How I Met Your Mother || Tanıtım
285 yorum alperen4700 27 Eylül 2012 18:01
alyson hannigan cbs cobie smulders how i met your mother jason segel josh radnor komedi neil patrick harris tanıtım yeni sezon
Namını sağır sultanın duyup; “Yahu, nasıl bir şeymiş bu?” dediği ve izlemeye başlayıp müptelası olduğu dizimiz: HOW I MET YOUR MOTHER… 8. sezonunun bu yıl yayınlanacağı dizimiz, 7 yıldır hem Türkiye’ de hem de Amerika’da en çok izlenenler listesinden hiç bir zaman inmedi.
Koskoca 7 yıl boyunca devam eden bir komedi-romantik ( “Tersi olmayacak mı? Kıt akıllı arkadaş! ” demeyin; çünkü dizinin %90′ ı komedi unsurlarından oluşuyor) filmi düşünün. Birbirinden nev-i şahsına münhasır 5 karakterin başından geçen olaylar zincirinin anlatıldığı dizimiz, bazı anlarda kan kaybetse de her daim bizleri gülümsetmeyi başardı. “E madem bu kadar meşhurmuş, daha yeni mi tanıtıyorsun? ” nidalarını, duyar gibiyim. Bu dizinin ilk başladığı yıllarda tanıtımını yapan azizk arkadaşın şu yazısı zamanla yetersiz hale gelince (Dile kolay; 8 seneden bahsediyoruz.), bu yazıyı hazırlamak misyonu bana kaldı. (Daha doğrusu, ben zorla bu misyonu üzerime aldım.)
İzleyenler için güzel bir hatırlatma; seyretmeyenler içinse güzel bir tanıtım olması dileğiyle, herkesi yazının devamına bekliyoruz, efendim…
Carter Bays ve Craig Thomas ‘ın kendi hayatlarından yola çıkarak tasarladığı dizimiz, ağırlıklı olarak Pamela Fryman tarafından yönetilmekte. (Başrol oyuncularından Neil Patrick Harris de bir bölümünü yönetmiş durumda.)
Şu ana kadar 7 sezon, 160 bölümü yayınlanan dizi, Amerikanın ulusal kanallarından CBS’te, pazartesi günleri saat 20:00-20:30 arasında yayınlanmakta. Türkiye’de ise yayın hakları Cnbc-e kanalı tarafından alınan dizi, Amerika yayınından yaklaşık 3 ay sonra kanal tarafından yayınlanıyor. Süresi (güzide sitemiz 22 dakikanın adına yaraşır cinsten) tam olarak 22 dakika olan dizinin açılış müziğini The Solids’in “Hey Beautiful” adlı parçası oluşturmakta. Yapım şirketi Bays&Thomas Productions ve 20th Century Fox Televisions olan dizimizin ilk bölümü 19 eylül 2005’te yayınlandı. 8. sezonu ise bugün ABD’de başlayacak.
Emmy Ödülleri’nde şu ana dek 7 kez aday oldu ve 6’sını aldı. 2012 yılında People’s Choice Ödülleri‘nde “En İyi Komedi Dizisi” ödülünü aldı.
Dizimizin konusuna gelince; kendi anne-babasıyla yaşadığı bazı olaylar sonrasında “Bir gün kendi çocuklarım olursa; onlardan hiç bir şeyi saklamayıp, anneleri ile nasıl tanışıp, nelerden sonra o aşamaya geldiğimizi tüm ayrıntıları ile anlatacağım.” diyen Ted Mosby‘nin, 2030 yılında bu kararını icraya koymasıyla başlayan dizimiz 25 yıl geriye dönerek, 2005 yılında her şeyin başladığı o günde Ted’in başına gelenleri tüm ayrıntıları ile anlatmasını konu alır. Aslında 2005 yılından başlayarak, Ted ve 4 yakın arkadaşından oluşan 5 kafadarın (Ted, Robin, Barney, Lily, Marshall) başından geçen iş, arkadaşlık, aşk gibi konuları komik bir dille Ted karakterinin 2030 yılındaki sesinden dinlemekteyiz.
