Feud dirildi.
2017’de FX’te ekrana gelen ve 18 Emmy adaylığı (iki ödül) kazanan Feud, Bette Davis (Susan Sarandon) ile Joan Crawford (Jessica Lange) arasındaki anlaşmazlığı konu aldı. Prens Charles ve Leydi Diana’yı konu alması planlanan ikinci sezondan daha sonra vazgeçildi.
Uzun bir sessizliğe gömülen dizinin yaklaşık 5 yıl sonra 2. sezonla geri döneceği açıklandı. 8 bölüm sürecek sezonda yazar Truman Capote’nin kadın arkadaşlarına olan ihaneti anlatılacak. 1965’te “La Côte Basque” adlı kısa hikayesi yayımlanan Capote, burada yakın arkadaşlarına ve sırdaşlarına ait pek çok sırrı anlatmıştı. Her ne kadar isimleri gizlese de hikayedeki kadınlar baskıdan sonra onunla iletişimi kestiler ve geniş yankı uyandıran hikaye aynı zamanda büyük tepki çekti.
(Kısa hikaye “Kabul Edilmiş Dualar” kitabının içinde Sel Yayıncılık tarafından basıldı)
Sezonda Laurence Leamer’in 2021’de piyasaya çıkan “Capote’s Women: A True Story of Love, Betrayal, and a Swan Song for an Era” adlı kitabından esinlenilecek. Gus Van Sant (Good Will Hunting, Milk) bölümleri yönetecek. Jon Robin Baitz (Brothers & Sisters) ise senaryoyu kaleme alacak ve showrunner olarak görev alacak.
Kadroya katılan Naomi Watts, mini dizide 1960’lı ve 70’li yıllarda New York sosyetesine yön veren Barbara “Babe” Paley‘i canlandıracak. “Feud: Capote’s Women” adı verilen sezonda Slim Keith, Pamela Churchill Harriman, Lee Radziwill, Gloria Guinness ve C.Z. Guest gibi simalar da yer alacak.
yorumlar
charles diana yı tercih ederdim ama naomi watts ismi hoşuma gitti.
Charles & Diana’yı daha yeni Crown’da izledik, yine izleyeceğiz hatta, bi de Spencer geldi üstüne, birkaç yıl önce olsa kabul ederdim de şimdi isabet olmuş bence. İlk sezonun çok büyük hayranıyım, umarım ona yaklaşan bir kalitede olur.
+Chloë Sevigny
Tom Hollander başrol.
++Calista Flockhart, Diane Lane
Tamam tamam, bu kadroyla el mahkum izleyeceğiz.
+Demi Moore
Molly Ringwald
+Treat Williams (Chesapeake Shores)
First Looks
“Feud: Capote vs The Swans” olmuş bunun adı.
2024 kış demişler.
POSTER
Jessica Lange
Teaser
Yutuplusu
+Russell Tovey
Official Trailer
Yazıciğim, yazıciğim unutuyorum sürekli. Capote’nin kitabındaki kısa hikayeyi okudum ben bir ara.
Evet, isim vermeden ya da üstü kapalı denebilecek biçimde yazmış ama dedikoduyu duyanın adını yapıştıracağı türden detaylar da vardı. Herkes birbirini biliyor tipi bir sosyetede de sopayla kovalansa hakkıymış muhtemelen.
Official Trailer 2
* Az üstte yazmıştım, “La Côte Basque” adlı kısa hikayeyi okudum birkaç ay önce. Hikâye tam da ilk bölümde aktardıkları gibi, kafe ortamında geçen cinsten. Oraya gelen insanlara dair yaptığı değerlendirmeler üzerinden topluma dair çıkarımlarda falan da bulunuyor.
İsim vermese de dedikoduyu bilenin anlayacağı cinsten yazdığı için özellikle Ann veya Bebe’nin düşünülmesi işten değil tabii. Dolayısıyla kaliteli cinsten bir ihanet olduğu söylenebilir.
