Scrubs || Çaylak Doktorlar İş Başında
63 yorum ozgun14 23 Şubat 2013 17:10
…ve uzun bir aradan sonra bir tanıtımla daha karşınızdayım. Son izlediğim müzikal bölümüyle beni buraya koşturan ve tanıtımını göremeyince de üzen bu güzel diziye bir tanıtım hazırlamayı kendime görev bildim.
Eğer etrafta çaylak doktorlar görmek sizin için sorun değilse, gülmememi gerektiren tıbbi bir durumum da yok diyorsanız; bu medikal komediye bir göz atmalısınız.
Türü: Medikal Komedi
Yapımcı: Bill Lawrence (Cougar Town)
Sezon-Bölüm sayısı: 9 sezon ve 182 bölüm
Yayın tarih aralığı: 2 Ekim 2001 – 17 Mart 2010
Bölüm süresi: 24 dakika
Yayınlandığı kanallar: İlk 7 sezon NBC, Son 2 sezon ABC
Türkiye’de yayınlandığı kanallar: CNBC-e ve Dizi Smart
Uzantı: 8. sezon devam ederken, Scrubs: Interns adlı 1 sezon ve 12 bölüm süren ve sadece internette yayınlanan bir uzantısı vardır.
Jenerik Müziği: Lazlo Bane – Superman
Scrubs; Sacred Heart adlı eğitim ve araştırma hastanesinde çalışan 3 asistan doktorun ve 1 hemşirenin bin bir gariplikle dolu hayatını konu alıyor. Daha dün hiçbir şey bilmezken, kendilerini bir anda hasta bakarken bulan asistanlarımızın başlarından belalar da tabii ki eksik olmuyor. Gün boyu hastane ve çevresinde yaşadıkları trajikomik olayları ve bunlarla baş etme şekillerini izlerken bölümün ne ara bittiğini farkına varamayacaksınız.
Diziyi, ana karakterin bakış açısından izliyoruz daha çok. İç sesi sıklıkla eşlik ediyor bize. Bölüm boyunca uçuk fikirlerini hayata geçirişini izliyor, garip hayalleriyle (daydream) esir alınıyoruz. Yanda binlercesinden birini görmek mümkün. Evet, bu hastane, sıra dışı bir hastane ve normal bir insan yok. O yüzden bir House M.D. arayışındaysanız koşarak uzaklaşın. “Sanırım aradığım bu” diyorsanız, doğru yoldasınız. Karakterlerle tanışma vaktiniz geldi.
Karikatürize bir tarzı olan dizimizin elbette ki karakterleri de ilginç. Ve burada sadece asistanlardan bahsetmiyoruz. Baş hekiminden hademesine, hastane avukatından hastalarına bir dolu ilginç karakter.
* Canlandıran: Zach Braff
JD, hikayemizin anlatıcısı, hayal kurucusu, her şeyi. JD, artık, bir dahiliye asistanı. Sacred Heart’ta asistanlığının başlaması ile keyif dolu serüveni de başlıyor. En iyi arkadaşı ile aynı hastanede çalışıyor ve aynı evi paylaşıyor. Bir yandan hastalarla uğraşırken bir yandan hocasının istekleriyle boğuşuyor. Tabii hademenin gazabından kaçabildiği zamanlarda.
* Canlandıran: Donald Faison
…ve Turk. Kendisi JD’nin kankası, ev arkadaşı, yaşama nedeni Turk, bir cerrahi asistanı. Okuldan beri arkadaşlar. Aynı evi paylaşıyorlar; şimdi de aynı hastaneye kabul edildiler. Bu ikili arasındaki bağı, hiçbir kızın bozamayacağı kesin. Hatta sevgiliden ayrılma nedeni olabilir.
* Canlandıran: Sarah Chalke
Elliot da JD gibi bir dahiliye asistanı. Kendini beğenmiş görünen, ama aslında kendine güveni az olan, çok fazla konuşan, hatta hiç susmayan bu güzel kızımızın da tek derdi biraz takdir ve saygı görebilmek. Eh güzel de olunca, JD’nin ilgisinden kaçmıyor tabii.
* Canlandıran: Judy Reyes
Görmüş geçirmiş bir baş hemşire; ilk yılındaki bir asistandan çok daha donanımlıdır derler ve evet, bu doğru. Carla olmasa, bu asistanların işi yaman. Her ihtiyaçları olduğunda onların yanında oluyor; yapmaları gereken şeyleri gösteriyor; yanlışlarını kolluyor. Koruyucu melekleri anlayacağınız. Elliot’u listeden çıkaralım tabii. İyi bir başlangıç yaptıklarını söyleyemeyiz. Neyse, kendisi gördüğünüz üzere bir latin güzeli. Eh Turk’un kanının hemen kaynamasına şaşırmamak gerek.
