The Walking Dead – Bir Efsane Doğuyor
1.096 yorum tatankaiyasaka 02 Kasım 2010 21:29
Başlık iddialı mı geldi? Hiç de öyle değil!
Pilot bölümü 5,3 milyonluk izleyici kitlesi ile “2010’un en yüksek kablolu kanal prömiyer reytingi”ni tutturmuş bile!
Öte yandan, 22dakika‘da yayınlanan haber ve bildiri sayısı da başlamamış bir dizi için, oldukça iyi. Öyle ki dizinin:
* tanıtım videosu,
* açıklanan bölüm isimleri ve ilk fotoğrafları,
* gayrı resmi açılış videosu ve hatta
* yazarlarımızın ilgilenip ilgilenmediği hakkında bir oylama ve podcastbile yayınlandı.
Sadece bunlar da değil; posterler, haberler, çizgi romanı hakkında bilgiler ve hatta başka anketler…
peki bu kadar yoğun ilginin ve beklentinin ardından yayınlanan ilk bölüm nasıl mıydı? nacizane fikirlerimle beraber işte “the walking dead – days gone bye“yazının buradan sonraki kısmı ilk bölümle ilgili ispiyon içerir.
başta şunu belirtmeliyim ki insanlar ikiye ayrılır: zombi temasını sevenler ve sevmeyenler dolayısıyla yayınlanan ilk bölüm, bu temayı sevmeyenler için pek bir anlam ifade etmese de “zombi tutkunları”* için oldukça tatminkar bir bölüm olmuşa benziyor.
yine de mevzubahis “yaşayan ölüler” olunca, yaratıcılık da bir yere kadar… günümüze kadar bin bir çeşit filmi / kitabı / çizgi romanı yayınlanan bu türün, hikaye olarak, “özgün” olma şansı pek yoksa da televizyonda yapılan ilk zombi işi olması bir avantaj olarak görülebilir.
hikaye, çok da aşina olmadığımız bir durum değil dolayısıyla: polis memuru rick grimes bir çatışma sonucu yaralanır ve hastaneye kaldırılır. uyandığındaysa, dünyasını değişmiş olarak bulur; sokaklar ıssızlaşmış, her yeri cesetler kaplamıştır. evine gittiğinde iki yabancıyla karşılaşır ve olan bitenden haberdar olur: zombiler!
insanların -muhtemelen eşinin ve çocuğunun da- atlanta’ya sığındığını öğrenir ve onları bulmak üzere yola çıkar.
diğer yandan, ailesi gerçekten hayattadır. ancak atlanta’da değil, yaşadıkları şehirde bir grup hayatta kalanla beraber mücadelelerini sürdürmektedirler.
ilerleyen bölümlerde muhtemelen, ailenin bir araya gelmesi üzerine, hayatta kalanların bir yandan zombilerle mücadele ederken, diğer yandan da kendi içlerindeki problemleri çözmelerini izleyeceğiz.
Çizgi romandan bir kapak çizimi
Robert Kirkman‘ın aynı isimli aylık çizgi romanından uyarlama olan dizinin başrolünde ingiliz aktör Andrew Lincoln yer alıyor. Kendisine Jon Bernthal, Sarah Wayne Callies (Prison Break), Laurie Holden (The Shield), Jeffrey DeMunn eşlik ediyorlar. Ayrıca ilk bölümde Lennie James‘i (Jericho) de bolca izliyoruz.The Shawshank Redemption ile The Green Mile filmlerinin yönetmeni Frank Darabont bu dizinin yazar/yönetmenliğini yapmış. Yapımcılar arasında da yer alıyor.
