Julianne Moore draması Mary & George’un tanıtım videosu yayınlandı.
12 yorum abidin77 19 Kasım 2023 13:10
Julianne Moore ve Nicholas Galitzine’in (Red, White & Royal Blue) başrollerini paylaştığı, Kral I. James ile Buckingham Dükü George Villiers arasındaki ilişkiyi anlatacak yeni dönem draması Mary & George, 2024 yılında ekranlarda olacak.
Mary & George, İngiltere sarayını ve Kral I. James’in yatağını fethetmek için plan yapan, baştan çıkaran ve öldüren acımasız bir anne ve oğlunu konu alan tehlikeli derecede cüretkar bir tarihi psikodrama.
7 bölümlük mini dizi, D.C. Moore (Killing Eve) tarafından, Benjamin Woolley’in kurgusal olmayan kitabı The King’s Assassin’den uyarlanarak yaratıldı.
Gerçek hayattaki İngiliz tarihinin bu dramatik yeniden anlatımında Julianne Moore, İngiliz toplumunun zirvesine çıkmak için politikacılara rüşvet vermek ve suçlularla çalışmak da dahil olmak üzere birçok yolu kullanan acımasız bir kadın olan Buckingham Kontesi Mary Villiers’ı canlandırıyor.
Ancak bu dramın asıl odaklandığı şey, Mary’nin 17. yüzyıl İngiltere’sinde güzel ve karizmatik oğlu George’u Kral I. James’i baştan çıkarmak ve onun çok güçlü sevgilisi haline getirmek için nasıl şekillendirdiği, bunun da George’un Buckingham Dükü olmasına, sarayda hatırı sayılır bir güce sahip olmasına ve bazı felaketle sonuçlanan yabancı kampanyalara liderlik etmesine yol açtığıdır.
Çirkin entrikalar sayesinde ikilinin mütevazı başlangıçlardan İngiliz sarayının şimdiye kadar gördüğü en zengin, en unvanlı ve etkili oyunculardan ve Kral’ın en güvendiği danışmanlarından biri haline gelirler. İngiltere’nin dünya sahnesindeki yeri İspanyol işgali tehdidi altındayken ve Kral’ı suçlayan isyancılar sokaklara dökülmüşken, riskler bundan daha yüksek olamazdı.
Tony Curran (Your Honnor, The Flash), Mary & George’un baştan çıkarıcı entrikalarının hedefi olan Kral I. James’i canlandırıyor.
Kadroda yer alan diğer oyuncular:
- Mark O’Halloran (Brassic): Sir Francis Bacon
- Laurie Davidson (Guilty Party), Robert Carr
- Trine Dyrholm (Queen of Hearts), Kraliçe Anne
- Tom Victor, George’un kardeşi John Villers
- Amelia Gething (The Spanish Princess), John Villers’ın eşi Frances Coke
- Sean Gilder (Sherwood): Sir Thomas Compton
- Jacob McCarthy (A.P. Bio): George’un kardeşi Christopher “Kit” Villers
- Alice Grant (War of the Worlds): George’un kız kardeşi Susan Villers/Susan Feilding
- Niamh Algar (Malpractice, Raised by Wolves): Sandie
- Nicola Walker (The Split, Marriage): Elizabeth Hatton
- Samuel Blenkin (The Witcher: Blood Origin): Kral I. Charles
- Mirren Mack (The Witcher: Blood Origin): George’un eşi Katherine Villiers
- Rina Mahoney (The Bay, Wednesday): Laura Ashcattle
- Adrian Rawlins (Harry Potter), Elizabeth Hatton’ın kocası Sir Edward Coke
- Simon Russell Beale (Thor: Love and Thunder), George’un babası Sir George Villiers
Geçen sene Ekim ayında gelen ilk haberde dizinin Sky ve AMC’de yayınlanacağı söyleniyordu. Son gelen habere göre dizi Amerika’da AMC değil Starz’da yayınlanacak.
Mary & George, Sky Studios ile birlikte Liza Marshall‘ın Hera Pictures’ı tarafından yapıldı. Hera Pictures’tan Liza Marshall, D.C. Moore, Oliver Hermanus ve Julianne Moore ile birlikte dizinin yönetici yapımcıları. Oliver Hermanus (Living, Moffie), Alex Winckler (Somewhere Boy, This Way Up) ve Florian Cossen (Deutschland 86, The Empress) dizinin yönetmenliğini üstlendiler.
yorumlar
Poster 1+2
Sky Germany yayın için 7 Mart demiş.
Official Trailer
Poster
Sky’ın bütün sezonu sitesinden yayınladığını biliyor muydunuz? Ben de yeni öğrendim. FilmUpdates dedi.
İlk 2 bölümü izledim.
* Salı sabahı yayınlanan sezonun Çarşamba akşamına kadar düşmemesi cidden acayip. Yayını yapan Sky olunca yaşanıyor işte böyle saçma şeyler… Ne vardı Starz önce ya da birlikte yayınlasaydı.
Denk geldiğim yerde sadece ilk iki bölüm vardı, onlar da Çince + İngilizce gömülü altyazı şeklindeydi. Kalitesi normaldi, sorun yaşamadım. Zaten öyle olmasını geçiyorum, korsan izliyormuşum hissi geldi
Ben ilk bölümü bitirdikten sonra 2.79 GB’lık ilk bölüm sürümü düştü. Bu geldiğine göre devamının eli kulağındadır. Belki yarın Almanya’daki Sky yayınlayınca düşer falan+filan.
Gerçi ben yine rutine geçip teker ya da çifter izleyeyim diyorum.
