KİMLİK BİLGİLERİ
Türü: Drama
Yapımcı: Brian Robbins, Joe Davola, Mark Schwahn
Sezon – Bölüm sayısı: 1 sezon, 10 bölüm
Yayın tarih aralığı: 15 Mart 2015 – 17 Mayıs 2015
Bölüm süresi: 42 dk
Yayınlandığı kanal: E!
Tema müziği bestecisi: Siddhartha Khosla
Onay durumu: 2. sezon onayını aldı.
KONU
Günümüz İngiltere Krallığı… Monarşi ile yönetilen bir ülke. Monarşinin getirdiği ayrıcalıklarla gününü gün eden ve eğlenen kraliyet ailesi üyeleri. Diğer tarafta monarşiyi artık istemeyen bir kral. Her şey böyle akıp giderken krallığın varisi, kralın en büyük oğlu Robert’ın ölümüyle bütün bu güllük gülistanlık hayat sona eriyor. Çünkü Robert ailenin kusursuz ismi ve halkın sevgilisi. Dizimiz Robert’ın ölümüyle başlıyor ve kraliyet ailesini de zor günler bekliyor. Çünkü Kral, oğlunu kaybedince iyice monarşiye olan inancı azalıyor ve monarşiyi kaldırmak istiyor. Hal böyle olunca aile için tehlike çanları çalmaya başlıyor.
(Dizi anlatımında ispiyon olabilecek çok ayrıntı var aslında ama elimden geldiğince bunu azaltmaya çalıştım. Şimdiden uyarayım, az da olsa ilk iki bölümden ispiyon içerebilir.)
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Kral Simon (Vincent Regan)
İngiltere’nin şu andaki kralı. Monarşinin ailesine yapmış olduklarını hiç beğenmiyor ve onların zevk-i sefa sürmesinden de aslında rahatsız oluyor. Onun için bardağı taşıran son damla da oğlu Robert’ın ölümü oluyor. Artık evlat kaybetmek istemeyen Simon, monarşiyi kaldırmak istiyor.
Oyuncuyu A.D., Atlantis dizilerinden ve ünlü Truva filminden tanıyabilirsiniz.
Kraliçe Helena (Elizabeth Hurley)
İngiltere’nin güzeller güzeli kraliçesi. İktidar hırsını içinde fazlasıyla taşıyan bir kadın. Hatta göz önünde kalmak için kendi öz kızıyla bile yarışa girebilecek birisi. Krala olan sevgisi gün geçtikçe azalmakta ve artık onun için tek önemli şey, yönetebileceği bir krallık.
Aynı zamanda model ve yapımcı olan oyuncuyu, Gossip Girl dizisindeki rolünden tanıyabilirsiniz.
Prenses Eleanor (Alexandra Park)
Kralın güzeller güzeli kızı olan Eleanor, uyuşturucu kullanan, parti parti gezip sonra o partilerde içip içip sızan ve magazin sayfalarına yakalanıp manşet olan birisi. Ağabeyi Robert’ın ölümünden sonra ikiz kardeşi Liam’ın varisliği sırasında ona en çok inanıp destek olan kişi. Ayrıca annesi Kraliçe’yi de delirtmekten kaçınmıyor.
Oyuncuyu The Elephant Princess ve Wonderland dizilerindeki rollerinden tanıyabilirsiniz.
Ek Not: Dizideki en sevdiğim tipleme ve diziyi anlamlı kılan karakterlerden birisi benim için.
Prens Liam (William Moseley)
Tahta yönelik hiçbir arzusu, isteği ve beklentisi yokken bir anda ağabeyi Robert’ın ölümü ile tahta en yakın kişi konumuna gelir. Hem insanlara hem de babasına tahtı hak ettiğini kanıtlamak için çabalar. Bir taraftan da artık varis olduğu için tüm gözler üzerindedir ve üzerine daha fazla sorumluluk biner.
