22dakika.org

Her gün yeni dizilerle buluşuyoruz. Kimisi 3 bölümde iptal oluyor, kimisi bizim için efsane olup bitiyor. Hepimizin izlediği binlerce dizi var ve o dizilerde de bir sürü talihsiz, bahtsız karakterler var. Sevdiklerimize üzülürüz, sevmediklerimize ise ”Oh olsun!” dediğimiz olur. Ben de izlediğim dizileri esas alarak 15 kişilik bir Talihsiz Karakterler Listesi oluşturdum. Hem eski dizileri ve karakterleri hatırlarız hem de eğleniriz, kafa dağıtırız. Umarım beğenirsiniz.

NOT

1- Bir sürü karakter var ve dolayısıyla sadece izlediğim dizilerden eleyerek yaptım. Ama sizin de tavsiyeleriniz, fikirleriniz olursa yorumlarda belirtebilirsiniz.

2-Karakterlerle ilgili bazı bilgileri ispiyon kullanarak yazacağım. Eğer o karakterin bulunduğu diziyi izlemek istiyorsanız veya güncele yetişemeyip bitirmediyseniz ağır ispiyon içerebilir. Ben uyarımı yapayım da gerisi sizin işiniz.

15- John Locke – Lost (Terry O’Quinn)Kuşkusuz John Locke, Lost dizisinin en talihsiz ve en çok tartışılan karakterlerinden biriydi. Bana göre karizmatik bir havası vardı ve diziye de yansıyordu ama ona çok kızdığım anlar olmuştu. Şimdi John Locke’ın başına neler gelmiş görelim:

Babasına böbreğini verdi fakat babası dolandırıcının teki çıktı. Sonra böbrek davasına babasının peşinden giderken babası onu 8. kattan aşağıya attı ve kötürüm kaldı. Sonra sevdiği kadın onu terk etti ve uçağı bir adaya düştü; ardından tekrar yürüyebildi ilginç bir şekilde. Yanına kim takıldıysa öteki dünyayı boyladı. İnanç ve kaderle kafayı bozdu ve bu yol uğruna da Benjamin Linus tarafından öldürüldü. Tabii ardından Kara Duman olarak gelip adadakilere zor anlar yaşatmasını saymazsak… Gerçekten talihsiz mi diyeyim, uğursuz mu bilemedim. 

14- Sayid Jarrah – Lost (Naveen Andrews)Bir diğer talihsizimiz ise Sayid Jarrah. Benim en sevdiğim karakterlerden biriydi aslında. Geçmişinde kötü şeyler de yapmış olsa da sürekli bununla yüzleşip cezasını çekiyordu zaten. Bir de sevip de kavuşamadığı Nadia var.

Sayid ülkesinde işkenceciyken Nadia’ya yardım ettiği için hain ilan edilip kaçmak zorunda kaldı ve sonra yakın bir arkadaşını terör olaylarında kaybetti. Ardından Nadia’ya gidicekken bu sefer uçak düştü, adada mahsur kaldı. Adadan kurtulup da Nadia’ya kavuştuktan sonraysa bu sefer Nadia öldü. Benjamin’in tetikçisi olup bir sürü kişiyi de öldürdü ama karakterimiz yine de arkadaşları için kendini feda ederek öldü. Bir de şunu atladım; geçmişe gittikleri zaman Benjamin’in küçüklüğünü vurdu, ardından babası da onu vurdu. O sırada öldü ve bir daha dirildi. Sonunda da Nadia’ya değil Shannon’a kavuştu. Ee konu Lost olunca bunu hiç yadırgamadım. 

13- Aslı Zeybek – Kavak Yelleri (Pelin Karahan)Bu yazı dizimizde Türk dizilerinden örnek vermemek ayıp olurdu açıkçası. Kavak Yelleri’ni hepimiz izlemişizdir veya biliyoruzdur. Benim severek izlediğim bu dizide Aslı bir gün bile gülemedi. Her bölüm ağladı, bölümün başında güldü fakat sonunda yine ağladı. Başına da gelmeyen kalmadı: Babası hapse girdi, parasızlıkla boğuştu, Deniz’i seviyordu ama Deniz ona yüz vermiyordu. Sonra kaçırıldı, ardından evleri taşlandı ve bir de Efe öldü. Ardından Efe’nin ölmediği ortaya çıktı ama sonuç değişmedi ve bu sefer gerçekten öldü. Aslı’nın hayatı son bölüme kadar hep ağlayarak geçti maalesef. Bu arada bir de harcadığı Güven var. (Açıkçası al bunu vur Elena’ya.)