* Bu dizinin proje aşamasında AMC’de ne işi varmış ki zaten. Tam Starz’a uygun. Gerçek hayattan uyarlama, tarihi drama yayınlaya yayınlaya kaşarlandılar nasılsa.
– Öncelikle bu dizidekiler resmen azmış. Premium kabloluda yayınlanmanın avantajını da kullanalım demişler. Ortaya bu çıkmış.
– Başrol üçlü rollerine gayet yakışmış. Kral James’i izlerken gülesim geldi bir ara da neyse.
– Komedi unsuru katmayı ihmal etmemişler. George özelinde daha fazla sevdim o sahneleri. Mary, bana biraz fazla ciddi geliyor. Gerçi kadının karakteri gereği normal olabilir bu.
Mary’yi anasının gözü tipinde sunup yürüyorlar. George’un da arada alıklığı tutabiliyor. Şu ana kadar pek çok şey satranç oyunu şeklinde ya da iki adım ötesini şimdiden planlıyormuşçasına / biliyormuşçasına ilerledi. Yeterince İngiliz kraliyet dizisi izlediğim için herkesin kendi çıkarını düşünüp başkasının kuyusunu kazmaya çalışmasına şaşıracak halim yok tabii.
+ Mary’nin saray konusunda yardım aldığı adam kendisini geri plana itmeye çalışınca ortadan kaldırması ^.^ İki adım ilerisini güya tartarak hareket etmeleri, biraz fazla zeki durmaları derken düşündüğüm buydu.
+ İlk bölümün sonunda eğitim gördüğü yerdeki adamlarla yatağa girdi ki bu durum beklendikti. Güya sevgilisi Jenny de erkeklere ilgin var mı diye sordu falan. 2. bölümün sonunda direkt Kral’ı domalttı ^.^ Konu olarak bu da beklendikti de o dakika görünce buna da bir tık şaştım. Beklemediğim yerde geldi sanki Tükürüğe zaten girmiyorum… Bu oğlan (kral zaten ayrı olay) bir noktada Kral’a aşık da olur bu kafayla.
Not: George’un ufak tefek alıklıklarını bebekken düşürmüş olmalarına bağlayabilirim bundan sonra. Onlar da bundan dolayı koymuştur zaten
Not 2: Somerset’in her yerde casusu olması falan sürpriz değil de adamı maşallah önemli denebilecek kimse sevmiyor. Ama çıkar ama başka sebepten. Nasıl bezdirdiyse… Gerçi sevilecek tarafı da yok hani.
Bilerek sağı solu kurcalamadan üstünden okuyup girdim. Böyle devam etmeyi planlıyorum. Hadi bakalım.
* Mayıs 2023’te diğer habere yazdığım #trivia yorumu.
Haklıymışım. Düşüyor. Live.
1×03-04 üzerine:
Deli bir tane olsa gider onunla uğraşırsın, hepsi deli.
ben bunu denedim ama çok sıkıcıydı. iki bölümden terk. bu çocuğu seviyorum ama bu sefer olmamış.
Ben de bitirdim sezonu. Ortalarına doğru (4-5-6) biraz düştüğünü düşünüyorum ama iyi bir finalle toparladı. Bölümler ilerledikçe komedi dozunun azalmasının da etkisi olmuş olabilir. En büyük sorunu Mary ve George dışındaki karakterlerin kral da dahil olmak üzere sıkıcı olmasıydı (belki Sadie ve Somerset hariç). Neyse ki yan karakterler çok da fazla yer kaplamadılar. Genel olarak memnunum, böyle cesur gay dramalarına burun kıvıracak değilim, more please.
* Ortalarda temposu ilk bölümlere nazaran biraz düşüp yavaşladı sadece. 7 değil de 8 bölüm sürse ve karakterler arası ilişkilere daha fazla girseler daha iyi olabilirmiş. Her şeyden var aslında ama bazı şeyler yeterince yok tadındaydı sanki. O yüzden baştaki temposunu koruyamadı ortalarda. Sıkılmadım, o ayrı.
* Kapanışı keza baş kısım misali daha iyiydi. 5. bölüm civarı kafamda toplamıştım zaten nasıl biteceğini, roket bilimi değil sonuçta… Bir-iki detay beklediğimden iyi çıktı hatta.
Son bölümde 1625-1628 arasını hızlı geçtiklerini düşündüm sadece, 6-7 dk. anca yer verdiler çünkü. Ama sona doğru gelen muhabbetten dolayı o kısım da özet şekilde doldu zaten. Wiki okumamak iyi oldu.
Kapanış yazısı yok, baktığında gerek de yok.
– Eksik geldi dediğim kısmı George-James ilişkisine biraz az yer vermeleri ortalarda. Mary-George sürtüşmesi de hikaye olarak benim dikkatimi dağıttı. Arkalarını toplamakla ve birbirleriyle zıtlaşmakla geçti 4-5-6 civarı çoğunlukla. Siyasi tarafın ağırlığı arttı, ilişkisi draması azaldı vs.
– George’un James’i gerçekte öldürdüğünü hiç zannetmiyorum ama sizin dediğiniz gibi olsun hadi.
– George’un inatla çıkardığı savaşta başarısız olması, bir sürü insanın ölmesi sonrası kendisinin ölmesi… Mary’nin sonda dediği gibi açıkçası. Yine de Kral’ın öldürtmesinden veya başka aşık bulup köşeye atmasından daha iyi oldu.
Sonradan Mary’ye baktım, 1632’de, dört sene sonra o ölmüş. Kendisine nihayetinde bir şey olmadı sayılır tabii ki.