The Traitors — Tanıtım
73 yorum aytackara 21 Mayıs 2023 08:55
Son dönemin öne çıkan reality şovlarından birisi olan The Traitors, esasında Hollanda yapımı De Verraders‘e dayanan bir yarışma. İngiltere, ABD ve Avustralya dahil birçok uluslararası versiyonu ise şimdiden hazırlandı ve izleyiciyle buluştu. Peacock’ta başlayan Amerikan versiyonunu izlemişken hakkında tanıtıcı bir şeyler yazmak istedim.
Alan Cumming’in sunucusu olduğu The Traitors (ABD), 12 Ocak 2023’te ilk sezonunun bütün bölümleriyle ekrana geldi. Reunion dahil 11 bölümlük sezonun ardından platformdan 2. sezon onayını da aldı. Yarışmanın formatı Mafia ve benzeri parti oyunlarından esinleniyor. İngiltere ve ABD’deki sezonların yapımını aynı şirket, Studio Lambert üstlenmiş. İngiltere edisyonunu ise Claudia Winkleman sunuyor.
Traitors vs. Faithfuls
** 20 yarışmacı, 250,000 $’lık ödülden pay alabilmek üzere Kuzey İskoçya’daki bir kaleye gelir. Oyunculara her ne kadar “Faithful”, yani sadık olarak hitap edilse de bunların 3’ü aslında “Traitor”, yani hain olan ve sunucu tarafından ilk bölümde gizlice seçilen oyuncular. İzleyici de farkında bu durumun.
Oyunun temel amacı birlikte zaman geçiren bu yarışmacıların aralarındaki hain kişileri bularak elemesi. Eğer finale gelene kadar bütün hainler elenirse ödül kalan yarışmacılar arasında bölüşülecek. Öteki türlü geride kalan hain ya da hainler ödülü alacak.
Her gece Traitors olan kişiler bir araya gelerek geride kalanlardan birisini ‘öldürmeye’ karar veriyor ve o kişi ertesi sabah olmadan kaleyi terk ediyor. Hatta diğerleri kimin öldürüldüğünü ertesi sabah ortaya çıkmamasından anlıyorlar. Grup o günü çeşitli oyunlar oynayarak ödüle para katmak için geçiriyorlar. Yeri geldi mi bu oyunlar bazı oyunculara öldürülmeye karşı dokunulmazlık da kazandırıyor.
Gün sonunda ise gruptakiler yuvarlak masa etrafında bir araya gelerek kimin hain olduğuyla ilgili fikir alışverişi yapıyor ve açık oylamayla karar veriyorlar. En çok oyu alan ise bir diğer elenen oluyor. Bu süreç son 4 kişi kalana kadar devam ediyor ve nihayetinde son oyuna geçiliyor. Kalanlar ortak kararla bitirmeye karar verirlerse oyun sona eriyor. Öteki türlü ise aralarından birisini daha seçerek eleyip tekrardan bitiş konusunda karar veriyorlar. En nihayetinde geride kalanların kimliklerine göre para ödülünün kime gittiği de belli oluyor.
** Oyun farklı ülkelerde uyarlanırken ufak bazı değişikliklere uğruyor elbette.
Dili İngilizce olanlardan gideyim. Örneğin ABD’deki yarışmacıların yarısı Survivor, Big Brother, Real Housewives, Below Deck, Summer House ve Shahs of Sunset gibi şovlara önceden katılmış kişilerden oluşmuştu, geri kalan yarısı ise direkt olarak halktan gelmeler. İngiltere ve Avustralya’da yarışmacılar başka reality şovlardan alınma değiller. ABD’den farklı olarak aynı oyunu İngiltere’de 22, Avustralya’da ise 24 yarışmacıyla çekmişler. Bunun da etkisiyle diğer ikisinin sezonu 12’şer bölüm sürmüş. İngiltere ve ABD versiyonları bir kalede geçerken Avustralya’dakini lüks otelde çekiyorlar.
Ayrıca Avustralya’da ödül 250,000 Avustralya Doları, İngiltere’de ise 120,000 £, yani bugünkü kurla 150,000 $’a denk geliyor. Dili İngilizce olan bu üç şovun da henüz ilk sezonu yayınlandı ve diğerleri de 2. sezon onaylarını aldı. Orijinal şov ise 3. sezonunu tamamladı.
