true blood – mini tanıtım
36 yorum annie 10 Eylül 2008 01:03
bu sene yeni başlayacak diziler içinde en çok ilgimi çeken true blood oldu. hem six feet under yüzünden derin bir bağla bağlı olduğum ve sevdiğim alan ball’un projeyi yaratan insan olması, hem de vampirlerle ilgili bir drama (!) fikri çok heyecan vericiydi. özellikle moonlight‘ın iptal haberinden sonra true blood vampir severlere (gerçekten böyle bir şey var) ilaç gibi gelecek.
dizi charlaine harris tarafından yazılmış the southern vampire mysteries kitaplarına dayanıyor. ilki 2001’de çıkan serinin 8 kitabı mevcut ve ilk sezon sadece birinci kitabı kapsayacakmış. konusu da şöyle; japonların bulduğu sentetik kan (tru blood) sayesinde vampirler gizli saklı yaşamaktan vazgeçip, insanların arasına karışmaya karar veriyorlar. vampirler insan kanından vazgeçerken, insanlar arasında da yeni bir trend yayılıyor, vampir kanı içmek.
ana kahramanımız olan sookie stackhouse, louisiana’nın minik kasabası Bon Temps’de garsonluk yapan bir kız. kızımızın akıl okumak gibi bir yeteneği mevcut. (bu yeteneği nasıl ve neden kazandığını ilk sezonda öğrenemeyecekmişiz.) sookie bir gün küçük kasabalarına yerleşme kararı alan vampir bill compton ile tanışıyor. aklını okuyamadığı için ona ilgi duymaya başlıyor ve akabinde de olaylar gelişiyor.
sookie rolünü oscar ödüllü anna paquin, ultra-kuul bill’i ise stephen moyer oynuyor. sookie’nin abisi vampir karşıtı jason’ı ryan kwenten, sookie’nin çalıştığı barın sahibi ve ona aşık olan sam merlotte’i sam trammell, sookie’nin en iyi arkadaşı sorunlu tara thornton’ı rutina wesley ve barda çalışan garip eşcinsel lafayette reynolds’u da nelsan ellis canlandırıyor.
alan ball’un dediğine göre kendisi six feet under’dan sonra insanların ona sürekli sorunlarını anlatıp, “hepimiz ölücez” demesinden çok sıkılmış. yeni projesinin eğlenceli olmasını istemiş ve true blood’ı yaparken hayatında hiç eğlenmediği kadar eğlenmiş. ben de diziyi seyrederken çok eğlendim çünkü angel, buffy ve moonlight’ın aksine dizide şirin ve eğlenceli anlar, hafif çekimler daha fazla. hatta sookie’nin bill’in adını öğrendiğinde verdiği tepki dizinin tonunu anlatması açısından çok önemli bir andı bence.
ben dizinin başlangıç müziğine de bayıldım, neymiş diye sorarsanız jace everett’den bad things imiş.
vampirmiş, garip uçuşan kaçışan yaratıkmış demeyin, gelmiş geçmiş en iyi dizilerden birini yapan alan ball’un true blood‘ına bir şans verin derim. pazar günleri hbo’da yayınlanan dizinin ilk bölümü çıktı bile!
yorumlar
sevdim ben.vefakat, jeneriği yapan ünlü jenerikçi başı digital kitchen‘ı kopyacılıkla suçlamış biri.
angel bence çok karanlıktı. pek şirin anı da yoktu neredeyse. hep bir dertlenme, öfkelenme, özleme, ah vah. buffy’i artık küçükken seyrettiğimden midir nedir bilemiyorum, hep korka korka izledim. o da gece yarıları sokakta iblis avı yüzünden geriyordu muhtemelen. moonlight’tan hiç bahsetmiyorum bile, şirin an koca sezonda 3 kere falan var neredeyse. true blood’ın sevimlilikleri çok farklı geldi. salak espriler veya absürd durumlar yerine sağlam diyaloglarla sağlanmış vs.