İlk sezonu 6 bölüm sürecek olan The Walking Dead‘in ilk bölümü 90 dakikalık (reklamları kesince 66 dakika sürüyor).
hikayenin ötesinde, zombi denince ilk akla gelen makyaj ve özel efekt konusunda, amiyane tabirle aşmışlar. dizinin özel makyaj ekibinde yılların ödüllü sanatçısı Gregory Nicotero yer alıyor. yarım insan bedenleri, çok gerçekçi kan efektleri, vurulmalar, çürükler, yaralar… hastane ve doktor dizilerindeki ameliyat sahnelerini merakla izleyen benim bile yüreğimi kaldırmaya yetecek kadar başarılı bir iş çıkmış ortaya.
gerilimi sadece kanla, zombiyle de arttırmamışlar. genel atmosfer ve çekimler oldukça başarılı olmuş. örneğin karakterin başından geçen, kulak çınlaması, göz kamaşması gibi etkileri birebir yaşatarak, dizinin içindeymişiz de her an bir yerden zombi çıkabilirmiş gibi bir izlenim yaratmışlar.
zombi filmlerinin olmazsa olmazı “bö!” diye aniden çıkan yaratıkların olmaması da ayrı bir avantaj tabii.
müzikler de bence kıvamında olmuş. hem seyirciyi yeterince gerebilmişler, hem de dizi bittiğinde “uyan arkadaş, bunlar hayal ürünü!” diye kendine getirmesini bilmişler
dünyada ve 22dakika’da bu kadar ses getiren dizinin ilk bölümünden izlenimler bunlar. şimdi geriye tek problem kalıyor: istikrar!umarım, gelecek bölümlerde de bu dengeyi ve kaliteyi tutturabilirler de şöyle ağız tadıyla izleyebileceğimiz bir dizimiz daha olur.
*notlar:
* resident evil oyunundan beri zombilerle aram iyidir. o sebepten, dizinin lehine,taraflı bir yazı olmuş olabilir
* yukarıda kaynak gösterdiğim bildirilerin yazarlarına teşekkürler
* reyting haberi için dkamoy’a ayrıca teşekkürler
yorumlar
Norman Reedus set kazası geçirmiş, kafa travması geçirmiş ama iyiymiş. Çekimler biraz sarkmış.
Yahu dizi bitiyor, ne kazası. Geçmiş olsun.
11×11
Çok sinirliyim.
Bu adam bizimkilerin başına çorap örecek ama kendi başını yese bari. Yanında da Pamela’nın oğlunu götürebilir. Bu arada bölümde yoktu ama bu kadar karikatürize bir karakter senelerdir görmemiştim. Dizinin ağırlığına da uymuyor zaten.
Negan-Maggie spin offuna yol yapmış oldular sanırsam.
Ayrıca bu bölümle beraber baştaki Maggie – Daryl kapışmasının da fake olduğunu düşünmeye başladım.
S11E14
*Sondakinin Part 2’yi bitirmeden önce döneceğini varsayıyordum zaten.
*Böyle bir dünyada ‘para’ gerçekten bir değer mi?
Başta dandik, doldurma bir bölüm olacakmış gibi hissettirdi ama bir anda dallanıp budaklandı.
Negan’ın yanındaki siyah ablayı (Annie) kısa ekran süresine rağmen sevdim, kalıcı olsa keşke. Negan’ı da kısa bir aradan sonra yeniden görmek güzel oldu. Zaten spin-off için bir şekilde yolları Megi ile kesişmeliydi.
Bunlar almadığına göre silahları kim aldı acaba? İşin içinden Lance çıkarsa şaşırmayacağım. Darbe yapmak için silahlanıyor herhalde ama niye böyle bir tezgaha girdi ki? Yoksa başlarındaki kadının işi mi?
Lydia-Megi konuşmasında Lydia’ya hak vermedim değil. Bıktık, gençliğimizi yaşayamıyoruz Megi abla. Maggie’nin de ne kadar haklı olduğunu gözümüze bir kez daha soktular. Gerçi The Commonwealth’in kendisi değil başındakileri problemli. Klasik bildiğimiz ülkelerden farkı yok aslında.
Evet,
kimin çaldığı belli oldu
Ne yapacan o kadar silahı Leah.
Negan’ı bir gün ölürken görürsek, kimin elinden olacağını anladık
Negan, ne ara biriyle tanıştın, ne ara hamile bıraktın
Carol, büyük resmi görür, küçük resmi görür, senin kanından kendi resmini bile yapar Lance
Ulan Sebastian, parana da sana da
CIAci Toby kolay halloldu.