* Canlandıran: John C. McGinley
Tam bir baş belası. Daha ilk günden, asistanların canına okuyor. Yaptıkları hiçbir işi beğenmiyor; üstüne, etmediği hakaret kalmıyor. Asistanlık hayatları boyunca onların eğitmeni olacak kişiden bahsediyoruz. Sorunlu bir tip anlayacağınız; ama JD’nin idolü. En büyük hayali, onun gibi başarılı bir uzman olabilmek. Cox’un ise bu durumdan pek hazzetmediğini söyleyebiliriz. Bunu da kendine has konuşma tarzı ve iğneleyici betimlemeleriyle belli etmekten de kaçınmıyor. Ama asistanlık uzun bir süreç maalesef. Kaçış yok…
* Canlandıran: Ken Jenkins
Her hastanenin bir baş hekime ihtiyacı vardır. Ama bunun gibi bir baş hekim görmeniz biraz zor. Kendisi acımasız, kalpsiz, duygusuz bir yönetici. Hastanenin gelirlerini düşürmediğiniz ve ekstra masraf çıkarmadığınız sürece siz iyi bir doktorsunuz. Tabii duygusal bir yönü de yok değil. Bu duygusal yönünü karısı ile ilişkisinde pek göremesek de hastane kantinindeki muffin keklerle olan ilişkisinde görmek mümkün. Bu yüzden eğer hastane için bir ihtiyacınız varsa, kapısına bir muffin kekle uğramak, işinizi kolaylaştırabilir.
* Janitor (Hademe)
* Canlandıran: Neil Flynn
…ve JD’nin ömür törpüsü, hastane kabusu. Her şey bir espriyle başladı. Sanırım JD, başına gelecekleri o an bilebilseydi, oradan koşarak uzaklaşır, esprisini kendine saklardı. Neyse, hadememiz adı üstünde hastanenin hizmetlisi; ama kendisini alakalı alakasız her sahnede görmek mümkün. Onu sadece bir hizmetli olarak düşünürseniz, çok yanılırsınız söyleyeyim. Huzurlu bir hayat istiyorsanız kendisinden uzak durun.
* Canlandıran: Aloma Wright
Çok ana bir rolü olmasa da sıklıkla gördüğümüz hemşirelerden biri. Asistanlarımıza laf sokmakta üstüne yok ama. Az konuşuyor, öz konuşuyor. Tabii bizimkiler de az uğraşmıyor onunla. O aykırı sesiyle, sadece laf soksun yeterli.
* Canlandıran: Sam Lloyd
Hastanemizin avukatı. Aynı zamanda da bir müzik grubu var. Reklam müzikleri yapıyorlar. Kendilerini sıklıkla şarkı söylerken duyabiliyoruz. Avukatlıkta da anca şarkıcılıkta olduğu kadar başarılı olduğunu söyleyebiliriz.
* Canlandıran: Christa Miller
Doktor Cox’ın eski karısı. İkisi de sorunlu olduğundan, ayrılmalarına şaşmamak gerek. Ama ayrı ilişkileri bile izlenmeye değer. Jordan, beklenmedik şeyleri beklenmedik zamanlarda yapmakta usta.
* Canlandıran: Robert Maschio
Cerrahi asistanlardan biri. Turk’un arkadaşı. Abazan bir kişiliği olan Todd’u durdurabilen olacağını sanmıyorum. Sadece uygunsuz espriler yapmak için, saatlerce boş anınızı kollayabilir. Her an bir kapının ardından slip mayosuyla karşınıza çıkabilir. “Çak bir beşlik” kalıplaşmış sözlerinden.
Burası dışında bir de JD’nin bakış açısından karakterleri tanımak isterseniz, alttaki videoyu izleyebilirsiniz. Kendisi ispiyonsuz olup, yaklaşık 4 dakika civarındadır. JD’nin seslendirmesiyle diziden görüntüler üzerinden karakterleri yüzeysel biçimde anlatmaktadır.
Diziyle ilgili tırıvırı bilgiler:
- Dizinin jeneriğindeki ac grafisi ters konulmuş. Dizinin yapımcısı bunu asistanların ilk yıllarında bilgisizliklerini vurgulamak için özellikle o şekilde hazırlamış. Zach Braff ise bunun bir hata olduğunu ama sonradan popüler olunca öyle kaldığını söylüyor.
- Çekimler North Hollywood Medical Center adlı aktif olmayan bir hastanede yapılmış.
- JD rolüne, Zach’ten önce Michael Muhney başvurmuş; ama uygun görülmemiş.
- Başta, dizi ABC’ye sunulmuş; ancak kanal, diziyi reddetmiş; NBC almış. NBC iptal edince de bu sefer ABC diziyi almış.
