The Wheel Of Time – Tanıtım
67 yorum hayrola11 20 Kasım 2021 08:04
Amazon’un Prag’da kurduğu dev bir stüdyoda çekilen, ilk sezonu yayınlanmadan ikinci sezon onayı alan yeni dizisi The Wheel of Time, Robert Jordan’ın yazdığı, Türkiye’de Zaman Çarkı adıyla yayınlanan 15 ciltlik roman serisine dayanıyor. Seri, 1990’da yayınlanan Dünyanın Gözü (The Eye of the World) isimli ilk romanla başlayıp 2013’te okuyucuyla buluşan Işığın Anısı (A Memory of Light) kitabıyla son bulmuştu. Serinin ilk kitabından önceki zamanları anlatan Yeni Bahar (New Spring) romanı ise 2004 yılında basıldı.
Robert Jordan’ın 2007 yılında hayatını kaybetmesi nedeniyle serinin son üç kitabı Brandon Sanderson tarafından tamamlanmıştır. Dizinin yapımcılığını Sony Pictures Television ve Amazon Studios üstlenirken, yönetmenliğini Rafe Judkins üstleniyor. 8 bölümden oluşan ilk sezonun ilk üç bölümü 19 Kasım 2021’de Prime Video‘da yayınlandı. Kalan bölümlerse haftalık devam edecek.
BATI DİYARI
TAR VALON
Tar Valon, Aes Sedai güçlerinin merkezidir ve muhtemelen dünyadaki en etkili şehirdir.
İKİ NEHİR
Bu nehirlerin arasına kurulmuş beş genç kadının ve erkeğin evi, dünyanın kaderini değiştirecektir.
GHEALDAN
Ghealdan, Puslu Dağlar’ın eteklerinde kurulmuş, görece küçük bir krallıktır. Savaş burada çıkmıştır.
SHADAR LOGOTH
Bir zamanların en zengin ve en güçlü şehri Shadar Logoth’un şimdiki harabe hâlinde şekilsiz bir kötülük kol geziyor.Bir zamanlar muhteşem Aridhol şehriyken, şimdi ise insanlığın kötülüklerine dair bir anıttır. Halkı kapısı olmayan bir duvar örmüştür ve Trolloc Savaşları ulusları katlederken kenara çekilmiştir. Hayatta kalanlar en sonunda duvarı aştıklarında, bugüne kadar Shadar Logoth’a musallat olan, her şeyi içine alan bir kötülük bulmuşlardır.
BREEN PINARI
Breen Pınarı bir taş ocağının kenarında kurulmuştur. Buranın halkı çıkardıkları madenler kadar serttir.
TEAR KRALLIĞI
Bu kıyı krallığı, heybetli bir kale olan Tear Taşı’na ev sahipliği yapmasıyla bilinir. Asla düşmemiştir.
GÜNEY ORMAN MASİFİ
Bu büyük masif, muhteşem bir manzaraya bakan Güney Ormanı’ndan uzanmaktadır. Karst kireçtaşı sütunları ve derin yeşil orman parçaları, aşağıdaki ilginç bir mağazayı işaret eder.
TAREN SALI
İki Nehir Bölgesi’nin kuzey sınırında küçük bir topluluk. Dünyanın geri kalanına en yakın yer olan bu köy, İki Nehir geleneklerine göre ehvenişer olma eğilimindedir. Yine de bölge için önemi küçümsenemez. Kuzey Yolu, Taren Sal iskelesinde sona erer ve Kuzey’e doğru devam etmek isteyen herkes, Taren Nehri’ni geçmek için bir sal kiralamalıdır.
YÜKSEKKULE’NİN SALI
Yüksekkule Efendi’nin sahibi olup işlettiği, küçük bir grubu ve atlarını alacak kadar büyük, mütevazı bir sal. Yedi kişilik grubumuz, Taren Nehri’ni geçmek ve Trolloc ordusundan kaçmak için Yüksekkule Efendi’nin salını görevlendirdi. Nehri geçemeyen ordu, Taren Salı köyüne doğru Batı’ya dönerek İki Nehir’in kaderini beraberinde götürdü.