(Tahta oturma ihtimali neden düşüktü? Onun da açıklamasını yapayım hemen. Sisteme göre eğer Robert tahta geçseydi onun çocukları tahtta öncelikli olacaktı. Ancak Robert’ın çocuğu olmazsa ya da çocukları ölürse sıra ona gelecekti.)
Oyuncuyu Narnia filmleri serisinden tanıyabilirsiniz.
Cyrus (Jake Maskall)
Kralın kardeşi. Kral olmasa da monarşinin zevk-i sefasını fazlasıyla süren, zeki ve ‘tam bir çakal’ denebilecek birisi. Onun da tek bir isteği var: Tahta geçmek! Ama şu anda sıra Liam ve Eleanor’da. Ağabeyinin monarşiyi kaldırmaya çalışmasına en büyük tepkiyi verenlerden.
Oyuncuyu EastEnders dizisinden hatırlayabilirsiniz.
Ophelia (Merritt Patterson)
Liam’ın tesadüf sonucu bir barda karşılaştığı kız. İlk bölümden ispiyon (spoiler) içerir. Dikkat, ispiyon!
Oyuncuyu Ravenswood dizisinden ve Şimşek Hırsızı filmlerinden hatırlayabilirsiniz.
Gemma (Sophie Colquhoun)
Dizinin ikinci bölümünde tanıştığımız Gemma, Liam’ın eski sevgilisi. 2. bölümden ispiyon içerir. Dikkat, ispiyon!
Oyuncuyu, Pleps dizisindeki rolünden ve Kaptan Amerika: İlk Yenilmez filminden tanıyabilirsiniz.
Jasper (Tom Austen)
İlk bölümün sonlarında Eleanor’un koruması olarak karşımıza çıkan Jasper, Dikkat, ispiyon!(Birinci bölümden ispiyon içerir.)
Oyuncuyu Grantchester, Jo ve The Borgias dizilerinden tanıyabilirsiniz.
YAZARIN NOTU
Diziyi ilk bölümlerinden itibaren takip edemedim, bu yüzden de 7-8 bölüm olunca “En iyisi sezonu bitirmeden izleyeyim ve diziyi arka plana atmış olmayım” dedim. İyi de yapmışım gerçekten; peş peşe akıcı bir şekilde gitti. Dizinin dış görünüşü klasik saray entrika dizisi diye yanıltmasın sizi. Tamam, entrika da var, ama bu olayı biraz pembe diziye kaydırarak yapmaları çok hoş olmuş diyorum. Sadece sarayı ve tahtı anlatmıyor ve bu yönüyle de artımı kazanmış bir dizi. Her haliyle baştan sona kaliteli bir dizi olduğunu düşünüyorum. Her şey tam dozunda ayarlanmış diyebilirim. Aşırılığı yok. Karakterlerden Cyrus ve alttaki fotoğraftaki iki kızı dışında kalan karakterlerin hepsini çok seviyorum.
Dizi ayrıca 2.sezon onayını da almış durumda; yani gönül rahatlığı ile başlayabilirsiniz. Bir de E! kanalının ilk dizisi ve bu yüzden kredisi de fazladır diye düşünüyorum. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.
yorumlar
One Tree Hill’in Nathan’ı James Lafferty, dizinin bir bölümünü yönetecekmiş.
İlk görüşte bir “Ne alaka?!” dediğim doğrudur.
OTH’de zamanında çalışmış olan birkaç dizi burada da var. Araları iyidir, gel yönet demişlerdir. Zaten zamanında OTH’den 4 bölüm falan yönetmişti.
Ben bunu da yeni öğrendim sayılır aslında. Eskiden bu kadar deşmezdim. Sophia Bush’u biliyordum gerçi, onun da 3 bölümü var.
Konu dışı olmasın diye buraya geldim. Neyse Aytaç az kaldı, diziye kavuşacağız
Güzel döndü. Çok özlemişim diziyi. En çokta Eleanor’u özlemişim. <3<3
Son kısmını beklemiyordum
Yeni sezon hayırlı olsun, umarım güzel bir sezon olur.
