2013 Şubat’ının Yenileri
51 yorum dkamoy 07 Şubat 2013 23:30
Uzun süredir ara verdiğimiz “ayın yenileri” bildirilerimize geri dönüp Şubat ayında başlayan dizilere bir göz atalım dedik. Bakın bakalım, bu ay başlayan 9 yeni diziden kaçı dişinize dokunuyor.
House of Cards (Netflix)
House of Cards 1 Şubat’ta başladı ve aynı gün 13 bölümü birden yayınlandı.
Bir politika dizisi. Daha önce burada ele almıştık.
Dizide, kalpsiz bir politikacının Amerikan başkanı olmak uğruna çevirdiği dolapları ve entrikaları izliyoruz. Aynı isimli BBC mini dizisinin uyarlaması. (O mini dizi de Michael Dobbs‘ın aynı isimli romanının uyarlaması idi.)
Başrolünde Kevin Spacey var. Kendisine Robin Wright, Kate Mara, Michael Kelly, Constance Zimmer eşlik ediyor.
Motive (CTV)
Motive 3 Şubat’ta başladı, 13 bölüm sürecek.
Kanada’dan gelen bir polisiye. (Bu yaz, Amerika’nın ABC kanalında da yayınlanacak.)
Çalışan ve bekar bir anne olan Dedektif Flynn’ın suçluları kovalaması üzerine. Formüllü bir polisiye olan Motive’in benzerlerinden bir farkı var: Her bölümün başında katilin ve kurbanın kimliği gösteriliyor.
Başrollerinde Kristin Lehman (The Killing), Louis Ferreira (Stargate Universe), Lauren Holly (NCIS), Roger R. Cross (Continuum, Arrow) var.
Monday Mornings (TNT)
Monday Mornings 4 Şubat’ta başladı, 10 bölüm sürecek.
Geçmişte birçok başarılı yapım ile Amerikalı’ları ekran başına yapıştıran, ancak son yıllarda bu büyüsünü kaybetmiş görünen yapımcı David E. Kelley‘den gelen bir tıp draması.
Portland’daki Chelsea General Hastanesi’nde olan biteni bizlere sunan dizide, 5 doktorun hem profesyonel, hem de özel hayatlarına yakından bakıyoruz.
Kalabalık kadrosunda öne çıkan isimler: Jamie Bamber (Battlestar Galactica), Jennifer Finnigan (Better with You), Bill Irwin (CSI), Alfred Molina (Hangi birini sayalım? En son Law and Order:LA‘e gelmişti), Sarayu Rao (Sons of Tucson), Ving Rhames (birçok film, Gravity), Keong Sim (Glee)
Being Eileen (BBC1)
Being Eileen 4 Şubat’ta başladı, 6 bölüm sürecek.
Başta, ismi Lapland idi ve 24 Aralık 2012’de 75 dakikalık bir bölümle yayın hayatına giriş yaptı. Dizi tutunca, ismi Being Eileen olarak değişip, 30’ar dakikalık 5 yeni bölüm siparişi aldı.
Kahramanımız Eileen Lewis, çocukları ve torunlarından oluşan geniş, birbirine bağlı ve fakat arıza bir Kuzey Avrupa ailesinin dul annesi. İlk bölüm, ailenin Finlandiya’da Lapland şehrine seyahati ile başlasa da dizi, İngiltere’nin Birkenhead şehrindeki yaşamlarına eğiliyor.
Başrolünde Sue Johnston (Waking the Dead) var.
Seed (City)
Seed 4 Şubat’ta başladı, 13 bölüm sürecek bir Kanada komedisi.
Barmenlik yapan ve sevilen bir bekar olan Harry’e odaklanıyor. Kahramanımızın, bir zamanlar yaptığı sperm bağışlarından birinin sonucunda ortaya çıkmış olan bir çocuk hayatına girince işler karışıyor. Hikaye, Harry’nin bu çocuktan dolayı kendini aralarında bulduğu yeni akrabaları ve onların arasındaki ilişkilere dayanıyor.