 12- Bonnie Bennett – The Vampire Diares (Kat Graham)Bonnie benim açıkçası 6. sezonda en sevdiğim kadın karakter oldu. Daha önceden de seviyordum ama en iyisi diyemezdim. Şimdi sıkı bir Bonnie taraftarıyım. Bu yüzden burada onun da yeri olduğunu düşündüm.

Kendisi cadı olduktan sonra babaannesini kaybetti. Annesi vampir oldu ve onu terk etti. Sonra Jeremy hayata dönsün diye kendisini feda etti. Diğer tarafın dayanak noktası olarak geri döndüğü zaman her doğaüstü yaratık ölünce onun içinden geçti ve bu ona acı çektirdi. Ardından diğer taraf yok olunca arkadaşlarını kurtardı ama kendisi ve Damon’u kurtaramadı. 1994 yılının Güneş tutulmasında Damon ile birlikte psikopat bir cadı ile beraber kaldılar; Damon’ı kurtarmak için yine kendisini feda etti ve Damon yaşama dönüp o öteki tarafta kaldı. Bakalım geri dönebilecek mi ? Ya da daha ne talihsizlikler yaşayacak? Aslında talihsiz de olsa arkadaşları için kendini feda etti…

11- Sansa Stark – Game of Thrones (Sophie Turner)Kuşkusuz Game of Thrones denilince akla ilk olarak talihsiz karakterler gelir. Sansa da bunlardan biri.

Babası gözü önünde idam edildi. Kral Joffrey’in eziyetlerine ve aşağılamalarına katlandı. Ailesi ile buluşmayı umut ederken abisi ve annesi feci bir şekilde öldürüldü. Tecavüze uğrayacaktı ki Sandor Clagene yetişip onu kurtardı. İstemediği bir şekilde Tyrion ile evlendirildi. Joffrey’i öldürme suçundan tutuklanacakken kaçtı ve Baelish ile birlikte teyzesinin yanına sığındı. Teyzesi onu kıskandı ve öldürmeye çalıştı. Açıkçası Sansa ‘nın yüzü hiç gülmedi; bakalım 5. sezonda gülecek mi?

10- Rose Tyler – Doctor Who (Billie Piper)Ben Doctor Who’yu 2 sezon izleyip 3. sezonu beklettiğim için sadece Rose Tyler’ı gördüm ve doktorun yoldaşı olarak ama kim gelirse gelsin o benim ilk göz ağrım olarak kalıcak.

Doktor’la kötü bir şekilde ayrıldılar ve başka evrene geçiş yaptı. Diğer paralel evrene. Herkesin yüreği burkuldu ayrılık sahnelerinde. Fakat bir yerlerden diğerki sezonlarda çıkacak mı onu da bilmiyorum tabii. Onun dışında başına ne talihsizlikler gelirse gelsin Doktor olayı çözüyordu. 

9- Athelstan- Vikings (George Blagden)Ragnar’ın ilk kuşatmasında esir aldığı rahip. Athelstan rahip olmasına karşın Vikinglerin inançlarını görüyor ve bir an kendi inançlarını sorguluyor; sonra ise bunun için kendinden nefret ediyor. Ragnar’ın esiriyken yakın yoldaşı olan Athelstan, düşman tarafından yine esir alınıyor ve kaçmaya çalışırken bu sefer haç üzerine çivilenip çarmıha geriliyor. Bakalım yeni sezonda onu ne talihsizlikler bekliyor?

8- Lucrezia Donati – Da Vinci’s Demons (Laura Haddock)Güzeller güzeli olmasına karşın başı dertten kurtulmuyor Lucrezia’nın. Aslında kendisine ilk başlarda kızsam da bu kadına ne kadar kızabilirsin ki? Yine de ona bazı konularda hak veriyorum.

Esir olan Papa babasını kurtarmak için Sahte Papa’nın kuklası olmayı kabul etti. Sahte Papa küçük kız kardeşini gözleri önünde öldürdü. Casus olarak Mediciler’e sızdı, sonra sırrı ifşa olunca ölümle burun buruna geldi; ama neyse ki kurtuldu. Ardından yollara koyulup babasını kurtarmak için Şehzade Bayezid’den yardım istedi; ancak orada da esir alındı. Sezon finalinde Da Vinci sayesinde kurtulsa da bu talihsiz kızımızın başına neler geleceği belirsiz.