Bu kısa konu aktarımından sonra karakter tanıtımına geçebiliriz…
KARAKTERLER: (DÜŞÜK ORANDA İSPİYON İÇERİR…)
TED MOSBY (Nam-ı diğer Theodore Evelyn MOSBY)
1974 doğumlu ABD’li Josh Radnor tarafından canlandırılan ana karakterimiz. Birçok erkeğin aksine, onun hayali en kısa sürede evlenip çocuk sahibi olmak olan Ted, 7 yıldır bu amacını gerçekleştirmek için her şeyi yerine getirse de bu emelinde pek de ilerleme kat edemedi. Kariyerine bir mimarlık ofisinde, başarılı bir mimar olarak başlayan, işine aşık ve işi hakkında saatlerce konuşup arkadaşlarına göre kafa ütüleyen biri Ted Mosby. Evlilik kurumuna olan aşkından sonra gelen en büyük hayali bir gün bir gökdelen tasarlamak olan mimarımız, bakalım bu hayaline ne kadar yaklaşabilecek. New York’ta hayatını idame ettiren karakterimiz, Lily ve Marshall ile aynı apartman dairesini paylaşmakta.
Karakterimize hayat veren oyuncu Josh Radnor, daha önce Law&Order, ER ve Six Feet Under dizilerinde konuk oyuncu olarak yer aldı. Ayrıca 2010 yapımı Happythankyoumoreplease filminin senaryosunu yazdı ve yönetmenliğini yaptı; ayrıca, başrolünde yer aldı.
Not: Ted’in 2030’daki sesine Josh Radnor değil, Bob Saget can vermetedir.
ROBIN SCHERBATSKY (Nam-ı Diğer Robin Charles SCHERBATSKY Jr.)
1982 Kanada doğumlu Cobie Smulders tarafından canlandırılan karakterimiz, Ted’in müstakbel sevgili adayı olarak ilk bölümden itibaren diğer arkadaşlarının hayatına girdi. Televizyon işinde olan Kanada doğumlu Robin’in amacı, bir gün ulusal bir kanalın haber programını sunmak. Kariyeri en çok sallantıda olan, bazı zamanlar yurt dışında çalışıp arkadaşlarından ayrı kalmak zorunda olan karakterimiz, uzunca bir süre yerel bir kanalın gece 04:00’da yayınlanan haberlerini sundu. Kanada’da olduğu dönemde, bambaşka bir kariyeri olan karakterimiz, bu kariyeri ile dizinin en renkli karakterlerinden biri. Bu kariyerinden dolayı da alışveriş fobisine sahip Robin, duygusuzluğu ve silahlar + viskiye olan düşkünlüğü ile biliniyor. Babası ile olan ilişkisi de ayrı bir komedi…
Cobie Smulders’ı Tru Calling ve Smallville‘deki konuk oyunculuğu ile ve The L Word‘deki Leigh Ostin karakteri ile televizyondan ve son dönemdeki en ünlü filmlerden The Avengers‘deki rolü ile sinemadan hatırlayabilirsiniz.
Karaktere, 1973 doğumlu ABD’li Neil Patrick Harris hayat vermektedir.
Karakter, -kendi iddiasına göre- ana karakterimiz Ted’in en iyi arkadaşıdır. Ted ile pisuar başında tanışan adamımız, o andan itibaren Ted’in “Wingman”i (kankası) olmuştur. Ted’in tam tersi karaktere sahip olan Barney, tam bir kadın avcısıdır. Kendisi, bir kadını ağına düşürmek için her ne yapıyorsa hepsini blogunda paylaşmaktadır. Kendini bildi bileli aynı kadınla sevgili olan Marshall ve doğuştan evli Ted’e bu sebeple çok kızgın olan karakterimizin en büyük hayali, bir gün üçünün birden bekar kalması. 7 sezondur hala tam olarak ne işle iştigal ettiği anlaşılamayan karakterimiz, Goliath National Bank’te çalışmaktadır. “Ne iş yapıyorsun?” sorusuna, her seferinde “Oh, please… (Ah, lütfen…)” cevabını verir. Karakterimiz bu kadar çapkın olsa da hayatında zaman zaman kalıcı ilişkilere de rastlamak mümkün.