Oyuncu kadrosunu şuradan inceleyebilirsiniz.
Zero Hour (ABC)
Zero Hour 14 Şubat’ta başlayacak ve –bir değişiklik olmazsa– 13 bölüm sürecek.
Daha önce şu yazıda da ele alınan bu normal ötesi (paranormal) içerikli yapım, bir komplo dizisi olarak lanse ediliyor.
Karısı kaçırıldıktan sonra kendini, şimdiki ve geçmiş zamanlarda dünyanın çeşitli yerlerinde gezer bulan bir adamın öyküsüne odaklanıyor.
Başrollerinde Anthony Edwards (E.R.), Scott Michael Foster (Greek), Addison Timlin (Californication), Jacinda Barrett (Suits), Carmen Ejogo (Chaos), Michael Nyqvist var.
Cult (The CW)
Cult 19 Şubat’ta başlayacak ve –bir değişiklik olmazsa– 13 bölüm sürecek.
Daha önce şu yazıda da ele alınan bu dizinin kahramanı bir blog gazetecisi ve prodüksiyon asistanı. Kahramanımız, televizyonda popüler olan Cult isimli bir diziyle bağlantılı olduğunu düşündüğü esrarengiz kayıp vakalarını araştırmaya girişiyor.
Başrollerinde Jessica Lucas (Melrose Place 2009), Matt Davis (The Vampire Diaries), Alona Tal (Supernatural), Robert Knepper (Prison Break) var.
Golden Boy (CBS)
Golden Boy 26 Şubatta başlayacak ve –bir değişiklik olmazsa– 13 bölüm sürecek.
Daha önce şu yazıda da ele alınan bu dizide, kısa sürede polis memurluğundan polis teşkilatının başına başarıyla yükselen kahramanımızın 26-34 yaşları arasındaki bu kariyerinin ilerleyişine tanık olacağız.
Başrollerinde Theo James (Bedlam), Chi McBride (Pushing Daisies, Human Target), Kevin Alejandro (Southland, True Blood), Bonnie Somerville (The OC, Cashmere Mafia), Holt McCallany (Lights Out), Stella Maeve var.
Boston’s Finest (TNT)
Boston’s Finest 27 Şubat’ta başlayacak.
Genç ve işine bağlı bir Boston polis dedektifi, polis teşkilatının içindeki bir yolsuzluğu farkedince, eski bir polis ile birlik olur ve bu konuyu su yüzüne çıkartmak için araştırmaya başlarlar. Bu, biri dişi biri erkek ikili, birlikte çalışırlarken aynı zamanda önlerine çıkan yeni davaları da çözeceklerdir.
Başrollerinde Goran Visnjic (E.R.), Jason Wiles (Persons Unknown), Katee Sackhoff (Battlestar Galactica), Nia Long (Big Shots), Richard T. Jones (Hawaii Five-0), Treat Williams (Everwood), Will Yun Lee (Hawaii Five-0) var.
Sonradan ek :
Lightfields (ITV)
Lightfields 27 Şubat’ta başlayacak.
Geçen yıl yine ITV’de yayınlanan Marchlands‘in devamı olarak sunulan bir dizi.
Aynı evde farklı yıllarda (1944, 1975, 2012) yaşamış olan 3 ailenin hayatlarının korkutucu bir sebeple birbirlerine bağlanmasını ele alıyor: Evde, trajik ve gizemli bir şekilde ölmüş olan bir genç kızın hayaleti var.
(Marchlands’de Yorkshire’da bir köy evinde 1968, 1987 ve 2010’da yaşamış ailelerin, küçük bir kız çocuğunun hayaleti yüzünden hayatları karışıyordu. Lightfields’ta ise Suffolk’ta bir çiftlikte 1944, 1975 ve 2012’de ergen bir kızın hayaleti ile münasebete giren aileler var.)
Başrollerde Jill Halfpenny, Kris Marshall, Sophie Thompson, Dakota Blue Richards ve Danny Miller‘ı izliyoruz.