- İlk 8 sezon boyunca, neredeyse her bölüm “benim” kelimesiyle başlıyor. Dizinin, başrolün iç sesleriyle gitmesi ve onun hayatını anlatmasından dolayı böyle uygun görülmüş. Ama son sezonda yeni asistanların hayatı anlatılmaya başlanınca, “benim”ler yerini, “bizim”e bırakmış.
- İlk sezon boyunca yapımcı, dizinin iptal olacağından o kadar eminmiş ki güzel bir final yapabilmek için hademeyi sadece JD ile konuşturmuş, eğer iptal olursa en azından hademenin başından beri JD’nin hayal ürünü olduğu gibi bir yolla hikayeyi bitirmeyi düşünmüş. Dizi iptal olmamasına rağmen, ikinci sezonun başlarında da hademe sahneleri aynı şekilde devam etmiş, iptal korkusundan dolayı. Canlandıran oyuncu, “Benim hiç başka karakterlerle karşılıklı konuşmam olmayacak mı?” deyince, senaristin aklı başına gelmiş ve o andan itibaren karakter gerçeğe dönüşmüş.
- Zach ve diğer birkaç kadrolu oyuncu, 8. sezondan sonra dizide olmayacağını açıklayınca, hikayede değişikliğe gidilmiş ve bu karakterler için güzel bir final yazılmış ve 8 öyle bitirilmiş. Demem o ki bizim izlediğimiz hikaye aslında 8. sezonla son buluyor. Daha sonra yeni asistanların hayatı anlatılmış ki o da uzantı şeklinde tasarlanmış. Adı da Scrubs: Med School. Zaten ilk sezonundan sonra iptal edilmiş. Ama 8. sezonla hikayenin finale erdiğini bilmek, iptal olmuş bir diziye başlamak istememe çekingenliğinizi alır diye umuyorum.
- 3 Golden Globe Adaylığı, 17 Emmy adaylığı var. Yayınlandığı süre boyunca aldığı birçok ödül de bulunmakta. Kimi daha yerel, kimi bilinen bu ödüllerin listesi içinse sizi buraya alalım.
- Kendine ait bir vikisi de var. Bu adresten diziyle ilgili gerekli gereksiz birçok güzel bilgiye ulaşabilirsiniz.
- BU ve ŞU da yine diziyle ilgili aktif sitelerden.
- Bu yazıyı hazırlamama vesile olan çok da güzel, eğlenceli bir müzikal bölümü var. 6×06 – My Musical
Aşağıda biraz düşük çözünürlükte de olsa tanıtım filmini izleyebilirsiniz.
Bu da her bölümünde baştan izlemekten sıkılmayacağınız giriş jeneriği.
Normalde, bir tanıtımın içinde pek kişisel görüşlerimi paylaşmam; ama bu dizide özellikle paylaşmak istiyorum. Belki başlarsınız; belki başlamazsınız; ama eğer başlarsanız, biraz sabırlı olmanızı diliyorum. Çünkü biraz uçuk eylemlere girilebiliyor. Gerçekle bağdaşmayan tiyatral sahneler olabiliyor. İlk başlarda -oyuncuların da birbirine alışma dönemi mi midir bilmiyorum- biraz yavaş ilerlediğini, komik olmadığını düşünebilirsiniz. Ama inanın sezonlar ilerledikçe, ekip birbirine alıştıkça ve senarist de oyunculardaki potansiyeli görüp, onlara göre bölüm yazmaya başlayınca dizi akıp gidiyor. Ben bu diziyi çok uzun süredir izliyorum. Canım sıkıldıkça parça parça izlediğim bir diziydi; ama izlemeye devam ettikçe, daha değerli bir dizi olmaya başladı benim için. Umarım sizin için de öyle olur diyor ve buraya kadar sabredebildiyseniz, okuduğunuz için teşekkür ediyorum.
Keyifli seyirler…
yorumlar
Ben bunun ilk 2 sezonunu izledim ve de çok beğendim. Ki karakterlerin hiç birine de öyle ahım şahım bağlanmış olmama rağmen.
Twitterda yazdığımı buraya da yazayım.
Scrubs’a da çok garip bir şekilde bağlandım. Kesinlikle gülmüyorum, komik olsun diyede yapılmamış bence, ama çook güzel be.
devamını getirdin mi peki mrtkytrk
Devam ediyorum ama çok yavaş. 3. sezondayım, yazın bitirme gibi bir planım var. Her sezon değerlendirmesini yazarım buraya.
İlk 5 sezonu bitirdim. Komedi sevenlerin mutlaka izlemesi gereken bir dizi. Dizi de ki her karakter komik herkes kaçık. Ana kadro dışında Ted ve Jordan’ın katıldığı bölümleri özelikle seviyorum ben. Favori karakterlerimde Dr. Cox ve Elliot. Yaz bitmeden diziyi bitiririm sanırım. 9. sezona hiç girmeyi düşünmüyorum, bir kaybım olmaz sanırım.