Karakter, -kendi iddiasına göre- ana karakterimiz Ted’in en iyi arkadaşıdır. Ted ile pisuar başında tanışan adamımız, o andan itibaren Ted’in “Wingman”i (kankası) olmuştur. Ted’in tam tersi karaktere sahip olan Barney, tam bir kadın avcısıdır. Kendisi, bir kadını ağına düşürmek için her ne yapıyorsa hepsini blogunda paylaşmaktadır. Kendini bildi bileli aynı kadınla sevgili olan Marshall ve doğuştan evli Ted’e bu sebeple çok kızgın olan karakterimizin en büyük hayali, bir gün üçünün birden bekar kalması. 7 sezondur hala tam olarak ne işle iştigal ettiği anlaşılamayan karakterimiz, Goliath National Bank’te çalışmaktadır. “Ne iş yapıyorsun?” sorusuna, her seferinde “Oh, please… (Ah, lütfen…)” cevabını verir. Karakterimiz bu kadar çapkın olsa da hayatında zaman zaman kalıcı ilişkilere de rastlamak mümkün.
Harris, 16-20 yaşları arasında başrolünde yer aldığı Doogie Howser M.D. dizisi ile çocuk/genç oyuncular listesinde baş köşelerden birini kapmış olsa da How I Met Your Mother’daki Barney karakteriyle, bir yetişkini de gayet iyi canlandırabileceğini kanıtlamıştır. Oyuncuyu Starship Troopers filminden hatırlayanlarınız da olacaktır. Müzikal kabiliyeti sayesinde Dr. Horrible’s Sing-Along Blog ile Glee‘de de izlediğimiz Harris, son zamanlarda Şirinler animasyon filminde yer aldı.
Lily ALDRIN (Nam-ı Diğer LILYPAD)
1974 doğumlu “caaanım” Alyson Hannigan tarafından canlandırılmakta olan karakterimiz, Ted’in en yakın arkadaşının (Marshall’ın) sevgilisidir. Ted ve Marshall ile üniversiteden beri tanışan karakterimiz, uzunca süre Marshall ve Ted ile aynı evi paylaşmıştır. Robin’in aksine, fazlasıyla kadın kadındır. Alışverişe pek düşkündür ve sosisli yeme yarışmasında birinciliği vardır. Kendisi ana okulu öğretmenidir. Çocukları pek bir sevse de okuldakilerle pek anlaştığı da söylenemez. Ayrıca, dedikoduya ve başkalarının hayatına müdahale etmeye bayılır. Hannigan’ı Buffy The Vampire Slayer adlı diziden ve Amerikan Pastası filmlerinden hatırlarsınız.
Marshall ERIKSEN (Namı-ı Diğer MARSHMALLOWS)
1980 doğumlu Jason Segel tarafından canlandırılmaktadır.
Ted’in üniversiteden oda arkadaşıdır. Ailesindeki herkes fazlasıyla iridir; 1,93 metrelik Marshall, içlerinde en kısa kalandır. Kendisi, bir avukattır. Hayali, her zaman çevre sorunlarına eğilen bir sivil toplum kuruluşu avukatı olmak olsa da hayat şartları onu, çevre düşmanı bir şirketin avukatı olmaya zorlar. Avukat olmasına rağmen hiç yalan söyleyemez ve sır tutamaz. Grubun -en iyi tabirle- en temiz kalplisidir. Karakterimiz, sadece tek bir kadınla beraber olmuştur; o da Lily’dir. Zira çok genç yaşta onunla tanışmış ve yıllar boyunca da beraber olmuştur. Bu sebeple, Barney’nin kendisini iğnelemelerine katlanmak zorundadır.
Oyuncu daha önce Freaks and Geeks adlı dizide; Forgetting Sarah Marshall, I Love You Man, Bad Teacher ileThe Muppets filmlerinde rol almıştır.
Çoğu komedi dizisi gibi How I Met Your Mother‘da da çok önemli yan karakterler de yer almakta. Bunlara ispiyon vermemek adına değinmiyorum. Tüm kadroyu şuradan inceleyebilirsiniz.
MacLaren’s Bar’dan klasik bir sahne
Tırıvırı bilgiler :
* Dizideki karakterlerin bol bol vakit geçirmeyi sevdikleri MacLaren’s isimli barın adı Carter Bays’in asistanı Carl MacLaren’den gelmekte. Hatta dizide, bu barın barmeninin adı da Carl.
* Her bölümün çekimi ortalama 3 gün sürüyor.
