The Studio || Tanıtım
3 yorum necdetcem7 26 Mayıs 2025 08:59

Platonic dizisiyle birlikte başlayan Seth Rogen-Apple TV+ birlikteliğinin ikinci ürünü olan The Studio dizisine 2022 yılında onay verildi ve 2025’in Mart ayında bizlerle buluşturuldu.
İlk sezonu 10 bölüm süren dizimizin bölüm süreleri 25-35 dakika aralığında değişiyor ve ikinci sezon onayını da şimdiden aldı.
Arka planında dizinin aynı zamanda başrolü olan Seth Rogen ile birlikte Evan Goldberg, Jesse Sternbaum ve Alex Gregory var.

Hollywood’da adından söz ettiren bir şirket olan Continental Studios’da gözlerimizi açıyoruz. Bu stüdyoda her şey hızlı ilerlemek zorunda. Bütün kararlar ve toplantılar belli bir düzende işlemeli ve her yıl ödül alacak filmler piyasaya sürülmelidir. Continental’ın hedefi bir numara olmaktır.
Birbirinden farklı rakiplerle kapışan Continental’ın CEO’su Griffin Mill (Bryan Cranston) başarısız giden film gişelerinin ardından radikal bir değişikliğe giderek başkan olup uzun yıllardır bu stüdyoda çalışan Matt Remick’i (Seth Rogen) atar. Bunun üzerine Matt, başarılı olmak için ekibiyle birlikte yeni film projeleri için kolları sıvar. Ancak Hollywood dünyasında başarılı olmak hiç kolay değildir.

Patty Leigh (Catherine O’Hara): Stüdyonun eski şefidir. Görevini kaybedip uzaklaştırıldığı için Matt’e başta karşı garezi olsa da sonradan onun akıl hocalığına soyunur.
Sal Saperstein (Ike Barinholtz): Matt’in en yakın arkadaşı ve stüdyonun yardımcı başkanı olarak görev yapmaktadır.
Quinn Hackett (Chase Sui Wonders): Matt’in eski asistanıdır. Matt başkan olunca onu da terfi ettirerek ekibine dahil eder.
Maya Mason (Kathryn Hahn): Ekibin pazarlama müdürüdür. Ekipte sözü en çok geçen, kilit isimlerden biridir.

Dizinin kalabalık konuk oyuncu havuzunda olup aynı zamanda kendileri olarak rol alan oyuncular:
Paul Dano, Peter Berg, Martin Scorsese, Charlize Theron, Steve Buscemi, Anthony Mackie, Greta Lee, Olivia Wilde, Zac Efron, Owen Kline, Josh Hutcherson, Ice Cube, Adam Scott, Jen Statsky, Ted Sarandos, Ramy Youssef, Erin Moriarty, Antony Starr, Jean Smart, Aaron Sorkin, Zack Snyder ve Zoe Kravitz gibi yıldız isimler dizinin ilk sezon bölümlerini konukluklarıyla şenlendirdiler.

Amerikan dizilerinde Hollywood’u veya dizi film yapım stüdyolarını anlatan birçok dizi-film örneği var. Ancak ben o tarz yapımların birçoğuna göre bu diziyi oldukça gerçekçi buldum. Ünlü isimleri de konuk edelim ya da yalandan bir şeyler anlatalım mantığıyla hareket etmeyen, yeri geldiğinde eleştirmekten çekinmeyen ve çok doğru noktalara parmak basan bir dizi olduğunu düşünüyorum ve başından çok memnun ayrıldım. Üstelik hiç bu kadar saracağını düşünmeden izlemeye başlamıştım.
Seth Rogen başta olmak üzere ekip çok iyi, bölümler de kısa olunca resmen aktı gitti benim için ve bu yılın en iyi dizilerine gönül rahatlığı ile koyabileceğim bir dizi oldu. Sinema dünyasını gerçekçi anlatan bu tarz dizilere hasrettik ve o hasreti giderdiğini düşünüyorum. Her bölümden en az bir yıldız ismin konuk çıkmasının da bölümleri ekstra yukarı çeken unsurlardan bir tanesi olduğunu düşünüyorum.
The Studio böyle bir dizi efenim, izlemek isteyenlere iyi seyirler. Şiddetle tavsiyedir.
9/10
Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazının altında yorum yapılıyordu.









yorumlar
Seth Rogen ile kimyamız çoğunlukla tutuyor. Oyunculuk ya da yazarlık yaptığı yapımları genel olarak beğeniyorum. Bu diziye henüz girişemedim ama bilgisayarda duruyor izlenmek üzere. Yakın bir zamanda girebilmeyi umut ediyorum.
Eline sağlık @necdetcem7
Tanıtım için teşekkürler.
Diziyi bittiği gün bitirdim. Finali sezonun geneline oranla aynı tadı vermese de aradığımı bulduğum, tempolu keyifli bir iş olmuş. Sektörün iç yüzünü, eleştirel yaklaşımı kabul edilebilir (tartışılabilir) absürtlük çerçevesinde güzel yansıtmışlar. İkinci sezon onayı da var, tavsiye ederim.
Dönemi ve kumaşı farklı olmakla yine sektörü ele alan The Offer dizisini de anmak isterim. Mutlaka izleyin. Stüdyo yöneticisi deyince aklıma o dizide Matthew Goode’nin resmen döktürdüğü karakteri geliyor aklıma burada ki Seth Rogen’in şaklaban karakteri değil.
4. bölümde pes ettim artık. Hiç benlik olmadığını baştan anlamıştım ama yine de vaktim var diye bu noktaya kadar geldim gözlerimi devire devire. Sürekli bir kral çıplak hikayesi, sürekli bir başkası adına utanma hali… Aşırı yorucu benim için. Sevenleri ile mutlu dakikalar diliyorum kendilerine.