Meşhur İngiliz dönem drama dizimizin yeni sezonuyla geri dönmesine çok az kaldı. 15 Eylül’de döneceğini de buradan bir kez daha hatırlatmış olalım.

Geçenlerde Downton Abbey oyuncularının ve yapım ekibinin bir kısmı, TCA’da (Televizyon Eleştirmenleri Derneği) basın toplantısına katılarak bir yandan 3. sezonda yaşananların kritiğini yaptılar, bir yandan da önümüzdeki sezonda bizi nelerin beklediğine dair minik bilgiler verdiler.

…ve tabii ki bu bilgilerin 3. sezonu bitirmemiş kişiler için ispiyon içereceğini de hatırlatalım. O yüzden eğer yılbaşı özel bölümü de dahil olmak üzere 3. sezonu bitirmemişseniz, yazının devamını okumayınız.

İşte o minik bilgilerden birkaçı:
ispiyon

  • Bayan Hughes ve Bay Carson’ın arasındaki ilişki şu anki halinden daha fazla ilerlemeyecek.

Mrs. Hughes’u canlandıran Phyllis Logan‘a, ikilinin arasında romantik bir gelişme olup olamayacağını sorduğumuzda söylentilere hızla noktayı koyuyor.

“Hayır, hayır, ikili arasında şu andaki durum gayet iyi. Aralarda tatlı-sert didişmeleri olsa da ikisi de birbirine çok değer veriyorlar ve saygı duyuyorlar. Bazı akşamlar birbirlerine içki arkadaşı da oluyorlar. Bunun sıklığının artmasına gerek yok şimdilik.”

  • Leydi Mary tüm sezonu yas tutarak geçirmeyecek.

Michelle Dockery, canlandırdığı karakteri Mary’nin yeni sezonda birden fazla gönül ilişkisinin olacağının sinyallerini veriyor. Tom Cullen tarafından canlandırılacak olan yeni karakter Lord Gillingham, bu gönül ilişkilerinden bir tanesi olabilir. Kızların küçüklüklerinden beri tanıdığı ama uzun süredir görmedikleri eski bir aile dostu olarak dizide yer alacak.

“Mary çok kısa sürede çok fazla şey yaşadı ama eninde sonunda hayatına devam etmenin bir yolunu bulması gerekiyor. Bu karakter bu süreçte ona yardımcı olabilecek yeni bir gönül ilişkisi olabilir.”

  • Edith makus talihini sanırım bu sefer yenecek.

Edith karakterine hayat veren Laura Carmichael diyor ki:

“Bazı insanlar doğuştan şanslıdır. Bazı insanlarsa değildir. İşte Edith kesinlikle bu ikinci şanssız gruptan. Gregson’la Edith arasındaki ilişkiyi gerçekten seviyorum. Çünkü Downton’ın klasik erkeklerinden çok daha farklı biri. Çalışıyor, modern hayata ayak uydurmuş. İşlerini kendi görüyor. Üstüne Londra’nın da tamamen farklı bir muhitinde yaşıyor. Downton’ın varlığını asla kabul etmeyeceği bir muhit. Aralarındaki ilişki farklı ve ilginç bir ilişki.”

Bunun üzerine yapımcı Gareth Neame ekliyor:

“Şunu söylemekte sakınca yok ki, bu senenin Edith için bambaşka bir sene olacağına güvenebilirsiniz. Gerçekten farklı yeni gelişmeler, ilgi çekici gelişmeler olacak.”

  • Edith’in kariyeri de editörüyle ilişkisi de karmakarışık bir hal alacak.

Edith’in geleceği ile ilgili sorular üzerine Carmichael şöyle cevap veriyor:

“Editörüyle arasındaki gönül ilişkisi halen devam etmekte ve gittikçe daha karmaşık bir hal alıyor. Benden bu konuda alabileceğiniz tek bilgi bu. Yazarlığa ise ilgisi hala devam ediyor, bu aralar savaş dönemi askerleriyle ilgili bir yazı üzerinde çalışıyor. Aslında her şey zamanın ön yargılarını kırmakla, modern hayata ayak uydurmakla alakalı. Onu 1920’lerin Carrie Bradshaw‘ı olarak düşünmek hoşuma gidiyor.”

  • Kadrodan daha fazla kaybın verilmediği bir 5. sezon olacak.

“Bu dizinin en güzel yanlarında biri de hepimize kucak açmış olması.” diyor Mary’yi canlandıran Dockery.