* Dizideki kahkahalar, ilgili bölüm çekilip, kurguda son haline getirildikten sonra bir izleyici kitlesine izletilerek kaydedilip ses kaydına sonradan ekleniyor. Çünkü dizinin kurgusunda bol bol kullanılan ileri/geri gidişlerin (flashforward ve flashback’ler) canlı olarak doğru anda izleyiciye sunulması mümkün değil.
* Dizinin yaratıcıları Carter Bays ile Craig Thomas, jenerik müziğini besteleyen The Solids grubunun birer üyesi.
* Dizinin sonunda kullanılacak olan Ted’in çocuklarının anneyi öğrenme sahneleri, dizinin 2. sezonunun başlarında çekilmiş bile. Zira o sırada genç olan oyuncular (Lyndsy Fonseca ve David Henrie) dizinin sona erdiği yıllarda yaş almış olacaklarından o sahneye uygun görünmeleri zor olacaktır diye düşünülmüş.
* Bays ile Thomas’ın vazgeçmedikleri bir adetleri de diziye Buffy the Vampire Slayer‘da rol almış oyuncuları konuk etmek. Zira yaratıcılarımız, bu dizinin hayranı.
* Dizide yine vazgeçilmeyen bir gelenek de bel altı, argo ya da toplumca dile getirilmekten kaçınılan ifadeler için popüler kültürde yer alan farklı ifadelerin kullanılması. Örneğin; “marihuana içmek” yerine “sandviç yemek” ya da “tuvalete gitmek” yerine “dergi okumak” veya “yüksek ses çıkartarak sevişmek” yerine “gayda çalmak” gibi…
* Dizinin en önemli unsurlarından biri ise bir şekilde ürettiği uyduruk web siteleri. Dizide sözü geçen ve azımsanmayacak sayıdaki web siteleri bölümün yayını sırasında Internet’te bulunabilir oluyor ve oldukça izleyici çekiyor. Bunlardan bazıları daha önce 22dakika’da da dile gelmişti. Tüm liste için dizinin Vikipedi maddesine bakabilirsiniz. (Diziyi izlememiş olanlardansanız, bu bağlantılara tıkladığınızda ispiyon yiyeceğinizi hatırlatırız.)
yorumlar
Ben Friends bittiğinde duygulanmış ve boşluğa düşmüştüm, ki onu 10 yıl takip etmedim, HIMYM’ı 9 sezon her zaman bayıla bayıla 6 yıl boyunca takip ettim ve finali çok pis koyacaktır bana, her bir arkadaşımdan ayrılıyormuşcasına, ooyy ooy. Nereden çıktı akşam akşam derseniz son bölümü izledim ve yine efsane bir bölüm, yine efsane bir tokat bahsi bölümü olmuştu. Eskiyi yad ettik falan biraz arkadaşlarla.
22’nin FB sayfasından:
“Eğer ki HIMYM, yapımcıların planlarını bozacak şekilde iptal olsaymış, o zaman anne kesin Victoria olacakmış.“
15. bölüm güzeldi ama…
How I Met Your Mother – Behind the Scenes: 200th Episode
http://www.youtube.com/watch?v=2qjW9K2doYk
@rpdi‘nin yazdığı yoruma bir den den de benden, 14. bölüm sözüm ona Çin’de geçen fazla yapmacık ve zorlama idi, ama 15 cidden güzel olmuştu…
@drlazy: Yazının son bölümünü tam ispiyon olmasa da ispiyon diye belirt bence.Sen,ben değil ama 3. 4. sezonlardaki insanlar sövebilirler benden söylemesi
200. bölümü çok sevdim. Artık bu dizinin beni güldürmesini beklemiyorum. Şöyle düzgün bölümler ile devam edin itirazım olmaz.
La Vie En Rose
http://www.youtube.com/watch?v=6eHX7N2KmuI
Bu kız Ted’ çok.
Ben baya baya sevdim kızı da, bölümü de iki kere izledim. 
