22dakika.org

• Yeni Ugly Betty‘mi buldum!

Pek tabii ki ciddiyetle ve bağlılıkla izlediğimiz diziler vardır. Bu ara Game of Thrones ve The Borgias‘tır, The Killing‘dir (gerçi hepsi de sezona veda etti ama) vs. İster konusu, ister oyuncuları, ister atmosferi bakımından oldukça ağır toplardır kendileri. Bir de bunların yanısıra (sizi bilmem ama benim) ciddiyetle olmasa da keyifle takip ettiğimiz yapımlar vardır. Pek üzerinde düşünmenize, senaryosuna kafa patlatmanıza hiç mi hiç ihtiyaç yoktur. Popüler (ya da değil ama muhakkak) göze hitap eden yapımlardır kendileri. Drop Dead Diva da yeni dönem bu tarz dizilerden biri!
devamı →

Merhaba Arkadaşlar,

pillinetwork’te 5 senedir sürdürdüğümüz kazanç sistemini değiştirdik. Konuyla ilgili herkese e-posta göndereceğiz fakat durumun sebepleri ve detayları ile ilgili yazıyı gözden kaçırmamanız için buradan da duyurmak istedik.

Teşekkürler.

devamı →

Dünya, uzaylılar tarafından işgal altında! Serüvene başladığımız nokta ise her zamanki gibi yine Amerika . Post Apokaliptik konulu dizilerin belli başlı özelliklerini bünyesine farklılık yapmadan katan Falling Skies ekranlara merhaba dedi bile. Kaç zamandır haberi dönüp duran bu Steven Spielberg katkılı TNT‘de yayınlanan dizi, ilk bölüm itibariyle ne hayal kırıklığı yarattı, ne de şaşırtıp kendine hayran bıraktı. Game of Thrones ve The Killing‘in (tamamen başka formattalar bu diziler gerçi ama yine de) sezona veda ettikleri bu “yaza merhaba dönemi“nde şikayet etmeden takipçisi olmamıza adaydır Falling Skies.
devamı →

• Biraz Dexter ve United States of Tara Karışımı Bir Dizi.

Shattered (tabiri caizse Paramparça) Kanada yapımı başarılı bir dizi. Californication‘un 2. sezonunda boy göstermiş olan Callum Keith Rennie, Shattered‘ın baş rolünde arz-ı endam ediyor ki kendisi bir zamanlar Battlestar Galactica‘da da varlığını sergilemişti ve şimdilerin iddialı yapımlarından The Killing‘de de görünüyor arada bir. Dizinin konusu oldukça ilginç ve ilgi çekici, zira kahramanımız Ben Sullivan (Callum Keith Rennie) herkesten gizlemeye mahkum olduğu bir hastalığa sahip polistir. Çoklu Kişilik Bozukluğu diye bilinen (did – dissociative identity disorder United States of Tara‘dan bu hastalığa aşinayız) hastalıktan muzdarip dedektifimiz işini kaybetmemek için bu hastalığı gizlemektedir. Fakat, gündelik iş hayatında cereyan eden ve hiç de hoş olmayan hadiseler onu köşeye sıkıştırmaya başlamıştır.
devamı →

Spartacus Blood and Sand ile Amerikan kablolu tv kanalları arasında bir çıkış yapan Starz kanalı daha sonra Gravity, Camelot, Spartacus: Gods of the Arena derken, Torchwood‘un yayın haklarını alarak dizi pazarında varlığını sürdürdü. Bu yazıda kanalın çıkınındaki yeni dizilere göz atalım dedim. Buyurun başrolünde Jeffrey Dean Morgan‘ın olduğu Magic City, Kelsey Grammer‘ı ciddi bir politikacı olarak izleyeceğimiz Boss ve Japon animesinden ekranlara uyarlanacak olan Noir‘a kısa birer ön bakış atalım.
devamı →

Tv Land‘de 15 Haziran‘da ekranlara merhaba dedi Happily Divorced. Komediler (elbette bana göre) genelde (genelleme yapmak yanlıştır! Yan – lış – tır!) suni, gayri tabii oluyor. Samimi komedi bulmak zordur (?!). Fakat ilk bölüm itibariyle komediyi ağır dizi süzgecinden geçiren bana tanıtımını yapma ihtiyacını hissettirdi bu dizi. Yaz sezonunda kaçırılmaması gereken bir yapım (bence) nitekim. Hemen aşağıda ilk bölüm nezdinde azıcık ispiyon (ki komedide ispiyon olsa n’olur, olmasa n’olur diyorsanız) içeren tanıtımdan yola çıkarak Happily Divorced‘a şans vermeye ne dersiniz?
devamı →

6. sezonunu Eylül sonundan önce göremeyeceğimiz Dexter için Showtime 30 saniyelik yeni bir tanıtım filmi yayınlamış. Filmde Dexter’dan bize bir mesaj var. Mesajın içeriğinin türkçesini ve videoyu yazının devamında bulabilirsiniz.
devamı →

Herkesin gözdesi diziler vardır (klasik kitaplar, kült filmler gibi) ki herkesçe (hani herkesçe demeyelim de ekser takipyen tarafından diyelim) muhakkak takip edilir, bilinir, muhabbeti döndü mü ucundan kıyısından sohbet edenlerin hepsi tarafından yorum yapılır. Mesela “Lost” diyelim en baba örnek olarak ki lafı fazla uzatıp sıkmayayım (ne demek istediğim anlaşılmıştır diye düşünüyorum). Bu yazının amacı o kült dizilerin ne kemiklerini sızlatmak, ne de mezarında dört döndürmek! Bildirinin amacı, muhabbet ortamında bahsi geçen fakat sizin izlemediğiniz ya da beğenmemenize rağmen muhabbete eşlik ettiğiniz diziler ve de diğer yanda ise bahsi geçmeyen, geçse de “biraz” yerilen, fakat sizin severek takip ettiğiniz diziler.