Hic olmaz. Ben tamamlamayip arsivden de sildim 8 sezon olarak sakliyorum.
6×6 Müzikal bölüm çok iyiydi.
Turk ve J.D.’nin ‘man love’ şarkısında gülmekten yarıldım.
Buffy’nin müzikal bölümüyle yarışırdı neredeyse. Buffy’nin bölüm süresi 40 dakika olunca daha fazla performans çıkmıştı orada. Keşke her dizide böyle bir tane müzikal bölüm yapsalar. The Good Wife’ın müzikal bölüm yapsa sevinçten havalara uçardım, tüm oyuncularının büyük müzikal oyuncular.
S01E01
Hastane dramaları ile hiç uyuşmayan bir bünye olarak hastane komedisi nasıl oluyormuş bir bakayım dedim. Beklediğim kadar sulu çıkmadığını söyleyebilirim. Komedi dozu biraz düşük gibiydi ayrıca. Yine de sevdim gibi. 2-3 yerde sesli güldüm, bunlardan birinde kahkahayı bastım.
Sarah Chalke, dizinin benim için yıldızı olacak gibi duruyor. Normalde daha fazla parlamasını beklediğim Donald Faison ise pek katkı sağlamadı ilk bölümde diziye. Zach Braff fena değildi. Judy Reyes ve Neil Flynn’i gencimtırak yaşlarında izlemek değişik bir duyguydu.
Şimdilik izlemeye devam.
S01E02-03
Fena gitmiyor. Özellikle 2. bölümde epey eğlendim. John C. McGinley’nin karakterine de alışıp sevdim iyice. Dizinin müzikle iç içe oluşunu da sevdim diyebilirim. Hayal sahneleri ile de bir sıkıntım yok ama nadiren de olsa ‘Hayal mi gerçek mi?’ muamması oluşabiliyor. Mesela 3’teki Perry ve şaplak sahnesi gerçek miydi hayal miydi?
S01E06
4. bölüm baya sıkıcıydı. 5, fena değildi. Bu bölüm ise güzeldi.
Christa Miller’a tıpkı Cougar Town’da olduğu gibi ‘bitchy’ bir rol yazmışlar burada da. Yine haz etmeyeceğim belli ki kendisinden lakin iyi bir giriş yaptı diyebilirim.
S01E14
Sadece kadrolularla başbaşa kalınca sarmıyor artık. 8, 9, 10 ve 11 derken arka arkaya 4 berbat bölümün ardından son 3 bölümde Alex vardı da onun sayesinde izletti biraz işte kendini. Ama güldürmüyor pek, orası net. Bir an önce Eliza Coupe, Elizabeth Banks, Dave Franco, Tara Reid, Nicky Whelan gibi isimlerin olduğu bölümlere kavuşmak istiyorum.
Neil Flynn’e de JD’ye bulaşmak dışında bir şeyler yazsalar iyi olur artık bir zahmet!
S01E15—24 (Sezon Finali)
Çok verimli geçtiğini söyleyemem bu 10 bölümlük periyodun da.
-15. bölüm, bu 10 bölüm arasında güzel diyebileceğim tek bölümdü. Çok uzun bir süreçte sunulabilecek bir hikayeyi tek bölüme sığdırmaları iyi olmuş bence.
-17’deki yeni stajyerler konusu fena değildi. The Fosters ve Men in Trees dizilerinden tanıdığım Kelli Williams, 17 ve 18. bölümlere renk kattı varlığıyla. Keşke kalabilseymiş biraz daha.
-20 ve 21’de Scott Foley vardı ama pek bir izlenirliği olduğunu söyleyemem. 22 ve 23’te ise Brendan Fraser vardı. Özellikle 22. bölüme renk kattı ünlü oyuncu.
-16, 19 ve 24. bölümler ise ekstra sıkıcı geçti.
Genel olarak baktığımda yetersiz kalan bir sezon oldu açıkçası. Gerçekten güzeldi diyebileceğim toplam bölüm sayısı 3 veya 4’tür. Fikir iyi, oyuncular iyi ama senaryo komedi açısından doyurmuyor şu an için. Umarım sezonlar ilerledikçe açılıyordur tanıtımda da belirtildiği üzere.
S02E10
Şuradan buraya nasıl geldik, niye geldik Allah aşkına şimdi yine ya?
Yok arkadaş bu dizi form tutacak gibi durmuyor hiç. Gelen konuk karakterlerden bazıları biraz uzun kalsa ortalıkta belki biraz toparlanacak dizi ama yok yani hemen gidiyorlar ve asıl kadroyla başbaşa kalıyoruz yine ve hep aynı terane dönüyor kulaklarda. Ve sıkılmaya başladım artık ana karakterlerden bu sebeple.