bu arada true blood’ın afişinin bir benzerini de diablo cody’nin yeni filmi için yapmışlar meğersem. yani çaldıkları gibi çaldırmışlar da.
diziyi ben de sevdim. vampir boşluğunu doldurma ihtimali bir yana, alan ball ismi de direkt çekti. ne yalan söyleyeyim, moonlight iptal olduğu için küskün bir şekilde yaklaştım konuya, üstüne vampir istemiyorum diye (tamam biliyorum bulunmaz bir dizi değildi ama ısınmıştım ne yapayım) ama alan ball görünce fikrimi hemen değiştirdim. ama angel’ın yeri her zaman çok başkadır benim için.
dün üç bölümünü birden izledim dizinin. dizi hemen kendine bağlıyo insanı. ben şahsen çok beğendim. Sookie ve Bill de beraber çok güzel olmuşlar. Bill in gizemli bi tarafı var. insanı kendine çekiyor. Bi de Sam in köpeği var tabi.. neden acaba sürekli Sookie yi takip ediyo. Olup olmadık yerlerden fırlayıveriyo. onu da ilerki bölümlerde görcez heralde…
çok ilgi çekici bi konudan yola çıkmış olsa da dizi kendini ciddiye almamış gibi duruyor. oyuncu seçimi orta halli olmayı hedefleyen diziler gibi görünmekte. artık hbo da olmazsa olmaz olan, uzun seks sahneli, çıplak kadınların çıplak değilmiş gibi dolaştı, her konuşma, dialog hatta selamlaşmanın bile önsevişme gibi geçtiği bu dizinin, daha önce x-men de oynayan garson kızı da bu dertten nasibini almış. zaten kısa olan boyunu askılı tek parçalı mini kostümlerle 130cm göstermeyi başarmış. ii kalpli vampir jason yeterince yakışıklı değil, ve neden psişik olduğunu anlatılmayan garson kız yeterince güzel değil!! ayrıca vampir dişleri çok ince ve birbirine yakın gösterilmiş.ön dişlerle köpek dişler arasındaki dişler (damak sırasındaki 2. dişler) vampir dişi olarak belirlenmiş. bu da vampirin korkutucu karizmasını komikleştirmiş. vampirin kanını içse de vampir tarafından ısırılda da insanın vampire döneşemediği diziyi izlerken mantık savaşı vermek istemeyenler için, izlemek iyi bir tercih değil…
bayıldım. 4 bölümü bir çırpıda izledim…
araya genel geçer diyaloglar sıkışınca (ay havalarda çok sıcak vs) dizi değil de film gibi hissetiriyor her bölümü.
vampire dönüşme zaten her zaman olmaz. dönüşmenin mekaniği başka. sadece ısırılma da eski filmlerde ve dizilerde de mevcuttu zaten o kısma takılmadım o yüzden . illa ki göreceğiz dönüşenleri. bill de dedi zaten “aha bu kadın beni vampir yaptı” diye. jason büyük adaymış gibi de geldi bana, yakın zamanda dönüşecekler listesine…
4. bölümün de son sahnesi şahaneydi. “oo bakın daha neler olucak neler” dediler resmen. bölüm sonları ve başları birleşiyor o da hoş bir detay aslında. ardarda izlemeyince büyük heyecan yaşatıcak.
@annie, katılmadığım tek şey bu dizinin angel ve buffy’den karanlık olmaması durumu. angel ve buffy iyice teen kalmaya başlıyor true blood’ı izledikçe. buradaki derinlik gerçek anlamda o zamanlar yoktu (ki döneminde büyük hayranlardandım). özellikle birlikte yaşamaya çalışma, eşit haklar, vampirliğin ahlaki çerçevesi? gibi konu başlıkları da diziyi aslında baya karanlık yapıyor. buffy’de ikilem yaşayan angel ve spike’dan başka kimse yoktu. dizi boyunca da vampir sevme şansımız yoktu hepsi ölüyordu neticede. burada resmen ırk çatışması var. öyle ya da böyle beraber yaşayacaklar.
jeneriğe bayıldım. çok ürkütücü.
gerçekten ya, izledikçe ben de farkına vardım angel/buffy’nin havadarlığını. öyle ilk bölümden büyük konuşmamak lazımmış.
bi de dizi ikinci bölümünde seviliyor sanki zaten. anne paquin’e de her an suratıncan bir canavar fışkıracakmışcasına yakın çekimler yapmaları kötü aslında. surata yapılan yakın çekimlere gelemiyorum. türk dizilerinden kalma bir gerginlik.
