Metod (İngilizce adıyla: The Method), Rusya yapımı bir dedektiflik dizisi. Channel One kanalında yayınlanan dizinin ilk sezonu 2015 yılı sonbaharında izleyiciyle buluşmuş. 2. sezon ise 5 yıllık aranın ardından 2020 yılının sonbaharında başlamış ve yayını hala devam etmekte. 11 bölümü geride kalan sezon, 14 Mart 2021 tarihinde sona erecek. Sezonlar 16’şar bölümden oluşmakta. Bölüm süreleri ise 45-54 dakika aralığında değişmekte.

İlk sezonuyla birçok ödül ve adaylık kazanmış dizi. İlk sezonun yönetmenliğini Yuriy Bykov, ikinci sezonun yönetmenliğini Aleksandr Voytinskiy üstlenmiş. İlk sezonun senaryosunu Dmitry Ivanov, Milana Kasakina ve Oleg Malovichko kaleme almışlar. İkinci sezonun senaristi ise Sergey Kaluzhanov. Irina Baskakova, ilk sezonun yapımcısı konumunda.

Dizideki kısa hikayeler gerçek olaylardan esinlenilerek kaleme alınmış. Dizinin senarist ekibi polisle işbirliğinde bulunarak gerçek katillerin suç kayıtlarını incelemişler.

Dizinin ilk sezonunun dünya geneli yayın hakları 2017 yılı içerisinde Netflix tarafından satın alınmış ama an itibarıyla platformda mevcut değil gördüğüm kadarıyla.

Esenya Steklova, hukuk fakültesinden yeni mezun olan hevesli, çekici, genç bir kadın. Kariyerine bir avukat olarak devam etmek istemeyen karakterimizin hayali bir dedektif olmak. (Şu ana kadar izlediğim dizilerden hareketle Rusya’daki sistemi hala tam olarak kavrayabilmiş değilim. Hukuk fakültesinden mezun olup dedektif oluyorlar, rütbeli askerler hem polis teşkilatlarını hem de hukukla ilgili kurumları yönetebiliyorlar falan filan.)

Dönelim tekrar diziye. Esenya ve fakülteden arkadaşları mezuniyetlerini kutlamak için gece dışarı çıkıyorlar. Esenya’nın sınıf arkadaşlarından biri psikopat bir katil tarafından öldürülüyor. Kulüpteki insanlar arasından sıyrılan Rodion Meglin isimli bir adam cinayeti birkaç dakika içinde çözüyor ve sonrasında Esenya’da “Ben bu adam ile birlikte çalışmalıyım mutlaka.” düşüncesi oluşuyor. Bir süre sonra da onun yanında stajyer dedektif olarak çalışmaya başlıyor karakterimiz.

Meglin, uzun yıllardır teşkilatta tek başına ve başına buyruk bir şekilde çalışan bir adam. Oldukça zeki biri ama bir miktar da manyak. Egosu tavan, ilaç bağımlısı, alkolik, sosyal becerileri gelişmemiş, yer yer kanunu hiç umursamayan, hafiften umursamaz bir tip Meglin ama psikopat suçluları yakalamak konusunda üstüne yok. Üzerinden eksik olmayan beyaz gömleği, siyah kravatı, pardösüsü ve kasketiyle bir miktar “Türk John Constantine” havası estirdiğini söylemek mümkün.

Dizi, bölümlük psikopat suçlu hikayeleri üzerinden ilerliyor. Esenya’nın Meglin hakkında sorgulandığı geleceğe dair küçük sahneler de bölüm aralarına sıkıştırılarak izleyiciye aktarılıyor.

Esenya karakterinde Luchshe, Chem Lyudi dizisinden tanıdığımız Paulina Andreeva‘yı izleme fırsatı yakalıyoruz. Meglin karakterine ise Konstantin Khabenskiy hayat veriyor.

Esenya’nın onun gölgesinden bağımsız bir kariyer elde etmeyi planladığı rütbeli asker babası Andrei Sergeyevich Steklov karakterini Vitaliy Kishchenko canlandırıyor.

Alexander Petrov, Esenya ile aynı fakülteden mezun olan, disiplinsiz, şımarık ve hovarda bir zengin çocuğu olan Zhenya karakteriyle karşımıza çıkıyor. Makar Zaporozhskiy ise yine Esenya ile aynı fakülteden mezun olan, Esenya’yı takıntı haline getirmiş aşık gencimiz Sasha karakterini canlandırıyor.

İlk 3 bölümünü izledim dizinin. Hikaye anlamında başarılı bulduğumu iddia edemem. Olaylar gereğinden çabuk bitiyor hissi ve biraz daha ayrıntı verilmesi isteği uyandırıyor diyebilirim. Diziyi izlemeye devam etmek istememdeki sebep ise ilgi çekici 2 ana karakteri oldu elbette. Luchshe, Chem Lyudi’den sevdiğim Paulina Andreeva’yı burada ayrı bir sevdim. Konstantin Khabenskiy’nin karakteri için ise Constantinevari, kolayca iticileşmeye müsait bir tiplemenin Necip MemiliErdal Beşikçioğlu karışımı bir tip tarafından canlandırıldığını söylemek mümkün. Adamın ne yapıp ne yapmayacağını, sınırlarının ne olduğunu kestiremiyorsunuz ki bu durum da bir artı yazıyor diziye haliyle.

Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. İzlemeye niyeti olanlara iyi seyirler dilerim.