the nine – tanıtım
6 yorum annie 21 Ekim 2006 01:42
The Nine, 15 dakika sürmesi gereken bir banka soygununun 52 saatlik rehine krizine dönüşmesi sonucu içeride mahsur kalan 9 kişinin hikayesini anlatıyor.rehine krizleri sinema ve televizyonda çok fazla karşılaşılan bir konu olmasına rağmen dizi konuyu diğerlerinin bıraktığı yerden başlatarak fark yaratıyor. dizi bize içeridekileri değil, kurtarıldıktan sonra neler olduğunu anlatmaya başlıyor; rehinelerden biri ölmüş, biri salınmış, daha önceki hayatında korkağın teki olan bir adam “kahraman” olmuş. doktor sevgilisinin içeride yaptığı bir şey sonucu adama soğuk davranmaya başlayan bir kadın, bankadaki olayları hatırlamadığını iddia eden genç kız ve banka müdürü babası, kurtarılır kurtarılmaz ilk işi soyguncularla pazarlık yapan adamı yumruklamak olan bir polis, sorgu odasında vurulan rehinenin durumunu merak eden soyguncu.içeride geçen 52 saati delicesine merak etmenizi sağlayan harika bir giriş. şimdilik içeride geçen zaman boyunca olanlar muamma. her bölümün başında 10 dakikalık bölümlerde bankanın içinde neler olduğunu gösteriyorlar. geri kalan kısımlarsa rehinelerin şu anda nasıl oldukları, aralarında oluşan bağ ve 52 saatte değişen hayatları hakkında.
muhteşem ekip
dizinin en güzel özelliği son 10 yıldır dizileri takip eden insanları “aa bu da varmış”, “şu kadın kimdi ya?” düşüncelerine sokan oyuncu kadrosu. hemen hemen hepsi başka dizilerde oynamış tanıdık yüzler. boston public’ten chi mcbride, 24‘ten kim raver ve lourdes benedicto, everwood’dan scott wolf, prison break‘ten camille guaty, sonsuz dizide oynamış olan, ama en son prison break’te gördüğümüz john billingsley, the fugutive’de oynayıp superman’in animasyonlarına sesini veren tim daly, the o.c.’den tutun csi:miami’ye kadar dizilerde rol almış olan dana davis ve jessica collins.dizi abc’de lost’tan sonra (çarşamba) yayına giriyor ve bence bu seneki en iyi yeni dizilerden biri. lost-vari flashbacklerle, sağlam oyunculuklarıyla ve her bölümde *gerçekten* aklınızdaki soruları bir bir yanıtlayan senaryosuyla sürükleyici bir dizi. dizinin henüz 3. bölümü yayınlandı ama bence the nine bu sezonki yeni fenomenimiz olmaya aday.
yorumlar
pek şahane olmuş annie hanım, elinize sağlık. dizi ile ilgili şöyle nacizane bir yorumum var benim.
sanki tüm dizileri birleştirmişsiniz gibi bir his bırakıyor insanda. bi yanda e.r tadı veren hastane sahneleri, bir yanda law&order tadı veren mahkeme sahneleri ve bunun gibi daha bir çok örneği barındırıyor the nine. ama bence iddialı görünüyor. 3 bölümü yayınlandı şimdilik, bakalım göreceğiz zamanla.
eline saglik annie. ben de dusunuyordum hic bahsedilmedi the nine’dan 22dakika’da diye.
katiliyorum sana azizk pek bir mesh-up olmus:)
ilk bolumler bana biraz antipatik geldi aslinda. sebebi dizide biraz fazlaca Lost esinlenmesi sezmem. yani “only we know what happened in there” diyip durdular ve gizem yaratmaya calisiyorlar. ama son bolum biraz daha iyiydi. herhalde bir iki bolum sonra karar verecegim ben de.
sizin gibi abc’de bir kaç bölüm sonra karar verecek. çünkü lost sonrası yayınlanan dizi ne yazık ki izlenme oranlarında pek tatmin edici olmamış. insanlar zor izlenen bir dizi olduğuna kanaat getirmiş çünkü. bakalım ne karar verecekler?
bu arada ben pilotu çok sevdim ama 2. bölümde bazı kısımları pek sıkıcı geldi.. özelllikle rehinelerden polis olan ve avukat (?) olan arasındaki kararsızca muhabbetler sıkıcıydı. neyse göreceğiz. en iyi mi değil. heroes gönlümü çaldı diyebilirim yeni sezon içinden. traveler’a da bir göz atmak lazım zaman geldiğinde.
teşekkürler Annie. çok güzel bir çalışma olmuş.bu dizin diğerlerinden farklı bir çizgisi var.konusu olarak gzel bir içeriğe sahip.ve akıcılığıyla hiç sıkmayan bir eser olmuş bence
S01E01
Başarılı bir pilot bölüm olmuş. Sekizlinin 52 saatlik süreçte bu derece kaynaşmış olmaları şaşırtıcı ama o psikolojiyi bilmediğim için yadırgamak da istemiyorum. Bazıları daha da fazla yakınlaşmış, evli çiftin arasına buz dağı girmiş, dışardaki güvenlik güçleri sezon süresince sinirlerimizi bozması muhtemel bir takım aptallıklar yapmışlar falan filan. O 52 saatlik süreçte neler olduğunu merak ettirmeyi başardılar ilk bölüm itibariyle yani. O 52 saati bir şekilde satarlar kalan 12 bölümde ama daha fazla ağırlık verecekleri sonrası sürecini nasıl satacakları dizinin bendeki notunu belirleyecek gibi duruyor.
Sekizli fena durmuyor bu arada. John Billingsley’in (True Blood) epey renk katacağını düşünüyorum diziye. Camille Guaty’nin (Daytime Divas, Prison Break) de aynı şekilde. Tim Daly’nin karakteri Nick, herkesin sahnesinde az buçuk yer alacak bir adam olacak gibi. Jessica Collins’in karakteri Lizzie ile Dana Davis’in karakteri Felicia’nın ise ilerleyen süreçte saçmalayıp yorucu hale gelmelerini muhtemel görüyorum.
S01E03-04
Egan, Franny ve biraz da Jeremy dışındaki karakterlerin ne yapmaya çalıştıklarını anlamlandırabildiğimi iddia edemeyeceğim bu dizide. Bunun dışında o 52 saatlik kısmı içeren flashback sahnelerinin bölüm içerisindeki oranının umduğum düzeyin çok altında kaldığını belirtmeliyim. Bir de dedektiflik, avukatlık ve doktorluk içeren konudan bağımsız sahnelerle 5-10 dakika çalıyorlar her bölümden ki gerek yok cidden bunlara. Sezonunu tamamlama isteğimi kaybettim kısacası.