Bu 10 bölümlük sezonun ilk yarısını değerlendirecek olursam;
-İlk 6 bölüm berbattı.
-Heather Locklear, 7 ve 8’e renk kattı. 7. bölümde sadece onun sahnelerini izlemesi keyifliydi. 8. bölüm ise sezonun güzel diyebileceğim tek bölümü oldu şu ana kadar. Heather Locklear’ın dizide kalması gerekiyordu en az 3-5 bölüm daha bana göre.
-9. bölüm de berbattı. 10 da yetersiz kaldı. Ama 10’da uzun süredir izlemeyi çok özlediğim Sarah Lancaster’ı görmek güzeldi en azından.
S02E17
Hademenin ilk defa ana kadrodan başka biriyle konuşması, Jay Mohr’un konukluğunun pozitif etkisi ve egzantirik hastanın varlığı derken keyifli geçti bu bölüm. Sezonun 2. güzel bölümüydü.
S02E18
Vay be! Üst üste 2 güzel bölüm. Bu bir mucize olmalı!
Yirmili yaşlarındaki Amy Smart’ı izlemek büyük bir keyif her zaman için.
S02E19—22 (Sezon Finali)
-19, pek sarmadı.
-20, sezonun 4. ve son güzel bölümü oldu. Jamie-J.D. sahneleri ve Turk’ün rüyaları derken iyi aktı bölüm.
-21’de izlemeye değer sahneler sadece Amy Smart’ın sahneleri oldu. Rüzgar gibi geldi, karakterine doğru düzgün bir kapanış bile yapılmadan gitti güzel oyuncu.
-22’ye Ryan Reynolds konuktu falan ama tadı tuzu yoktu bu bölümün de.
S03E06
Sezonun ilk güzel bölümüydü. Tara Reid çok iyi bir giriş yaptı diziye. Danni-J.D. sahnelerini, J.D.’nin Elliott konusundaki karın ağrısını ve Turk ile Carla’nın erkek kardeşinin itişmelerini izlemesi keyifliydi.
S03E07—15
-7’de J.D.-Danni sahneleri epey sesli güldürüp eğlendirdi. Nicole Sullivan da konuk oyuncu olarak renk katı ayrıca. Kalan sahneler kötüydü. Yine de genel olarak baktığımda bu 9 bölümlük periyodun izlenirliği olan 2 bölümünden biriydi 7. bölüm.
-8’de Perry’nin sırtı ile ilgili sahneleri sesli güldürdü, gerisi tırttı. Akabindeki 6 bölümün tamamı kötü veya berbattı.
-15 ise bu 9 bölüm arasında izlenirliği olan 2. bölümdü. Nip/Tuck’tan Julie Warner, Californication’dan Embeth Davidtz ve Dirty Sexy Money’den Bellamy Young gibi tanıdık simalar konuk oldu bölüme. Özellikle Bellamy Young’ı izlemesi epey keyifliydi.
S03E19
16, 17 ve 18 de berbat geçmişti ama bu bölüm fena değildi. Yalnız bu J.D.’nin trajikomik/acınası halleri ekstra ezik, sinir bozucu ve uyuz olunası bir boyut kazandı artık. Adamı daimi falakaya yatırıp günde 3 öğün dövmek istiyorum.
İyi ki Tara Reid ve Bellamy Young cardı ara ara işte bu sezon. Onlar da olmasa hiç çekilmeyecek valla.
S03E21
Carla’nın erkek kardeşini tekrar görmek güzeldi.
Allah rızası için biri J.D.’yi öldürsün n’olur!
S04E01
Evet hala ana karakterlerden sıkılmış durumdayım. Evet hala Turk ve Carla’nın ayrılıp başka denizlere yelken açma vakitlerinin gelip de geçtiğini düşünüyorum. Ve evet hala J.D.’yi her an pataklamak istiyorum. Ama tüm bu olumsuzlukların arasında Heather Graham baya iyi bir giriş yaptı diziye. Bu sezonun izlemeye değer karakteri Molly olacak belli ki.
S04E04
Bu bölümdeki sincap vakasıyla bu Hademe git gide daha da garipleşmeye başladı. Buradan yürüsünler bu sezon bence. 3-5 bölüm arayla özel hayatından garip garip şeyler öğrenelim.
Todd, Doug ve Ted: Ana karakterlerin aksine iyi ki varsınız valla. Ara ara saniyelik de olsa diziye nefes aldırdığınız bir gerçek.
Heather Graham’ın karakteri Molly hala sezonun en sevdiğim karakteri. Ana karakterlerden 1-2 tanesini diziden çıkarıp bunu kadrolu yapsalarmış keşke.
5. bölüm güzeldi. Diğer bölümler Molly’nin sahneleri dışında pek sarmadı yine.