Araya kaldı 2
Güle güle güle güle
41 dakikayla dizinin belki de en kısa bölümü olabilir. Biraz toplayıp biraz dağıttılar. İddialı bir ara diyemem ama kendince bir aksiyonu vardı. Dizi, son 2-3 sezondur belli bir seviyeyi tutturdu zaten, oradan ilerliyor.
Bölüme başlarken kimin öleceğini birazcık merak ediyordum. Daryl-Carol dizisi vs.yi de düşününce geriye pek iddialı bir hamle kalmıyor haliyle. Aslında şu uğraştıkları adamı da öldürseler fena olmazdı, o kaldı sonraya.
Kıyamete adapte olmuşçasına gazete bile basıp para muhabbeti yapmalarını geçersek, misal neden Eugene’in aşk hayatını önemseyeyim kuzum ben? Final bölümleri de tamamlanınca her şeyi yakıp yıkın da hepiniz bir rahata erin.
Kalan sağlar bizimdir. Dermişim.
Bu da bitti. Yazın son kısmıyla tabii ki görüşmek dileğiyle…
Ay bitsin artık. Bir şeyler yapıyorlar ama cidden izlenesi değil.
Olmasın dedik zamanında ama oldu. Gerçi göründüğü an bu işin nasıl biteceği belliydi.
Diğer taraftakiler zaten hiç umurumda olmadı.
Yani
The Walking Dead: Last Mile diye bir oyun geliyormuş 11 Temmuz’da. Facebook Gaming ve Facebook Watch’ta yayınlanacak. Interaktif canlı yayın bir etkinlik. Ücretsiz oynanıyor sanırım.
Trailer
Film öldü, yaşasın Rik ve Mişon dizisi: 2023’te 6 bölüm
Poster
İlk 3 bölüm içinde daha dişe dokunur olan buydu. Zombi kıyametinin genel havasına da daha uygun kaçmış aynı zamanda. Dee’nin Alpha gibi bir karaktere dönüşümünü vermeye çalışmışlar. Bu bakımdan Negan’ın prequel bölümünü de hatırlattı. Karakter odaklı bir bölümdü. Lydia’ya da çocuk versiyonuyla yer veriyorlar.
Bu, meğerse AMC+ üzerinden “çift” bölümle dönmüş. TV üzerinden tek bölüm yayınlanacak sanırım.
Böyle bir bilgi bizde vardıysa bile ben unutmuşum.
Başladık bakalım yine ve bu sefer son kez. 18 göreceli daha iyi ve temposu biraz daha yüksek bir bölümdü. Judith’i son dönemde pek kullanmaz olmuşlardı. Onun var olduğunu da hatırlamışlar.
Yalnız bendeki “Hepiniz ölseniz tekiniz için üzülmem, belki Maggie hariç,” hali devam ediyor.
Sonunda bir şey yapansa Judith oldu. Sahi bu dizi bittiğinde ne olacak buna? Maggie desen Negan ile uzantıya geçecek. Daryl, öbür uzantıda olacak. Rick ve Michonne’lu diziye mi monte edecekler yoksa Carol’a falan mı kalır? Zaten bu gidile Commonwealth de dağılacak. Sonrası da malum, meçhul.
Kaldı 6
S11E17
Final sezonunun 3. ve son kısmını sıkıcı geçen ve atlaya atlaya geçtiğim bir bölümle açtık. Hiç özlememişim. Bitse de kurtulsak artık cidden şundan.
Öyle değilmiş tabii. Malum kurumlar geç kalmış sadece, 19 bugün geldi. Şimdi buna çemkirsem nankörlük olacak ^.^
11×19 üzerine:
İlk yarısı 18’in üstüne yavaş kaldı gibi ve karakter odaklı ilerlediler. İkinci yarısı daha iyi ilerledi. Özellikle Prenses’in hakkını versem olur gibi. Şahsından hoşlanmadığım Eugene kısmı da fena gitmedi. Derdini + tasasını 1 gr. önemsemiyorum, o var işte.
