The Missing || Bir Anda Kayıp Gider Her Şey Parmaklarının Ucundan
72 yorum ozgun14 23 Aralık 2014 09:05
KİMLİK BİLGİLERİ
Türü: Polisiye, Drama
Yapımcı: Harry Williams, Jack Williams
Sezon-Bölüm sayısı: 1 sezon 8 bölüm – 2. sezon onayı aldı.
Yayın tarih aralığı: 28 Ekim 2014 — devam ediyor
Bölüm süresi: 60 dk
Yayınlandığı kanal: BBC One, Starz
Jenerik Müziği: Amatorski – Come Home
GİRİŞ
BBC One ve Starz’ın ortaklığıyla ekranlarımıza gelen The Missing, tek sezonunda bir vakaya yer veren polisiyelerden. 8 bölümün ardından ilk sezonun hikayesini sonlandırdı. Yine 8 bölümlük 2. sezon onayı alan dizimiz, yeni sezonda farklı karakterlerle yepyeni bir hikayeyle ekranlara döneceğini doğruladı.
İlk sezonuyla “En İyi Mini Dizi” ve “En İyi Mini Dizi-Kadın Başrol Oyuncusu” olarak 2 Golden Globe adaylığı mevcut.
KONU
Tony-Emily Hughes çifti ve 5 yaşındaki oğulları Oliver, Chalons De Bois, Fransa’da bir tatil sonrası dönüş yolunda arabaları bozulunca yakın çevrede bulunan Eden adlı otelde geçici süreli konaklamak zorunda kalır. Baba-oğul yüzme sonrası eve dönerken babanın küçük bir dikkatsizliği sonrası Oliver ortadan kaybolur. Bu gelişme Hughes Ailesi’nin hayatında büyük değişikliklere neden olacaktır.
Dizi, konsept olarak çift zamanlı ilerlemekte. Birinci zaman olarak 2006 yılında olayların yaşandığı zamanı ve sonrasındaki gelişmeleri izlerken, ikinci zaman olarak günümüzü, yani 2014 yılında hala kayıp olan Oliver’ın bulunamayışını ve bunun aile üzerine etkilerini izliyoruz.
KARAKTERLER
James Nesbitt, Tony Hughes rolünde: Oliver Hughes’un babası. Oğlunun kayboluşundan kendisini sorumlu tutuyor. Bu nedenden dolayı tüm hayatını oğlunu bulmaya adamış.
Frances O’Connor, Emily Hughes rolünde: Oliver’ın annesi. Oğlunun kayboluşunun üstesinden gelemeyen Emily, çareyi yeni bir hayat kurmakta bulmuştur.
Oliver Hunt, Oliver Hughes rolünde: Hughes çiftinin kayıp olan çocukları.
Tchéky Karyo, Julien Baptiste rolünde: Oliver davasının başında yer alan Fransız bir polis memuru. Emekliliğe ayrılma kararı alan Baptiste bu davayla kariyerini sonlandırmayı düşünüyor. Ama işler düşündüğü kadar kolay ilerlemeyecek. Seneler sonra Tony elinde ipuçları, kafasında soru işaretleri ile karşısına çıktığında kendisini yeniden davanın içinde buluyor.
Jason Flemyng, Mark Walsh rolünde: Davanın İngiliz ayağı. Fransa’da devam eden davaya adaptasyonda ve dil konusunda Hughes Ailesi’ne yardımcı ve destek olmak için getirilmiş. Belki biraz fazla destek olmuş olabilir.
Ken Stott, Ian Garrett rolünde: İnşaat şirketi olan ve Chalons De Bois’ya yazlık yaptırmak için gelen Garrett, ailenin yaşadığı trajediden haberdar olur ve onlara maddi yardım sunar.
Titus De Voogdt, Vincent Bourg rolünde: Yalnız yaşayan ve kişisel sorunları olan Vincent, pedofili geçmişinden dolayı polis radarına takılıyor.
Arsher Ali, Malik Suri rolünde: İngiliz bir gazeteci olan Malik, kafayı Oliver davasıyla bozmuş. Seneler geçse de davanın peşini bırakmamış. Çocuğun bulunup bulunmaması umurunda değil, tek derdi mesleğinde yükselebilmek. Bu amaçla kirli oyunların içine dahil olmaktan çekinmiyor.