The Traitors’ı daha önce 2-3 kez oynama fırsatım oldu, hatta birisini kazandım. Hoşuma giden bir oyun oldu. Oyuncuların önceden birbirini tanımasının ya da tanımıyor oluşunun farklı avantajları var bana kalırsa.
ABD versiyonunda yer alan reality şov yıldızlarının/ünlülerin bir kısmını katıldıkları yapımlardan ya da en azından medyadan dolayı tanıyor olmam da başlamamın bir diğer nedeniydi. Alan Cumming de sağ olsun, her zamanki rahatlığıyla ve sivri diliyle arz-ı endam etti sezon boyu.
The Traitors, bence merak duygusunu güzel besleyen bir yarışma/format. Kimlerin nasıl/ne şekilde eleneceğini ve yuvarlak masadaki yüzleşmeleri, gün geçtikçe gerilen ilişkileri takip etmesi eğlenceli ve ilginç oluyor. Hatta bu nedenle araya ekledikleri yarışmalar başka dünyadan bir işmiş gibi duruverdi bazen. Onlar da tabii sürecin kendi çapında parçasıydı nihayetinde.
The Traitors, aynı zamanda heyecanı yüksek tutabilmek adına formata ihanet etmeyen sürprizleri araya sıkıştırmayı da seven bir yapım. Bunları yaparken prodüksiyonun / yarışmacıların amatörlüğü hissedildi sanki ama dert olmadı. Gel zaman git misali kolayca ilk sezonu tamamladım ve memnun kaldım. Peacock’tan 2. sezon onayı aldığı da iyi oldu, umarım gelecek sezonda da yine tanıdığım isimler olur.
Bu da böyle işte.
yorumlar
Evet o kisimlara baktim bu sezonda da. Gerci shieldlerden aksiyon cikmadi ama.
uk1
özellikle de erkekler. gerçekten garip, ağlayan ağlayana. mal mısınız hepiniz?
us 1 de en başından beri kötüleri destekliyordum kazanmalarına sevindim. burda amanda gittiğinden beri kötülere sempatim azalmıştı çünkü wilf gerçektn uyuz biri. kieran kazansaydı belki sevinirdim ama wilf dışında biri olsun yeter ki. şükür tatlı bağlandı.
uk2 bekle beni.
Sayısal olarak herkesi bulmuşlardı güya. Harry’nin “Beni Shield yüzünden eleyemediler,” hamlesi fazladan bir kişi ihtimalini gizledi (yersen). Jaz’ın içine sinmedi, Harry dedi. Ama o dakika mallık yaptı ve saçma bir risk aldı tabii Oy değiştirmesi hataydı
uk versiyonlar kesinlikle başarılıydı. avustralya biraz sıkıcı başladı. gerçi hepsi sıkıcı başlıyor. belki dil değiştirmem gerekiyordur.
Ben Avustralya versiyonunun sonda yaptığı format eklemesiyle barışık değilim. Onun dışında diğerleri gibi ilerliyor o da. 3. sezon yakın zamanda gelmeyecekmiş bu arada ona, durmuşlar gibi bir şey.
Dili İngilizce olmayanlardan sakındım şimdiye kadar ama belki de dediğin gibi çıkarlar Ben bir de Kanada ilk sezon izledim, birkaç ay önce yayınlandı o da. Yeni Zelanda’ya hiç bakmadım, o da var.
Aynı şovdan birkaç edisyon izleyince o rutin hissi biniyor tabii. İki gün önce Survivor 46 başlamış bu arada.
avustralya ve new zelanda var elimde. bir de us2. bir de mole indirmişim izledin mi buna benzermiş.
Bir ara niyetlenmiştim ama fırsat olmadı. Onda kim olduğunu açık etmeden yola çıkıyorlardı sanırım. Öyle de ilginç olabilir tabii.
belki değişiklik olsun diye ona bakarım us2 den sonra. bunun yığınla türevi çıkarken o yalnız takıldığına göre pek tutmamış belli ki.
2. sezonu gelecek onun da. Ama Love is Blind, Too Hot to Handle gibi türevlerine genişletmedi henüz Netflix. Belki zamanı vardır.
Ama çok ürememesi de fikren iyi olabilir.
parvati ve sandra
bitti sanıp başladım meğer bu sefer 10 bölüm değilmiş.
Haftaya sezon finali var. Bir bölüm de reunion gelir herhalde.
onca traitors izledim şu hafta, uk1 finali kadar ikonik bir kapanış olmadı tekrardan.
“”a parting gift”” traitors tarihine geçecek şüphesiz. tüm versiyonlar dahil.
