Riley Keough ve Lily Gladstone draması Under the Bridge 17 Nisan’da başlıyor.
10 yorum abidin77 25 Mart 2024 22:39
Hulu, merhum Rebecca Godfrey’in 2005 yılında yayınlanan aynı adlı kitabından uyarlanan draması Under the Bridge’in resmi fragmanını yayınladı.
Riley Keough (Daisy Jones & the Six) ve Lily Gladstone’un (Killers of the Flower Moon, Reservation Dogs) başrolünde olduğu gerçek suç draması ilk 2 bölümüyle 17 Nisan’da prömiyer yaptıktan sonra kalan 6 bölüm haftalık olarak ekranlara gelecek.
Vritika Gupta (Cross Hollow), Chloe Guidry (The Last Tycoon), Javon ‘Wanna’ Walton (Euphoria), Izzy G. (B Positive), Aiyana Goodfellow (The Outlaws), Ezra Faroque Khan (Doctor Strange) ve Archie Panjabi (The Good Wife) dizinin kadrosunda yer alan oyuncular.
Under the Bridge, 1997’de bir partide arkadaşlarına katılmaya giden ve bir daha eve dönmeyen 14 yaşındaki Reena Virk’ün gerçek hikayesini konu alıyor. Godfrey ve yerel bir polis memurunun gözünden, dizi bizi cinayetle suçlanan genç kızların gizli dünyasına götürüyor ve beklenmedik katil hakkında şaşırtıcı gerçekleri ortaya çıkarıyor.
Riley Keough, merhum yazar Rebecca Godfrey’i canlandırıyor. Godfrey, 1997’de memleketi Victoria, BC’ye dönen ve kendini Virk cinayetinin inanılmayacak kadar tuhaf davasına kaptıran asi bir romancıydı. Kendisi de genç bir kadın olan Godfrey, suçlanan gençler tarafından görevlendirildi ve hikayeye benzersiz bir erişim hakkı kazandı. Davayı araştırmak için 6 yıl harcadı, ebeveynler, sınıf arkadaşları, polis, savcılar ve cinayetle suçlanan gençlerle görüştü. Davaya ve katillere karşı giderek artan hayranlığı, onu In Cold Blood’ı yazan Truman Capote ile aynı yola sürükledi.
Lily Gladstone, Victoria, BC’de polis gücündeki tek beyaz olmayan kadınlardan biri ve kendini ‘erkeklerden biri’ olarak gizlemeye alışkın Cam Bentland’ı canlandırıyor. Her ne kadar bu sistemin kendisi gibi insanlara asla hizmet etmediğine ilk elden tanık olsa da son derece ahlakçı ve çalışkan olan Cam, içinde büyüdüğü adalet sistemine güçlü bir inanç besliyor. Dizi boyunca Cam, queer cinselliği ve kimliği konusundaki kendi baskısıyla yüzleşmek zorunda kalır ve iş alanındaki statükoyu sorgulamaya başlar ve bu da onu, işi yapılması gerektiğine inandığı şekilde yapmaya yönlendirir.
Archie Panjabi, dindar bir Yehova Şahidi ve çalkantılı bir isyan yılının ardından umutsuzca kızını yola getirmeye çalışan Reena’nın annesi Suman Virk’ü canlandırıyor. Suman’ın dizideki rolü, Virk’lerin Reena’nın ölümünden önceki ve sonraki hayatlarını keşfedecek ve Suman’ın neredeyse imkansız kahramanlık eylemi, gelecek için bir travma döngüsünü kıracak ve nihayetinde her şeye rağmen radikal bir empatiye ilham verecek.
Ezra Faroque Khan, Reena’nın babası Manjit Virk’ü canlandıracak. Kızının açtığı duygusal yaralar taze olmasına rağmen, ergenlik dönüşümü sırasında kızını anlamak için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan nazik bir ruh.
