Grimm Setinden Bir Makyaj Öyküsü
1 yorum dkamoy 06 Mayıs 2012 00:34
NBC’nin bu yıl başlatıp reklamını düzgün yapabildiği ve 2. sezon siparişi verdiği doğa üstü polisiye dizisi Grimm tam gaz ilerliyor.Şimdilik, hemen hemen her bölümünde yepyeni bir yaratık izlediğimiz ve hepsini şu yazıda listelemekte olduğumuz bu yaratıklardan birinin nasıl bir makyaj serüveniyle ortaya çıktığını merak edenlerden misiniz? Öyle ise fotoğraf ve video görüntüleri ile süslenmiş hikayemize buyurun.(İlk sezonun 20. bölümünde görünen yaratıkla tanışmak istemeyenleri uyaralım; kendisi aşağıda.)
“Hikayeyle işim yok. Fotoğraflara bakıp çıkacağım” diyenleri daha fazla merakta bırakmayalım.
Oscar ödüllü efekt makyajı sanatçısı Barney Burman ve Grimm maskelerinden biri
1- Üzerinde çalışılacak temiz bir tuval
2- Saçları 5 saat gibi rekor bir zamanda hazırlanmış olan maske, sahibine kavuşmuş.
3- Yüze, iyice oturduğundan emin olalım
4- Kenarlara ince ayar
5- Bitti sandınız değil mi? Ama hayır.
Yüz kısmı gıdım gıdım yapıştırılıyor.
6- Gerçekçi olmak için bir yarasanın pembe göz kapakları unutulmuyor.
7- Maskenin göz çevresindeki kenarlarına kaynak yapmadan olmaz.
8- Pençesiz mümkün mü?
9- Son rötuşlar
10- Batman halt etmiş. Yarasa adam dediğin böyle olur!
Nam-ı diğer Murciélago
Daha fazla foto için tıklayın.“Ben videoyu merak ettim” diyenlerin uğrayacağı adres şurası.
THR’ın, Grimm canavarlarının ardındaki isim olan Barney Burman ile röportajından birkaç noktaya da yer vermezsek ayıp olur.
* Grimm’in makyaj efekt sanatçısı Barney Burman. Kendisi daha önce How the Grinch Stole Christmas, Planet of the Apes, Men in Black 2, Haunted Mansion gibi bir dolu film ve dizinin mutfağında bulunmuş. 2009 yapımı Star Trek filmindeki başarısıyla aldığı Oscar ödülü ile de taçlandırılmış.
* Burman’ın mesleği, baba, hatta büyükbaba mesleği. Öyle ki dedesi Alacakaranlık Kuşağı (The Twilight Zone) dizisi ve nicesi için maskeler hazırlarmış. Babası ise yine birçok yapımın mutfağında bulunan Thomas R. Burman.
* Kendisinin Hollywood’un kuzeyinde Proteus Make-up FX isimli bir stüdyosu var. Ancak Grimm yüzünden sürekli Portland’a gidip gelmek zorunda kalıyor.
* Grimm’de, bir yaratığı yaratmak için çok kısa vakitleri olduğuna değinen Barney Burman, 4 gün gibi kısa bir sürede bir yaratığı sıfırdan hazırladıklarından dem vuruyor. (Bu süre, genellikle 3 haftalık bir işmiş.)
* Hollywood’daki dükkanında 7-8, çekimlerin yapıldığı Portland’da ise 3-4 kişi ile çalışarak gecelerini gündüzlerine kattıklarını söyleyen Burman, “Gün geliyor 5 günde bir ölü beden çıkartıyoruz, gün geliyor 4 günde Koca Ayak’ımsı bir yaratığı imal ediyoruz” diye ekliyor.Peki bu süreç nasıl işliyor? Burman, bunu yukarıdaki fotoğraflar üzerinden biraz tarif etmiş :
“Kanlı canlı oyuncumuzu bir tuvale çeviriyoruz. Kafasını ve omuzlarını, silikon ve plastik bandajla sarıyoruz. Elbette, burun deliklerini açık bırakıyoruz ki nefes alabilsin. Sonra bu halinin alçıdan bir kopyasını çıkartıyoruz. Ardından, maske için bu heykelin üzerinde çalışıyoruz. Bu işlemler için aktörümüzün en fazla 20 dakikasını alıyoruz.”
Burman ile ekibinin birkaç haftada yapmayı yeğleyecekleri işleri, bu tv yapımı için 4-7 günde bitirmeleri gerekiyor. Örneğin, bu maskedeki saçlar rekor bir zamanda örülmüş. “Saç ekme iğnesi ile her kıl teker teker maskeye iğneleniyor. Sanırım bu maskede bunu yapan kişi 5 saatte başardı bu işi. Böyle bir kafadaki saçları bu kadar zamanda bitirmek gerçekten süratli.”