6 kişinin birini gece ‘murder’ ile gönderirler. Oyunun ardından son bir roundtable olur. Kalan 4 kişiyle yine final yaparlar. Geçen sefer de 4 kişi kala yapmışlardı. Kurtarır.
UK’in iki sezonu da kalp ben. Finalleri o kadar istediğim gibi bitti ki…
gerçekten en zevklisi uk lerdi. sunucusu da ayrı bir karizma. zaten bu us in sunucusu çok sıkıcı konuşmalarını direkt atlıyorum. avustralya sunucusu da iyiydi ama yarışma meh geçti. yorum bile yapmamışım zaten.
murder kısmını unutmuşum doğru bir murder olur bir tane de eleyip finale gitmeleri mantklı.
US 2. sezon finaliyle birlikte reunion bölümü de yayınlayacaklarmış. Sezon finali 65 dk. civarıymış.
Çok sonradan Ek: 73 dk. çıktı. Reunion ise 66.
* Öncelikle Circle of Truth kısmıyla ilgili bir diyeceğim var:
Edisyonlar arası farktan da olabilir, şu an kafam karışık. Sanki final zamanı bazen son elenenin “ne” olduğunu söylüyorlar bazen de söylemiyorlar. UK miydi? Neyse.
Kate, Traitor olduğunu söyleyince biraz şaşırdım sadece. Ondan dedim. Yine de o elendiğinde 12-13 dk. olduğu için arıza çıkacağı belliydi ^.^ Trishelle, 2 tane olabilir diyordu zaten. CT de üstüne bindi. MJ ne güzel şaşırdı yalnız
* Fasulyenin faydasıyla devam edelim:
Kate’in özellikle de Phaedra’nın elenmesinin ardından finali atlatamayacağı belliydi. En olmadı risk almamak için elerlerdi. Oyunu bitirmek için oy vermesi de onun asıl hatası oldu. Bir gece önce Sheree’yi kim eledi o zaman?! Kaldı ki MJ de dedi bunu. Sheree yerine CT ya da Trishelle’i elese daha güvende olurdu, bu da bir nevi diğer hatasıydı.
– Son üçe kaldıklarında ilk oylamanın 1-1-1 çıkmasına güldüm. Şu noktada artık Trishelle’in başına iş açıp elenmesini istemiyordum. Neyse ki CT mantıklı birisi çıktı. Trishelle de MJ’in başını yedi gibi ama neyse…
Bu arada ikisinin “birisi daha olabilir misali” devam etmek istemesinde “kankacılık” da sezdim. İkisi de Real World yarışmasından ve birbirlerini tanıyarak gelenlerden. Gerçi CT, Trishelle’in kendisine oy vermesine kızıp ona oy verse gitmişti bile.
O noktada üçünün de traitors olmadığına nasıl güvenemediler, o da ayrı dert. Öyle ya da böyle, 208.100 $ / 2 = 104.050 $. Dolayısıyla hayırlı olsun.
Gideyim de Reunion’ı izleyeyim.
* Bu arada Phaedra’nın fena bir oyun çıkarmadığını ama abartıldığı kadar olmadığını düşünüyorum. Önemli seçimleri diğerlerine bıraktı, Kate geldiğinde stratejisinin olmadığını anlayınca şaşırdı. Sahne önünde iyiydi ama oyunun arka kısmında zayıftı. Kendi şakalarını yazmayan talk şov sunucularına benzettim sonunda.
* Parvati’yle diğer ikisine oranla daha fazla eğlendim ben. Ama onunla ilgili eleştiriler de doğruydu tabii. Phaedra, buzlar kraliçesi gibi davranıyorsun derken haklıydı mesela. Bakışlarının taklidi de iyiydi ^.^ Bu arada Peter’ın Alan taklidi de.