Özleneceksin Molly!
Molly Shannon’ı izlemeyi severim çoğunlukla normalde ama buradaki konukluğu tam anlamıyla kafa ağrısıydı.
S04E09—11
9 ve 10’a Julianna Margulies, 11’e Matthew Perry konuk oldu. Julianna Margulies’in sahnelerini izlemesi keyifliydi. Matthew Perry için ise aynı şeyi söyleyemeyeceğim ne yazık ki. 11, dizinin en berbat bölümlerinden biri oldu. İzlemeye değer tek bir sahnesi yoktu.
S04E12—19
-12. bölüm güzeldi.
-13, Hademe’nin sahneleri hariç pek sarmadı.
-14, Colin Farrell konukluğuyla renk katsa da kötü bir bölümdü.
-15 ve 16’da J.D.ve siyahi kızın hikayesi keyifli geçti. 16’da Tara Reid’i yeniden görmek güzeldi.
-17. bölüm epey kötüydü. Scrubs, kahkaha efektli bir dizi olsaymış daha da berbat olacakmış dedirtti.
-18’de J.D’nin evden ayrılma hikayesi keyifli geçti.
-19’da da tüm embesilliğine rağmen J.D.’nin sahneleri keyifliydi yine. Heather Graham’ı yeniden görmek güzeldi.
20, fena değildi. Kelso’nun berber sahnesi güldürdü. 21 de fena değildi.
, Hademe’nin yeni üniforması, Jordan’ın botoksu derken 22. bölüm epey keyifli geçti. 14 yaşındaki Sarah Ramos’u tanımakta çok zorlandım bu arada. 23, 24 ve 25. bölümler ise epey kötüydü.
S05E05
Cheryl Hines’ın milattan önceki halini görmek garipti. Botoks yok, slikon yok…
Sezona oldukça kötü başladık bu arada. Bir tek ilk bölüm fena değildi. Geri kalan 4 bölüm ise kötüydü.
S05E06—10
6, 7 ve 8. bölümler kötüydü. 9 da Mandy Moore’un sahneleri hariç sarmadı. 10. bölüm güzeldi ama. İç sesi ve hayalleri bu bölüm için J.D.’den Carla’ya paslamak hoş olmuş.
Mandy Moore’a son 2 bölüme olan katkıları için teşekkürler. Kalsaymış keşke biraz daha.
btw who is the best singer? you know, like, in your head. dont let the fact that i went to theater camp effect your decision.
kahvaltı bölümüm olarak seçtim müzikal bölümünü, nasıl özlemişim anlatamam.
S05E11—24 (Sezon Finali)
11, 14, 16 güzeldi.
15, 17 fena değildi.
12, 13, 18, 21 ve 22 kötüydü.
19 da pek sarmadı ama artısı J.D.’nin bölüm boyunca ortalıkta olmaması oldu. 20 de Todd’un hikayesi dışında sarmadı.
23 ve 24. bölümler ise Elizabeth Banks’in büyük katkısı epey ile keyifli geçti genel olarak. 23’teki yüzük hikayesi çok iyiydi. 24’ün sonu beklenmedikti.
Genel olarak sezon üzerine;
*Keith karakteri çok önemli bir renk oldu bu sezon için. Genel olarak aşağı yukarı her küçük sahnesini izlemesi keyifliydi.
*J.D.’nin çizgi film karakteri olma durumu son 1-2 sezonda iyice artmış durumda. Ne kaza geçirirse geçirsin bir şey olmuyor vücuduna. İyice suyunu çıkardılar. Yakında 5. kattan atacaklar ya da tırla ezecekler falan yine bir şey olmayacak muhtemelen.
Bu sezona da kötü başladık. 2. bölüm dışında fena değildi diyebileceğim bir bölüm yok. Müzikal bölüm (6. Bölüm), ekstra sıkıcıydı bu arada. Bu 8 bölümlük periyodun tek artısı ara ara Elizabeth Banks’i görmek oldu işte.
-9 ve 10. bölümler kötüydü. 10’da sarışın güzel doktor-J.D.-sempatik hasta üçgeninde gelişen sahneler izletti işte kendini biraz.
-Eski saçma sahnelerle doldurulan 11 berbat ötesiydi.
-12 de kötüydü. Ama en azından Stacy hikayesini kapatmış olduk işte.
-13 ve 14 de kötüydü. 14’te Mircea Monroe’nin sahneleriydi keyifli geçti ama.
-15 ve 16 da kötüydü.
-17. bölüm idare ederdi işte. Ted-Todd-Jordan yerine Ted-Todd-Doug olsun isterdim. Jordan’ın sahneleri aşağıya çekti bölümü.
-Keri Russell, 18 ve 19’a konuk olup büyük renk kattı. Özellikle de 18. bölüm epey keyifli geçti.