– Zombilerin akıllandığı ve farkı çeşitleri olduğu görüşünü yeniden gündeme getirdiler.
* Geri zekâlı
Kaldı 4.
S11E18
Yine kötü bir bölümdü aslında ama son 6 dakikası keyifli geçti en azından.
S11E19
‘Bir aylak bunu nasıl yapabilir?’
Günün sorusu tam olarak bu.
11×21 üzerine:
Savaşınız ayrı, hazırlığınız ayrı batsın Amen.
Daha fazla birikmesin diye girdim 2. yarıya. 18 biraz daha hareketli ve izlemeye değerdi ama sonuç itibarıyla şiştim. Buraya kadar gelmişken sonunu görmek için izlemeye devam ediyorum, o kadar. Yoksa izlenecek bir şey yok.
Bu arada Princess nerede? Malum kişiyle ilişkisi nedeniyle oralarda takılmıyor muydu? Sezonun ilk yarısı başka yere mi gitti yoksa, unuttum?
Daha bir izlenesi bölümdü.
Princess nerede sorum cevaplandı. Mercer ile yaptığı konuşmada anlattığı hikayesini ve
benzetmesini çok beğendim. Kim yazmışsa güzel yazmış.
Yucin de bu bölümün iyilerindendi.
Evet, adı
Pamela
Bu
Ha bu arada, bu kadar zombiyi bu kadar kişi nasıl temizledi merak etmiyor değilim.
İyi halt yediniz. Daha doğrusu yemediniz.
Eugene’e ceza verdiler ama idama gidişten döndü. Fragmanda da kaçak görünüyor zaten. Uzantının etkisinden dolayı Negan’ın ölmeyeceğini biliyordum, ibre bir ara karısına döner gibi oldu ama o da yattı.
Araya giren Ezekiel’e de bir şey olmadı. Yine önemsiz birilerini kurban edip yola devam ettiler. Zaten bitiyorsunuz ama hala tık yok.
Kaldı 2. Annecim sabır.
Cidden uzantı diziler olmasa bunlar bu diziyi finalde nasıl bağlayacaklardı. Yıllardır ne yapıyorlarsa, 11’de de onu yapıyorlar. İşin kötü yanı oldukça da kötü yapıyorlar.
Saçma sapan bölümlerle gidiyoruz finale.
Bunların böyle ilerlemesinin bir sebebi de uzantı dizi yapmaları bence. Onları planladıkları için böyle ilerliyorlar.
Bir bölüm sonra final yapacak olan benim, siz değilsiniz. Pardon. Ayrıca ANLADIK diye bağırasım var artık.
TAMAM.
Sezonun izlemeye değer bölümlerinden biri olmuş. Yahu
Kaldı 1
Bütün sezonu AMC+ üzerinden TV’ye göre bir hafta erken yayınlamışlardı. Ancak bu terbiyesi olmayan bireyler final bölümü için değişikliğe gitmişler galiba.
Bugün sadece “The Making of the Final Season” yayınlayacaklar AMC+’ta. TV’de de 11×23 yayınlanacak. Hatta görünen o ki haftaya Pazar TSİ 11:00 gibi de yeni bölüm gelmeyecek. Gece vakti TV yayınıyla birlikte ekleyecekler finali.
Not: Umarım Futon ve dolayısıyla ben yanılıyoruzdur. Çünkü yazıklar olsun.
Not 2: Haftaya kırmızı halı eşliğinde veda var gibi. 20:30’a Red Carpet Live koymuşlar. Final bölümünün adı da “Rest in Peace”.
Not 3: Keşke uzantı dizisi olmayan herkes ölse. Zombiler yesin sizi. Beter olun.
BİTTİ! Tanrım bu günü de gördük. 67 dakikalık bir kapanıştı.
İstediğimden daha az ana karakteri kurban ettiklerini söyleyeyim, içimde kalmasın. Ama öyle ya da böyle toparladılar. Hatta beklediğimden iyi toparladılar.