CARALAIN
Bir zamanlar tüm krallığa ev sahipliği yaparken tüm izleri gün geçtikçe silinir. Uçsuz bucaksız bir yerde esen sert bir rüzgar, hazırlıksız yolcuları iliklerine kadar dondurur. Bugün, bu geniş çayırlık pek yerleşim almaz ve göçebe Tenekecilerin karavanlarını ara sıra kurtarmak için birkaç girişim olmaktadır.
CARALAİN ÇAYIRI
Efsaneye göre can yakıcı rüzgara ilaveten, ovada dolaşan bir hayli zeki ve vahşi kurt sürüleri vardır. Egwene ve Perrin ovayı geçmeye çalışırlarken kendilerini bu canavarlar tarafından takip edilirken buldular.
TENEKECİ KAMPI
Tenekecilerin parlak renkli kıyafetleri ve boyalı vagonları, kamp kurdukları otlakların sepya tonlarıyla tam bir tezat oluşturuyor. Tenekeciler ve köpek dostları, Egwene ve Perrin’i misafir edip yatacak yer verir, onlara eşlik ederler ve Yaprağın Yolu’nu öğretirler.
TİTREK KAVAK ORMANI
İki Nehir’in kuzeydoğusunda sık bir orman. Kurtlara ve diğer tehlikeler ile dolu olan bu bölge, kestirmeden gitmek veya ana yollarda görünmekten kaçınmak isteyenler haricinde seyahat için pek kullanılmaz.
ORMANIN DERİNLERİ
Ormanın gür yeşil yaprakları, grubun Beyazpelerinlerle ilk karşılaşması için aldatıcı bir zemin oluşturdu. Moiraine, esir alınıp işkence görmemek ve daha kötüsü olmasın diye Aes Sedai kimliğini saklamak için elinden geleni yaptı. Moiraine, Beyazpelerinleri, Taren Salı’ndaki son Trolloc saldırısını soruşturmaları için ikna etmeyi başarsa da daha küçük bir grup diğerlerinden ayrıldı ve görünürde alçakça bir görev için Doğu’ya yöneldi.
ESERLER
AES SEDAİ’NİN BÜYÜK YILAN YÜZÜKLERİ
Kendi kuyruğundan ısıran yılan şeklinde altın yüzükler. Aes Sedailer takar ve birinin parmağında bulunması, takan kişinin o kardeşliğin bir üyesi olduğunu gösterir. Yüzük taşının rengi, takan kişinin Ajah olduğunu temsil eder.
TROLLOC SİLAHLARI
Trolloclar, mızraklar ve baltalar da dâhil çeşitli silahlar kuşanır. Bazılarının ok ve yay kullandığı bile bilinir. Trolloc silahları ölümcül bir zehirle kaplıdır ve yol açtığı yaralar nadiren kendiliğinden iyileşir.
THAKAN’DAR KILICI
Soluklar tarafından kuşanılan bu siyah bıçaklı kılıçlar, Thakan’dar’da dövülür. Bir kılıcın dövülmesinin son adımı, yaşayan bir insanın infazını gerektirir. Bu lekeli silahların yol açtığı küçük çizikler bile, yara bir Aes Sedai tarafından iyileştirilmediği sürece, genellikle ölümcül olur.
YARATIKLAR
TROLLOCLAR
İnsan ve canavarın sefil, ürkütücü karışımı olan bu devasa Gölgedölleri, Karanlık Varlık’ın ordusunun özünü oluşturur. Görünüşleri çeşitliyken, kimi boynuzlu kimi gagalı veya hırçın burunlu, ortak bir yanları vardır: öldürücü öfkeleri. Vahşi şekilde kana susamışlardır ve sadece eşit ölçüde korkunç olan Soluklar tarafından kontrol edilebilirler.
SOLUKLAR
Soluklar. Myddraal. Gözsüz. Yeryüzünde birçok isimle tanınırlar ancak bu yaratıklar, nerede karşılaşırsanız karşılaşın, eşit ölçüde korku salmaktadır. Şimşek hızında, vahşice güçlü ve ölümcül kurnazdırlar. Thakan’dar’da dövülmüş bıçakları kuşanırlar, öyle ölümcüllerdir ki bir çizik bile bir can alabilir, tek çaresi ölümü önleyebilen bir Aes Sedai’dir. Yüzlerine bakınca gerçek korkuyu tadarsınız.
