Fleishman Is in Trouble — Tanıtım
12 yorum aytackara 30 Kasım 2022 08:40
adam brody christian slater claire danes disney+ türkiye fleishman is in trouble jesse eisenberg josh radnor lizzy caplan michael gaston tanıtım
Hulu’nun FX projelerinden birisi olan Fleishman Is in Trouble, 17 Kasım’da ilk iki bölümüyle yayın hayatına başladı. Şimdiye kadar 3 bölümü geride bırakan mini dizinin sezonu 8 bölümden oluşuyor.
Taffy Brodesser-Akner, 2019’da yayımlanan kendisinin aynı adlı romanının dizi uyarlamasını hazırladı. Yapımını ABC Signature üstlendi. Jesse Eisenberg, Claire Danes, Lizzy Caplan ve Adam Brody‘nin başrollerini paylaştığı dizide Maxim Swinton, Meara Mahoney Gross, Michael Gaston, Christian Slater ve Josh Radnor gibi isimler rol alıyor.
22 Şubat’ta Disney+ Türkiye’de de yayınlanacak.
Konusu:
40’lı yaşlarına adım atmış Dr. Toby Fleishman (Eisenberg) ile başarılı bir yetenek ajanı olan karısı Rachel (Danes), 13 yıllık evliliğin ardından kısa süre önce tatsız bir şekilde boşanmıştır. 11 yaşındaki Hannah (Gross) ve 9 yaşındaki Solly’yi (Swinton) belli zamanlarda gören Toby, boşanmanın ardından flört uygulamalarını kullanmaya başlar ve gençliğine göre daha verimli bir döneme adım atar. Ta ki bir gece uyurken Rachel çocukları habersiz şekilde evine bırakana dek…
Sonraki günlerde Toby, Rachel’a bıraktığı mesajlara ve aramalara cevap alamaz. Nerede olduğuna veya geri dönmeyi planlayıp planlamadığına dair hiçbir ipucu da yoktur. Toby, Rachel’a ne olduğunun peşine düşer ve bir yandan ebeveynlik, arkadaşlar, hastane ve Manhattan’ın sunduğu ‘fırsatları’ dengelerken bir yandan da evliliklerine ne olduğunu gözden geçirir.
Not: Dizinin önemli bir parçası da Lizzy Caplan’ın canlandırdığı Libby karakterinin dış sesi. Özellikle Toby ve Rachel’ın geçmişteki ilişkisine geçildiğinde devreye giriyor ya da yaşananlarla ilgili bazı yorumlarda bulunuyor.
Toby’nin eski arkadaşları Libby ve Seth (Brody) de önemli karakterlerden ve boşanmanın ardından Toby’yle daha sık vakit geçirmeye başlıyorlar.
Fleishman Is in Trouble’a kadrosu ilgimi çektiği için başladım. Jesse Eisenberg’i ilk kez bir dizide başrolde izliyorum. Zaten sinema ağırlıklı bir kariyeri olan oyuncunun 21. yüzyılda başrolde yer aldığı ilk dizi bu. Claire Danes’i haliyle/tabii ki severim, Adam Brody ve Lizzy Caplan da güzelce peşi sıra geldiler. İzlediğim kadarıyla diziden gayet memnunum, böyle bir işe ihtiyacım varmış sanırım.
İlk başta bölüm süreleri ve Libby’nin araya girişleri bir tık fazla gelmişti ama devam ettikçe alıştım. Zaman çizgisi burada da git-gel şeklinde, Fleishman çiftinin ilişkisini geniş çaplı ve farklı açılardan işliyorlar. Bu sırada cinsiyet rolleri, sınıf kaygısı ve modern flört kültürü dahil çeşitli konulara kendi dilleriyle yer verdiklerine tanık oluyoruz. Büyük şaşırtmacalara gebe olduğu intibasında olmasam dahi nereye varacağını merak ediyor gibiyim. Mini dizi / kitap uyarlaması bir iş ve kendi kitabını uyarlayan birisi başta olduğu için uygun bir noktaya vararak veda eder herhalde… Üstüne de bakarız.
Durum böyleyken böyle. İyi seyirler.
yorumlar
dizide tek sevmediğim dış ses oldu onun dışında gayet keyifle izlettiriyor.
Posterde kocaman Disney+ logosu mevcut, bu paylaşım öncesi kataloğa girdim baktım yok bu dizi, peki ben malum ortamlardan izleyeceksem neden para veriyorum diye sormazlar mı.
Cevap,
Atar yapmadan biraz okuman yazman olsun, 22 Şubatta diyor
Diğer tarafta dediğimi buraya da ekleyeyim. VPN ile diğer ülke Disney’lerinden Türkçe altyazılı olarak izleme imkanınız var.
@abidin77
S01E01
25-30 dakika kadar şans verdim buna. Dakikalar ilerledikçe dağılmaya başladım. Dış ses fazlaca yer kaplıyor ve yoruyor cidden ama daha fazla yoran şey Jesse Eisenberg’in başrol oluşu. Jesse Eisenberg ve Adam Brody kendi aralarında rolleri değiştirmiş olsalar daha izlenebilir bir dizi olurdu bence. Bu haliyle olmamış.
