The Trunk (Teureongkeu) || Mini Tanıtım
3 yorum aytackara 01 Aralık 2024 17:02
The Trunk (트렁크 / Teureongkeu), Kim Ryeo-ryeong’un aynı adlı romanından uyarlanan Güney Kore yapımı bir gizem ve melodram dizisi.
Park Eun-young tarafından yazılmış, Kim Kyu-tae tarafından yönetilmiş ve başrollerinde Seo Hyun-jin ile Gong Yoo yer alıyor. Mini dizi ve sezonu 8 bölümden oluşuyor. Tüm sezonu 29 Kasım’da Netflix’te yayınlandı.
Han Jeong-won, geçmişte yaşadığı bazı sıkıntılar nedeniyle kaygı ve yalnızlık içinde kıvranan bir müzik yapımcısıdır. Eşi Lee Seo-yeon’la arası bozulmuştur ve düzeltmeye çalışmaktadır. Eşi bunun için büyük bir şart öne sürer: Başka bir kadınla bir senelik geçici evlilik. Eğer bu evliliği tamamlayabilirse kendisiyle barışacaktır.
Han Jeong-won, evliliğini kurtarmak için (istemeyerek de olsa) bu ironik girişime atılarak sözleşmeli evliliği kabul eder. NM (New Marriage/Yeni Evlilik) şirketi de kendisini Noh In-ji ile eşleştirir. Noh In-ji, her yıl sözleşmeli bir kocayla yaşamaktadır ve hatta bu 5. eşidir. Ancak onun da (elbette) böyle bir işe girmesinin kendince sebepleri bulunmaktadır. Böylece ikilinin yolu kesişir, evlilik maceraları (?) başlar.
Gelecekte kıyıya vuran bir sandık ise gizli evlilik servisini ve her şeyin tam ortasında yer alan bu çiftin tuhaf evliliğini gözler önüne serer. Belli ki zaman için bir şeyler ters gitmiştir.
yorumlar
İlk 2 bölümü izledim.
* Koreliler hem böyle konuları buluyorlar hem de üşenmeden çekiyorlar. Üstelik kısa çekiyor da sayılmazlar, final bölümü 72. dk.
* Doğruya doğru, şimdilik memnunum. Bunda başrol ikilinin payı var. Yavaş yavaş açılıyorlar, hatta yine oradan oraya atlamayı ihtimal etmiyorlar. Bunu yaparken gelecekte neler döndüğüne biraz daha ağırlık verseler fena olmaz.
Du’ bakalım.
Yarım bölümden fazla şans verdim buna. İzlemeye değer bir şey göremedim açıkçası.
Romantik/ilişki draması tarafı iyiydi, güzel beslediler. Merkezdeki asıl gizem ise bunun yanında daha yavan kaldı. Sandık meselesini yokmuş gibi sona doğru bırakarak biraz fazla ötelediler. Bir de dışarıdan sanki daha büyük bir olay varmış gibi dursa da o derece değil bence.
Ama ikisi bir arada bir şekilde ilerledi de. Sonunu ise tam da bu şekilde izliyordum, öteki türlüsü klişe kalacaktı. Dolayısıyla itirazım yok.
Eğer “Bu sırada birbirlerine aşık oldular, sonsuza kadar mutlu yaşadılar,” yapsalar göz devirebilirdim. En azından “İki kez karşılaşırsak…” gibi daha romantik bir açıdan bakarak açık kapı bıraktılar ve ilk karşılaşmayla bitirdiler.
Lee Seo-yeon’u daha fazla merak ediyordum. Kötü bitmiş sayılmaz en azından. Kendi anlaşmalı kocasıyla mutlu bitirmeyeceklerini anlaması zor değildi. Adam güya kendi yoluna gitti ama öyle bir gitme ki sona doğru işlediği cinayetten hapse girdi Lee de avukatlık masrafını üstlenip bir de onunla kalmayı seçti anladığım kadarıyla.