Bu da fragmanı:
http://www.youtube.com/watch?v=QlRRO7Ce88k
yorumlar
Ellerine sağlık dkamoy,
Zero Hour, Cult ve House of Cards’ı bekliyordum, House of Cards’ı altyazısı biraz ilerlesin diye bekliyorum şu anda da, altyazısız, ya da ingilizce altyazılı izlemek içimden gelmiyor nedense; Seed ve Being Eileen’de acaba güzel midir, diye düşünmeye başladım bir iki güzel yorum gelirse bakabilirim
Nedense neredeyse hepsi 13 bölüm sürecek.
Cult’ı ve Zero Hour’ı merak ediyorum aslında.Diğerleri de fena gözükmüyor.Seed’i beğenenler baya var.Zero Hour’da güzelmiş gerçekten.
@dkamoy: Öncelikle ellerine sağlık, renkli güzel bir bildiri olmuş…
HOC: Mutlaka seyredeceğim; ama hakkında o kadar güzel şeyler duydum ki, kıyamıyorum. Utopia gibi bunu da topluca izlemek istiyorum sanırım. Bitene kadar, sohbetlere kulağımı tıkamaya devam…
Zero Hour: Aslında fragmanı beni etkilemişti, mutlaka bakarım diyordum. Ama, Do No Harm‘ın ilk bölümünü daha yayınlanmadan seyrettim ve reyting de patladı ya bunda temkinliyim, ilk bölümü nete düşmesine rağmen seyretmedim. Kendi yayın gününün reytingini görmeden de girmem. Ayrıca bu da ABC’nin diğer doğaüstü dizisine benzer şekilde -666- patlayacak gibi geliyor ondan da korkuyorum, böyle düşünme sebebim dizi hakkında ağır eleştiriler duymamdan kaynaklı…
Cult: Kadroyu çok tuttum, bunu da izlemek istiyorum; hatta @aytackara gibi kanalın tarzı olmasa da tutsun yahu bu dizi modundayım. Bana Arrow’dan sonraki patlayan CW dizisi olabilir gibi geliyor; ama göreceğiz bakalım. Konusu ve fragmanını da beğendiğimi belirteyim…
İngiliz dizilerinden de dişe dokunur olanlar var; –Being Eileen ve Seed gibi- ama altyazı sorunları oluyor İngilizler’de altyazılarda problem olmazsa o zaman bu bildiriye dönüp daha detaylı incelerim…
Diğerleriyle işim olmaz, ısrarla başla buna diyen olmazsa…
Cult oyunculari, zero hour konusu ve mini dizi olmasi, seed ise bilmedigim bir sebepten dolayi ilgimi cekti. Hepsi baslasin bitsin yorumlari alalim. Ona gore bu ucune goz atma ihtimalim yuksek sene sonunda. Eline saglik bildiri icin dkamoy :)).
House of Cards : İlk bölümü izlemiştim ama, benim de altyazılı izlemek istediğim bir dizi bu. Tamamlansın altyazılar hiç beklemeden gireceğim.
Zero Hour : Ta ilk fragmanı çıktığından beri bunu bekliyorum, bir ara ilk bölümünü izleyeceğim ama umarım 666 gibi patlamaz bu da.
Cult : Bunun da oyuncuları ve konusu çok ilgimi çekiyor. Tutmasını çok istiyorum ama, kanal mevzusu kafamı kurcalıyor. CW izleyicisine ağır gelmez umarım da tutar.
Zero Hour mini dizi değil. Tabi ABC sayesinde mini minnacık bir dizi olacak, o başka. Yine de E.R.’ın sevdiğim karakterlerinden Dr. Mark Greene’nin oynadığı bir diziyi, durumu ne olursa olsun seyrederim. Benim için bu senenin Missing’i olacak. Seyredeceğim,seveceğim, iptaline üzüleceğim.