Güzel biraçılış olmuş, beğendim. Yalnız bir noktaya hafif bozulmadm değil.
@necdetcem7 Hangi kadın?
Doğru yahu. Ben bir gözü açık bir gözü kapalı izleyince bende hatlar karışmış.
Bir daha baktım şimdi, doğru.
Bu arada ilk sezondaki bölümlerde bu kadar çok müzik çalındığını hatırlamıyorum. Güzel müzikler dinledim bu bölümde.
Güzel bölümdü. Şu Cyrus’un kızlarını görünce ekrana bakmıyorum, o kadar sevmiyorum yani.
Ben Beckwith’i gün geçtikçe daha çok sever oldum. Şey etmeyin diyeceğim de şey edecekler gibi.
Güzel bölümdü. Liam’ın arkadaş grubunu seviyorum.
Ben de beğendim, Helena’nın yaptıkları bu bölüm pek hoşuma gitti.
@necdetcem7 Ben pek katılamıyorum.
Güzel bölümdü.
Ben mi yanlış hatırlıyorum geçen sezon
2×05 üzerine:
Bu dizi sayesinde kelime dağarcığıma FML girdi, dahası kullanır oldum.
Bu da hepten sapıtıverdi iyice. Bir kere böyle bir hakkı var mı ki bunun? Elizabeth teyzeye sempatim arttı.
@necdetcem7 Spoiler içinde Simon demişsin de o Cyrus olacak. İşin içinde olan oydu. Bir de Lucius kısmı var tabii.
Haa karıştırdım ya doğru Cyrus diyecektim de ben neden Simon yazdım anlamadım.
2×06 üzerine:
Şu yaptıklarının biyoloji ve mantık çerçevesinde bir açıklamasını istesem mi istemesem mi onu düşünüyorum. Bıraksaydık öyle mi kalsaydı o?
Bir de Cyrus’tan sezonun sonunda kurtulabilir miyiz please? Tabii bunu gelecek sezonun olması planı dahilinde söylüyorum.
Çok güzel bir bölümdü. Olayları açıklayalım derken bir sürü soru daha çıkardılar.
Belliydi…
Son 5 dakikada olanlardan sonra “İptal olursa çok pis açıkta kalacağız.” diye tahminde bulunduydum ama onay haberi geldiğine göre artık istediklerini yapabilirler. (Umarım bunu dediğime pişman olmam.)
Bomba bölümdü valla. Sezon finaline doğru işler iyice kızışıyor.
Güzel bölümdü.
@necdetcem7 E adam krallığın başında işte
Bireysel bir garez değil zaten, daha çok kurumsal garez onunki. Robert da mesela ondan gitti ya zaten.
@necdetcem7 Herkes için öyle değilmiş demek ki. Hem bir kişinin herkesçe sevilmesi uzak bir ihtimal. Bunun da zaten o amaçla düşündüğünü sanmıyorum. Dediğim gibi kurumsal garez. Kuru-yaş.
Çok güzel bir sezon finaliydi.
3.sezon bomba olacağa benziyor.
Güzel bir sezondu. Bence ilk sezonun altında kaldı ama yinede izlemesi keyifliydi. İkinci sezon gözlerim
Bu sezon
Gelecek sezonda görüşürüz.
* 33. dakika civarı Liam eline mikrofonu aldığında “Sahi nerede bu Helena?” diye aklımdan geçiverdiydi de yine de bu kadarını beklemiyordum sanırım. Tabii ki Team Helena!
Eh, bunun bir de etme bulma dünyası olayı var.
* Şu da dursun. Bir an arıza çıkacak diye çok korktum, o kadar skandal bana bile fazlaydı.
*
* Ta dizi başladığından beridir bunun olmasını bekliyordum
Oh be nihayet.
@necdetcem7
Wilhelmina (Willow) karakterini oynayan Genevieve Gaunt’u ana kadroya almışlar.
Dizi oldukça sardı iki bölümde. Böyle pembe dizi havası katılmış yapımları seviyorum.