şuanda sanki daha tanıtım mayetinde gidiyor gibime geliyor. daha henüz bir konuya gelinemedi sanirim. birde konusu belli bir şeyin peşinden gidiyor olsalar çok daha iyi olucak gibime geliyor.
ilk bölümü izledim şimdilik yalnızca. Türcülüğü ele alan bir kurgu izlemek ilginç olabilir, tabii işin o yönünü ele almayı tercih ederlerse.. Pek öyle bir ışıltı vermedi gerçi, en azından ilk bölümde. Umarım öye olur; Sookie ve Vampir Bill’in maceraları tadında bir şey izlemek istemem açıkçası. Hatch‘in de yukarda işaret ettiği ufak tefek -ama sinir bozucu- problemlerine ve güney aksanına katlanmayı başarabilirsem izlerim gibi. Bakalım, ikinci bölümü indiriyorum şu an. (Ne kadar çok izlemek demişim)
bayıldım bu diziye. şu aralar en çok ture blood’ı izlemekten zevk alıyorum desem yalan olmaz.
haftaya kasaba iyice kopacakmış diyorlar.
Dün 9 bölümüde indirip izledim kesinlikle muhteşem bir dizi oyunculuklarda inanılmaz her karekter rolüne cuk oturmuş kısaca konusuyla karekterleriyle oyunculuklarıyla bu sezon izlediğim en iyi “yeni” dizi diyebilirim:)
not:altyazılar için @sadweq’e çok teşekkürler:)
baslangic müzigi dizi hersey güzel uzun zamandir her bölümü böyle sürükleyici böylesinebir dizi izlememistim bitrdim koca bir sezonu simdi yenisini bekliyorum
su sadweg adli arkadas kimse harbiden helal olsun süper bir insan büstü yapilmali notlar falan asmis olayi
arkadaşlar sizce yeni sezon 2009 eylülde mi başlar
yeni sezon 2009 yazında (muhtemelen haziran) başlıyor. ilk sezon dvd.ler mayısta piyasada.
2×01 “nothing but the blood”
Altın küreye de aday olmuş dizi.
çok beğeniyorum. ancak bir türlü düzenli izleyemedim. ilk başladığı zamanlar 6 bölüm izleyip, ara vermiştim, ta ki düne kadar. dün, en baştan tekrar başladım ve sindire sindire 2 sezonu da bitirmeyi planlıyorum artık. çok güzel bir dizi.
dizi hemen kendine bağlıyo insanı. ben şahsen çok beğendim.
Dün Game of Thrones’un sezon prömiyerinin hemen ardından kısa bir True Blood 5. sezon promosu yayınlandı. “Böyle önceden haber verdiklerine bakılırsa epey dişe dokunur bir şey olacak kesin.” dediydim ama cık. Yine de izleyin tabii.
Buradan buyurunuz
Azıcık magazinsel olan bir haber: Anna Paquin ve Stephen Moyer bebek bekliyormış. Bebek de sonbahar zamanı gelecekmiş. Ne diyeyim, hayırlı olsun o vakit..
Sizi bilmem ama benim hoşuma gitti. Buyurun 5. sezon posteri.
Benim de hoşuma gitti. Geçen senelerde “waiting sucks” diyorlardı, bu sene duygusala bağlamışlar. Valla ben de duygusala bağladım, aynen posterdeki moddayım şu aralar. Başlasın artık şu True Blood!