-20, 21 ve 22. bölümler de Elizabeth Banks’in dönüşüyle fena geçmedi. Özellikle de 21’i izlemesi keyifliydi.
S07E01—11 (Sezon Finali)
Elizabeth Banks’in de olduğu sezonun ilk 2 bölümü idare ederdi. Geri kalan 9 bölümün tamamı berbattı. Allahtan senaristlerin grev yaptığı döneme denk gelmiş bu sezon. 23-24 bölüm olmuş olsa işkence çok daha büyük olurdu.
S08E01—03
İlk bölüm güzeldi. 2 ve 3. bölümler kötüydü.
Courteney Cox’un konukluğu verimli geçti. Genel olarak tüm sahneleri keyifliydi. Kalsaymış keşke. Yeni transferlerden Aziz Ansari’nin verim verdiğini söyleyemem ama Betsy Beutler ve Eliza Coupe fena başlamadı. Yalnız bu ikiliye ayrılan süre çok az ve kadrolu oyuncuların diziyi aşağıya çekmesini engellemeye yetmiyor güçleri ne yazık ki.
-4. bölüm pek sarmadı. 5. bölümde yeni stajyer üçlünün sahneleri keyifli geçti genel olarak.
-Eliza Coupe’un başarıyla taşıdığı 6. bölümü sevdim. Kelso-Cox sahneleri de keyifli geçti genel olarak.
-7. bölümde Cox’un yeni odasında geçen sahneler ve Hemşire Barb’ın sahneleri keyifli geçti.
-Ted’in taşıdığı 8. bölümü de sevdim.
-9. bölüm idare ederdi.
-Eliza Coupe’un öne çıktığı Sonal Shah’ın da iyi destek verdiği 10. bölüm gayet güzeldi.
-11, 12 ve 13. bölümler sarmadı.
-14. bölümün 2. yarısı ve 15. bölümü kapsayan Bahamalar hikayesi gayet keyifli geçti.
-16 ve 17’de Elizabeth Banks’i tekrar görmek güzeldi, Scott Foley’i değildi.
-Çift bölümden oluşan finalin ilk kısmı olan 18. bölüm idare ederdi. 19. bölüm ise
baya baya iyiydi. Sondaki kamera arkası sahneleri de gayet hoş olmuş bu arada.
Bölümlerinin %70’i falan kötü olan bir dizinin bu derece harika bir final yapması büyük şaşkınlık yarattı bende açıkçası.
Bu sezonla ilgili şunu da söylemeden geçmeyeyim. 8 sezon boyunca bokunu çıkardıkları J.D.-Turk bromance olayını bu sezon çok başarılı bir şekilde kullandılar bence. Biraz kendileriyle dalga geçmişler açıkçası bu sezon. Ve bu durum da eğlenceli bir hale getirmiş bu sahneleri.
8 sezonluk toplu bir değerlendirme yapacak olursam; izlediğim komedi dizileri arasında ana karakterleri en sevilmeyesi dizi açık ara buydu kesinlikle. J.D.’den Elliot’a, Carla’dan hizmetliye, hatta Cox’tan Turk’e kadar ana karakter yedilisinin altısı antipatik karakterler. Bir tek Kelso vardı ana karakterler arasında bana sempatik gelen. Yardımcı karakterleri ise tam tersine sempatikti büyük oranda. Bir tek Jordan antipatikti yardımcı karakterlerden. Todd, Ted, Doug ve Keith yardımcı karakter dörtlüsü ve Eliza Coupe, Elizabeth Banks, Tara Reid, Heather Graham, Bellamy Young, Amy Smart, Courteney Cox, Sarah Lancaster, Heather Locklear, Julianna Margulies, Mandy Moore, Keri Russell ve Kelli Williams gibi irili ufaklı tekrar eden rollerle yer alan isimler 8 sezonun eğlenceli geçen sahnelerinin ve bölümlerinin mimarları oldular. Onlar olmasaydı diziyi izlemezdim dediğim bu renkli grubun hepsine ayrı ayrı teşekkürler bana dayanma gücü verdikleri için.
S09E01
Kerry Bishé’in karakteri Lucy epey tatlış bir başlangıç yaptı. İç sesini dinlemek de keyifliydi. Dave Franco ve Michael Mosley de fena başlamadı. Eliza Coupe da iyilerdendi. Elbette dünya güzelim Nicky Whelan’ın ortalıklarda olması da başka bir artı. Vasat denebilecek bir başlangıç yapsa da bu yepyeni ve sempatik kadroyla umutluyum final sezonundan. Eskilerin altını bu bölümden daha fazla kısmaları şart ama.