7- Michael Scofield – Lincoln Burrows Kardeşler – Prison Break (Wentworth Miller – Dominic Purcell)Dizinin ilk bölümünden itibaren bu iki kardeşin yakasını talihsizlikler bırakmadı.

Lincoln, ilk bölümde üzerine cinayet suçu yıkıldı ve idam cezasına mahkum oldu. Oğlunu öldürmeye çalıştılar ve bu sırada eski karısını öldürdüler. Lincoln’ün adını temize çıkartmak için çalışan eski sevgilisi Veronica Donavan’ı da öldürdüler. Michael sayesinde zor bela hapishaneden kaçtılar fakat peşlerine polisler takıldı. Sonra Michael tekrar hapishaneye girene kadar kovalamaca devam etti. Gretchen diye bir kadın Lincoln’ün oğlunu kaçırıp ona şantaj yaptı dediklerini yaptırmak için. En son annesi (üvey annesiymiş sanırım) onu öldürmeye kalktı.

Michael, ağabeyini kurtarmak için kariyerini ve hayatını tehlikeye atıp hapise girdi. Ağabeyini çıkartmak uğruna bazen pis işler yapmak zorunda kaldı. Sonra tam hapishaneden kaçıp adlarını temizlemişken bu sefer Michael bir daha hapise girdi ve üstelik bu hapishane en azılı mahkumların bulunduğu ve kaçışın mümkün olmadığı bir hapishane. Zeki adamımız oradaki görevini de başarsa da bu sefer hastalandı ve Sarah’ı hapishaneden kurtarmak uğruna kendini feda etti.

6- Quentin Lance – Arrow (Paul Blackthorne)Dedektif Lance ilk bölümlerde bana biraz antipatik gelse de zaman içinde bayağı sevdiğim karakterlerden biri oldu kendisi.

Tabii ki kızının Oliver ile birlikte tekneyle kaçtıktan sonra o teknenin batıp da kızının 5 sene boyunca öldüğünü sanması onun için kolay değildir. Üstüne karısı da onu terk etmiş. Kızıyla beraber kalmış. Talihsiz karakterimiz kızının ölmediğini duyunca çok mutlu oldu fakat sonra öteki kızı sapıttı. Ardından tam iyi oldu dedik görevden alındı, vuruldu, başka talihsiz olaylar yaşadı. Ardından bir de hastalığı çıktı ve bu yüzden Sara’nın öldüğü ondan saklanıyor. Bakalım öğrendiğinde durumu nasıl olacak? Talihsiz karakterimiz de ne çektiyse kızlarından çekmiş ya. 

5- Crixus – Spartacus (Manu Bennett)O CAPUA ŞAMPİYONU!!

O YENİLMEZ GALYALI!!

O CRIXUS!! nidalarıyla sevdiğimiz desteklediğimiz Crixus da maalesef talihsiz karakterler listemizde.

Yenilmezdi ta ki Spartacus gelene kadar… Spartacus geldikten sonra onun da hayatı değişti. Theokoles’e karşı savaşta ağır yaralandı ama kurtuldu; sonra Lucretia sevdiği nedimeyi sattı. Naevia’yı buldu fakat o eski Naevia değildi artık. (Aslında bilimsel olarak da doğru çünkü Neavia’yı oynayan oyuncu değişmişti :P) Sonra büyük bir orduyla Roma’ya yürümek için yola çıktı fakat o iş o kadar kolay değildi; hatırladıkça hala daha tüylerimizin diken diken olduğu bir sahneyle Neavia’nın gözlerinin içinde uçan kellesini izledik. Ceasar kellesini aldı yenilmez Galyalımızın. Şimdi bile deriz keşke Spartacus ile ayrılmayıp onun yanında kaçsaydın be Galyalı!!

4- Elena Gilbert- The Vampire Diares (Nina Dobrev)Listemizin sonlarına gelirken TVD izleyenlerin sesini duyar gibiyim: ”Elena nerede??” Merak etmeyin, Elena’yı biraz sona sakladım. Hiç talihsizlik deriz de Elena olmaz mı? Neyse devam edeyim.