Vritika Gupta, kendine ait diyebileceği bir arkadaş grubu arayan, kendini bilen, huzursuz ama cesur bir yalnız Reena Virk’ü canlandırıyor. Dizi, katı Yehova Şahitleri ailesinden kaçıp ebeveynlerinin olmadığı, çok az kuralın olduğu ve arkadaşlarıyla birlikte yaşayabileceği çok daha heyecan verici Seven Oaks Gençlik Evi dünyasına gitmeye çalışan Reena’nın cinayetten önceki hayatını ele alacak. Reena “sert” olduğunu kanıtlamaya kararlıdır, ancak uyum sağlama arayışında, felaket sonuçları olan bir seçim yapar.
Chloe Guidry, “jilet gibi keskin bir dile sahip çarpıcı bir buz kraliçesi” olarak tanımlanan Josephine Bell karakterini canlandırıyor. Devletin koruması altında olan çocuk yurdu Seven Oaks Gençlik Evi’nden sorumlu olan biri. Kendisinin ve arkadaşlarının kurduğu bir “çete” olan CMC’nin (Crip Mafia Cartel) lideri ve büyüyünce New York’lu gangster John Gotti’nin tetikçisi olmayı hayal ediyor.
Izzy G, Josephine’in en iyi arkadaşı Kelly Ellard’ı canlandırıyor. Josephine John Gotti ise Kelly de Sammy Gravano‘dur. Orta sınıf yetişme tarzına ve “iyi kız” görünümüne rağmen Kelly, CMC’nin kurucu üyelerinden biridir ve ekibine olan sadakatini kanıtlamak için her şeyi yapacaktır.
Javon “Wanna” Walton, adaşı Los Angeles gangster rapçisi Warren G’nin aksine, akranları ve öğretmenleri tarafından “rol model” olarak görülen tatlı dilli ve bebek yüzlü bir çocuktur. Yine de Crips’lerle birlikte çalışıyor ve ebeveynlerinin onu terk etmesi nedeniyle derinlere gömülmüş bir öfke besliyor. Warren, umutsuzca sevgiye ihtiyaç duyan, kayıp bir köpek yavrusu gibi görünüyor, ancak onun açık nezaketi daha karanlık bir şeyi maskeliyor olabilir.
Aiyana Goodfellow, CMC üyesi olan ve ölümünden önce Reena ile gerçek ve yakın bir arkadaşlığı olan Dusty’yi canlandırıyor. Dusty genellikle Josephine ve Kelly’nin arkadaşlığında üçüncü teker konumundadır ve sürekli olarak onların yanındaki yerini kazanmak zorundadır. Dusty sert davranır ve ekibine sadık olduğunu söyler, ancak işler çok ileri gittiğinde, yaptıklarının suçluluğu peşini bırakmaz ve nihayetinde, arkadaşlarına sırtını dönmek anlamına gelse bile, öne çıkıp doğru şeyi yapması gerekip gerekmediğini sorgular.
ABC Signature’dan gelen dizinin yönetici ve yürütücü yapımcılığını Samir Mehta ve Liz Tigelaar üstlendi. Quinn Shephard, kitabı uyarladı ve yönetici yapımcılığını üstlendi. 2022’nin Ekim ayında 54 yaşında hayatını kaybeden Godfrey, 2.5 yıl boyunca Shephard ile iş birliği yaptı. Stacey Silverman ve dizinin yönetmeni Geeta Vasant Patel, dizinin diğer yönetici yapımcıları.
Keough, yapım şirketi Felix Culpa aracılığıyla Gina Gammell ile birlikte yönetici yapımcı olarak görev alacaklar.
yorumlar
Yayınlanan ilk 2 bölümü izledim. Bu tarz ‘true crime’ işleri severim zaten, şimdilik bununla da olur.
Giriş tadındaydı şimdilik. Özellikle ilk bölümü, müziklerin ve yönetmenliğin de katkısıyla daha çok hoşuma gitti. Hatta ay lav it. Keza Gladstone ve Keough’un performansları da. Benzer ayarda ilerler umarım.