Şahsım adına bir kaç örnekle özetleyeyim, daha aydınlatıcı olsun;
devamı →

devamı →

The Big Band Theory ve Two and a Half Men‘in yaratıcısı Chuck Lorre‘den harika bir dizi daha.Mike & Molly bizi hafif şekilde ama farklı tarzda bir sitkomda hissetirecek dizi. Baş kahramanlarımız, polis memuru Mike Biggs (Billy Gardell) ve ilkokul öğretmeni Molly Flynn (Melissa McCarthy). İkisinin en ortak noktası obez olmaları. Mike polislik mesleğine saygılı ve her zaman diyet yapan bir adamken, Molly ise, Mike gibi vucüdunla dalga geçebilen, oldukça şirin bir hatun. Birbirleriyle, obezlerin sorunlarını paylaştığı bir toplantıda garip bir şekilde tanışıyorlar. Şimdi iki obez insan yanyana gelince ve bunlar bizdeki Ata Demirer gibi kendileriyle bol bol alay edebilen insanlar olunca, her bölümde ayrı bir kahkaha patlaması yaşatıyor.
devamı →

… ve beklenen haber geldi! Geçen yıl Rubicon dizisini iptal ederek kalbimizi kıran AMC kanalı, bu yılın sevilen polisiyesi, bol ödüle koşan draması The Killing‘in 2. sezonunu -dizinin ilk sezonunun bitmesine 1 bölüm kala- sipariş etti.
devamı →

Nisan ayının ve belki de yılın en iddialı dizilerinden Game of Thrones hakkında bir nabız yoklayalım istedik ve şöyle sorduk :
Game of Thrones izliyor musunuz?
devamı →

17 Temmuz’da 4.sezon açılışını yapacak olan AMC’nin bol ödüllü dizisi Breaking Bad hakkında haberler gelmeye başladı.
Bu sezonda da bol ödül beklediği söylentiler arasında. Bryan Cranston, bildiğimiz gibi 2008 Emmy Ödülleri Drama Dalında En İyi Erkek Oyuncu, 2009 Emmy Ödülleri Drama Dalında En İyi Erkek Oyuncu ve 2010 Emmy Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu olma başarılarıyla ilk üç sezonu ödülleriyle taçlandırmıştı.
Geçen yıl da Jesse Pinkman karkaterini canlandıran Aaron Paul En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazanmıştı.

Dizinin 4. sezonunun birer saatlik (reklamsız ortalama 47 dakikalık) toplam 13 bölümden oluşacağı verilen bilgiler arasında.
devamı →

Simon Bird (Will), Joe Thomas (Simon), James Buckley (Jay) ve Blake Harrison‘ın (Neil) başrollerini paylaştığı, e4 kanalında yayınlanan ingiliz sitkomu The Inbetweeners, dizinin olayları anlatan Will ve üç arkadaşının kendilerini arkadaş çevrelerine kabul ettirmek ve bakirliklerini kaybetmeye çalışmalarını işliyor. Olayı “gençlik” olduğu için, içinde bol bol küfür ve cinsellik var ve zaten 18 yaş sınırı var.
devamı →

Game of Thrones‘ta finale 2 bölüm kaldı. 12 Haziran’da yayınlanacak olan 9. bölüm “Bealor” için yayınlanmış olan tanıtım filmini yazının devamında bulabilirsiniz;
devamı →

2010-2011 sezonunda izlediğimiz ABC, CBS, Fox, NBC ve The CW dizilerinden kaçta kaçı iptal oldu diye listeledik, grafikler çikarttık ya son poskette… Meğer yeni dizilerin devamı açısından son 5 yılın en kesatıymış bu sene. 2010 sonbaharında tanıştığımız dizilerin %23’ü devam edebilmiş hayatına. Geçen yıl bu oran %50 iken, yazar grevinin olduğu sene bile bu oran %27’ymiş. The Hollywood Reporter’da bu konuda yazılmış bir makaleye göre bu durumdan, hali hazırda devam eden ve hit olan diziler (The Big Bang Theory ve Modern Family gibi) faydalanmış, reytinglerine reyting katılmış. Eh öyleyse biz ne yapalım? Alttaki kimler gitmiş/kimler kalmış, kimler gelecek tablosuna göz atıp ayağımızı yorganımıza göre uzatalım.
devamı →

Geçen yıl başlayan ve 2. sezonunu merakla beklediğimiz -ama sonbahardan önce kavuşamayacağımız- Sherlock dizisinin başrol oyuncusu Benedict Cumberbatch‘i bir HBO mini dizisinde başrolde izleyecekmişiz.
devamı →