Şu an kafamda burası böyle olsaydı, şundan neden bahsetmediler, bu karakter neredeydi diye geçmiyor açıkçası. Bu saatten sonra o kadarına giremeyeceğim. Daha bunun uzantı dizileri de var zaten. Bakarız bakalım. Mezara kadar beraberiz bu gidişle.
https://twitter.com/jaaryls/status/1594528500685279233
– Ardından bir senelik zaman atladık. Commonwealth evleri olarak kaldı. Ezekiel, yeni vali olmuş, Mercer da yardımcısı. Eugene’in kızı olmuş falan.
Daryl da Rick-Michonne’un peşinden gitmek üzere ayrıldı. Ben Judith, Daryl’e Michonne’un bu yüzden gittiğini söylemediğinin farkında değildim sanki. Carol ve Judith de dahil diğerleri de arkada kaldı.
Gider ayak Maggie ve Negan arasında bir çeşit daha geçerli bir ateşkes gördük. Ama Dead City için uygun ortam pek kurulmadı gibi. Maggie de dışarıyı keşfetmek gerek moduna girse de tutup da Negan’la birlikte yola çıkmış değil.
– En sonunda Michonne ve Rick’i ayrı ayrı mektup yazarken gördük
11 sezon, düzinelerce bölüm. 12 yıl. Yeri geldiğinde insanı sinir ettiği doğru, normal şartlarda birkaç kez bırakmış olmak gerekirdi. Ama sonunu gördüğüm için de mutluyum. Galiba izlediğim için pişman da değilim. Tabii bunda final atmosferinin etkisi de var. 48 saat sonra yeniden göz devirebilirim. Neyse, bye.
>> We are the ones who lived.
The Walking Dead Universe: Official 2023 Trailer
Eskilerden bir şahıs final bölümü çekilirken seti ziyarete gelmiş. Geniş açılı bir sahneye figüran olarak onu da dahil etmişler.
Final hatırına: Sığışmayan kalmasın posteri
S11E24 (FİNAL)
11 sezonun, onca formsuzluğun, ‘Bitse de gitsek!’ dedirtmelerin üstüne duygulandırabilen bir veda olabileceğini düşünmemiştim hiç açıkçası. Rosita üzerinden veda havasını verebildiler bana. Onun 3 sahnesi bölümün benim radarımda öne çıkan 3 sahnesi oldu. İlk sahnede heyecanlandırdı, sonraki 2 sahnesinde ise duygulandırdı. Final anlarında malum ikiliye selam çakmak da hoş oldu. Negan ve Judith ile de tadında vedalaştık denebilir. Judith ile daha iyi vedalaşabilirdik gerçi.
Dizi bitmişken 11 sezonluk yolculuğun hatırına Top 7 karakterimi listeleyeyim sırasız bir şekilde:
Rosita
Negan
Judith
Eugene
Michonne
Andrea
Vali
2-3 sezonda bir bırakmama rağmen tekrar tekrar başladığıma gayet memnunum şu an. Final için bile olsa değdi.
Spin ofları da izleriz madem.
Hatta izlemekten vazgeçip her türlü ispiyonunu okuduğum ftwd ve world beyond a bile başlayasım geldi
Öyle uzun uzun bir şey yazmaya gerek yok. Uzun süredir düşüşte olan bir dizi için fena olmayan bir final yapmışlar. Bunca yıldır aramızda olan karakterlerin çoğuna, eskilere de selam çakarak duygusal bir sonla veda ettik.
Canımı sıkan yerler de yok değil tabii. Yani
Evet,
Mişon’un 10×13 Rick’in eşyalarını nasıl bulduğunu öğrenmiş olduk. Meğer Rik atmış zamanında. Rik’i sonda gördüğümüz yer New York mu diyordum ki, 10×13’te teknenin kayıt defterinin son sayfasında New Jersey yazıyordu.
Megi
Yani
Uzun süredir düşüşteydi dedim ama haksızlık etmeyeyim, Angela Kang elinden geldiğince su alan geminin batmaması için uğraştı. Başkası başta olsa çok daha beterini izleyebilirdik.