Bu arada Reena’nın ailesi Yehova Şahitleri’ne mensup çıktı mesela. Gladstone’un karakterinin merkezdeki beyaz olmayan tek polis memuru ve queer olması da cabası. Ayrıca Reena’nın (baş şüpheli konumuna düşen) arkadaşlarını da hikâyenin içine katarak geniş bir çerçevede işliyorlar.
Wiki’den falan sakınarak izlemeye çalışacağım güya. Du’ bakalım.
Yorum yapabilmek için 3.bölümü bekledim.
Ortalama bir dizi olarak biraz ”Elite” havası birazda ”How to Get Away With Murder” havası vardı. Ancak bu 2 diziye nazaran bir tık aşağıda ilerliyor. Yaşanmış bir olayı işlediği için sadece ilgi çekici geldi bana. Onun harici çoğu şeye göz devirdim.
Riley Keough’u çok daha iyi dizilerde gördük nedense bu dizide bu rol pek gitmemiş. Keza benzer kadın karakteri olan polis memuru da öyle. Reena karakteri ve Hintli olması ok. Yehova Şahitleri olayı yani bir garip.
Gizemi koruyan bir dizi tabi sonu nasıl bağlanacak diye araştırmadım bekleyip Final bölümünden sonra yaşanılmış olaya bakıcam
En güzel bölümler bence Josephine Bell ile olan sahneler. Güzel seçim.
Yoklukta izlenir, Haftalık izlerim, Final bölümünde görüşmek üzere.
4.Bölüm
Çok ilginç karakter tanıtma bölümü oldu ancak daha dizi başlarken ilk saniyede iç sesi ”Ağır Spoiler” verdi açık seçik söylendi yani. 3.bölümün sonunda mı acaba dedirtti 4.bölüm ilk saniye direk yapıştırdı yani geriye tek bir şey kaldı o da olayın nasıl olduğu. Garip muhtemelen biriktirip sezon finali izlerim bir havası kalmadı çünkü
Sezon bitti.
* Asıl cevabı sezonun ortasında vermeleri seyir zevkini bir tık olsun etkiledi bana kalırsa. Sona doğru bırakıp o güne dönmelerini daha fazla tercih ederdim. Bunlar devamında detayına girip mahkeme aşamasını, yas sürecini ve fazlasını yedirmeyi tercih ettiler.
* Tabii ki en merak ettiğim kısım sonda gelecek yazılardı. Oradan da istediğimi aldım sayılır. Lily Gladstone’un karakterinin kurgu olduğunu bir ara öğrenmiştim. O hariç oldu haliyle.
Ödül törenlerinde bulacağı karşılığı biraz merak ediyorum. En azından Lily Gladstone’un adının geçmesini bekliyorum.
Nihayetinde benzerlerini çok izlediğimizden herhalde, öyle şok edici falan ilerlemedi ama gerçek hayattan uyarlanması falan da derken tatmin edici bir serüven oldu. Thanks.
Abidin bildigin kitap yazmissin sunu tanitima cevir allasen.
Bakarız, bir tanıtım yapılmazsa çeviririz
hiç fena başlamadı. sonunu görürüm ben bunun. iki ana karakteri de seveceğim gibi. çocuklar tabii ki sinir yıpratacak ama bu da bol red herringli twistli bir şey olacak belli.
ne beceriksiz çocuk seçimleriydi onlar öyle, kişileri tam tersi zannederek izledim koca sekansı. kendimce anlam vermeye çalışıyorum dakikalardır.
sondaki yazıların varlığı beni mutlu etti. kitap biraz yanlı yazıldığından doğal olarak uyarlama da yanlandı doğal olarak ben de yanlandım. bence hak edilen cezalar verilmiş. her ne kadar üzülsem de daha azı gerçekten yeterli olmazdı.