Hex || Geçmişten Gelen Lanet || Tanıtım
12 yorum unfortr 16 Aralık 2013 13:07
“Azazeal’ın öğrettiği şeylerden dolayı bütün dünya doğru yoldan saptı. Tüm günahlar ona atfedildi. Tanrı, o ve onun kabilesine merhamet göstermedi. Onları o günden beri bulundukları cehenneme attı.”
…ve Azazeal 300 yıl sonra, eski gücü ve emellerine kavuşmak adına Medenham okulunda ortaya çıkar. Fantastik olaylar, mitolojik ve şeytani yaratıklar, vudu büyüsü ve tadında bir gerilim. Tüm bunların hepsini bir arada bulabildiğimiz Hex‘i yakından tanıyalım.
Başlıklar:
YAYIN BİLGİLERİ
Hex 2004-2005 yıllarında İngiliz kanalı SKY ONE ‘da yayınlandı.
Dizi, aynı zamanda BBC AMERICA kanalında da yayınlandı.
İlk sezon 5 bölüm, ikinci sezon ise 13 bölüm olarak yayınlandı.
Dizinin bölüm süreleri ortalama 42 dakikadır.
Yaratıcıları Julian Jones ve Lucy Watkins‘tir. Bu iki isim 2001-2004 yılları arasında yayınlanan gençlik dizisi As If‘in mutfağında bulunmuştur. Ayrıca Julian Jones Merlin efsanesinin de yaratıcısı ve senaryo yazarlarındandır.
KONU
Öncelikle kim oluyor bu Azazeal? Dilersiniz onu bir açalım:
Nephelim’in lideri oluyor kendisi, yani günahkar meleklerin lideri diyebiliriz. Günahları ise ölümlü kadınlara aşık olmaktır. Bu meleklerin 200 tane olduğu varsayılıyor. Aynı zamanda aşık oldukları kadınlara büyücülük yeteneğini de öğretiyorlar. Azazeal’in amacı ise tanrının gazabına uğrayan bu melekleri tekrar yeryüzüne çıkarmaktır.
Hikayenin geçtiği Medenham okulu, 300 yıl öncesinin bir Orta Çağ şatosudur. Gizemli olaylar ve birtakım cadı avına dayanan ölümlerin olduğu şato, hikayesini günümüze kadar ulaştırır. Duvarlarının arkasındaki sırlar ise açığa çıkartılmayı beklemektedir.
Tüm bu doğa üstü öğelerin yanında, hikaye mekanının bir okul olması dolayısıyla öğrenci ilişkileri de senaryonun içine bolca dahil edilmiş. Dizi, bununla birlikte dram ve kimi zaman öğrencilerin birbirleriyle şakalaştıkları komedi öğeleri, seks ve uyuşturucu ortamının dahil edildiği bir hikaye akışına sahip.
KARAKTERLER
Cassie’nin hayatı okulun duvarlarının arkasında bulduğu antika vazo ile tamamen değişiyor. Bu vazo, zamanında vudu ayinlerinde kullanılmıştır. Telekinetik güçlerinin etkisiyle, 300 yıl önce burada neler yaşandığına dair belli belirsiz görüntüler görmeye başlar. Geçmişin karanlık yaratığı Azazeal ise kendisine musallat olmuştur. Cassie, okulda ise genellikle sakin kendi halinde bir kız olarak tanınıyor. İçten içe okulun yakışıklılarından Troy’a da abayı yakmış durumdadır.
Karakteri canlandıran Christina Cole, bu sezonki yeni ABC draması The Assests‘te rol alacak. Kendisini mini dizi Jane Eyre‘den de hatırlayanlarınız çıkabilir.
Thelma, Cassie’nin oda arkadaşıdır ve birbirleriyle çok iyi anlaşırlar. Thelma’nın Cassie’ye olan hisleri arkadaşlık boyutunu aşmıştır. Buradan tahmin edebileceğiniz gibi Thelma lezbiyendir. Hikayedeki en eğlenceli karakter olarak da tanımlayabiliriz.
Thelma’yı canlandıran Jemima Rooper bu sene Atlantis‘te karşımıza çıktı.
Konu bölümünde sıkça ismini andığımız Azazeal için ekleyeceğimiz tek şey, karakteri canlandıran oyuncunun Michael Fassbender olduğunu söylemektir. Kendisini sinemada X-Men (2011) ve Shame‘den, TV’de ise The Devils Whore’dan hatırlayabilirsiniz.
(Soldan sağa) Roxanne– Troy– Gemma – Leon
Roxanne ise okulun süslülerinden, soğuk bakışlı ve lider tiplemeli popüler öğrencisidir. Kimsenin bilmesini istemediği bir sırrı vardır. Bunu da sadece Cassie biliyor. Troy ve Leon da okulun popürler öğrencileridir. Troy kendisinden hoşlanan Cassie’ye ilk başlarda tepkisizdir. Sonradan bu durum tersine dönmeye başlar. Leon ise çılgın partileri ile okulda ünlü biri, aynı zamanda sulu şakalarından da vazgeçemeyen bir tiplemedir. Gemma ise Roxanne’in gölgesinde dolanan arkadaşıdır. Troy ile pek de sağlam bir yapıda olmayan ilişkisi vardır.
Roxanne’i Amber Sainsbury, Leon’u James Davis, Gemma’yı ise geçen sene Mr. Selfridge‘de karşımıza çıkan Zoe Tapper canlandırıyor. Troy’u da The Vampire Diaries ve The Orginals‘ta canlandırdığı “Klaus” karakteriyle tanıdığımız Joseph Morgan canlandırıyor.
David Tyrell okulun müdürüdür. Medenham okulunun geçmişi ile ilgili sırlara da vakıftır.
