22dakika.org

Dizi müdavimlerinin son yıllarda sık sık söylemeye başladığı “Onu da izlemek istiyorum ama ne zaman? Hiçbir fikrim yok.” lafının nedeni aslında zamanın azalması değil önümüze düşen yeni dizi miktarlarındaki anormal artış. Bunun aşağı yukarı hepimiz farkındayız. Her Ayın Ekranı listemiz irili ufaklı yeni bir sürü diziyle dolu geliyor.

Fx Media Search (FX Medya Araştırması) firmasının Amerikan dizileri için yaptığı son araştıma ile 2002-2016 arasındaki uçurum sayılar ve grafiklerle önümüze konmuş durumda.

İngilizce bilmeyen takipçilerimiz için bu tablodaki birkaç yeri açıklığa kavuşturalım:

Senaryolu Dizilerin Tahmini Miktarı* (Online, Kablolu ve Ulusal kanallar)

Durumun vahametinin özeti en alttaki yüzdede: 2011 yılından 2016’ya kadar toplamda %71’lik bir artış yaşanmış. Şöyle ki 2011’de Amerikan piyasasında toplamda 266 adet senaryolu dizi varken, 2016’da bu sayı 455’e ulaşmış durumda. (“Ohayınız sayın seyirciler” diyenlere katılmamak elde değil.)

Bu tablo televizyon izleyicileri ve aktörler için daha fazla seçenek anlamına gelmekle birlikte alışıldık reyting sistemleri açısından yaklaşıldığında tehlikeli bir durum yaratıyor. Zira bir dizinin alacağı reyting miktarı daha fazla dizi arasında bölüşüldüğü için azalıyor. Zaten bunu düzenli reyting yazılarımızın takipçileri de farkında.

Tablonun dibinde şu sinek pisliği boyutunda neler yazıyor diye merak edenleri de boş bırakmayalım:

Araştırmayı yaptıran FX Networks’ün CEO’su John Landgraf’ın bu senaryolu dizilerdeki artış için geçen yıl türettiği bir terim var: “peak tv” (televizyonun doruğu) (Yazarın notu: “peak” kelimesi zaman zaman “pik” olarak da dilimize çevrilen, bir eğrinin en yüksek noktasına verilen addır.)
Bu terim, sözkonusu artıştaki süreklilik sayesinde literatüre oturdu. 2011-2016 arasındaki 5 yıl gibi kısa bir zaman diliminde 266’dan 455’e yükselen dizi sayısını gören araştırmacı gözler 2017’de neler olacağını şimdiden hesaplamaya başladı. (Geçen yıldan bu yana bile 34 adet yani %8’lik artış var.)

Özellikle Netflix, Hulu, Amazon gibi online platformların başını alıp gitme konusundaki başarısı/ısrarı sayesinde 2017’de de bu artışın sürececeği aşikar.
Bu platformlarda 2011’de 6 adet olan senaryolu orijinal dizi sayısı 2016’da 93’e erişmiş durumda. Bunlara ulusal amerikan kanallarının online platformları da eklenmek üzere. Örneğin 2017’de bu platformların dilimine yeni Star Trek uzantısı Star Trek: Discovery ve The Good Wife uzantısı The Good Fight ile CBS All Access de katkıda bulunacak.

Bu durum ister istemez reklam içeren kablolu kanalları da etkilemiş durumda. Son yıllarda FX, FXX gibi reklamlı kablolu kanallar orijinal dizilerinin tekrarlarını vermek yerine ürün yelpazelerine yeni diziler ekleyerek bu tabloya katılma yolunu seçmiş durumdalar.
Bu reklamlı kablolu kanallardaki dizi sayısı 2011’de 111 iken %63 artış ile 2016’da 181’e çıkmış durumda. HBO ve Showtime gibi reklamsız kablolu kanallarda ise dizi sayısı son 5 yılda %9’luk bir artış ile 36’yı bulmuş durumda.

Ulusal Amerikan kanallarını da atlamayalım. ABC, CBS, FOX, NBC ve The CW olarak tanıdığımız beşli de (yanlarına PBS’i alarak) son 5 yılda %25 artış gösterip 116’dan 145’e çıkartmış durumda dizi sayısını.

Landgraf’ın bir başka dikkat çeken yakıştırması da bu yeni dizi ekleme furyasını bilgisayar oyunu Lemmings’teki Lemming yaratıklarına benzetmiş oluşu. Kendisi “umarım bunlar da Lemming’ler gibi uçurumdan aşağı düşüp durmazlar” diyor.
Bu arada 2013 ile 2014 arasında dizi sayısındaki artışın yavaşlamış oluşu önümüzdeki yıllarda bir doygunluğa ulaşılacağı ihtimalini doğruluyor. (Eklenen dizi sayısı 2013’te 61 iken 2014’te bu sayı 40 diziye düşmüş.)

Kaynak