SHADAR LOGOTH’UN GÖLGELERİ
Görmeden, düşünmeden, şehirde bir solucanın toprağı oyduğu gibi avare dolaşan Shadar Logoth’un kötülüğü. Bir zamanlar büyük şehri kirleten ve yok eden kötülüğün tezahürü olan bu durdurulamaz karanlık, karşısına çıkan her şeyleri yok eder. Akşam olduğunda kendinizi Shadar Logoth’un duvarları arasında bulmamak için dua edin. Olur da oraya düşerseniz, sizi hiçbir şey kurtaramaz.
ÖRGÜTLER
AES SEDAİ
Basit bir deyişle, Aes Sedailer, Tar Valon’daki Beyaz Kule’de eğitileni Tek Güç’ü yönlendirebilen kadınlardır. Batı diyarı’ndaki en güçlü örgütlerdir. Etkileri dört bir yana yayılır, hatta onları krallara ve kraliçelere danışman olarak konumlandırır. Her Aes Sedai, her biri farklı alana sahip yedi Ajah’tan birine aittir.
ÇERÇİLER
Kasabalar ve köyler arasında seyahat edip mallarını genelde vagonlarda taşıyan ve nakleden tüccarlar. Öncelikle biblo satma ve satın almayla tanınırlarken izole topluluklarda yaşayanlar için önemli bir haber ve dedikodu kaynağı olarak da hizmet ederler.
BEYAZ PELERİNLER
Işığın Evlatları olarak da bilinirler, Aes Sedailer de dâhil olmak üzere Tek Güç’e dokunabilen herkesin Gölge’ye hizmet ettiğine inanarak hayatlarını Karanlık dostlarını bulmaya adarlar. Onların gözünde, Işık nerede olursa olsun onların yetkisi vardır ve nerede yoksa, ne pahasına olursa olsun Işık’ı getireceklerdir. Nerede bulunursa bulunsun kötülüğün kökünü kazımaya ve yok etmeye kararlı olan Işığın Evlatlarının acımasızlıkları onları gerçekten tehlikeli kılar.
TENEKECİLER
Gezgin veya Tenekeciler olarak da bilinen Tuatha’anlar, pasifist Yaprağın Yolu’nu takip eden göçebe bir halktır. Nefsi müdafaa da olsa asla şiddete başvurmazlar. Ayrıca sıkı bir vejetaryen diyeti uygularlar. Efsaneler Çağı’nda halkının dünyayı uyum içinde birleştirecek bir Şarkı’yı bildiği söylenir. Göçebe hayatları, Şarkı’yı sürekli aramalarından kaynaklanmaktadır.
OZAN
Kasabalar ve köyler arasında seyahat eden göstericilerdir. Yetenekli müzisyenler, ülkenin dört bir yanındaki hanlarda ve meyhanelerde şarkı söyleyerek, oynayarak ve hikâyeler anlatarak geçimlerini sağlarlar. Ama onları yalnızca aptal göstericiler olarak hafife almayın. Yolda yaşamanın bir parçası, hayatta kalabilmektir. Ozan’la ters düşmemeye dikkat edin.
MİTOLOJİ
TA’VEREN
Zaman Çarkı, Desen’i onarıp hizaya sokmaya ihtiyaç duyduğunda, ta’veren’i yaratır. Bir kişinin hayat ipliğini, çevresindeki tüm ipliklerin etrafında dönmeye zorlanacağı şekilde büker. Bu, Desen boyunca bir dalgalanma etkisi yaratarak kişiyi gergef işinde bir odak noktası hâline getirir. Ta’veren olan insanlar kendilerini hem iyi hem de kötü olan garip ve imkânsız olayların ortasında bulurlar.
EJDER
Işık’ın Şampiyonu ya da Karanlık’ın. İstedikleri takdirde, Karanlık Varlık’a karşı durabilecek tek kişi. Her Çağ’da doğmuş bir Ejder vardır, sonuncusu, kibirleri Tek Güç’ün erkek yarısının lekelenmesine yol açan ve Dünyanın Kırılması’yla sonuçlanan Lews Therin’dir. Genellikle Yenidendoğan Ejder olarak adlandırılan bir sonraki Ejder dünyayı kurtaradabilir, yok ededebilir.