“Bildiğimiz kadarıyla 5. sezonla ekranlara geri döneceğiz. Ama sonrası hakkında hiçbir fikrimiz yok. Her şey yapımcıların ve Julian‘ın kararına kalmış. Bu yüzden bekleyip göreceğiz sanırım. Ana kadro kaldığı sürece bence yolu açık. Ama daha fazla kayıp vermeye devam ederse, Downton için endişelenmeye başlayabiliriz.”

  • Dan Stevens’ın ayrılığının yarattığı boşluk, yeni gelişmelerle kapatılacak.

Michelle Dockery, eşini canlandırdığı ve bu sezon diziye hayatını kaybederek veda eden Matthew Crawley karakteri hakkında konuştu:

“İlk tepkim, ‘Kahretsin, şimdi ne olacak?‘ oldu. Çünkü düşününce, hikaye nereye gidebilirdi ki? Sezonlarca zamanı ikili bir araya gelecek mi, gelmeyecek mi üzerinden kullanmışken, birden sona erdirmiştik. Bu yüzden endişelenmedim değil. Ama sonra düşündüğümde, her ne kadar ölümü üzücü olsa da aynı şekilde Jessica (Sybil) için de geçerli bu, geride bıraktıkları karakterler için yeni bir dönem başlamış olacak. Yepyeni bir sayfa açacaklar hayatlarında. Alacakları yolu izlemek keyifli olacak.”

  • Dul Mary ile Dul Tom arasında duygusal bir gelişme olmayacak.

“Onlar gerçekten iki iyi dostlar. Sybil ölmüş olsa da aralarındaki yakınlık değişmedi. Hatta yaşadıkları kader ortaklığı onları da daha da sıkı dostlar haline getirmiş olabilir. Birbirlerini birbirlerinden daha iyi anlayabilecek kimseleri yok çünkü. Bir yandan malikanenin mali ve idari kontrolüyle de ilgilenmeye başladığı için, Mary’yi bol bol Tom’la takılırken görebileceksiniz. Ama romantik açıdan sorarsanız, böyle bir şey olacağını sanmam. En azından umarım olmaz.”

  • Daisy için büyüme vakti geldi, tabii çok fazla değil.

Daisy’nin geçirdiği değişimi sorduğumuzda Sophie McShera şöyle yanıtladı:

“Bir ara biri bana Daisy’nin dizi başladığında ve şimdi kaç yaşında olduğunu sordu ama ben cevap veremedim. Beynim durdu. Dizi başladığında 10 yaşında falan olmalı düşününce.”

“Deli dolu yaşaması gereken ergenlik zamanlarında bile çok fazla şey yaşadı Daisy. Tabii bu yine de bu, ergen olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ara ara neden olduğu atarlı tartışmalar, Ivy üzerinden yaşadığı kıskançlık krizleri… Her şeye rağmen güzel bir serüvendi onun için. Severek canlandırdım. Dizi daha uzun süreler devam eder umarım. Nasıl da değiştiğimizin, büyüdüğümüzün, yaşlandığımızın bir göstergesi. Ekran önünde büyümek… Bu herkes için heyecan verici bir deneyim olmalı.”

  • Thomas için biraz dramaya kendinizi hazırlayın.

Aktör Rob James-Collier, Thomas Barrow hakkında konuşmak için müsait değildi. Ama yapımcı Neame bu duygusuz, duyarsız hizmetkarın geleceği ile ilgili birkaç bilgi vermeyi ihmal etmedi.

“Downton’da tamamen dışlanmış durumda Thomas. Onun durumunda ve o zamanın koşullarında hayatının kolay olması beklenemezdi zaten. Ama kendisinin de bu süreci kolaylaştırdığı söylenemez. Yine de yeni sezonda onun hikayesini izlerken büyük değişimler göreceksiniz. Thomas her zaman her şeyi kendi kontrolünde tutmayı seven bir karakterdi ve bu değişmedi. Carson’la sık sık ters düşmeye, karşısına çıkmaya devam edecek. Yeni sezonda da Downton sakinlerinin sinirlerini zorlamaya devam edeceğini söyleyebiliriz.”

  • Downton 2. Dünya Savaşı’nı görmeyecek.

Downtonda 1o yılın nasıl da geçtiğine şahit olduk, peki modern hayata doğru bu hızlı ilerleyiş daha nasıl devam edecek?

“Bu sezon 1922 yılından başlayarak devam edecek. Yani dizinin başladığı zamanın, Titanik faciasının 10 yıl sonrasından. Şimdiye kadar yeterli sayıda tarihi olaya tanıklık etti Downton. 2. Dünya Savaşı’nı görebileceğini sanmıyorum. Bu kadar tarihi olay yeter.” diyor Gareth Neame.
downtown-abbey-cast