Benden pas. 
– Sırf Toby’nin en az iki kez kapıdan dönmesinden bile Rachel’ın halinin pek de göründüğü gibi olmadığı belliydi.
– Doğumla birlikte girdiği post-partum depresyon gerçekten can sıkıcıydı. Bir hikayenin iki tarafı olduğu kısmını bu açıdan güzel vurguladılar.
– Zaman kavramını bile kaybedecek kadar kendisinden vazgeçmesi de ayrı bir olaydı. Finalde nasıl gidersiniz bilmiyorum ama az da olsa ayakları yere basarsa iyi olur. Size bıraktık havası daha düşük olsun bari.
İyi ki izlemişim, sevgiler.
Claire Danes’in THR röportajına göz attım biraz. Kendisi benim Polyanna tarafım daha fazla olsa da senarist ayrı olarak kaldıkları düşüncesinde demiş. Ama benim boşanmış ebeveynlerim yok, onun var diye de eklemiş.
Bana da birbirleriyle anlaşabilecekleri çocuk merkezli ortak bir ilişki oturturlar gibi geliyor. Claire Danes, anlatacağımızı anlattık – 2’ye gerek yok demeye de getirmiş.
– Üç arkadaşın küs bitirmesini istemiyordum elbette, o da oldu. Boşanma konusuna çok eğildikleri için o noktadan sonra bir de Libby’yi o yola koymayacaklarını düşündüm. Öyle de oldu. Seth’in partisinde Libby ile Toby’nin konuşmaları güzeldi ^.^
çok çok beğendim. @aytackara, çok haklısın, kapanış 7. bölümün, ve hatta bence 6. bölümün üstüne hafif kaldı. ama çok memnunum genel olarak, harika olmuş.
ilk 10 dk görme engelliler için hazırlanmış özel programlar gibiydi. hiç mi susmaz dış ses. neyse ki devamında epey azaldı da dizi izlenir hale geldi.
karakterleri sevdim. toby libby seth üçlüsünün hayatın ilerleyen dönemlerinde arkadaşlık ilişkileri üzerine güzel şeyler izletmelerini umuyorum. şu dateapp konusunu bir garip ele aldılar. nedense altından farklı bir şey çıkacak garip bir yerlere bağlanacak gibi hssettirdi ama sonradan standart ilerledi. devam ederim oyuncuların hatrı büyük. yalnız özlememiş olsam da ted mosby sürpriz oldu. rasgele biri yerine onu görmek hoş oldu.
yalnız bizimki kadını öldürüp saf ayağına yatıyorsa ne güzel olur.
ilk 6 bölüm yarısı meh yarısı idare eder seviyede ilerledi. çok uzattılar gereksiz yere. 3 4 bölümde anlatılcak hikayeyi yaydılar da yaydılar. 6nın sonunda sonunda bir yerlere bağlanacağımızın sinyallerini verdi de rahatladım.
toby epey bir itici bir karakter zaten, üzerine oyuncu da mıy mıy olunca hiç güzel olmadı. keşke carrie ile yer değişselermiş de o mıymıy ı az görseymişiz carrie yerine. adamcığıma da bozuldum nerdeyse izlemedik desek yeri. lizzy bayaa iyiydi bol bol sinirlendim onun adına her bölüm.
7. bölüm neyin ne olduğunu birinci ağızdan dinleyeceğiz gibi duruyor. merakla bekliyorum.
libby kafasındaki “hikayeyi” anlatıp sonlandırdığında final sahnesinin nasıl olacağı belli olmuştu, yine de kötü bağlandı diyemem.
son 2 bölüm çözülme bölümleri olarak 3 karakteri de güzelce kendi hikayelerinde bağladı. ardındaki niyeti güzel aktardığından totalini düşününce güzeldi dedirtiyor ama başlarda çok oyalandı, bu kadar uzatmasaydı daha etkili bir dizi olabilirdi. toby nin hayatı neden diğer ikiliden daha fazla izlenmeyi hak ediyordu cevap yok. bu da akışı bozdu sıktı. gerisi güzeldi. carrie nin hikayesi üzücüydü. bu kadına bu rol yakışıyor diye de üzerine yapıştı umarım sıyrılabilir. libby nin hikayesi en gerçek hissettireniydi ve bağlanması gerektiği şekilde bağlandı. ama o hisler hiçbir yere gitmeyecek bunu o da biz de çok iyi biliyoruz. o hislerle yaşamayı öğreniyoruz o da öğrenmeye başladı. kapanışın toby ile olacağını biliyordum ama rachel la sahnesinin böyle olacağı da belliydi ama bir umut acaba klişeye kaymadan devamını getirirler mi dedim ama yapmadılar tam da beklenen noktada bıraktılar. hafif bir hayal kırıklığı hissi oluşsa da bağlanma şekli kötü değildi. o kadar seyirciye bırakma da olsun.
kısaca evliliğin, yaşın ilerlemesinin, hayatın getirdiği kısıtlılıkların etkileri üzerine güzel bir dizi olmuş.