KARANLIK VARLIK
Karanlık Varlık. Yalanların Babası. Kötülüğün, kaosun ve yıkımın anlaşılmaz, sonsuz gücünün isimleri. O kadar kötü biri ki gerçek adını yüksek sesle söylemenin beraberinde büyük bir uğursuzluk getirdiğine inanılır. Şu anda hapiste olan Karanlık, insanlığın ruhunu yok edebilmek, tüm dünyaya karanlığı ve kargaşayı yayabilmek ve nihayetinde dünyayı kendi suretinde yeniden yaratabilmek için özgür olmayı hedefliyor.
EJDER DİŞİ
Çoğu kişi tarafından kötülüğün alameti veya lanetli bir işaret olarak görülen Ejder Dişi sembolü, genellikle kötü olduğuna inanılanların kapılarına veya evlerine ya da içeride yaşayanlara bir lanet olarak karalanıp boyanır.
KADIN ÇEMBERİ
İki Nehir bölgesindeki her topluluğun anlaşmazlıkları çözen ve köylerinin yönetiminde önemli olan bir grup yetişkin kadından oluşan kadın çemberi vardır. Mevkisini ilelebet sürdüren bir Hikmet tarafından yönetilirler.
ÜÇÜNCÜ ÇAĞ
0 AB – DÜNYANIN KIRILIŞI
“Ejder” Lews Therin ve bir grup erkek Aes Sedai, Karanlık Varlık’ı sonsuza dek hapsetmeye çalışır. Onlar başarısız olunca Karanlık Varlık, Tek Güç’ü lekeleyip tüm erkek Aes Sedaileri deliliğe sürükler. Delilikleriyle dünyanın düzenini bozarlar. Dağlar düşer, topraklar altüst olur, medeniyet çöker ve yükselen Ejderdağı oluşur. Bu, Efsaneler Çağı’nın sonu ve Üçüncü Çağ’ın başlangıcıdır.
2 DANU, 978 ÖY – DÜZEN, BİR CENGÂVER TALEP EDİYOR
Karanlık Varlık ile tekrar savaşmak için Lews Therin olarak dünyaya tekrar geldiğine inanılan bir çocuk doğdu. Kehanette bu çocuğa “Yenidendoğan Ejder” deniliyordu. Onlara büyük bir güç bahşedilmişti ve bu güç ya dünyayı kurtaracaktı ya da dünyayı yok edecekti…
979 ÖY – MOİRAİNE’NİN GÖREVİ
Bir Aes Sedai olan Moiraine, bir sonraki Ejder’i bulmak için arayışına başladı. Bu seçilmiş kişi, kehanetlerde bahsedilen bir tarihte doğmuş olacak ve Tek Güç’ün kaynağına dokunarak dünyayı Karanlık Varlık’tan kurtaracak kadar ya da dünyayı tekrar yok edecek kadar güçlü olacaktı.
998 ÖY – İKİ NEHİR’E DOĞRU
Moiraine’nin Yenidendoğan Ejder’i arayışı, onu dört genç insanın da kehanette yer alan muhtemel Yenidendoğan Ejder olabileceği bir yere, İki Nehir’in tuhaf topraklarına sürükleyecekti…
KARAKTERLER
Rosamund Pike, Moiraine olarak dizide rol alıyor. Moiraine, dünyayı kurtaracak veya yok edecek kişiyi ararken yolu İki Nehir’e düşer. Tek Güç’ü aktarma yetisine sahip, gizemli ve güçlü bir Aes Sedai’nin gelişi, endişeye ve kaos tehdidine yol açar. Kehanetlerde duyurulan Yenidendoğan Ejder’i aramaya koyulur fakat ne uğruna?
Aes Sedai asla yalan konuşmaz fakat söylenilen doğrular her zaman sandığınız doğrular olmayabilir.
Madeleine Madden, Egwene al’Vere olarak dizide rol alıyor. Hancı’nın kızı Egwene, yaşının çok ötesinde bir bilgedir. Kararlı, sebatkâr ve mantığının sesine kulak veren biridir. Rand ile evlenmeye söz verse de diğerleri onun potansiyelini görür. Köyün Hikmeti onu eğitmek ister ve onu İki Nehir’den almak isteyen bir Aes Sedai’nin gelişi, bir zamanlar sürdüğü sade yaşamını daha da karmaşık hâle getirir. Herkesin sandığından çok daha önemli olabileceğini çabucak fark eder.
