lost 3×04: every man for himself
22 yorum azizk 27 Ekim 2006 07:43
is this art?
Dikkat Bölüm Özetidir, Spoiler içerir!Yine bir lost gününü daha geride bıraktık. Bu sefer karşımıza 4. bölüm olan “every man for himself” ve her zamanki gibi yeni sorular geldi.Hemen özete geçiyoruz;sawyer odaklı bir bölümdü every man for himself. Adı da pek uygun olmuş. öncelikle geçmişini özetliyelim kısa olarak. görüyoruz ki, sawyer bir dönem hapisanede yatmış. uzun süre boyunca dolandırdığı cassidy’nin ona dava açmış olduğunu öğreniyoruz. ancak hapiste de bir dolandırma olasılığı çıkıyor. 10 milyon çaldığı söylenen bir politikacıyı dolandırarak, geri kalan 6 yılına saydırıyor ve hapisten çıkıyor. bu süreçte gördüğümüz iki önemli bilgiden biri tabiki de sawyer’ın cassidy‘den “clementine” adında bir kızı olduğuydu. diğeri ise, of mice and men kitabıydı. daha sonra referans veriliyor bol bol. geçmişimiz özet olarak bu kadar.
gelelim günümüze;üç bölümde irdeleyelim bu kısmı. jack, sawyer-kate ve sahil olarak.jack, yine hydra‘da cam duvarlı odasında otururken görüyoruz. içeri gelen juliet‘le konuşmaya başlıyor. juliet’i ben’e karşı kışkırtma çabaları belki biraz daha uzun sürseydi tutabilirdi diye düşünüyorum ben ama tam juliet hafif alevlenmişken, ben içeri giriyor acil bir şekilde be juliet’i çağırıyor. bu sırada geçen bölüm bot’u almaya giden ekibin geri döndüğünü ve sun tarafından vurulan colleen‘in durumunun kötü olduğunu öğreniyoruz. Bu sırada öğrendiğimiz bir deyay’da, diğerlerinin bir denizaltına sahip oldukları.
Daha sonra, juliet heyecan içerisinde tekrar geliyor jack’in yanına ve yardım istiyor. Colleen’in durumunun gittikçe kötüleştiğini görüyoruz. Jack’i kafasında bir çuvalla hyrda’dan colleen’in olduğu yere götürüyorlar ve en azından sawyer ve kate onun yaşadığını görmüş oluyor. ancak jack yüksek alarmlar dolayısı ile anlayamadı onların sesini.
ameliyathane denilebilecek yere gittiklerinde, jack girişte omurilik röntgenleri görüyor. birazdan döneceğim bu konuya. içeride, colleen’i kurtarma çabaları başarısız oluyor ve colleen’i daha bir-iki bölümcük gördükten sonra kaybediyoruz. burada öğrendiğimiz iki bilgi, 1.si juliet doğurganlık üzerine araştırmalar yapıyormuş, doktor değilmiş. 2. ise, başta gördüğümüz röntgenler, 40 yaşlarında bir erkeğe aitmiş ve dev bir tümör varmış. bir ihtimal ben?
gelelim sawyer ve kate‘e.
dizinin başında, kafeslerindeler her ikisi de. sawyer muhteşem planı ile, kafesin yakınına gelen bir diğerini tutup, daha önceden onu da çarpmış olan kafesteki düğmeye basacak ve sonra ondan anahtarları alıp kaçacaklar. ancak ben üzerinde denediği bu enfes plan işlemiyor ve sawyer’ı alıyorlar. pek işkenceli promo videolarındaki sahneler işte bu an gerçekleşiyor. öğreniyoruz ki, sawyer’ın kalbine “pacemaker” adlı bir şey yerleştirmişler ve nabzı 140’a ulaştığında kalbi patlayacak. bunu göstermek için de ben bir tavşan getiriryor ve deli gibi sallamaya başlıyor. çok gerildim o sahnede, anlamsızca salladı hayvancağızı.
kaçmayacağından emin olmak için yapıyorlar bunu ve kate’e de asla söylememesini tembihliyorlar. yoksa ona da koyacaklarını söylüyorlar. sawyer sonra geri geliyor ve kate-sawyer ilişkisini geliştiren olaylar devam ediyor.colleen’in ölümünden sawyer’ı sorumlu tutan kocası? pickett ‘ın sawyer’ı dövmeye başlıyor ve meşhur kate’in promolardaki “i love him” sözleri bu sahnede gerçekleşiyor. kanımca çok da önemli değildi bu sahneler, ben aşk için izlemiyorum bu diziyi; ondan dolayı biraz kısa kestim bu kısımları
kate-sawyer ikilisinde son olarak kate, kafesin üst demirlerinden çıkmayı başarıyor ancak sawyer kaçmayacağını, onun gitmesi gerektiğini söylüyor. tabiki de böyle olmayacağını hepimiz biliyorduk heralde bunu izlereken; sawyer-kate ayrılmaz! :)son olarak, sahil kenarına gidiyoruz. burada bize bir iki dakika paulo‘yu tanıtmaya çalıştılar. lüzumsuz bir detaydı sanırım, golf oynarken onu görmek. ama tabi dolaylı yoldan, desmond‘ın geleceği görme olayına bağladılar. desmond sahnenin başında, claire ve charlie‘ye çadırlarını onarmayı öneriyor ancak pek bi tepki görüyor. bu sahnede bir çok kişi tahmin etmiştir sanırım fırtınanın gelmekte olduğunu. daha sonra, paulo’dan aldığı golf sopası ile, yıldırımı çekmek için bir düzenek kuruyor.