Karakteri, Arrow‘dan tanıyabileceğimiz Colin Salmon canlandırıyor.
Jo Watkins ise okulun öğretmenlerindendir. Dersleri de oldukça eğlenceli geçmektedir. Cassie ile iyi bir ilişkileri vardır.
Karakteri, en iyi Black Mirror‘dan hatırlayabileceğimiz Anne Wison-Jones canlandırıyor.
Hex, iyi oyunculuklarla kotarılmış güzel bir hikayeye sahip. Siz de doğa üstü konulu hikayelere meraklı iseniz hiç durmayın. İzlemek isteyenlere iyi seyirler.
FRAGMANI
http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=t1e9SXnGg70
yorumlar
Ilgimi cekti. Kisa olmasi da izlemek icin ekstra bir neden. Bakmayi dusunuyorum. Eline saglik unfortr tanttigin dizilerle genelde aramiz iyi, bundan da umutluyum.
Bu yazıyı görünce gülümsedim. Bu dizi yaklaşık 4-5 senedir elimin altında. O zamanlar ne görsem alıp köşeye atıyordum, sonradan izlerim diye. Bir çok dizi gibi bunu da izleyemedim tabi. Güzel hatırlattın @unfortr. Şöyle bir yaza doğru izlemeye çalışayım
İşte tam benlik bir dizi gerçekten . Hatta – hiç beklemiyordum- altyazısı da tam ve iyiymiş. Sömestr tatilinde izleyeyim ben bunu.
Ellerine sağlık @unfortr
Beğeniler için teşekkürler.
@mrtkytrk: Tam tatil zamanı izlenebilecek bir dizi, yaklaşık 4 sene önce bende öyle yapmıştım
Konu tam benlik gibi duruyor, bir de üzerine pek sevdiği Michael Fassbender ve Joseph Morgan varmış, nasıl haberim olmamış hayret. Ben de yakın zamanda izleyeceğim bunu. Teşekkürler ve Ellerine sağlık @unfortr.
Yazıyı okurken benim de ilk aklıma gelen altyazı olayı oldu ama neyse ki sorunlu değilmiş. Cidden ilgi geçikiciymiş, 19 bölüm ama yine de öyle. Hele Joseph Morgan’ı şimdiki haline oranla yukarıiyle de görmek pek bir tuhaf oldu.
Atlantis’teki kadını da son resme kadar tanıyamadım, baya değişmiş.
Benim de kesin bir tatil dönemine denk gelecek de önümdeki ilk dersem uydurma olabilir. Bakalım. Eline sağlık yazı için.
İzleyeli baya oldu ama hatırladığım kadarıyla baya ilginçti. Cadı , melek , hayalet ne ararsan var dizide. Eğlenceli , aşk kokan ama özünde bunlardan kopmayıp daha çok fantastiğe yönelen bir dizi. Paronormal bir aşk kitabı gibi. Severek izlemiştim , kesinlikle tavsiye olunur.
S01E01-02
Rastgele oturdum dizinin başına ama şansıma kadroda kimler varmış kimler. Hollywood’un yıldız isimlerinden Michael Fassbender, TVD ve The Originals’tan sevdiğimiz Joseph Morgan, Liar’dan sevdiğim Zoë Tapper ve Arrow’dan tanıdığımız Colin Salmon. Başroldeki hatun Christina Cole’ü izlemesi de keyifli. Kadrosu dışında hikaye de izletti kendini bir şekilde. Yalnız dizinin isminin yaptığı çağrışımdan ötürü daha erotik bir şey beklemiştim ben yalan yok.
S01E04
3. bölüm fazla sarmamıştı ama bu bölüm güzeldi. Cassie-Troy ikilisini izlemesi keyifliydi. Cassie’nin annesi ve Thelma olan sahneleri de güzeldi tabi. Aslında marifet sadece Cassie’de. Kendini izleten bir karakter Cassie.
S01E05
Güzel bölüm olmuş yine. Hatta şu ana kadarkiler arasında en güzeli. Özellikle ilk yarısında epey eğlendim. Cassie’nin bu versiyonunu izlemek de son derece keyifliydi. Karaktere o kadar bağlandım ki 2. sezonda bunun yokluğunda dizinin nefes almış olabileceğine pek ihtimal vermiyorum açıkçası.
S01E06 (Sezon Finali)
İzletti yine bir şekilde kendini ama pek sarmadı bu bölüm. 3 ile beraber pek sevemediğim 2 bölümden biri oldu.
Kadrosuyla, eğlenceli hikayesiyle, jenerik müziğiyle, özet kısımlarını sunuşuyla güzel bir sezon oldu. Ama 2. sezondan pek umutlu değilim açıkçası.
2. sezonun 13 bölüm sürmüş olması şaşırttı bu arada. Bir İngiliz dizisi ve 13 bölüm süren bir sezon. Pek rastladığımız bir sezon uzunluğu değil yani.
S02E13 (FİNAL)
Ondan sonrası izlendi bir şekilde ama tatsız tuzsuzdu beklediğim üzere açık konuşmak gerekirse. Ucu da açık bitti bana göre.
Bu dizinin adını duyduğumda aklıma Christina Cole gelecek, başka bir şey değil. Tam o yıllarda çektiği başka başrolde olduğu dizi var mı diye baktım ama yokmuş be yazık ki. Jane Eyre ve Lost in Austen de yer almış küçük rollerle onları bir deneyeyim bir ara.
Cole dışında Anna Wilson-Jones, Amber Sainsbury, Jamie Davis ve Joseph Morgan’ı izlemesi de keyifliydi.
Diziyi izlediğime pişman değilim ama önermiyorum da.