S09E13 (Sezon Finali)
Kerry Bishé-Dave Franco-Michael Mosley-Eliza Coupe dörtlüsünü izlemesi epey keyifliydi sezon boyunca. 8 sezon süresince o sevemediğim diğer ekibi izledikten sonra bu kanımın kaynadığı güzel ekibe tek bir kısa sezonla veda ediyor olmak haksızlık cidden.
Zach Braff’in bayrağı devretmesi uzun sürdü biraz. 1-2 bölüm daha az yer alabilirdi bu sezonda. Sarah Chalke’ı görmeye hiç gerek yoktu zaten. Tıpkı Carla gibi adını geçirsek yeterdi. Turk-Cox-Kelso üçlüsünün üçünün birden yer alması da gereksiz olmuş. Turk ve Kelso da olmasa olurmuş.
Bir de bunu buna sevgili yapmak neyin kafasıdır yahu?
Bu saatte uyanık olan varsa, ekip şurada toplanmış konuşuyor.
Sonradan ek: Canlı yayın bitti ama tekrarını 17. dakika itibariyle izleyebilirsiniz.
‘Scrubs’ Star Sam Lloyd Diagnosed With Cancer
Wholesome Threesome.
Hulu, “blackface” kullanılan 3 bölümü sistemden çıkarmış.
“My Fifteen Seconds” (season 3, episode 7),
“My Jiggly Ball” (season 5, episode 4)
“My Chopped Liver” (season 5, episode 17)
Bu da gelmiş Disney+’a
Zach Braff ve Donald Faison, 2024 Big Game Day Commercial, T-Mobile
1. sezon üzerine:
Sex and the City sonrasına bir sitkom tarzı dizi alayım dedim ve buna başladım. İlk sezonunu bitirdim, oyuncuları karakterleri sevdim komedisi çok fazla değil ama olsun bir şekilde aktı. Bir tek Sarah Chalke ı tanıyorum onu da severim, izlemesi keyifli.
2. sezon üzerine:
Güzel bir sezondu diziye iyice alıştım gibi ama şu anlık benim için çerezlik arka ekran dizisi modunda gidiyor biraz. Karakterleri falan seviyorum ama efso diyebileceğim bir komedisi yok şu anda.
3. sezon üzerine:
Yine aynı tatta eğlenceli ve karışık bir sezondu. Güzel modda devam ediyorum ama halen daha çok aşırı yardırdığını söyleyemem.
4. sezon üzerine:
4. sezonu da bitirdim. Bu sezon güzel eğlenceliydi. Konuk oyuncu kadrosu çok güzeldi. Colin Farrell, Matheww Perry RIP gibi konukları gördüğüme şaşırdım.
6. sezon üzerine:
5 hakkında yorum yapmayı unutmuşum o yüzden 6 hakkında unutmadan yapayım dedim. Açıkçası dizinin en sevdiğim sezonu bu sezon oldu diyebilirim. Gayet güzeldi, keyifle izledim, bilmiyorum belki de ben 6. sezonda anca diziye ısınabildim
7. sezon 11 bölüm olunca iki günde bitiverdi, çokta fazla üstüne koymadı diyebilirim, son sezonu farklı kadro olduğunu duymuştum kaldı 1/2 sezon.
Bu sezon dizinin ayrı bir final sezonu diyorlardı o yüzden bilerek girdim, güzel bir sezondu kesinlikle hatta dizinin en iyi sezonuydu diyebilirim bence, ilk üç bölümde Courtney Cox çok güzel renk kattı. Sonu da güzeldi ama anlamadığım şimdi
Güzel bir diziydi aslında 5-6 sene evvel izlesem çok daha severdim kesinlikle ama bu kadar efsane komedi sitcom izlemiş bünyeye bi tık hafif geldi.
Ben devamini izlemedim burada biraktim. Cunku niyetleri burada final yapip uzanti diziyle devam etmekti kanal izleyici kaybi olmasin diye kabul etmedi. Yeni sezon olarak sunmak zorunda kaldilar.
9. sezon üzerine:
8 aylık Scrubs macerasının sonuna gelmiş bulunmaktayım. 9. sezonu bitirdim, dizinin konsepti falan değişti ama oyuncuların önemli parçaları yer aldığı için aslında ilk 8 sezondan çokta bağımsız gibi gelmedi bana bu sezonda aslında, yer yer güzel tadı vardı. Hatta finali de mesela final gibi değildi sanki 2-3 sezon daha devam ederiz kafasıydı.
Final olarak 8 de de 9 da da daha iyi bir şey sunmalarını beklerdim efsane komedilerim arasında diyemeyeceğim ama eğlenceli zaman geçirtti bana.
Reboot için piyango şimdi de Scrubs’a vurmuş.
ABC için düşünüyollağ. Orijinal kadroyu toparlamaya çalışacaklarmış. Misal Judy Reyes şu sıralar High Potential’da oynuyor ama imkansız değilmiş.