Elena, Vampir Günlükleri’nin en şanssız karakterlerinden biri. Ailesini araba kazasında kaybetti ve az kalsın Stefan olmasa kendisi de ölüyordu. (”O ölseydi de Katherine kalsaydı”) diyen sesleri duyuyorum sanki… Sonra evlatlık olduğunu öğrendi ve ardından öteki babası, yani aslında amcası John Gilbert onun için kendini feda etti. Ardından Jenna Teyze’sini kaybetti. (Aslında Jenna vampir olarak öldü; aslında o da Alaric ile birlikte gelseydi ne güzel olurdu.) Daha sonra kardeşini de kaybetti ve bunalımlara girip mahvoldu; ama kardeşini daha sonra geri kazandı. Tam her şey yoluna girdi derken bu sefer de Bonnie ‘yi kaybetti. Bir de vampir olması var tabii. En sonunda Damon’u da kaybedince kafayı yedi ve hafızasını sildirdi.”Ah Elena bazen hak ediyorsun başına gelenleri!!” 

3- Frederick Chilton – Hannibal (Raul Esparza)3 numaraya Dr. Frederick Chilton’ı koyuyorum. Kendisi dizideki en talihsiz insanlarda başı çekiyor bence.

Organlarını eline verdiler, Chesapeake Matadoru diye suçladılar ve yüzünden vurdular.

2- Ned Stark/Martin Odum- Game Of Thrones/Legends (Sean Bean)Sean Bean’i izleyip de sevmeyen insan yoktur sanırım.

Hala daha Ned Stark’ı anarız ve “Keşke Khalessi dışındakiler ölse de sen gelsen reyiz!” deriz. Ama yapacak bir şey yok, giden geri gelmiyor. Bir de tamam bir dizide anlarım da insan iki dizisinde de mi talihsiz ve şanssız karakteri oynar? Adam başka rol kabul etmiyor sanki?  Ama olsun biz onu böyle seviyoruz.

Ned Stark dizinin kuşkusuz en onurlu adamıydı ve onuru yüzünden de kötü bir şekilde öldü.

Legends’ta ise Martin Odum, FBI’da çalışan gizli kimliklere girip casusluk yapan biri. Fakat aslında tüm hayatının yalan olduğunu ve her şeyin sahte bir kimlik olduğunu öğrenir. Bütün hayatı alt üst olur. Merak etmeyin neyse ki Polat Alemdar şansı vardı da çok şükür ölmeden sezon finaline sağ çıktı ama TNT’den sağ çıkar mı orası belli değil. 

1- Sam-Dean Winchester – Supernatural (Jared Padelecki/Jensen Ackles)Gelelim birincimize. Listeyi hazırlarken bu ikiliye birinciliği vermek daha uygun düşer diye düşündüm. İkisini de çok sevsek de ikisi de bayağı bir talihsiz maalesef.

İzlerken saymıştım bir ara, şimdi de biraz bilgilerimi kurcaladım; tam olarak 4 kez ölüp dirilmiş. Tabii bunun dışında Lucifer ile kafese kapatıldı; ardından kendisi kurtuldu ama bu sefer ruhu orada kaldı. Sonra ruhu da geri geldi ama kafayı yedi. Tabii annesini öldüren şeytan onu da kanından içirmişti; dahası aynı şeytan babalarını ve kız arkadaşı Jessica’yı da öldürdü. Üstüne şeytan Ruby ile birlikte olarak şeytan kanı içti ve şeytana dönüştü; Lucifer’i serbest bıraktı. 9. sezonda Dean onu ölümden döndürmek için içine sahtekar bir meleği koydu; o da Kevin’ı öldürdü.

Dean Sam’den daha fazla öldü ve tam olarak 6 kez ölüp dirildi. Babasının izinden gitme yoluna kardeşini katarak annesinin intikamını aldılar. Sonra Sam’i yaşatmak için şeytana ruhunu sattı ve cehennem köpekleri tarafından öldürüldü. Cehennemde işkencelere pes etti ve işkence etmeye başladı orada. Böylelikle de Lucifer’in çıkarılması için ilk mühür kırılmış oldu. En son Abaddon’u öldürmek için Kabil’in mühürünü aldı ve öldürme meyilli biri haline geldi. Ölünce de mühür şeytan olarak onu geri getirdi. Sam onu insan yaptı tekrardan fakat gelecek neler gösterir bilemeyiz. Şu anlık için ikisi için de işler yolunda. Bakalım ilerleyen zamanlarda ne olacak?

SON SÖZ

Listem burada sona erdi. Benim için biraz uğraştırıcı olsa da yazarken keyif aldığım bir yazı oldu. İnşallah siz de okurken keyif alırsınız. Karakterlerle ilgili sözleri biraz uzun tuttum gibi fakat onların neden en talihsiz olduğunu bilmeyenlere de açıklamak için özen gösterdim. Umarım beğenirsiniz ve sizden de talihsiz karakterler çıkar.