@rpdi hala #waitingsucks diyorlar, video yayınlıyorlar
@widfara: Evet evet, ama bu “don’t cry, it’s back” sloanını yeni bulmuşlar ve bana daha çok uyduğundan bunu daha çok benimsedim.
Bu arada biz o videoları niye burada paylaşmadık? Buyrun:
Sam ve Luna,
Sookie ve Alcide
Eric ve Pam
ve bu da Terry ve Patrick.
Şurada da 5. sezondan 20 fotoğraf var.
Buyrun yeni ve güzel bir video daha: Vampyr.
5. sezon finaline dair ispiyon içerir.Şurada 5. sezon finalinin analizini yapmışlar.Sondaki bonus sahne baya bi ilgi çekici.”Kana bulanan Bill oldu Bilith”
Madem yukarıya hamilelik haberini yazmışım, bari doğumu da yazayım. Anna Paquin ve Stephen Moyer’in ikizleri olmuş.
hazır yeni sezona başlamasına daha çok varken, şuna bol resimli, yeni bir tanıtım hazırlamak istiyorum. Eğer yok, bu yeterli denirse o da olur.
@real tortoise eğer tanıtımı çok güzel hazırlayıp beni bu diziye de başlatırsan bozuşuruz. şimdiden belirteyim
bence de tanıtıma el atılırsa fena olmaz, ama yaz dizisi ya, yaza kadar bu bekleyebilir gibi.bundan önce çok ünlü bazı dizilerin tanıtımlarına el atılabilir diye düşünüyorum(çünkü bayağı sevilen bazı dizilerin tanıtımları yetersiz kalıyor şu anda) bkz.HIMYM TANITIMI…(eğer vaktin varsa buna el atsan süper olur) @real tortoise…
True Blood ya da HIMYM gibi geniş kitleli dizilerin tanıtılmaktan çok hak ettiği gibi bir tanıtıma ihtiyacı var bence. Bu yüzden bence bu ya da o için, hatta bir tane de ben söyleyeyim TBBT bellli bir zaman aralığı güdülmesine gerek olduğunu düşünmüyorum.
Benim de The Closer’ı yazmak için 3-4 ay finalini beklemişliğim, Gossip Girl için de hala dizi finalini bekliyor olmam gibi durumlarım var, ama sırf bunun gibi şeyleri yaşadığım için belki de böyle düşünüyor hale geldim. Tabii, son karar yine yazacak kişinin.
@real tortoise: Bence dilediğin zaman yapabilirsin. Şimdiden eline sağlık.
aslında birazcık yanlış anlaşılmışım daha doğrusu eksik ifade etmişim. kast ettiğim şey şuydu: HIMYM ya da TBBT gibi takipçi sayısı çok fazla olan iki dizinin tanıtımına öncelik verilse daha iyi olur diye düşündüm, o sebeple böyle bir şey yazdım. bir de true blood’ın şu anki tanıtımı HIMYM ya da TBBT’ninkine göre daha yeterli duruyor onun da etkisi var. yani sadece aciliyet meselesi diyebiliriz. yoksa aaa bu yaz dizisi bu sadece yazın tanıtılmalı ,yok bu ocakta başlayacak ocaktan önce tanıtılmasın gibi saçma bir düşüncem yok. son olarak ben true blood’a bu sene nisan gibi başlayıp 5 sezonu arka arkaya devirdim, yani o aralar tanıtılsa daha çok dikkat çekebilir ve böyle bir şeye vesile olabilir diye düşünmüştüm. çünkü diziler teker teker bitmeye başladıkça yazın ne izlesek moduna giriyoruz birçoğumuz o ara işte TRUE BLOOD ilaç gibi geliyor… yoksa karar tabi ki yazarımızın güzel gönlüne kalmış…
HIMYM izlemediğim, TBBT’ den de birazcık sıkıldığım için el atamaıyorum onlara malesef Zaten söylendiği gibi gördüğüm kadarıyla çok geniş kitleli bir dizi bu. Şahsen acele etmeden, ama çok da geciktirmeden 1 aya kadar kadar bitirebilirim sanıyorum