House of Cards için söyleyecek fazla bir şey yok. Amerikan siyasi dizileri,filmleri her zaman ilgimi çekmiştir, her zaman keyifle seyretmişimdir. HOC’yi de aynı keyifle seyredeceğim. Siyasetin kirli yüzünü işlemeleri güzel. Spacey dışında Robin Wright var,daha ne olsun.
Cult yine toplamış CW oyuncularını. TVD’in Alaric’ini ve Supernatural’ın Jo’su görmek hoşuma gitti. Ama tabi asıl önemli olan Prison Break’in T-Bag’i Robert Knepper. Tanıtımları pek aklımda kalmadı,umarım kötü adamı oynuyordur yine. Adam bu rol için yaratılmış resmen. CW umarım bu diziye (ve BATB ) destek verir. Bu sene geçen sene verdikleri kadar çok sipariş vermesinler yahu. Ellerindeki diziler ile idare etsinler işte.
Boston Finest’ın oyuncuları ilgimi çekti. E.R.’dan Goran Visnjic sempati duyduğum bir adamdır. Katee Sackhoff için söyleyecek fazla bir şey yok,seviyorum bu kadını. H50’nun Valisi ve sempatik iyi kötü adamını da görmek hoşuma gitti. Listeye aldım.
Golden Boy için reyting durumuna göre hareket edeceğim. Monday Mornings içi ise, içinde Tıp olan dizileri çok severim ama Dallas’ın beklenenden düşük açılması bu diziyi de etkiledi sanırım. Reyting durumu ne olur bilmiyorum. Onun da durumuna göre hareket edeceğim.
house of cards ilk 2 bölüm mükemmeldi ilerliyen bölümleri merakla izlicem
House of Cards ve Seed‘i cok begendim. Takipteyim. Being Eileen izlemi$ligi olan var mi?
(ellerine saglik @dkamoy)
Monday Mornings’e bayıldım, reytingler pek iyi değilmiş ama umarım devam eder. Cerrahi bölüm şefinin, hastanenin tüm cerrahlarını bir araya toplayıp, hasta üzerinde hatalı karar veren doktoru ifşa edip hatalarını bir bir sıraladığı sahneler özellikle çok hoşuma gidiyor. Wing Rhames‘in canlandırdığı karakter dizide sahnelerinin daha fazla olması gerektiği düşüncesindeyim, oldukça karizmatik bir karakter, oyuncuda hakkını veriyor.
@unfortr : Ben de pek severek izledim şimdiye kadarki bölümlerini. Ama dediğin gibi reytingler iyi gitmiyor. Gümleyecek gibime geliyor. Keşke gümlemese. Reytinglerin kötü gitmesi de David E. Kelley’nin yöntemlerinin fazla kanıksanmış olmasından ötürü diye düşünüyorum. Adamın modası geçti.
Bu bağlamda, Dallas’ın arkasına koymak iyi fikirmiş aslında. Ona bakan dinozorlar buna da bakar mantığıyla. Ama Dallas bu sezon JR’sız patlayınca, Monday Mornings de bekleneni alamadı gibi görünüyor. Yazık olacak o kadroya ve içeriğe. Seviyorum adamın çoğu dizisini; bu da tam benlik. Ama herkese tavsiye etmeyebilirim. İptal olmazsa ilk bölüme bakın, beğenirseniz devam edin. (Aktif okurların çoğunun beğeneceğini sanıyorum gerçi ama işte, iptale koşuyor maalesef.)
Lafı açılmışken ben de izliyorum Monday Mornings ve hoşuma gitti şimdiye kadar izlediğimiz bölümler. İptal olursa üzüleceğim ben de.
Bu ayki posket yalan oldu (Ben İstoş’a gitmeyince). O yüzden accık izlenim paylaşayım dedim.
Üstteki listeden şu ana dek House of Cards, Motive, Zero Hour, Monday Mornings izledim.
HoC‘a hasta olmadım. Biraz sıkıldığım bile söylenebilir. Ama bu, dizinin kötü olduğu değil, benim yanlış bir gecede izlediğim anlamına geliyor. Başka bir gün baştan alacağım, ama ne zaman bilmiyorum.