Barney Burman’ın dediğine göre yüz kısmını açık bırakma yöntemine, köpük lateks kullanılmaya başlandığında geçilmiş. Çünkü malzeme çekiyormuş. Bu sayede malzemenin yüze tamamen oturduğuna emin olabiliyorlarmış. Burman bu tekniği, şimdilerde silikonla uyguluyormuş. “Bunu hala uyguluyor olmamın iki nedeni var : Birincisi buna elimin alışmış oluşu. İkincisi de silikonun esneyebiliyor oluşu. Sonuçta, önemli olan makyajın bir kısmını kontrol edebilmek; yerleştirip, ardından başka bir kısmına girişebilmek. Bu şekilde kontrollü ilerleyerek istediğiniz şekilde oturduğundan emin olmalısınız.”
“Flaşlama dediğimiz yöntemle, yüzün çevresindeki artık silikonu temizliyoruz. Heykel üzerinde çalıştığımız için fazlalık var. Bunu özellikle yapıyoruz ki çekiştirebileceğimiz bir şey olsun, sınırlar kısa kalmasın. Ardından köşe malası dediğimiz bir maddeyle çevresinden geçiyoruz. Çok etkili bir alkole benzeyen bu madde ile çevresini eritiyoruz.”
Burman, yüz parçasını bölge bölge tutkallayarak yapıştırıyor. “Dudaklardan başlayıp, burun, yüzün orta kısımları ve dışa doğru ilerliyoruz. Bu parçayı yerleştirirken içten dışa doğru yuvarlamalısınız ki hava kabarcıkları oluşmasın. Oyuncumuz, bu parçanın biraz gerildiğini ve sonra vücut ısısına uyum sağladığını farkedecek; ardından da rahat hissedecektir. O parçanın yüzlerinde olduğunu unutan insanlar bile tanıyorum.”
“Yarasaların çoğunun derisi gözlerinin, burunlarının ve kulaklarının çevresinde pembedir. Kalıplaşmış bir canavar yaratmaktansa, gerçeğe bağlı kalalım dedik. Bence bir canavar yaratırken çevresi iyice karartılmış kara gözler, kara bir burun ve kapkaranlık alanlar yaratmak kolaya kaçmaktır. Böylece yaratığa karanlık bir hava katılır. Biz bundan kaçınıp, hem klas görünen hem de korkutucu olan, aynı zamanda da gerçek olduğu hissini veren bir yaratık oluşturmak istedik.”
“Parçanın, kağıt kadar incelmiş olan kenarlarını kaynaştırıyorum ve gözün çevresine yapıştırıyorum.”
“Birinin giyebileceği bir eldiven yapmak çok kolay. Ama bunun bir eldivenden daha ince ve daha sıkı olmasına, parmakların ucundaki o uzantılara, pençelere ihtiyacım vardı. Bunda bir yarasa kanadı havası olmasını istedim. Parmaklar arasında gergin bir zar ve pençe ile bilek arasında da bir bağlantı olması gerekiyordu.”
Barney Burman ve efekt makyajcısı arkadaşı Steve Bettles peşpeşe çalışarak yüzü düzgün hale getirmek için uğraşıyorlar. “Bir nevi sırayla çalışıyor ve birbirimizi tamamlıyoruz. Ben bir renkle başlıyorum, ardımdan o gelip başka bir renkle devam ediyor. Bir ben, bir o devam ediyoruz, ta ki ikimiz de memnun olana kadar. Bu çok eğlenceli bir işbirliği.”
Murciélago denilen bu canavar, yarasa benzeri bir yaratık. İlk kez Grimm’in Happily Ever Aftermath isimli (1×20) Külkedisi temalı bölümünde göründü. “Bu yaratıkla çok gurur duyuyorum. Yarattığımız bir çok şeyle gurur duyuyorum. Bu seferki, yarı şeffaflığı, parmaklar arasındaki ağdan ve kulaklardan ışığın geçişi ile beni çok heyecanlandırıyor.”
Buraya kadar okuyanlar için makyajın yanında, özel görsel efektlere de yer verilen şu video da çam sakızı çoban armağanı olsun bakalım.
yorumlar
Sanırım dizide en beğenmediğim ve en fazla göreceğimiz makyaj Monroe’nunki. Baştan beri alışamadım, sevemedim. Çok eksik, yapay ve uyumsuz buluyorum adamın Blutbad halini.
Bir de bu tip, maskeli makyajlı yaratıklardan ziyade, bilgisayar efektleri ile tüylendirilenleri, o tüylü hallerine geçişleri daha sevdiğime karar verdim.
Ama yani bu makyajlılar da kötü demiyorum. Bi Lausenschlange olsun, bi Spinnetod olsun ya da Dickfellig veya Dämonfeuer olsun bayıla bayıla izledim. Üstteki Murciélago‘yu da beğendim görünüş olarak. En azından görür görmez ne olduğunu anladım.
— Buradan sonrası 20. bölüme dair ispiyon içerir. —
Çocukluğunda yarasalarla ilgili ne bulduysa okumuş biri olarak (kimisi aslan kaplana meraklı olur, kimisi de yarasalara) “Onca özellik içinden bi tek sesi mi aldınız? Aşkolsun. Bari kör filan olsalardı” dedim bölümü izlerken. Daha özellikli bir canavar yaratılabilirdi yarasalardan. Neyse, belki de ilerleyen sezonlarda bu yaratıkla tekrar karşılaşır ve yeni özelliklerine tanık oluruz. Kim bilir…