Sonda oyuncuların bir kısmının (bazıları niye vardı bilemiyorum ) vedası hoş sayılırdı.
Sonuç itibarıyla bir dizinin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Uzattıkları için tadı uzun süredir kaçık olsa da izlediğime pişman olduğumu söyleyemem. Uzantı dizilerde görüşmek üzere. Bir ara şu FTWD’nin son sezonunu bir izleyeyim. En son bıraktığımda bir manyaklık yapmışlardı, nereye gittiler oradan merak ediyorum.
11×13
Nihayet güzel ve heyecanlı bir bölüm. Commonwealth dramalarını neyse ki uzatmadan kenara koydular. Umarım oraya çok da vakit ayırmadan devam ederiz. Dizi güvenli alanından çıkınca ne de güzel oluyor.
İkisi de etkili bölümlerdi, içlerinde güzel sekanslar vardı.
Maggie vs. Leah güzeldi. Maggie Leah’nın arkadaşlarını vurduktan sonra maalesef Leah için geri dönüş kalmamıştı, halbuki bizimkilerin grubuna bir şekilde katılabilse iyi bir asset olabilirdi. Öldü gitti yazık oldu. Pope öldükten sonra o grupta ölen herkese yazık oldu aslında, hepsi iyi talimli tiplerdi.
Lance’in görevini ben artık takip edemez oldum. Commonwealth ile birleşmek istemeyen herkes neden düşman farz edilmeye başlandı anlamadım, lan Hilltop dediğin yer zaten şuncacık yer, ellerinde ne doğru dürüst silah var ne bir şey, ne diye hala bunlara saldırmaya çalıştı en başta emin değilim. Kayıp silahları da bunlar almamış öğrendin, defol git evine. Oceanside’de neler olduğunu da daha göstermediler. Lance şu anda ölse yine saçma olacak o kadar sahne kapladı. Geriye doğru şöyle bir düşününce zaten Lance karakterinin aşırı salakça ve boşluklarla dolu anlamsız bir karakter olduğu da ortaya çıkıyor. Aynı şey Commonwealth ve yürüttükleri politika için de geçerli de hadi o kadar geriye gitmeyelim. Yani madem müttefik edinme politikanız bu kadar katıydı, daha önce neredeydiniz sorusu bir anda aklıma geliyor.
Neyse, 17’deki lağımlara inme fikri güzeldi ama hemen karşı karşıya geldiler maalesef, sezon başında metro tünellerindeki gerilimi biraz daha yaşayacağımız sahneler görürüz diye düşünmüştüm pek olmadı. En son Darly bıçağı Lance’in boğazına dayadı. Burdan herkes sağ çıkamaz diye düşünüyorum.
Genel itibariyle fena gitmiyor ama biraz daha gerilimli ve tempolu sahneler bekliyorum.
18, 19 ve 20’de yer yer baygınlık geçirecektim. 11 sezon izledikten sonra bazı ikili diyalog sahneleri hakikaten acı veriyor izlerken artık. Aslında azaltmışlardı ama bok var gibi son sezonda saptıkları yoldan bir türlü çıkamamaları yüzünden yine bu sahnelere maruz kaldık. Umarım ki yeni dizilerde bunların yoğunluğunu azaltırlar yoksa vallahi bu franchise’ı daha fazla savunamayacağım.
Ayrıca
Neyse ki 21’de nihayet biraz doğru yöne saptık. Bitmeye 3 bölüm kala biraz gerilim vermeye başladılar.
Son 3, hadi bakalım.
Güzelce bitirdiler.
İzlediğim ilk yabancı diziydi, bitti. Hiçbir zaman ilk sezonu kadar iyi olamadı. 2-8 arası bazı sezonlar bomboş. Bu rezillik 9’a kadar böyle sürdü. Sonra
sevgili Angela Kang diziyi pezevenklerin elinden alıp nispeten izlenesi bir hale getirdi. Bu kadar kalabalık kadro sevdası da devamlı senaristlere ket vurdu bence. Herkese ekran süresi ayırmaya çalışıp dertlerini dinlemeye uğraşınca dizinin konusunu ve janrını unuttular uzunca bir süre. Bu kısmen son sezonlarda da devam etti. Çünkü maalesef çoktan dizinin DNA’sına işlemişti.
