Dizi furyalarında son nokta: Töre
12 yorum huznukomik 23 Şubat 2007 14:37
Sıla ve Yaralı Yürek Dizileri
Zaman zaman Türkiye’nin dizi sektöründe bazı furyalar dikkat çekmiş ve bu furyaların çıkış noktası olan konular kullanılarak birbirine benzer pekçok dizi çekilmiştir. Her biri ayrı yazı konusu olan bu furyalardan bazıları aile hikayeleri (Süper Baba, İkinci Bahar, Hayat Bağları, İki Aile), kadın sorunları (Omuz Omuza, Gözyaşı Çetesi), gizli devlet örgütü (Kurtlar Vadisi, Deli Yürek, Sağır Oda, Kod Adı), ağa hikayeleri (Zerda, Asmalı Konak)’dir. Sektörün son gözdesi ise “Töre” olgusu.Sıla dizisinin ATV’de yayınlanmaya başlamasının ardından kısa süre sonra Yaralı Yürek ShowTV’de başladı. Her ikisinin temeli de töre kavramı. Başka töre dizileri de diğer kanallarda her an başlayabilir.Televizyonlarda “rekabet” kavramının algılanış şekli “daha iyisini yapmak”tan çok “benzer bir şeyler yapmak” olduğu için bu tarz furyaların her yeni yayın döneminde çıkması kaçınılmazdır. Töre kavramına eğiliş şekilleri itibariyle çok da aman aman mesaj kaygısı güdülmediğini rahatça görebileceğimiz bu dizilerdeki gönül ilişkileri mesajın önüne geçirilerek rating arttırılabiliyor. “Ülkenin kanayan bir yarasına parmak basıyoruz.” gibi bir mantıkla yola çıkıldığı iddia edilse de asıl kaygının “izlenme oranı” olduğu maalesef ortada. Bu nedenle töreler halen uygulanıyor. Halen insanlar hayatlarını yitiriyorlar. En etkili iletişim ve eğitim araçlarından biri olması gereken televizyon bu noktada görevini ne kadar yerine getiriyor, orası meçhul.Bir Töre Dizisi için Gerekli Materyaller
– Şehirde okumuş bir adet ağa çocuğu- Töre kurbanı bir adet genç kız- Töre düşkünü bir ya da birkaç aile- Ağa’nın ailesinden arabozucu birkaç yakın akraba- Töre kurbanı genç kızın sevdiği ya da onu seven bir başka gençBu materyaller kullanılarak çekilecek her tür dizi bu toplumda tutulacaktır. Acıyı seven bir toplum oluşumuzun getirdiği bu tarz furyalar her zaman televizyonda varlığını ne yazık ki sürdürecektir.
yorumlar
bu dizilerden birinde çalışmış biri olarak aslında olguların hiçbiri doğru bile çekilmiyor!yani ne törenin gerçeği öyle ne de yaşantı!bu da senaryonun istanbuldan oturulan yerden yazılması ile ilgili!yani bir furya oluyor ama bunu bile düzgün yapmıyorlar!
tekkelime ile özetlemek istiyorum izlemiyorummmmm
Bsg, Prison Break, Lost, Heroes … olmazsa acaba ne izlerdik çok merak ediyorum. Bunları izleyince artık tiksinmeye başladım türk dizilerindne. Hele 3-4 dklık bir sahneyi balandıra balandıra 30 dk’ya kadar uzatmaları, 1 dk süren bakışlar, falan filan.
ya herseye ragmen ben izlemiorum ya da sen izlemiosun diil olay bence. kimse kızmasın ama dizi filmlerin geliştirilmesine hiç çaba harcamayanlar tarafından bunların söylenmesi yanlış biraz. herkesi bazı şeyleri düzeltmeye çağırıyorum kendimce ve sesimin çıkıp ulaştığınca
zach666,ewt düzeltmeye diyorsunda içinde çalışırken bile düzeltmeye çalıştığında önünü kesiyorlar, bunu düzeltmek için ya çağan ırmak gibi olup,söz hakkının olduğu bir şirketle çalışıp, sağlam ve kalite iş yapacaksın(yönetmen olup),ya da her çalıştığında ewt tamam deyip, benim gibi bir kez bile izlemiceksin!yani aslında aynı şey,yabancı dizilerle:para! bizim ülkemizin “eğitim” seviyesi bu olunca,ki eğitim derken kültür yapısını kastediyorum(üniversiteli kültürsüz bir yığın insan var),yayın da bu kadar kalitesiz oluyor! Bugün Cnbc-e sadece bir kanal olsaydı, arkasında Şahenkler ve bir yığın şirket olmasaydı,geliri sadece kanalın reklamları olsaydı emin ol farklı bir yayın politikası olurdu!
sana katılıyorum ggecim. kesinlikle şartlara bağlı gelişen yayın politikaları var. “halka istediğini vermek” gibi sahte bir düşüncenin arkasına saklanıp yapılan işleri görünce benim midem kalkıyor.
aslında yapılan yayınlar bu kadar kalitesizleşince insan tek kanal TRT dönemini özlemiyor değil hani.
Yaşasın bsg, xf, csi, nip/tuck vs.
insanlari zorla dizi izler hale getiriyorlar lakin bir tane dogru düzgün yayin yapip, adam gibi dizi, film yada belgesel yayinlayan kanal görmedim…
Şimdiki töre dizilerine bakınca aklıma köy ağası Kemal Sunal ile zorla evlendirilen Perihan Savaş’ın düğün gecesi evden kaçtığı ve Kemal Sunal’ın bu sefer eğitim alarak Perihan Savaşın karşısına züppe şehirli olarak çıktığı o film geliyor. Dizilerde ağa rolünü oynayanların manken, şarkıcı, türkücü ve benzer değişimi geçirmiş sonradan metroseksüel erkekler olduğundan herhalde.Bu tip dizilerde unutulmaması gereken bir malzeme de mutfaktır. Burda evin çalışanları toplaşır ve olup biten hakkında dedikodu yaparlar. Müzikler bu sahnelerde değişir ve karakterlerimiz dizinin komedi unsurları haline geliverirler.
Hazır hakkında post girilmişken şöyle bir haberi de trackback mahiyetinde not düşmek isterim: Hürriyet » “Şanlıurfa’da ’Yaralı Yürek’ seti basıldı” [Via: #10611713]
benim en çok kızdığım, bu tür dizilerin duygusal gerilim adına, karşı çıkmak istedikleri töre kavramına boyun eğmeleri. Sıla’da da var asmalı konak’ta da vardı bu: aşk için kavga ediyorum sanıp, dayak da yiyen, tecavüze de uğrayan, özgürlüğünü de kaybeden İstanbullu kadın modeli. kadını küçümsüyor bir kere. ne kadar emek ve para harcandığını izleyeni ilgilendirmez, bana göre külliyen yanlış bu işler.
rtuk eğer sistemli ve doğru dürüst çalışan bir kurum olsaydı bunlara izin vermemesi gerekirdi.(250.000 dolara neler yapılmazki?)Her bi tarafımız törelerle doldu.