
Peacock ve Sky’ın Lockerbie faciasını konu olan draması 2 Ocak’ta geliyor.
5 yorum abidin77 07 Aralık 2024 17:41

Sky ve Peacock’ın 1988’deki Lockerbie faciasını konu alan 5 bölümlük drama dizisi Lockerbie: A Search for Truth 2 Ocak’ta ekranlara geliyor.
Oscar ödüllü oyuncu Colin Firth (The The King’s Speech, The Staircase), Pan Am 103 sefer sayılı uçağın bombalanması ve bu yıkıcı olayda çok sevdikleri kızları Flora’yı trajik bir şekilde kaybeden Dr. Jim Swire ve eşi Jane’in adalet arayışına dayanan dizinin başrol oyuncusu.
5 bölümlük mini dizi, Oscar adaylı yazarlar Jim Sheridan (In the Name of the Father, My Left Foot) ve kızı Kirsten Sheridan’dan (In America) geliyor. Dizi, Jim Swire ve Peter Biddulph tarafından yazılan ve 2021’de yayınlanan “The Lockerbie Bombing: A Father’s Search for Justice” kitabına dayanıyor.
21 Aralık 1988 Çarşamba günü, Londra Heathrow Havalimanı’ndan New York John F. Kennedy Uluslararası Havaalanı’na sefer yapan Pan Am Havayolları’na ait 103 sayılı Boeing 747-121 tipi uçağın kalkıştan 38 dakika sonra İskoçya’nın Lockerbie kasabası üzerinde infilak etmesi sonrası, 259 yolcu ve mürettebatın tamamı ölmüştü. Uçak sakin bir İskoç kasabasının üzerine düştüğünde ise 11 kişi daha hayatını kaybetmişti.
Kızının ölümü sonrası alçakgönüllü bir taşra doktoru olan Dr. Jim Swire (Firth), hakikat ve adalet talebiyle bir araya gelen Birleşik Krallık’taki kurban ailelerinin sözcülüğüne aday gösterildi.
Kıtalar ve siyasi bölünmeler arasında seyahat eden Jim, sadece istikrarını, ailesini ve hayatını tehlikeye atmakla kalmayan, aynı zamanda adalet sistemine olan güvenini de tamamen altüst eden amansız bir yolculuğa çıkar. Gerçekler Jim’in ayaklarının altından kayarken, dünyaya bakışı sonsuza dek değişir.
Felaket ve sonrasındaki olayları inceleyen Lockerbie: A Search for Truth, kızının anısı uğruna her şeyi riske atan bir adamın, bir kocanın ve bir babanın, gerçeğin ve adaletin yılmaz arayışının samimi bir anlatımını sunuyor.

Catherine McCormack
Catherine McCormack, Jim’in eşi Jane Swire karakteri ile dizinin bir diğer başrol oyuncusu. Sam Troughton, Jemma Carlton, Harry Redding, Claire Brown, Robert Cavanah, Hiftu Quasem, Anton Valensi, Frank Crudele, Ghazi Al Ruffai dizinin kadrosunda yer alan oyuncular.
İskoç oyun yazarı David Harrower (Outlaw King, Blackbird, Knives in Hens), dizinin baş yazarı. Maryam Hamidi (Vigil), bir bölümün konuk yazarı olurken, Otto Bathurst (Peaky Blinders, The Winter King), dizinin baş yönetmeni olarak görev aldı. Jim Loach (Save Me) dizinin bir bölümünün yönetmeliğini üstlendi.
Carnival Films adına Gareth Neame ve Nigel Marchant, Sky Studios adına Sam Hoyle dizinin yönetici yapımcıları. David Harrower, Liz Trubridge, Jim Sheridan, Kirsten Sheridan ve Oskar Slingerland, yönetici yapımcı olarak görev alan isimler arasında. Brian Kaczynski, yapımcı, Maryam Hamidi, ortak yapımcı.
yorumlar
Evinde öylece oturuyorsun ve tepene uçak düşüyor. Mis gibi fobi gerçekten… Gerçi bu dizide asıl konu uçakta olan kızı ölen bir bananın adalet arayışı tabii.
Vakti zamanında, uzunca bir süre gündemi meşgul etmiş ama biraz da yaş itibarıyla hatırladığım veya bildiğim bir olay değil. Colin Firth’ün de etksiyle giriverdim. Düşündüğümden daha politik çıktı ama kötü anlamda değil.
Kaddafi ile görüşmeye direkt yer verdiler mesela, karakter olarak kullanıyorlar dizide. Araya arşiv görüntüleri falan da giriyor. İlk 2 bölüme bayağı şey sığdı bu arada. Vazgeçmeyip adalet yerini bulsun diye her yolu denemenin sınırları bayağı geniş sanırım, onu da fark ettim bu arada. Sezon 5 bölüm ve mini dizi, bakalım daha neler olacak.
Not: Netflix’inki de aklımda, var olan sabrımla onu da bekliyorum.
eli yüzü düzgün bir iş olmuş, 5 bölüm nasıl geçti anlamadım. özellikle ilk bölüm çok iyiydi.
Diziyi bitirdim, nereden bu kanıya vardım bilmiyorum ama ben aile fertlerinden birinin kaybı üzerinden ilerleyecek daha duygusal bir yapım bekliyordum karşıma çıkan ise bildiğiniz politik-gerilim türünde, karakter ve olay odaklı, oldukça geniş perspektiften bakmayı becerebilen kaliteli bir iş oldu. TR altyazısı yok maalesef, orijinal altyazı izlemek zorundasınız ancak dizi bu çabayı hak ediyor, herkese öneriyorum.
Yıllar içinde iyice kökleşen fikrimi desteklediğini de belirteyim; insanların istediği gerçekler değil.
Bir uçak kazasını (kaza denmez gerçi de) alıp nereleri dolaştırdılar 5 bölüm boyunca. O kadar geniş bir olay silsileydi ki bu. Sık sık zaman atlaması yapmalarına rağmen üstelik. Oyunculuklar, başroller özellikle olmak üzere, hakkını verdi.
Adam da az uğraşmamış bu arada, ısrarla vazgeçmemiş. Kaddafi 2011’de öldüğünde kaza yaşanalı 23 yıl geçmişti mesela, dizinin hikayesi daha bitmemişti.
Nihayetinde “Suçlu olan Libyaydı, bu iki adam değildi. Kaddafi bu iki (masum) adamı Libya’ya getirmek için bastırdı, çünkü bunu onlara borçluydu.” gibisinden bir yere bağladılar.
Ama bu da az ya da çok bir yorum sayılır. Kapanış yazılarında Jim’in halen çalışmalarına devam ettiğinden de bahsettiler mesela. Bilgisi olduğu bahsi geçen öbür adamın Mayıs 2025’teki mahkemesinden neler çıkacak bakalım.
Ya da İngiliz hükümeti bir gün o belgeleri bir şekilde açıklarsa o zaman öğreniriz.
Ara ara belgesel havasını biraz fazla hissettirmesi dışında güzeldi. Konu ilgisini çeken varsa öneririm. Eli yüzü düzgün dizi.