Diziyi bana hatırlattığın için sağol @necdetcem7
NOT: Tanıtımda güzel olmuş eline sağlık
@okakacukaka: Beğenmene sevindim, yorumlarını okurken diziyi özlediğimi hatırladım.
Bu arada diziyi izlememiş olan varsa bi denesin derim.
Artık 3.sezonda Aytaç ile bana katılırsın.
Bu bölümün yıldızı kesinlikle Simon oldu. Adam yaptıklarıyla kalbimi çok fena kazandı ve favori karakterim oldu bir anda.
İlk sezon oldukça güzel geçti. Ne drama boğdular ne de aşırı pembe yapısı vardı. Her şey dozundaydı.
@aytackara: Birinci sezon hakkındaki yorumunda
Evet belki ilk sezon gibi değildi ama yinede çok güzel ve dolu dolu bir sezon oldu.
Üçüncü sezonda görüşmek dileğiyle
Jules Knight birden fazla bölümde diziye geliyormuş. Yeni saray nazırı.
Elizabeth Hurley’in oğlu Damian, Prince Hansel von Liechtenstein karakteriyle konuk olacakmış.
Kaynak
Modellik de yapan genç İngiliz atlet Toby Saldeman, The Royals’in kadrosuna katılmış.
Yazasım geldi: Online sitelerden birisi iki sezonun da çevirisini tamamladı kısa süre önce.
Belki lazım olur. Hatta aynı yer Mistresses’ta da güncele yetişti.
Evet bende gördüm, ayrıca digitürk de internet sitesinden veriyor diziyi.
İyi olmuş, belki böylelikle yeni izleyiciler gelir.
3 x 01 üzerine:
The Royals tarzında bir dönüş yapmış. Karakterleri, oyuncuları, diziyi çok özlemişim. İyi oldu gelmesi.
Helena iyi güldürdü.
3×01 üzerine:
Güzel dönmüş, sevdim. Özellikle Helena’nın halleri eğlenceliydi. Jasper ve Eleanor’un halleri de hoşuma gitti.
Geçen sezonki Ted olayının büyüklüğünün farkındayım da ‘topluluğa katliam’ gözüyle pek bakmamıştım aslında, orası tuhaf oldu. Ophelia için tam zamanı aslında ama gerek yok.
Not: Ayrıca reca ediyorum o psikolojiyi düzeltelim please, bana bir tane Oliver Queen yetti zaten.
Sonunda güncele yetiştim. Aslında çok seviyorum ama 2. sezonun sonlarına doğru kaldıydım öyle. Şimdi izleyince de beğenmedim o bölümleri. Bazı olaylar -özellikle sezon finalindekiler- çok zorlamaydı. Tamam fazla ciddiye almıyoruz ama o kadarı da fazla geldi. Ama 3. sezon yine eski çıtırlığında, eski eğlenceli havasında başladı. Helena ve Jasper’a çok güldüm. Ve Elenaor, sen ne harika bir şeysin!!!!
Bayılıyorum, şu an devam eden dizilerin en sevdiğim karakterlerinde ilk üçe oynar.
İzleyin bu diziyi. Özellikle GG özleyenler.
Elenaor

3×02 üzerine:
Böyle olacağı bölümün içeriğinden dolayı yeterince belliydi ama normal zamanda hiç aklıma gelmezdi. Oturun uğraşın bakalım o zaman, madem yapıyorsunuz…
Harbiden de -tesadüfün mü diyeyim rastlantı mı diyeyim bilemedim- olayın böylesi. Küçük veledin ve Eleanor’un sahneleri güzeldi.
Bence tesadüf değil de
Bölümün özellikle ilk yarısı çok eğlenceliydi. Güldürdüler.
* Liechtenstein prensini canlandıran çocuğun Elizabeth Hurley’in oğlu olduğunu bilerek izleyince daha da zevkli oldu.
*
Çok eğlenceli ve güzel bölümdü ya. Bu sezon sanki şu eğlence dozunu bir doz daha arttırdılar. Güzel de oldu böyle olması.