Finalden önce yayınlanan making of bölümüne de baktım. Dış mekan çekimlerini anlatırken ah böyle zorlandık, ah şöyle kıçımız yırtıldı, vallahi imanımız gevredi deyip duruyorlar. Misal metro tünellerinde geçen sahneler. Demek ki üşendiklerinden yapmıyorlarmış, bütçeleri olmadığından değil. Milleti Alexandria’ya doldurup diyalog kasmak kolay tabi.
Her şeye rağmen diziyi kötü hatırlamayacağım. Umarım yeni dizilerde aynı hatalara düşmeyip dizinin janrını da unutmadan izlenesi şeyler sunarlar. Mekan değişikliği de mutlaka iyi gelecektir.
Negan & Maggie’de görüşmek üzere.
Son 8 bölüm de D+’a gelmiş.
11×09-16 arası Netflixcim Türkiye’ye 20 Şubat’ta geliyormuş.
Çok şükür sonunu öyle böyle gördük. Neyse ki en azından bu sezon ve final güzeldi de tüy dikmedi. Angela Kang’ın sanırım senaryoyu devralmasının payı var. Finalin sonuna da iyi şeyler sıkıştırmışlar.
Artık 5-10 uzantı daha çekerler. Negan-Maggie ve Rick-Michonne güzel olur da, Daryl’a da umarım iyi yan karakterler koyarlar. Bakalım…
İzleyecek başka bir şey kalmamışçasına The Walking Dead: Webisodes‘a daldım bir süre önce. Aklıma Letterboxd düşürdü.
Web dizisi ayarında olduğu için bölüm süreleri kısa tabii. 2011’deki ilk sezon (Torn Apart) Rick’in karşılaştığı kadın bir zombinin hikayesi üzerine. Vakti zamanında izlemiştim, zaten oradan biliyordum aslında bunları. 3. sezon (The Oath) meşhur hastane kapısının ortaya çıkışının öyküsü. Kadroda Wyatt Russell da var.
Şu kanal kendi çapında hepsini toplamış gözüküyor. VPN de istemedi sanki.
İlk 3 sezon The Walking Dead’in kendi Youtube listesinde de var. VPN açıp ABD’ye gitmek gerekiyor orada. 4. sezonu (Red Machete) Dailymotion‘da da var.
Fikren ilk ve üçüncü sezonlar daha ilgi çekici ve iyiydi tabii. Onun dışında The Walking Dead işte.
The Walking Dead: Webisodes’a girmişken Fear the Walking Dead’inkilere de bakayım dedim. Diziyi 2. sezon ortasında bıraktıydım güya ama web dizisi sonuçta, onları da tamamladım.
“Flight 462″yi, yani bir uçak üzerinden anlattıklarını yine vakti zamanında (2016) izlemiştim. “Passage” ve “Dead in the Water” da peşinden geldi. Dead in the Water’ın yayını 2022 gözüküyor. Fikren tamamen vazgeçmediler demek ki.
Ayrıca Maggie Grace‘in ucundan yer aldığı “The Althea Tapes”i de izledim tabii. Ben diziyi bıraktığımda kendisi daha kıyıda köşede bile yoktu… The Walking Dead’in Youtube hesabında var onlar da. VPN üzerinden tabii yine.
Sen diziyi bıraksan da dizi seni bırakmıyor diyeceğim ama benim de bıraktığım yok ki. Yarın da TWD: Dead City yeni bölüm gelecek zati.
“The Walking Dead: Destinies” diye oyunu geliyormuş. İlk 4 sezondaki hikayeyi takip eden, oyuncuların kendi istedikleri gibi olanları şekillendirip değiştirebileceği türden.
Dog ölmüş