Rand al’Thor rolünde Josha Stradowski yer alıyor. Rand için ailesi ve dostlarından daha önemli çok az şey vardır. Başkalarına, özellikle de Egwene’e olan sevgisi ve şefkatinden dolayı fevri hareket eder ve keçi kadar inatçıdır. Moiraine İki Nehir’e vardığında o pek aldırış etmez. Güç belki kendisinin ya da arkadaşlarından birinin içindedir ama tek derdi, ne pahasına olursa olsun sevdiklerini korumaktır. Bunu da er ya da geç yapmak zorunda kalacaktır…
Barney Harris, Mat Cauthon olarak dizide yer almaktadır. Mat daima hazırcevaptır ve insanları güldürmeyi sever. Hâl böyleyken muzip gülümsemesi ve nükteli cevapları, dikkatini sürekli aklını kurcalayan şu sorudan uzaklaştırır: Kendisi iyi bir insan mıdır ve bunu nereden bilebilir? Ailesi iyilik timsalliğinden uzaktır ancak kaderinde onların yolundan gitmek olduğundan korkar. Fakat o Aes Sedai’nin sözüne güvenilirse, belki de geleceğinde çeşitli sürprizler saklıdır.
Marcus Rutherford, Perrin Aybara olarak yer almaktadır. Demir ocağında ter dökülen uzun günlerin fiziği sizi aldatmasın, Perrin narin bir devdir. Ona en yakın olanların gözünde, o her karara düşünceli bir şekilde yaklaşan, güç sahibi ve istikrarlı bir adamdır. Nazik ve narin doğasına rağmen, fiziksel gücü inkâr edilemez. Peki bu, daha derin bir gücün yansıması mıdır? Perrin, olayların bir şekilde cevabı gün yüzüne çıkarabileceğinden korkuyor.
Zoë Robins, Nynaeve al’Meara olarak yer almaktadır. Nynaeve, İki Nehir’in gördüğü en genç Hikmet olarak saygı gören, vahşi ve iddialı biridir. Küstah ve öngörülemezdir fakat iyileştirme yetisi onu motive eder. İki Nehir’deki diğer dördünden yaşça büyük olsa da doğuştan gelen yetenekleri göz ardı edilemez. Nynaeve, Aes Sedaileri hor görür ancak Moiraine onun içinde bir güç sezer, göz ardı edilemeyecek bir güç.
Daniel Henney, al’Lan Mandragoran olarak yer almaktadır. Lan, Moiraine’in Muhafızı, Tek Güç aracılığıyla bir Aes Sedai’ye bağlı bir savaşçıdır. Hem koruma hem sırdaş hem müttefik olan Lan, Moiraine ile sarsılmaz bir bağ paylaşır. Görev bilinciyle hareket eder. Metin görünüşü, kendi arzularından üstün tuttuğu sarsılmaz sadakatini yansıtır. Moiraine için canını feda edebilir ve Yenidendoğan Ejder’i bulmak uğruna her ne gerekiyorsa yapacaktır, Moiraine’in planları ne olursa olsun.
Michael McElhatton, Tam al’Thor olarak dizide yer alıyor. Tam al’Thor Rand al’Thor’un üvey babası. Bıçak ustası.
Álvaro Morte, Logain Ablar olarak dizide yer almaktadır. Logain Ablar, Rand al’Thor’un yeminli bir müttefiki ve önde gelen bir Asha’man.
Hammed Animashaun, Loial karakterinde yer almaktadır. Loial, Perrin Aybara ve Rand al’Thor’un yakın arkadaşı.
Alexandre Willaume, Thom Merrilin olarak dizidedir. Thom Merrili, aşık ve maceracı; Kraliçe Morgase’nin ozanı.
Johann Myers, gezgin bir tüccar olan Padan Fain rolünde dizide yer almaktadır.
Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazının altında yorum yapılıyordu.
yorumlar
Yayınlanan 3 bölümünü izledim. Fragmanlarda biraz dandik bir havası vardı ama keyif aldım, hiç fena olmamış. Beklediğimden hızlı da gidiyor sanki.
Kitapları okumadığım için karşılaştıramam tabii, okuyan başka gözle bakar herhalde. Devamında bozmasalar bari. Foundation da böyle başlamıştı, sonrası başka bir şeye dönüştü.