* Andy’nin denk geldikçe özel hayatı da araya sokuşturması… Adamın içindeki Bravo sunucusu yerinde duramıyor anacım. 2 sezondur kimse birbiriyle yakınlaşmadı bile, o yüzden ben seni anlıyorum Andy…
* MJ’in halen kızgın olmasını da anlıyorum. “Telefonu elime alınca ilk işim ikinizi de bloklamak oldu,” demesi komikti Trishelle sona doğru “Niye hâlâ kızgınsın ki?” deyince göz devirdim. Olmasaydı şaşırırdım ben. Ama aranızda bölüşmek için kasıtlı ama 20 senedir arkadaş olduğunuz için nihayetinde diğerini elemeyi gözünüz yemediği için elediniz işte kadını, daha ne lazımdı? ^.^
3. sezonda görüşürüz. Tahminen yine reality şov grubuyla gelecekler ama tamamen halktan yaparlarsa da itiraz etmem.
sinir yıpratıyorsunuz salaklıklarınızla.
derkennnnnnnn omgggggg yazdıklarımı silmek de istemiyorum yaşadığım şok öylece kalsın burda. tricinelle iki kere ct tarafından ortada bırakıldı. o yüzden onu anlıyorum. bunlar kesinlike ikili olarak mj yi eleyelim diye de konştular. ama tricinelle vazgecti. ct nin tekrardan tricinelle e güvenmeyi seçip mj yazması da acaba aralarında yaptıkları bir oyun muydu dedirtmiyor değil. direkt elememiş oldular böylece. o şekilde olsa çok çakal görünürlerdi şimdi sanki mecburyetten elemiş gibi oldular. duygularım karışık.
zaten devamında üzülmüş gibi rol bile yapmadıklarını da düşünürsek… bari azcık yüzünüz düşseydi.
The Traitors UK’in “celebrity” versiyonunu planlıyorlarmış.
Ana şovun gelecek 3. sezonundan sonra, 2025’te çekip yine yıl bitmeden yayına sokma düşüncesindelermiş.
USA 3. sezonda yarışacak 21 kişi belli olmuş. 11 bölüm (+1 reunion = 12) / 2025’te.
Season 3 Cast Reveal
(8+0.5+0.5 = 9/21 yaptım)
sam ashgari
survivor erkekleri rob ve tony yi hatırlıyorum sadece.
Kanada onay almış.
Yeni Zelanda (NZ) versiyonu bugün 2. sezonuyla dönmüş.
İlk sezonu izlemedim ama fırsat varken ikinci sezondan giriverdim. Nasılsa devam gerektirmiyor. Bu bittiğinde belki onunla devam ederim, bakarız.
Her pazartesi ikişer bölüm yayınlanacakmış. Sunucu adam Alan Cummings tipinde birisi. Yarışmacılar halktan, düzen bildiğimiz gibi zaten. Bunlar da diğer 2. sezonlar gibi “+1” hamlesiyle başladılar mesela. Ama oyunlar o kadar da benzer değil.
Traitors kişilerden şimdilik memnunum. Fazla batırmasalar yeter zaten. Başladık bakalım.
The Traitors NZ 2. sezonda bugün 8 de bitti.
Traitors kişilerin aman aman kötü bir iş çıkardığını düşünmemekle birlikte Faithful olanlar aşırı iyiler bu sefer. Hatta bu kadar iyilerine denk gelmedim herhalde.
Resmen haksız rekabet
Hmmm ilk sezonu da guzeldi onun belki hsonu bakarim.
The Traitors NZ 2. sezonda bugün 8 de bitti.
aytackara, öyle bir yazmıssın ki ben de 2. sezon bitti sanıp izledim meğer daha 4 bölüm varmış. diyorum bu nasıl bitecek böyle.
güzel sezon ama keşke burayla kalmayıp imdbden de kontrol etseymişim. şimdi 4 hafta bekle.
Öncelikle bunu böyle anlayacağını cidden hiç düşünmemiştim Sezon bitti falan derdim zaten öyle durumda. Sağlık falan olsun.
İkincisi 4 hafta değil, çifter çifter yayınlanıyor. O yüzden 2 hafta. Yarın 409-410 gelecek hatta, dolayısıyla bekleme süren 1 hafta bile denebilir ^.^
yine de biraz garip ifade ettiğini kabul etmen gerek. değişik bir cümle seçimi olmuş.
neyse sağlık olsun dediğin gibi 1 hafta kaldıysa yine iyi o zaman.
Başta üç kişi seçtiler, onlar da 4. kişiyi recruit edip başladı. Hepsi birer birer gitti, şimdilerde kalan üç kişi fazladan recruit ve arkadan geldi resmen. Etti 7 Traitors. Biri elendikçe arkadan başkası geliyor
Lan zaten 16 kişi miydi neydi bunlar, kadronun neredeyse yarısını Traitors yaptılar. Finale en azından biri kalsın istedikleri için, onu anlıyorum elbette. Bu da son tamam ama sezon da 12 bölüm zaten, bitiyor bitmekte olan.