Ben kendimi bir kere daha tekrarlayıpta diziye genel bir laf demeden, 200. bölümü ben de çok sevdim diyorum
Bir kaç bölümdür HIMYM yardıran bölümlere imza atıyor, son 2-3 bölüm cidden final sezonuna yaraşırdı. Ayrıca son bölümde ilk defa bizim Ted’e acıdım ben, en sevmediğim hikaye olan ve sakız gibi sündürülen Robin-Ted ilişkisini ne kadar güzel kapattılar öyle anlatamam. Helal yani, HIMY Dad de gelsin yaw izlerim ben…
Bölüm cidden güzeldi, yeşil ekran dışında
Böyle uzun süren dizilerde olan sezonlar boyunca oynayan oyuncuları son bölümde onurlandırma işini de sezona yaymalarından çok mutluyum, ilk sekiz sezonun özeti ve de sonlanması gibi oluyor olaylar. Ted’in de herkese çok mantıksız gelen herkesle yattı maşallah bu adam allahtan hayatının aşkını arıyor eleştirilerine de güzel bir cevaptı bu boşluğu dolduramama ve de Robin’i unutamama meselesi.
Ayrıca ilk bölümde geçen bana sinyal vermedi, verseydi anlardımın cevabını da verdiler bu bölümde. Bu dizinin yazarlarının kafası çok başka gerçekten de ve ben de bunu seviyorum gerçekten dizide, komedi dizisi olsa bile sürekliliğe verilen önemi, karakterlerin bir hayatı olması gerçeğini, sadece bağlantısız bölümlerle espri yapayım kaygısı yok.
Şu dizide böyle dramalar yapıp insanın canını sıkmayın. Ne gereği vardı şimdi
Accayip gereksiz, anlamsız; bu bir komedi dizisi yahu.
çok çok öncesinden aslında işaretlerini vermişlerdi içime bir his doğmuştu da konduramamıştım.
8X20’de verilmiş. Can sıkıcı.
Ben katılmıyorum, HIMYM oldum olası sadece bir komedi dizisi olmadı ki yahu. Yer yer romantik sahnelere de, dramlara da yer verildi her zaman. O sebeple, bana kötü ya da gereksiz bir hamle gibi gelmedi. Ayrıca son bölümlerden o kadar keyif alıyorum ki ben anlatamam, benim açımdan çok özel bir diziye, güzel bir final sezonu oluyor…
yine de artık duygusal yerlerde duygulanamıyorum, oyunculuklar da çok yapmacık geliyor, en sevdiğim lily bile o kadar cheesy bir role bürünmüş ki…
komik olması gerektiğinde güldüremiyor, ağlatması gerektiğinde de ağlatamıyor.
finalin hepimiz tarafından beğenileceğine inancım tam, ama ben finalde oturup da hayırrrr neden bittin? keyifsizliğine kimsenin bürüneceğini sanmam.
@ozgun14: İşte Drlazy -onun adına konuşmaya da yetkili gördüm kendimi
– ile ben her an bürünebiliriz… 
diye bir yorum okudum ve evet, ben de hatırlıyorum. Hatta burada yine muhabbeti olmuştu (sanırım Özgün14 demişti yine ve ben ısrarla karşı çıkmıştım.) Evet, bölüm ona çok işaret etti ama yine de kesin bir şey yok. Aman olmasın da zaten.
Hem 2024’te anne ölse, 2030’da çocuklar niye babalarından bu hikayeyi anlatııkları için şikayet etsinler, çocukların bıkkın ve bezgin hallerini de görmüştük hatırlarsanız. Anneleri ölse öyle yapacaklarını sanmıyorum.
sonradan aklıma geldi densizlik ettiğim de, okumuşsunuzdur zaten diye düzeltmeyeyim dedim. ama ben de güzel olacağını düşünüyorum 2 bölümlük finalin. umarım o duyguyu verir. oyuncuların da ayrı özenle oynadığına inanıyorum finalde. bekleyip göreceğiz. biraz abarttım belki en azından şunu diyebilirim, hiçbir şekilde arşivimden sileceğim bir yapım değil bu dizi. güzel zamanlarımız oldu, friends sonrası boşluğa düştüğümde başlamış ilk sezon olmamış ki bu diye az mızmızlanmamıştım. sezon sonuna doğru alışmış sezonlarca friendsten kalan duygusal komedi açlığımı dindirmişti. o yüzden ekip gerçekten değerli benim için de. umarım final öncesi işte 9 yıl tandanslı aralarda röportajların olduğu komikli ağlaklı videoların olduğu 1 saatlik bir bölüm daha koyarlar. 2 saatlik bir şöleni hak ediyor. işte o zaman duygulanabiliriz.
kafası iyiyken ki karım nerde muabbeti de işte o sahnenin devamı niteliğinde drama bağlayabilir. tabii bunlar ancak senarist hem öldürmek hem de kıvırmak istiyorsa olur. yoksa biraz fazla zorlama. hele sezon tanıtımındaki çocukların babaya bağırıp yetter artık bitir muhabbetini düşününce ömüş annelerini dinlemek bu kadar asabi yapmaz insanı dedirtiyor.