Saïd Taghmaoui, Khalid Ziane rolünde: Oliver davasındaki polislerden biri. Karanlık bir geçmişi var. Kendisinden kıdem olarak düşük olan Laurence, onun üstüne geçirilince sinirleniyor.
Emilie Dequenne, Laurence Relaud rolünde: Yeni polislerden biri. Aileye ılımlı, yardımsever yaklaşımı sayesinde davanın önemli isimlerinden biri olarak buluyor kendisini. Günümüzde de yardımlarını esirgemiyor.
Eric Godon, Georges Deloix rolünde: 2014 Chalons De Bois Belediye başkanı. Seçimler yaklaştığı için eski ve olaylı bir davanın tekrar gündeme getirilmesini istemiyor. Davanın yeniden açılması konusunda sıkıntı çıkarıyor.
Jean-François Wolff ve Astrid Whettnall, Alain ve Sylvie Deloix rollerinde: Hotel Eden’in sahipleri. Olay sırasında burada konaklayan aileye hotel sahipleri çok iyi davranıyor. Yıllar sonra bile onlarla bağlantılarını devam ettiriyor. Onlara otellerini burada ikinci evleri olarak görmelerini söylüyor.
YAZARIN NOTU
Bir süredir bu tarz dizilere ara vermiş biri olarak başlangıcı bu yapımla yaptığım için memnunum. Aradığımı fazlasıyla buldum. Hem hikaye hem de oyunculuklar gayet güzeldi. Başarılı bir şekilde de final yaptığına inanıyorum. Bu tarz yapımlardan hoşlananlar, The Killing, Broadchurch severler mutlaka izlesin diyorum. İzleyeceklere iyi seyirler diyor ve tanıtımımı burada sonlandırıyorum.
TANITIM VİDEOLARI
http://www.youtube.com/watch?v=9k5Z8pui9Us
yorumlar
Bu diziye dün başladım, 4 bölüm izledim. Şimdilik Broadchurch’ten iyi gidiyor. Bugün de 4 bölüm izleyip ilk sezonunu bitirmeyi planlıyorum inşallah.
Sanırım haber başlığına bir şeyler yazıyordunuz sürekli. Oradan iyice ilgimi çekti. Bilerek yorumları okumadım. İlk sezon bitince tanıtımı da okuyacağım.
Eline sağlık ozgun14. “The Killing sevenler bunu da severler” cümlesinin yanına Broadchurch de ekleyelim mi?
Ekle ekle o sirada izlememistim ben broadchurchu henuz. :))
Hikayesi tek sezonda biten diziler gittikçe çogalmaya başladı.Mini dizi demek daha dogru olacak sanırım.Tabi geleneksel mini dizilerden bir farkı aynı isim adı altında gerekli reytngi yakalarsa sürdürülmesi.Bu trendin kanallara yeni bir soluk kazandırdıgı söylensede altında yatan baska etmenlerinde rol oynadıgı muhakkak.Biz izleyenleride hikayesi yarıda kalacak kaygısından kurtardıgıda ayrı bir gerçek.
Hepsi baya baya birbirinin kopyasi olmasi ragmen kendilerini izletmesi bence basari. Nerelerde drama vurcaklar, hangi ataklar fos cikacak falan hep tahmin ediyoruz aslinda. Sadece final tatmini, oyunculuklar falan izletme nedeni.
Hepsi ayni taktikleri kullanarak ilerletiyor sezonu. Su ana tarziyla farkli gelen the fall vardi. Aralarindan siyrildi diyebilirim. Her seyi bilmemize ragmen yine de germesi, bilinmezlikten gelen meraki kullanmayip, nasilini izletmek uzerinden ilerlemesiyle takdirimi kazandi.
Bu tek sezonda kapatiyoruz tarzi sanirim polisiye disina kolay kolay cikmaz. Ahs falan belki. Eger varsa bildiginiz tavsiyeye acigim. TD, Fargo, the game harici tabii ki
Yahu bu bizim Kayıp dizisine benzemiyor mu? Ki çok iyi işlediler bizde de oyunculuklar süperdi işlenişi süperdi(biraz iç karartıcıydı ama) çook uzun aralardan sonra izlediğim nadir Türk dizilerinden biriydi; yazık ettiler o ayrı…
Eline koluna sağlık #ozgun14# bu arada.
