Six Feet Under – Tanıtım
81 yorum annie 23 Haziran 2006 03:08
HBO‘nun efsane dizilerinden biri olan Six Feet Under, bir cenaze evinin içinde şekillenen hayatlarla ilgileniyor. Hem evin içinde yaşayan ve sürekli olarak gördüğümüz aile üyeleri, arkadaşlar hem de her bölümde farklı farklı şekillerde ölmüş olan insanlar ve ailelerinin yaşamlarına tanık oluyoruz.
Dizinin en önemli karakteristik özelliği olan her bölümün başında birinin ölmesi, dizinin durduğu yeri çok da iyi açıklıyor. Kafasına gökyüzünden düşen bir cisim ile öleninden tutun gülerken kafasını yere vurup ölenine kadar değişik ölümler bunlar. Aynı dizi gibi; ürkütücü, sarsıcı, basit, gerçekçi ve hüzünlü.Cenaze işleri evinin sahibi olan Nathaniel Fisher ve ailesi dizimizin ana karakterleri. Her biri ayrı ayrı garip olan bu insanlar, ortamın da etkisiyle iyice zıvanadan çıkıyorlar. Hiçbir duygusunu açık etmeyen, her şeyi içine atan, sürekli başkalarını mutlu etmek için yaşayan anne Ruth, hayatının bir döngüye girdiğini ve bundan kurtulamayacağını düşünen baba Nathaniel, genç yaşta evini terk ederek ailesinden uzakta yaşayıp sağlıklı biri olmaya çalışırken genlerinin getirdiklerinden kaçamayan Nate, abisinin evden gitmesiyle bütün işlerin üstüne kaldığı, aşırı titiz, işine bağlı David ve ergenlik sorunlarıyla uğraşan, asabi, yaratıcı küçük kardeş Claire.
Beş sezon süren Six Feet Under, damardan bol acılı ağlaklıklara ve ağırdan alıp seyirciyi inim inim inletmelere başvurmadan da sarsıcı olabilmeyi başarıyor. Dizi karakterlerinin içine düştükleri durumlar, cinnet anlarındaki sanrılar, felsefe, ölüm, yaşam, zaman, sanat ve aile ilgili diyalogların sağlamlığıyla ekrana yapışmanızı sağlıyor. Oyuncu seçimlerinin mükemmelliği ve oyuncuların harika performansları sayesinde dizi ilerledikçe, Fisher ailesinin bir bireyi gibi hissetmeye ve düşünmeye başlıyorsunuz. Dizi bittiğinde ailenizi kaybetmiş gibi bakakalıyorsunuz. Hatta beşinci sezonun final bölümünden sonra “Bu dizi bize yetmedi, ne demeye bitiriyorsunuz.” feryatları eşliğinde onlarca insan hüngür hüngür ağlamış(ki bunlardan biri de benim.).American Beauty filminin yazarı Alan Ball‘un yaratıcısı olduğu Six Feet Under’ın üçüncü sezonu şu sıralar CNBC-e‘de gösteriliyor. Beş sezonun da DVDleri de satışa çıkmış durumda.
Dizinin en başarılı olduğu konulardan biri de müzik seçimleri olduğundan soundtrackleri de incelemenizi tavsiye ederim.
Şu ana kadar çekilmiş olan en başarılı dizilerden biri olan Six Feet Under’ı bir yerinden de olsa yakalayıp izlemelisiniz.
yorumlar
sabırsızlıkla o satıştaki dvdlerin 80er dolardan aşağı falan inmesini bekliyoruz. o arada yasal olmayan yollar ve cnbce ile idare edeceğiz gibi gözüküyor.
bir yerinden yakalamak yetmez ki. baştan sona, sindire sindire seyretmek lazım. o bitişin ardından “hayat eskisi gibi olmayacak” diye düşündürtecek kadar güçlü, hatta seyrettiğim en iyi dizi bence. tarif edemeyeceğim kadar sarsıcı, bir kusur bulamadığım, mükemmel bir yapım benim için.
vedalaşması en zor dizi..kemoterapi gibi dizi. çok sarsıyor ama bittiğinde bir miktar iyileştirme/hayata bağlama şansı var.
evet doğru söyledin. nasıl olduğunu tabii buraya yazamayız ama gerçekten de insanı sarsıp kendine getirme gücü var bana kalırsa da.
imdb sayfasında final konusuna rast geldim bir asüre önce,.. dünya başıma yıkıldı,.. sonracığıma, artık nasıl beynimin en altlarına ittirdiysemi hatırlamıyorum şimdi! laylaylay!
six feet under’ı bitirmeden asla hbo’daki sayfasına da bakmayın bence. hele imdb’nin trivia bölümü o kadar sinir bozucu ki. ister istemez gözü kayıyor insanın. “finalde ahmet’in saçının koptuğu yerdeki şarkı ismail yk’nındır.” gibi basit bir cümle bile sinir edici derecede spoiler yüklü oluyor.
aman ha.
Ben bir kac bolumunu izledim ve cok fazla Gay propogandasi oldugu icin seyretmeme karari aldim.
türk izleyicisi için 3. sezon finali yayımlandı bu pazar (9.7.06) ve yeni sezonda umarım tekrar dönecek ekranlara..
sezon finali yayınlandıysa madem hemen bitişteki şarkıyı söyleyelim merak edenler için, sia – breath me.
şarkı ikinci soundtrack albümünde bulunabilir.