10’un sonunda içlerinden birinin daha gideceğini düşünmek zor değildi, zaten bir zahmetti. Piyango, Ben’e çıktı. Kaldı Siale ve Bailey.
Siale biraz göz önünde olduğu için Bailey’i yakalayıp yakalayamacakları finali belirleyecek gibi. Gerçi tam tersine Bailey ortaya atılıp elenir de Siale kalabilir. O durumda aklı olan Siale’yle tamam demez ama du’ bakalım.
* İyi bir sezondu. Bu şovun farklı edisyonlarda halen zevk vermesini seviyorum. Bir gün bize uyarlasalar nasıl olur diye düşündürtüyor hatta da pişman olma ihtimali yüzünden temkinliyim yine.
Sezon finalinde gözüme baran bir nokta var, gerisinden razıyım.
* Ulan.
+ Hoşuma giden nokta Bailey’in değil de Siale’nin elenmesi oldu. Birbirlerinin mecburen kuyusunu kazacaklardı ama Siale’nin sona kalmasını istemez haldeydim.
+ Gözüme batan kısım hem Joe’nun Bailey’e değil de Jace’e oy vermesiydi hem de en sonda Donna’nın Jase’e oy vermesiydi.
The Traitors’ta bir kişiye “Kemal’im yapmaz,” tipi inananların olmasına şaşırmıyorum da… yine de insan bozuluyor biraz. Joe’nun Bailey dururken Jace’e önce oy vermesi de ayrı dert.
Siz hepsini patır kütür eleyerek buraya gelin, sezon kapanışında alıklığınız tutsun. Pes.
US versiyona 3 gelmeden 4+5 onayı vermişler.
UK versiyona şimdiden 4. sezon onayı vermişler. 9 bölüm. 3. sezonun çekimleri bitmiş.
Ayrıca BBC de The Traitors UK’in “celebrity” versiyonunun geleceğini doğrulamış.
The Traitors: The Movie should win ALL the awards | Comic Relief: Red Nose Day – BBC https://youtu.be/DbqkNLUgoAk?si=qJ02Fr4LIaBVkWuc
&&
Star-studded spin-off of The Traitors | Red Nose Day 2023 – BBC https://youtu.be/Fo669LZDS2M?si=lJoL5gqk71zPAnMe
Görmüşken yazayım, içimde kalmasın. Ayrıca #dedikodu her eve lazım.
UK’deki malum Harry, CBBC sunucusu Anna Maynard’la sevgiliymiş. Bir sezon izleme partisinde Charlotte’u Anna’nın şarkıcı kardeşi Conor Maynard’la tanıştırmış. Bu ikisi yakınlaşmış ve takılmaya başlamış.
Ondan sonracığıma Charlotte hamile kalmış. Haziran ayında bebeğin Conor’dan olduğunu da açıklamış. Adam yok saymayı planlıyor + bu da kendi başına bakmayı planlıyor gibi. Neyse bunun ardından Harry kendisiyle konuşmayı kesmiş ve WhatsApp grubundan çıkmış. Herhalde toplu grubu diyor.
Ayrıca aynı Harry, şu sıralar / artık konuştuğu tek yarışmacının Paul olduğunu belirtmiş. Zamanla Molly de dahil diğerleriyle uzaklaşmışlar. Bunu da herkes işinde gücünde, kendi hayatına bakıyor şeklinde açıklamış ki az çok doğrudur herhalde. Paul’la da birlikte podcast yapıyorlarmış zaten, o da ondandır.
Bu da böyle işte.
Prime Video Hindistan‘ı getiriyor.
The Traitors Canada 2. sezona başlamış. İlk bölümü izledim.
İlk sezonda da halk + reality şov yarışmacıları karması varmış, dikkat etmemişim niyeyse. Bu sezonda da aynısı devam ediyor.
Kevin Wendt’i tanıyorum hatta. Gerçi ben The Bachelorette ve Bachelor in Paradise’ın US versiyonlarından biliyorum. Ama Wiki’de Canada diye geçiyor, sonrasında gidip onlarınkinde de yarışmıştı. Drag Race’in Canada versiyonunu izlemesem de iki sezondur oradan da yarışmacı var.
Neyse bunlar da “+1’i siz seçin,” yöntemini uyguladılar. İlk bölümden “Death Row” uygulaması eklemişlerdi, fena durmadı. Yarışmacılara, traitors seçimler dahil, devam ettikçe bakarız.
Kore geliyor.
US versiyon 9 Ocak‘ta dönüyor.