ve yine şahane bir hurley repliği vardı bu bölümde de; yıldırımı çekecek şeye bakıp “is this art? (sanat mı bu?)” dedi. bayılıyorum hurley repliklerine…
ve neticede, gerçekten de yıldırım düşüyor. insanların artık yavaş yavaş desmond’ı sorgulamaları gerektiğini düşünüyorum.son sahnede de, ben, sawyer’ı bir tepeye çıkarıyor ve aslında pacemaker koymadıklarını, sadece onu endişelendirip daha iyi davranacağını düşündüklerini söylüyor. bir dolandırıcının saygısının kazanmanın, onu dolandırmak olduğunu da öğreniyoruz burada.
ve heralde dizinin en önemli detayı olmasına rağmen kanımca bu kadar heyecansız yansıtılmış sahneye geliyoruz; tepede, sawyer’a ben’in göstermek istediğinin başka bir ada olduğunu öğreniyoruz. şu anda üçlü’nün bulunduğu adanın, alcatraz’ın iki katı kadar bi ada olduğunu ve onların önceden, karşıdaki adada olduklarını anlatıyor ben. iki ada olması bence oldukça ilginç ancak tekrarlıyorum, çok zayıf yansıtılmıştı.
evet, yine uzun bir özet sonrası; alalım yorumlarınızı?
yorumlar
bu arada atlamışım, sawyer’ın nabzını kontrol etmesi gerekirken kate’in soyunduğu sahne pek eğlenceliydi kanımca. aralara böyle şeyler koymaları sempatik oluyor çok.
bir ara sawyer’ın kate’e ‘everyman for himself’ demesi üzerine, kate de ‘live together die alone’ diyor cevap. o da ikinci sezonun enfes bitiş bölümüydü hatırlarsak. hey gidi günler!!. nerede o heyecan? others’ın sıkıcı hayatını izliyoruz resmen, ada sahnelerini görünce seviniyorum…
Bu bölüm bence 3. sezonun şimdiye kadarki en iyi bölümüydü. Özellikle bölüm sonunda diğerlerinin kendilerine özel başka bir adada yaşadıklarının gösterilmesi çok çarpıcıydı. Bu durum önümüzdeki bölümleri iki şekilde etkileyebilir diye düşünüyorum;
Bence bu bölümün gösterdiği en önemli unsurlardan birisi de diğerlerine ait adanın sakinlerinin Locke ve Desmond’ın neden olduğu manyetik patlamadan oldukça olumsuz etkilendikleri (bilgisayarların çalışmadığı ve tamir de edilemediği, görüşlerinin sıfırlandığı vs.) ve bu durumun ekipte hoşnutsuzluk yarattığıydı.
Juliette ve Jack mevzusuna gelince;
Burada bir yanlışlık var, Juliette cerrah değilmiş ama Türkçe’mize “Kadın Doğum Uzmanı” olarak çevrilebilecek uzmanlığa sahip bir doktormuş demek daha doğru olacaktır. Röntgenlerin Ben’e ait olabileceği konusunda hemfikirim, zira bu birazda Ben’in ikinci sezonda neden tek başına bizimkilerin yanına yaklaşmaya çalışıyor oluşunu da açıklıyor gibi. Jack’in mesleğini öğrendikten sonra, sorunun kendisine ait olduğunu düşünüp kendisi için ekibinden başka birisini kullanarak tehlikeye atmak yerine Jack’e kendisi yaklaşmak istemiş olabilir. Ya da başka bir odada ölmek üzere olan Alvar Hanso vardır, kim bilir
bence atlanılan birkaç şey var.