Herkesin kafasında o soru işareti var. İnsanlar tartışmaya başlamışlar bile.
Bu arada Ted niye anlatıyormuş bunları yaw’ı ben Tanıtımın içine de yazmışım:
Başka sebebe gerek var mı ki?
Ayrıca ben bugünkü sahneyi
bir şey mi kaçırdım?
Umarım sizin ve herkesin aklına geldiği gibi olmaz. Çünkü bu dizinin en önemli unsurlarından birisi olan sezonlar sonrasına göndermeli bölümleri bozarlar.(Yahu bu adamlar Marshall’ın babasının öleceğini birkaç sezon önceden karar verip. Marshall’ın gelecek anısında babasına yer vermediler.
Ama o oturdukları sahnenin yılını ben bile unutmuşumki doğal olarak çoğu insan hatırlamıyordur, internetten kontrol ettim; 2020 imiş. O yüzden onu bozmuyorlar. Yalnız annelerinin hikayesini anlatmalarına içerlemelerini bozarki inşallah yoktur öyle bir şey. Zira benim bölümü izlerken aklıma gelen hiç annenin öleceği değildi. Ben anneannenin Ted’in düğününe gelmediğini düşünmüştüm. Yalnız ben safmışım çünkü annenin öleceği düşüncesi daha çok oturuyor gibi dizi finali için.
Bu arada, bu aralar instagramda falan hep son bölümü çektik fotoğrafları gördüm canımda sıkkın
Sonradan ek: Biz @alperen47 ile aynı değil ama yakın düşünmüşüz konuyu
ben sadece @abidin77’nın 9×19 deyip ispiyona aldığı yere baktımda ben 19. bölümde öyle bir şeyin izlenimini alamdım bir şeyler mi kaçırıyorum anlamadım valla. Bu arada ölen anne kim?
Anne:”Sen hayatımın aşkısın,senin için biraz endişeleniyorum. Hikayelerinde yaşayan bir adam olmanı istemiyorum. Hayat dediğin yalnızca ilerler.” cümleleri.
Ted’in arkadaşları ile ilgili “Bir daha ne zaman birlikte olurduk, bilmiyorduk.Sonra hepimize dank etti sanırım.Bir daha ne zaman birlikte olurduk,
bilmiyorduk. O an gelmişti.Ve tuhaftır, öyle bir anda, o an yaşanan
durumun ağırlığıyla baş edemeyince,bazen en güzeli…. dedikten sonra
Anne: O konuyu hiç konuşmadan,birbirinizin yanında oluşunuzun
tadını çıkarmaktır. diye cümlesini tamamlıyor.
ve Robin’in annesinin gelmesi üzerine:
Anne: Tabii ki gelecekti.Hangi anne kızının düğününü kaçırır? dedikten sonra Ted’in üzgün üzgün kendine baktığını görünce, “Hayır, yapma.” diyerek olayı tam olarak açıklamasa da anlıyoruz ne olacağını.
Umarım yanlış anlıyoruzdur.
Iste o durum zaten kafamizi kurcalayan, ama onceden dusunulmemis olabilir. Anne olse etkileyici bir final olur ama umarim olmez.
Anne benim ölme durumum yok bu “Çılgınca” bir komplo teorisi demiş blöf yapıyor olabilir; ama sanmıyorum.
çok fazla gözümüze soktukları için ben de şüpheliyim ama baştan senaryoyu yazıp ölüm ihtimalini düşünmeyeceğimizi düşünmüş olabilirler. belki de şimdi sürpriz olmayacak çok fazla ipucu verdik diye kafalarını duvara vuruyorlardır.
açıkçası annenin ölmesini istiyorum sanırım. çünkü nasıl bağlanacağını geleceğin nasıl şekilleneceğini merak ediyorum. annenin yaşıyor olduğu seçenekte merak ettiğim hiçbir şey yok. çiftler belli. gelecekleri belli. herkese mutlu son bir final.
