Three Girls || Kötülük Bir Masal Değil
6 yorum dkamoy 23 Mayıs 2018 10:29
BBC One’da geçen yıl bu zamanlarda 1’er saatlik 3 bölüm olarak yayınlanan, gerçek yaşamdan alınarak ekranlara gelen mini bir dizi Three Girls.
Bu yılki İngiliz dizi ödül törenlerinde sık sık adı geçmesi ve eli dolu dönmesiyle radarınıza girmiş olduğunu düşündüğümüz bu diziden biraz ayrıntıyla bahsedelim.
Konu ve Kadro
16-18 Mayıs 2017 tarihlerinde 3 gece üstüste yayınlanan Three Girls‘ü Philippa Lowthorpe yönetmiş. Dizinin senaryosu her ne kadar Nicole Taylor tarafından kaleme alınsa da yukarıda da dile getirdiğimiz gibi bir gerçek yaşam öyküsü. Tarihe Rochdale Çocuk İstismarı Çetesi olarak geçen örgütün etrafında gelişen olayların belgesel olmayan bir formatta ekranlara gelmiş hali. Olaylar, bu çetenin ağına düşmüş olan 3 küçük kızın bakış açısıyla anlatılıyor.
14 yaşındaki Holly Winshaw (Molly Windsor), 16 yaşındaki Amber Bowen (Ria Zmitrowicz) ve onun küçük kardeşi Ruby’nin (Liv Hill) bu çetenin eline nasıl düştükleri, sonradan olayların nasıl geliştiği ve ne tür haksızlıklara maruz kaldıkları üzerine 2-3 cümle kursam az bölümlü bu dizinin her bölümüne dair epey fikir vereceğim için konuyla ilgili bu kadarla yetinmekten yanayım.
Diğer oyunculara değinmek adına; Maxine Peake’i cinsel sağlık görevlisi Sara Rowbotham, Lesley Sharp’ı da polis dedektifi Margaret Oliver rolünde izlediğimizi ekleyeyim. Kalan oyunculara göz atmak için adres belli.
Tırıvırı ve Fakat Acıklı Bilgi:
Bu diziyi izledikten sonra müslümanlar aleyhinde gaza gelip Haziran 2017’de Finsbury Parkı’nda camiye gidenlerin üzerine minibüsünü süren Darren Osborne isimli bir izleyici de mevcut. Saldırı sonucunda 1 kişi ölmüş, birçok da yaralı olmuştur.
Yazarın Notu
Tam anlamıyla bir sistem eleştirisi olan bu dizinin aday olduğu 6 BAFTA ödülünün 3’ünü alması çok şaşırtıcı gelmedi bana. (Diğer ödülleri ve adaylıkları için sizi şöyle alalım.)
Eli yüzü düzgün, duygusunu karşı tarafa geçirebilen bir trajedi var karşımızda. Üstelik bunun gerçek yaşamdan alındığını biliyor olmak da cabası.
Diziyi izlerken sürekli “insanoğlu insan ülke bağımsız, sistem bağımsız yine insan” dedirtti bana. Sistemin insanla başa çıkması ya da çıkamamasını bir kenara koyarak, kendi yaşadığım ülkemin sınırları dahilindeki benzer olayların da bu şekilde vurucu yapımlarla, bol ödüllerle baştacı edilerek kafamıza kafamıza vurulabildiği günlere yelken açmak ümidiyle hepinize bol jiletli seyirler diliyorum.
Fragman
Hemen hemen her ingiliz dizisinde olduğu gibi maalesef olan bitene dair fazlasıyla fikir veren bir fragmanı var dizinin. Bu uyarımı dikkate alarak “oynat”a basmanızda yarar var.
yorumlar
S01E01
Şu İngilizlerle galiba barışamayacağım hele mini dizilerine. Kısa olmasına rağmen sezonda ki bölüm sayıları 1. bölümden ileri gidemiyorum bunda da aynı şeyi yaşadım gidemeyeceğim. Yaşadığım şey de şu genelde bölüm süreleri 60 dakika oluyor. İyi güzel buna lafım yok ama ilk bölümün ilk 30 dakikası güzel giderken o dakikadan sonra bir geçiş noktası oluyor orada kopuyorum bir sıkılmaya başlıyorum bitse de kurtulsak moduna girmeye başlatıyor beni. 2. bölüme bakasım gelmiyor bu sebeple. Bir çok kişinin beğenebileceğini düşününüyorum bu diziyi ama benim devam edemeyeceğim bir dizi oldu. Eline sağlık dkamoy
Ödül törenlerinde dikkatimi çekti benim dizi, konusunu bilmiyordum, konusu da iyiymiş. Uygun bir zamanda izlemeyi düşünüyorum.
Eline sağlık @dkamoy.
@Tillhardbottle Ah keşke sorsaydın, ötekinde faka bastım ama bak işte bu diziyi önermezdim sana.
@necdetcem7 Ben de aynen konusunu çok az biliyordum ve ödüllerle ilgimi çekti. Üzülüyor insan, “biz nelere ne tepkiler gösteremiyoruz” diye de kahroluyor.
@dkamoy: Öyle valla.
@dkamoy: Konu dikkatimi çekti beğenirim diye düşündüm ama istediğimi bulamadım. Bir dahakine sormadan oturmam başına
S01E03 (FİNAL)
İlk bölümde vakayı anlatmışlar. 2. bölümde vakanın psikolojik ve sosyal yansımalarına odaklanmışlar. 3. bölümde ise olayın adli yönü üzerinde durulmuş, toplum ve sistem sorgulaması yapılmış. Haliyle 3 bölüm de tat olarak birbirinden farklıydı. Genel olarak başarılı bir diziydi. İlk ve son bölümde hedeflenen etki yansıtılmış bana göre. 2. bölüm ise sakız misali uzatılmış, tekrara düşmüş. 1 saat çok fazla gelmiş o bölüme.
3. bölümde o avukat dokuzlusunun soruları beni çileden çıkardı resmen. O duruşma salonunda olsam soğukkanlı kalamazdım o kendine avukat diyen insan dışı mahluklara karşı herhalde.
Sonuç olarak; polis teşkilatının yetersizliği ve örümcek beyinli insanların toplumda çok geniş yer kaplıyor oluşları gibi çağın en önemli sorunlarına geldik dayandık yine. Sorunları sorgulamak ve kahrolmak. Bizim de tek yapabildiğimiz bu tek başımıza bu boku çıkmış birey değil de toplum endeksli dünya düzeninde.