şimdi burdan bunun kesin bir gerçek olduğu gibi bir sonuç çıkabilir ama bence cassidy’nin bir oyunu olma ihtimali yüksek; ki yine atlanmış bir olay olarak sawyer’ın 6 yılını saydırmak dışında hapishanede yaptığı işten kazandığı parayı bahsi geçen bebeğin adına bir hesap açılarak o hesaba aktarılmasını istiyor.
bence bu 40 yaşlarında erkek locke da olabilir. biliyoruz ki ayakları normalde sakat.
burda da sanırım hata var. coleen picket’ın babası değil kocası (sawyer “his girl” diyor ama kastı onun kız arkadaşı olması, ama başka bir yerde “wife” sözü geçiyor) ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki (tam bir özet olması açısından) kate sonradan picket’a sawter’ı döverken “i love him” demesinin nedeninin adamın sawyer’ı dövmeyi kesmesi olduğunu söylüyor. çünkü picket sawyer’ı döverken sürekli kate’e “do you love this man?” (bu adamı seviyor musun?) diyor.
burda da atlanmaması gerken bir olay oldu. hurley, desmond’la konuştuğu sırada, elinde meyve salatası ile kendi kulübesinden (ya da çadır gibi üstü kapalı bölmesinden) tam çıkacakken desmond hurley’e “bence biraz durmalsın” ya da “dur hemen çıkma” gibi birşey söylüyor ve hurley duruyor. 2 saniye sonra ağır bir yağmur başlıyor ve hurley şaşkınlıkta donup kalıyor. burda hepimiz bu adada yağmurların böyle zamanlı ve aniden başladığını hatırlıyoruz o ayrı mesele.
not: bu tamamlamaları azizk’nın affına sığınarak yazıyorum.
spinodal, omuriliginde tumor olan 40 yaslarindaki adamin locke olma olasiligi dusuk bana kalirsa; the further instructionsda locke’un dogum tarihinin 1946 oldugunu gormustuk. hadi jack yas konusunda yanildi diyelim (ki zaten “tam 40 yasinda” veya “41’den gun aliyor” gibi kesin bir ifade de kullanmadi), yine de bacaklariyla problemi olan locke’un karsimiza bir de omurilik kanseriyle cikmasi sacma geliyor bana. bahsedilen adam buyuk ihtimalle benjamin, sawyer olma ihtimalini dusundum; ama sawyer’in gecirdigi sozde operasyon colleen’in operasyonundan sonraydi.
aralarındaki ilişki kesinlikle baba-kız ilişkisi değil, fakat picket colleen’in kocası
uzunca bir öpüşmüşlerdi önceki bölüm:)
bu arada locke değildir kanser olan. belli ki içlerinden biri ve önemli biri. ben de benjamin olabilir diyorum, alvar hanso orada değil zaten(lost experience a göre).
efendim, affıma filan sığınmanıza gerek yok öncelikle ben yetişemiyorum zaten bu kadar detaylı bir özet yazmaya, her zaman bir şeyler eksik kalıyor. bir kısmını da özellikle bırakıyorum ki korkunç sıkıcı olmasın diye. ondan siz gördükçe ekleyin, iyi oluyor.
colleen-pickett ilişkisine gelelim önce (@spinodal), ben daha masum yaklaşmışım düzeltiyorum onu yazıda.
@acemi blogcu: kadın doğum uzmanı olarak yazayım dedim ben de yazarken ama sonra farkettim, fertility doctor diyor, yani genel olarak doğurganlık üzerine gibi algıladım. gynaecologist filan olarak geçmediği için, öyle direk kadın doğum uzmanı bu demek istemedim. belki de haklısın.
bu bolumun bitiminde, bir sonraki bolumun preview’unu izlerken tumorlunun Ben oldugunu belirten bir yer var gibi geldi bana ama simdi tam hatirlamiyorum.
tom ben’e “danny sawyer’ı öldürmek istiyor” dediğinde, ben’in “danny bekleyebilir” şeklinde cevap vermesi, sawyer’la işleri bittiğinde ölmesi yada sağ kalmasının onlar için çok da önemli olmadığı anlaşılıyor.
jack’in tümörlü hastayı iyileştirmesi için getirildiği gibi belki sawyer’ı da hapishanedeki gibi bir görev için getirmiş olabilirler.
bir de jack ameliyathanede juliet’e “senin kendini iyi hissetmen umrumda değil” dediğinde klasik kötü başlayan ilişkiler aşka dönüşür durumu oluşacak gibi geldi bana.
@azizk;Haklısınız, “fertility doctor” tanımıyla tüp bebek vs. gibi kısırlık tedavisi uygulamarı konusunda çalışan bir doktoru kastediyorlar. Tam olarak nasıl çevrilir bilemediğim için “Türkçe’mize Kadın Doğum Uzmanı olarak çevrilebilecek uzmanlığa sahip bir doktormuş demek daha doğru olacaktır” ifadesini kullandım, ama asıl vurgu yapmak istediğim Juliette’in doktor olmadığı ifadesinin yanlış olduğuydu.