@merbabu:Haklısın Kayıp dizisine benziyor.Yazık etselerde düzgün bir final yaparak veda etti o kısmı iyiydi.Oyuncular çok kaliteliydi kesinlikle.
Güzel bir tanıtım olmuş, ellerine sağlık özgün14.
Benimde sizden duyduklarımla listeme aldığım bir diziydi. Mutlaka başlıyacağım bir dizi. Biraz böyle tek sezonluk diziler izlemek istiyorum herkes izliyor.
merbabu bahsettigin yerli dizi the killing uyarlamısıydı.Malesef türk yapımcılar farklı arayışlara girme çabasına girişselerede genelde pembe dizi yeşilçam tarzı dışındaki denemelerde dikiş tutturamıyorlar.
Hayır yerli killing uyarlaması olan Cinayet adlı diziydi.O da 2 bölümde kaldırılmıştı.
Dogrudur.Fazla dizi izlemekten mi ne kafa karışmaya başladı
Bu tarzı seven biri olarak tüm sezonu ilgiyle izledim, oyuncular da başarılıydı kesinlikle. Kendi kaşınmam sonucu bir yerden çok büyük bir final ispiyonu yemiştim ne yazık ki. Buna rağmen finali de etkileyici ve başarılı buldum.
Ellerine sağlık ozgun14.
Yedigin ispiyon neydi acep??
Acaba bizim yedigimizle ayni mi??
Ilk 2 bolumu izledim. Cok begendim.
(1. Sezon finalini izlemeyen açmasın.)
oyyy yok seninki büyükmüş harbiden.
İlk sezonu bitirdim. Tanıtım için eline sağlık @ozgun14.
Broadchurch’ten daha çok beğendim. David Tennant faktöründen dolayı olabilir.
Buradaki kadın başrol Frances O’Connor’ı da eskiden beri çok beğenirim (Mansfield Park ve Artificial Intelligence filmlerinden özellikle). Kadın hiç değişmiyor.
Erkek başrol James Nesbitt tabii ki daha başarılı ama onun Altın Küre’de adaylık alamamasını kategorisindeki adayların çok güçlü olmasına bağlıyorum. Bu sene kimler kimler dışarıda kaldı. Olive Kitteridge’deki Richard Jenkins de aday gösterilmedi örneğin.
aaaa mansfield park taydı bu kadın izlerken ara ara gelirdi aklıma tanıdık ifadesi ama çıkaramazdım bakmayı da unutmuşum sonra. iyi oldu bu bilgi…
Muthis bir yapim olmus. Finalini de begendim diyebilirim.
Ben niyeyse ağlaya ağlaya izleyeceğimi sanmıştım bu diziyi, hatta o yüzden beklettim felan ama öyle olmadı tabiki de.
İlk bölümden ne oldu bu çocuğa diye sarıyor, hikaye güzel, oyunculuklar güzel. Hem anneyi hem babayı anlıyor insan.
Yalnız anne gençleşirken baba çökmüş resmen, demekki neymiş, gamsız olacan bu hayatta
2×01
Sezonu beklentilerimin üzerinde bir bölümle açtılar. Epey çetrefilli bir şeye benziyor. Çok beğendim. Ne dersem ispiyon olacağından bende kalsın. Konuyu da 4 farklı zaman dilimine bölmüşler.
2×01
çok farklı bir sezon olacak sanırım ilk sezona göre. beğendim mi beğendim. verdikleri konudan ilk hikayeyi zaten bekliyorduk ama ikinci hikaye sürpriz oldu. zaten tek başına bu dönüş hikayesi sarmayabilirmiş o konuyu ekledikleri iyi oldu. 3 farklı zaman diliminde geçecek sanırım. 2003 – 2014 – 2016 şeklinde. ama çok kompleks bir hikaye oluşturmuşlar. fazla dallı budaklı bir sürü soru işaretli fazla dolu bir açılış oldu. bir sürü garip soru işaretleriyle dolu sahneyle baş başa bıraktılar bizi. her sahne sonrası bu da neyin nesi şimdi dedim valla. yavaş yavaş çözülecek artık bekleyip görecez. 2 yılda çok şey olmuş. önceki 11 yıla hiç değinmediler bile daha izleyeceğimiz var.
tv üzerinden de olsa ilk sezonun hikayesini anmaları iyi oldu bu arada. zaten biz de öyle olduğunu düşünmüştük ama yine de netleştirmelerine sevindim.