Bunun da sonu Lost’a benzeyecek anlaşılan, kimse memnun kalmayacak
İşi o kadar drama vurdular ki, herkes Breaking Bad gibi bir final beklemeye başladı 
aynen durum o. geçen sezon finalinde anneyle tanışıp bu sezon da sıradan şekilde onların hayatını evlilik sürecini falan işleseydi beklentisiz izler bitirirdik. tarz değiştirdi anneyle ilgili garip şeyler soktu araya kafaları karıştırdı. komedi yav bu.
Seviyorum ben böyle kamera arkası gaf videolarını
http://www.youtube.com/watch?v=28nmnw3G6V4
Ben de dün oturup 4-5 video izlemiştim @dkamoy şimdi tekrar başlattın, gerçekten çok eğlenceli videolar, özleyeceğim dedirttiler tekrar.
Thank You, Fans
https://www.youtube.com/watch?v=XBSA_h1oZpg
Ya final bölümü o son ana kadar da çok güzeldi benim için, gözlerim dolu dolu izledim, haydi efsane bir sona gidiyoruz, Six Feet Under gibi dizilerle birlikte anılır artık dedim ama bir anda p.ç ettiler resmen. Cidden hayretler içindeyim. Lost’un finalini yerden yere vuranlar gibi sanırım ben de bunu vuracağım artık gittiğim her yerde.
Düşününce yanlış gelmiyor, çocukların gerekçeleri de mantıklı, beğenenlerin çoğunlukta olacağına da eminim ama bence olmadı işte.
Tam zamanında izlemişim ha, tvline ile Facebook’u aynı anda açtım ve direkt ikisinde de ağır ispiyon gördüm. İzlemeyenler dikkat etsin ve bir an evvel izlesin bence.
Ayrıca şu siteler cidden şrfszlk yapıyor, ne açık açık paylaşıyorsun arkadaş, daha izlemeyen bir sürü insan var.
benim gibi duygusal bağ kurmamış, pek sevmemiş biri bile bu kadar hayal kırıklığına uğradıysa sevenlerini düşünemiyorum.
müminler dexter için şükür namazı kılsın.
ek not: özellikle spoiler içermesin diye uğraştığım yorumu kim ispiyon ibaresi içine aldı bilmiyorum ama spoilerdan bambaşka şeyler anlıyoruz. yorumumu düzenledim. yaşadığım hayal kırıklığını da ispiyon maddesi içinde paylaşamayacağım.
Kesilen 18 dakikayı merak ediyorum.
uncut versiyon çıkacak mıymış ki acep? o zaman belki daha tatmin edebilir bir şey çıkabilir ortaya.
Spoiler falan koymak istemiyorum. Seyretmemiş olanlar bakmasın lütfen.
Koca bir sezonu anlamsız bir düğün ile p.ç ettiler. 3 yıl sürecek bir evlilik için koca sezonu resmen çöpe attılar. Zaten 19. bölümde annenin öleceğini, final ile ilgili fotolara bakınca da Barney ile Robin’in boşanacakları ve Ted’in Robin’e varacağını anlamıştık. Koca bölüm de tek sürpriz anlamsız bir şekilde araya sıkıştırılan Barney’in kızı oldu.
Uzun süredir seyretmiş olmanın getirdiği bir duygusallık vardı tabi ama dizinin adına koca bir hareket çektiler resmen. Ben anne ile ilgili daha fazla hikaye görmek istiyordum. Kadını 5-10 dakikaya sıkıştırdılar. Şu anne mevzusunu sezona yaysalar ne kaybederlerdi. Neyse, en azından annenin adını öğrenmiş olduk
Sayın @abidin77 stilde -izlemeyen bakmasın- diyorum.
İlk sezondan sonra ilişiğim kesildiği için burayı ve Ekşi’yi okuyayım demiştim de o ne be öyle, böyle final mi olur?
Aslında benim sezonlarca duyduklarımın ‘ışığında’ Ted ve Robin konusunda istediğimi yapmışlar da son sezonun koca düğüne ayrıldığını düşünürsek çok saçma oluyor. Fırsat geldikçe Robin Teyze derken olay nereye gelmiş, vay be. Dahası hadi boşanıyorlar, olur öyle şeyler, ama 3 yıl da az değil mi ya? Ben anne ve ölüm temasıyla ilgili çok bir şey kurmamıştım kafamda, itiraz edecek bir şeyim yok açıkçası.