Dizi beklediğimden güzel başladı, gelseydi tüm sezonu hemen izlerdim mesela. 2.bölümün ortasından itibaren ne olacak, karakterlerin başına ne gelecek merakı oluştu bende. Kitap spoiler’ına da hiç gerek yok.
Fakat iyi ki de Rosamund Pike var demem lazım, kendisini ilk kez bu tarz bir rolde izliyorum, varlığı dizi için önemli.
Son sahneyi şimdi fark ettim,
Bu oyuncuların karakter fotoları filan yok muymuş internette bi yerlerde? Böyle ajans fotosu ile görmeye alışkın değilim tanıtımlarda.
Posterleri var, küçültülüp kullanılabilir.
Tanıtım için teşekkürler. Bölgesel örgütleri yada halkları öğrenmek güzel oldu. Bi ara baya inceleyeceğim bu dizinin kitabını.
Şuan dikkat ettim de pelerinli yaratığın voldemort’a benzemesi Beni bitirdi
İlk 3 bölüm
su gibi akıp gitti resmen, gözlerim devam bölümleri aradı, bünyeye yetmedi.
Şöyle olsaymış, böyle olsaymış dediğim yerler oldu elbet ama bize servis edilen de hiç fena değildi. Her bölüm izlediğimiz dünyanın genişlemesi ve her an bir şeyler olacak beklentisi izleme keyfini arttırıyor.Beğendim.
İlk 3 bölüm üzerine
İyimi kötümü anlamadım ilk 3 bölümden. Aslında kötü diyesim gelmiyor ama cast seçimi çok gözüme batıyor. Kitabını da okumadım haaa bu arada. Hiçbir karakter ile veya oyuncu ile bir bağ kuramıyorum ve hiçbir oyuncuyu diziye yakıştıramıyorum. Olmayan eksik birşey varmış gibi hissediyorum o tarafında dizinin. Bir taraftan da dizinin çekimleri aksiyonu fantastik oluşu aslında konusu da gayet güzel ara ara burun kivirsatsa da bana yüzüklerin efendisi araklamasi da yapmışlar gibi hissediriyor açıp yuzuklerin efendisi izleyesim geliyor. Neyse dizimizden sapmayalim şimdilik bir şekilde izlettiriyor kendini. İlerleyen bölümler ne getirir bilmiyorum ama güzel bir şey getirse iyi olur getirmezse eksisi artısından daha fazla olacağından bırakma ihtimalimin olduğunu düşünüyorum. Umarım bıraktırmaz güzel bir fantastik yapım izlemeyi özledim.
ilk 3 bölüme göre daha az hareketli falan geçse de son 20 dk ile epey heyecanlı geçti gene güzel bi bölüm oldu
Pek iştah ve keyifle izliyorum. Beklentilerimin epey üstünde çıktı. (en son 4’ü izledim + kitapları okumayanlardanım)
Laf eden çok olsa da ben ilk 3 bölümünden de oldukça memnundum, 4’te üstüne çıktılar, pek keyifli gidiyor.
S01E04
Bu bölüm de güzeldi, ne olacak acaba merakı hala devam ediyor.
Red ordusunun kumaşı belli oldu bu bölüm. Sedai-Warden bağını da sevdim, onları daha fazla izlemek isterim.
Her bölümde iyi ki Rosamund Pike var demeye devam ediyorum.
tabi su an
merak unsuru durumunda bi de su Prof sahnesinde
@ozgun14 Buna da bir göz at istersen
bunun için daha erken ya. ediniyorum zaten ama uzun soluklu bir proje gibi duruyor. beklemek üzüyor sonra.
Yine güzel bir bölüm daha, şimdilik ıska gelmedi. Yani o kötü hazırlanmış fragmandan sonra bu tabloyu göreceğimizi beklemezdim.
Şu Loial karakteri daha ilk sahneden hoşuma gitti, sohbet tarzını sevdim. Nynaeve konusunda da tam tersini düşünüyorum, 5 bölüm oldu artık yeter biraz sus diyerek izliyorum,
Bu Liandrin de can sıkıyor,
Kurtların niye bizimkileri takip ettiğini anlamamıştım, şimdi belli oldu.
Thomas Chaanhing is Lord Agelmar
Sandra Yi Sencindiver is Lady Amalisa
Guy Roberts is Uno Nomesta
Arnas Fedaravicius is Masema Dagar
Gregg Chillingirian is Ingtar Shinowa