Russell T. Davies dizisi It’s a Sin, 2021’de ekranlarda olacak.
11 yorum abidin77 04 Ekim 2020 17:55
2019’un Ekim ayında Russell T. Davies’in (Years and Years) yaratıcısı, Olly Alexander, Omari Douglas, Callum Scott Howells, Lydia West, Nathaniel Curtis, Keeley Hawes, Stephen Fry, Neil Patrick Harris, Tracy Ann Oberman ve Shaun Dooley’nin başrollerinde olacağı Boys adlı 5 bölümlük Channel 4 dramasının haberini almıştık. Tam 1 sene sonra diziden ilk tanıtım videosu geldi.
Yıl 1981, yeni bir 10 yılın başlangıcında Ritchie, Roscoe ve Colin, Londra’da yeni bir hayata başlarlar. Başlangıçta birbirlerine yabancı olan bu eşcinsel genç çocuklar, en iyi arkadaşları Jill ile kendilerini bir arada bulurlar ve kısa sürede birbirlerinin maceralarını paylaşırlar. Ancak yeni bir virüs yükseliyor ve yakında hayatları hiç hayal etmedikleri şekillerde test edilecek. 10 yıl geçtikçe ve AIDS’in gölgesinde büyürlerken, her zamankinden daha şiddetli yaşamaya ve sevmeye kararlılar.
Years and Years ekibinden Olly Alexander, cinsel kimliğini ailesinden saklamaya kararlı olmasına karşın, ailenin altın çocuğu olan 18 yaşındaki Ritchie Tozer’ı canlandıracak.
Yeni oyunculardan Omari Douglas, Londra doğumlu, vahşi, kırılgan bir parti çocuğu, her zaman hareketli, acelesi olan 17 yaşındaki Roscoe Babatunde’yi canlandırıyor.
Yeni oyunculardan Callum Scott Howells, Savile Row’da çırak olmak üzere olan Gallerli sessiz, mütevazı bir çocuk Colin Morris-Jones’u canlandırıyor.
Years and Years’dan bir diğer isim Lydia West, Richie’nin üniversiteden arkadaşı, dobra dobra, lafı evirip çevirmeden konuşan, komik, eğlenceli, güvendikleri Jill Baxter’ı canlandıracak.
Yeni oyunculardan Nathaniel Curtis, iyi günde kötü günde yanlarında olan sadık arkadaşları Ash’i canlandıracak.
Ritchie’nin annesi Valerie’yi Keeley Hawes (Bodyguard, The Durrells, Line of Duty), babası Clive’ı Shaun Dooley (Gentleman Jack, Broadchurch, The Stranger) canlandıracak.
Neil Patrick Harris (How I Met Your Mother, Gone Girl, A Series of Unfortunate Events), Henry Coltrane’a; Stephen Fry (Wilde, Gosford Park, Bones), milletvekili Arthur Garrison’a; Tracy Ann Oberman (Friday Night Dinner, Toast of London, After Life), Carol Carter’a hayat verecek.
HBO Max, dizinin Amerikan yayıncısı.
Geçen sene Olly Alexander, “Bu projenin bir parçası olduğum için dünyanın en şanslı çocuğu gibi hissediyorum. 14 yaşında Queer As Folk’u gizlice izlediğimden beri Russell T. Davies hayranıyım. Onun çalışmaları eşcinsel bir kişi olarak kimliğimi şekillendirmeme yardımcı oldu. Bu nedenle birlikte çalışacağımız için çok mutluyum. Senaryoyu okumak harikaydı, güldüm ve çok ağladım, bu hikayeyi anlatmaya yardımcı olmak bir ayrıcalık ve çok heyecanlıyım” demişti.
Russell T. Davies ise “O zamanları yaşadım ve bunu inşa etmem onlarca yılımı aldı. Ve zaman geçtikçe, hikayenin unutulma tehlikesi vardı. Bunu kaybettiklerimiz ve hayatta kalanlar için yazmak bir onur” demişti.
Dizinin yapımcılığını bir StudioCanal şirketi olan RED Production Company üstleniyor. Nicola Shindler (“Years and Years”) ve Russell T Davies, dizinin yönetici yapımcıları. Peter Hoar (The Umbrella Academy), dizinin yönetmeni.
Yayınlanan tanıtım videosu ile dizinin bir kez daha isim değiştirdiği gördük. İlk başta The Boys olan ismi, Amazon’un The Boys dizisinden sonra Boys’a çevrilmişti. En sonunda ise It’s a Sin’de karar kılmışlar gibi duruyor. Kısa videoda da Pet Shop Boys’un It’s a Sin şarkısını kullanmışlar.
yorumlar
Yukarıya da ekledim. Videoda Pet Shop Boys’un 87’deki It’s a Sin şarkısını kullanmışlar.
Trailer
Two days
1×01 üzerine:
Russel T. Davies keşke daha fazla dizi çekse düşüncem baki kaldı. Ay ne güzel. Bu dönem böyle bir şey bana lazımdı da sanki. Gerçi belamı da aramıyorum aslında, dediğime pişman olmam umarım. Bir ara aklıma Normal Heart gelir gibi oldu çünkü.
Tüm sezonu All 4 üzerinden yayınladıklarını söylediler kapanışta. Rutin devam ederim herhalde ben yine.
Olayın İngiltere ayağını izlemek güzel bir deneyim oldu. Son bölümü de epey sevdim ama toplama bakarsak When We Rise’ı izlemiş ve hatırlayan bünyeme çok da süper gelemedi. Yine de pişman değilim tabii izlediğime.
1×03 üzerine:
* Yine kalbim kırıldı. Bu seferki geçen bölümden daha etkiliydi ayrıca.
* “Bile bile” yapanlar sinirlerimi bozuyor her seferinde, ne tepki vereceğimi şaşıyorum.
Bölümün son kısmı özellikle iyiydi. Olup bitenlerin bir kısmını gelecek bölüme bekliyordum ama böyle de olur.
Rithcie’nin da AIDS olacağını ve oyunculuk bahanesini geride bırakıp gay hareketine bir şekilde dahil olacağını tahmin ediyordum.
Kaldı 1.
Böyle biteceğinin farkında olmama rağmen dokundu biraz.
Ritchie, Jill’i tekrar görmek istiyorum, dediğinde o an için cidden görüşeceklerini düşündüm. Annesi Jill’e buluştuğunda “Dün vefat etti,” deyince o an bir kalakaldım. Ölecekti tamam da çat diye gitmesi aklımda yoktu.
Anneye karşı konuşması hafif kamu spotu tadında olsa da güzeldi.
Russel T. Davies’le en kısa zamanda yeniden görüşmek dileğiyle. Bu tarz konulara açık olan kişilere tavsiyedir. HBO Max’e 18 Şubat’ta geliyormuş bu arada.