* Beklediğimden biraz daha hızlı bir açılış oldu. Capote’nin hikâyesi ilk bölümden yayınlandı mesela. Kalanı hayal kırıklığı, sinir, dışlama veya uzaklaştırma üzerinden yürüdü.
* Truman Capote çenesi durmayan ya da içip sarhoş olmaktan kroniğe bağlamış tipte, dert bir insanmış. Tamam, çevresi için eğlenceli olabilir ama adamı bir noktadan sonra kafam kaldırmadı resmen.
Sanırım biraz da bundan, dizide bir şeyler eksik sanki… Sürelerin 55-60 dk. olması da cabası. İlk sezon daha eğlenceli ilerliyordu bence ve rekabet/kavga ortamı daha baskındı. Bu sefer daha drama ağırlıklı ilerliyorlar ve şimdilik o civarda değiller.
Domates puanı %65’te, izleyici kısmı %40’ta şu an mesela. O yüzden peş şaşıramadım da. Ama nasıl ilerleyeceklerini merak da ediyorum. Kadın oyuncuların dönem soslu makyaj+peruk halleri de bir tık fazla sırıtıyor. Hele Demi Moore’daki.
* John O’Shea da toksiklikte Capote’den aşağı sayılmaz herhalde. Russell Tovey de iyi canlandırdı.
* Kadro haberi gelmişti ama yine de şimdiden/bir anda gözümün önünde görmek tatlı bir sürpriz oldu
Sezon bitmeden yine gelir umarım.
Ne kadar uzun bir yorum oldu yine. Neyse devam edeceğim tabii.
2×04 üzerine:
Ben mi fazla kindarım, bunlar mı geri zekalı; anlamadım ayol.
Geriye ne kaldı ayol? 207 mi diye tekrar kontrol ettim. 10 dakika daha katıp bitirseler bitermiş. Flashback + hayaller + veda tadında bir kapanış yapacaklar diye düşünmekle birlikte haftaya görüşürüz.
* Geçen bölümün sonunda “10 dakika daha katıp bitirseler bitermiş.” demiştim. 207’nin sonuna bağladıklarında baktım, 7 dakika kalmıştı
* Hayallerde biz, tipinde bir kapanış bölümü olmuş. Truman’ın son bir senesine dönerek bir yandan da zaman atlamalarının boşluklarını dolduralım demişler. Açılış gibi kapanış bölümünden de memnunum aslında. Tabii bu bölüm hiç olmasa ne kaybederdik, o da meçhul.
* Son sahneye biraz eklemem var.
Not: Son sahnedeki yazıları bir tık daha detaylı isterdim. Ama otomatik bir istek bu, geldiğimiz noktada ihtiyacımız olmayabilir. Gördük göreceğimizi.
Hazır sezonu bitirmişken 207/spoiler içini artık dışarıya dökeyim:
Başlarda bu ihanet meselesini yeterince iyi vermediklerini düşünüyordum. Etkisini en yerli yerinde işledikleri bölüm 207 oldu. 208 de üstüne bindirdi.
Yine de “feud” kavramıyla bir tık problemim var. İlk sezonunki gerçek bir kavga/anlaşmazlık portresiydi. Bu seferki pek de öyle değildi. Temelinde ihanet yatan bir olayın ardından yolları ayrılan iki (ya da birkaç) arkadaşın, ortak kümeleri nedeniyle kopamamasının da etkisiyle kendi hayatlarında neler olup bittiğini izledik şimdiye kadar. O didişme tarafı eksik kaldı.
Farklı bir şey göstermek adına kasıtlı bir anlatım olabilir. Görünen gerçekten sapacak halleri de yok. Yine de velhasıl kelam hesabı, ilk sezonun daha altında seyreden bir sezon izlediğimizi söyleyebilirim şimdiden.
“Feud: Capote vs. The Swans 17 Nisan‘da Disney+’ta”