ömrümde izlediğim en iyi dizi heralde six feet under. dizi de değil hatta bir ”şey”! bambaşka bir şey hatta. en iyi tabirle; sanat eseri. beni bu kadar etkileyen hiçbir şey izlemedim, görmedim onun ardından. çok şey söylenir de hakkında, hiçbiri yetmez. o yüzden sadece izleyin derim başka bir şey söylemem.
bence en iyi dizilerden biridir.
Her karakterden ayrı bir dizi yapılabilecek kadar derin ve bir figüran da bile kendinizi bulabileceğiniz kadar başarılı bir baş yapıt.
finalinde ağladım arkadaş daha ne diyeyim yani 30 yaşındaki adamın gözünden yaşlar aktı. episode calender a baktım izlemediğim dizi kalmamış nasıl atlamışım bu kadar sene iyi ki de atlamışım belki tam izlencek yaşta izledim.
Canım HBO VE Canım Frances Conroy…:))) Ne Kaliteli bir yapımsın sen …Senin daha 2. sezonundayım ama olsun …Bakalım nasıl bir sona ulaşacak bu mükemmel dizi
Ben ne zamandır bu diziyi izlemek istiyordum ama geçenlerde finalden (son sahnelerden hatta) çok büyük ispiyon yedim. Onun için hevesim baya bir kaçtı. Yine de sorayım sizce yine de izleyeyim mi ? Dizinin tadı kaçar diye korkuyorum.
@real tortoise: Kesinlikle izle bence. Şu diziyi izlemeyenler çok şey kaybediyorlar. Tadının kaçacağını sanmıyorum.
Ben de 2. sezon içinde bir yerdeyim. Ne yediğini de tahmin ediyorum, zira birazcık ben de yedim. Bence de et, bir zararını görmedim şimdilik…
yazıyordu, onu yedim ispiyon O zaman yine de izleyeyim ben.
Hala açar açar finali izlerim. Hatta daha birkaç hafta önce malum şahsiyetin bir şarkısını dinlerken yine aklıma geldi. Açtım Youtube’dan izledim ve yine tüylerim diken diken vaziyette, gözlerim dolu doluydu.
Aşağıdaki kısmı ispiyon istemeyen okumasın. (@real tortoise sen oku ama, zaten öğrenmişsin)
Herkes bu dizinin son 10dk sini konusuyor. Ekside basligini takip ediyorum. Gelen giden hep ayni. Uzuldugum o kismi spoiler yedigine ama umarim onemli degildir. Ben de umarim yemeden bitirebilirim bu diziyi.
Aslına bakarsanız öyle ispiyon yedim diye üzülünecek bir şey yok. Klişe olabilecek bir son Six Feet Under sosuna batırılmış. Mükemmelliği burada zaten. Dizide final değildi bence zevki artıran, karakterlerle beraber alınan mesafeydi. Finalin bu denli güzel olmasının sebebi de bu. İspiyon yedim vazgeçeyim diyen varsa aman deyim bir daha düşünün
Yukarıda izlemiş olanların ediklerine katılıyor ve 1 arttırıyorum:
“Sonunun bilinmesinin en koymayacağı, tadının en kaçmayacağı diziler” diye bir liste yaptırsalar herhalde ilk 5’ime girerdi Six Feet Under.
@real tortoise: Sen asıl ispiyonu yememişsin. Ne olduğu değil, nasıl olduğu kısmı vurucu. O yüzden son bölümü yine de zevkle izleyeceğinden eminim.
Cevaplar için çok teşekkür ederim. Çok merak ettiğim ve izlemek istediğim bir diziydi, cidden üzülmüştüm ispiyon yediğime. İçimi rahatlattınız
İlk sezonu bitirdim. İzlediğin en depresif dizi sanırım. Ben çok bağlanamadım açıkçası diziye, ne zaman kült bir diziye girişsem biraz hayal kırıklığına uğruyorum. 5 Sezon, az bölümü olduğu için bitiririm büyük ihtimal.
Şu ara 4. sezondayım, bir sürü tanıdık oyuncuya burada konuk olarak rastlamak çok hoşuma gidiyor. “Aaa bu da mı burda oynamış ?” diye diye izliyorum.
Kaç aydır elimdeki bölümler bitmesin diye yavaş yavaş izliyordum bu diziyi, ama maalesef sonuna geldim. Çok beğenerek izledim. Hatta niye bu kadar geç kaldım izlemek için diye de kendime kızdım. Finali de tek kelimeyle harikaydı. Kısacası izlediğim için en mutlu olduğum dizilerin arasına girdi Six Feet Under.
Bu arada daha önce de yazdığım gibi finalinden ispiyon yediğim için başlamaktan vazgeçiyordum neredeyse ama hiç etkilemedi beni o ispiyonu yemiş olmam. O yüzden yukarıda izle deyip içimi rahatlatanlara da tekrar teşekkür ediyorum. Benim gibi ispiyon yiyen varsa da gönül rahatlığıyla izleyebilir.
Finalinin üzerinden 10 yıl geçmiş.
Vay be! Bu arada linkteki mini quizde 10 da 7 yaptım.
Oyuncunun ismini hatırlaymadım.Kızı rolünü oynuyan oyuncuyu başka bir projede gören oldumu.Ben hiç rastlayamadımda Claire Fishermiş ismi şimdi gördüm.
Gerçek adı Lauren Ambrose. En son Dig’de oynamıştı. Gelecek sene de The X-Files’da yer alacak.
@ real tortoise çok teşekkürler.İzleme süresi çok geçince dizideki karakter ismiyle karıştırmışım sanırım.Sevindim.Diğerlerine çok rastlıyoruz ama bu oyuncuya ben denk düşmemişim anlaşılan.