Bildiğim bir tek şey var efendim, o da dizinin her bölümünden sonra ilk işim hemen buraya gelip sabırsızlıkla beklediğim dizi özetini okumak ve yorumlardaki fikirleri değerlendirmek oluyor. Bu sayede bazen kaçırdığım şeyleri sizin ve diğer okurların sayesinde yakalayabiliyorum. Hem yazılarınızdan hem de yapılan yorumlardan büyük keyif alıyorum ve Juliette veteriner bile olsa bunun aldığım keyfi etkileyeceğini düşünmüyorum
bu sezon izleyenlerin kafalarında sürekli soru işaretleri ve onlarca gizemli şey olmasına rağmen her bölüm bir öncekinden daha iyi oluyor ve o bölüm için “şu ana kadar ki en iyi bölüm” deniyor..
5. bölümün tanıtımında jack’in ben’e “2 ayın kaldı, bu seni öldürecek” demesinden röntgen çekimlerinin ben’e ait olduğuna dair emin olabiliriz.
hatta lost’taki ölüm haberinin ben olacağını düşünüyorum.
ayrıca kate’in “live together die alone” ve jack’in “kendini nasıl iyi hissettiğin umrumda değil” lafları ada’da gizli aşkların habercisi olacak gibi geliyor.
tabii bir sonraki bölümün tanıtım linkinden daha bir çok şey çıkartmak mümkündür
bu arada bir çok sır geçmişe gömüldü kaldı… yani sırlarla boğuşurken eskileri unuttuk.. nedense 5. bölüm promosunu izlerken bir anda aklıma bu geldi..
mesela şu kara duman.. ne kendisi var artık ortalıkta ne de o içimizi ürperten gürültüsü. millet artık adada rahat rahat dolaşıyor…
5. bölüm demişken önümüzdeki bölümün sayid bölümü olacağını şu tanıtımdan görebiliriz.
acayip bölümdü yahu.. the others’ın jack, kate ve sawyer’ı neden esir aldıklarını anlamak açısından epey şey öğrendik gibime geliyor. kate’i bizimkileri dizginlemek için tuttukları çok belli.
bir de, sawyer’ın stockholm sendromu’na kapılması adına şahane zemin hazırladı the others ahalisi. ben olsam kendimi adardım, ne yalan söyleyeyim.
yüzeysel de olsa fena olmayan bir bölüm incelemesi şorada, ingilizce tabii.
hahahah, sayid bildiğimizden daha beter pişmanlıklarla dolu bir geçmişe sahipmiş.
bu arada, yukarıda balkondaki kadın penelope değil mi ya? işte, o kadına bakıp duran adam da widmore’un adamlarından biri. widmore labs’in araştırma görevlisi.
hahaha allah iyiliğini versin ucan penguen. sayid flashback’i şahane
Sawyer’a Ben’in oynadığı oyun gibi hapishane müdürü de Sawyer’a oyun oynadı gibi geliyor bana, şöyleki kendisini hapise attıran kadının tam da Sawyer’a belli bir miktar para ödenecekken çıkıp “çocuğun var”demesi de ava giden avcının avlanması değilmidir a dostlar :)peki arkadaşlar, kafesler ikinci adada olduğuna göre bizim sevimli kutup ayularımız bizim adaya denizaltıyla mı geçmiştir?
hmmzz, gerçekten o kutup ayısı olayını düşünmemiştim belki başka bi şey mi koyuyolardı diyeceğim o kafeslere ama zeke, sawyer’a “ayıların düzeneği keşfetmesi çok daha kısa sürmüştü vs.” gibi bişi demişti. ayılar olması çok muhtemel.
kutup ayıları gerçekten çok iyi yüzücülerdir yalnız, o mesafeyi katetmeyi kafasına koyduktan sonra yüzmek hiç sorun olmaz kendileri için. ama neden yüzsünler ya da ada’dan ayrılmak istesinler, o da var.
bir de, kutup ayılarının ilk the hydra’da bulunduğu fikrini destekler herhangi bir veri yok elimizde. pekala ana ada’da da hayvanlar üzerinde deneyler yapılıyor olabilir; oradan getirtiliyor da olabilir.
desmond’un ormanın içinde hurley’le karşılaşıp…Hurley’e locke’un jack,kate ve sawyerı kurtarmaya gittiğini söylemesine karşılık,Hurley’ın yok adamım onlar Mr Eko’yu kurtarmaya gitti demesi.Sonrasında sahilde, Locke’un jack kate ve sawyer’ı kurtarmaya gideceğini söylemesi durumunda,Hurley’ın Sahilde denize taş atan desmond’a nedir bu olay gibilerden bakması.Konusundaki yorumlarınızı alabilirmiyim
nawigator o olay geçen bölüm (3×03-further instructions) olduğu için bir kısım tartışıldı. desmond geleceği görüyor resmen..