Motive‘in ilk bölümü benden geçer not almadı (başrolleri seviyor olsam da). Polisiye seven tarafım bile “ncık, olmamış” dedi.
Zero Hour‘ın ilk bölüünü gayet beğenerek izledim ve bittiğinde sağlam küfür ettim ABC’ye. 666’yı iptal edip yerine sezon ortasında bunu koymak demek, ölü çocuk doğurmak demek. Güzelim diziyi harcamış yine.
Monday Mornings ile ilgili izlenimlerimi de üstteki yoruma döktüm.
Cult‘ın da ilk bölümüne bakacağım ama sırf fikrim olsun diye. Çünkü 22dakika’da hakkında yazılan yorumlar ve reyting durumu epey kötü.
Kalanlardan bir tek Golden Boy ilgimi çekiyor. O da başrol oyuncuları yüzünden. Ama büyük ihtimalle onu da bi bölüm izleyip beğenmiycem, yazık olacak.
@behman : Posket çekecek olsak Aylin’e bakardım ama şimdi hiç canım çekmiyor o tip bi diziyi. (Bunu en son My Mad Fat Diay için deyip, tükürdüğümü bi güzel geri yalamak zorunda kalmıştım.)
Sonradan ek : Aylin derken @shane’i değil “Being Eileen”i kasdettim yukarıda.
Golden Boy da erken düşmüş. WebRip olarak da değil üstelik.
Listeye Lightfields eklendi.
Posteri görünce “Ama Marchlands…” diye bir girdim, haksız da çıkmamışım. Çok iyi yapmışlar. Öteki dizi de süperdi, bunu da izleyeceğim ne olursa olsun. Umarım bir çeviren çıkar da çok sorun olmaz. Teşekkürler.
Okurken dikkatli okumadığımdan kaçırmışım. yorumlarda lafının edildiği iyi oldu takipteyim.
@ozgun14: Lightfields’dan bahsediyorsun değil mi? Yok yok, okurken kaçırmamışsın. Bugün eklendi o listeye.
ben de diyorum nasıl dikkatimi çekmedi bu, marchlandı da bayaa sevmiştim çünkü.
Monday Mornings dizisini inanılmaz beğenip sitede ne konuşulmuş diye baktım ama düşük reyting muhabbetini okudum keyfim kaçtı. Farklı bir tarzda gayet başarılı bir tıp draması olduğu kesin, hastane içinde ki baskı hissettirilip izleyici geriliyor iyice. umarım kaldırılmaz,üzülürüm buna.
@havintk : Aynen. Dizi ilerledikçe, her bölüm sonunda daha da fazla “ay lütfen iptal olmasın” diyorum.
@havintk : Reytinglere korkumdan bakamıyorum, eğer iptali gelirse bu kadro ve diziye yazık olacak.
@unfortr: Ben bakıyorum ve genelde tvbythenumbers’ın kablolu kanallar ile ilgili verdiği listeye (100 program var galiba) giremiyor. Geçen haftakinde ise son sıradan girdiğini gördüm. Kanalı ne kadar tatmin eder bu bilemiyorum. TNT sonuçta önemli bir kanal.
İlk 3 bölümün izlenme oranları burada
@abidin77 : Daha önce TNT’nin bir dizisine bulaşmışlığım bu derece olmamıştı. Bu reytingler onlar için ne ifade eder onu da bilemiyorum. Ama senin yorumundan sonra şöyle bir araştırdım. Kanalın izlemek istediğim diğer dizilerinden Southland’ın 5.sezon prömiyeri 0.5 reyting almış. Keza 0.5 in üzerinde reyting aldığı, Dallas ve Rizzoli & Isles hariç pek birşey göremedim. Monday Mornings’in 0.3’üne pek ses çıkartırlar mı onuda bekleyip göreceğiz.
@unfortr: David E. Kelley’nin eskisi kadar hatırı varsa Hollywood’da, belki ses çıkarmazlar.
1×08’in ortasında bir replik geçti. Yanlış mı anladım diye baştan izledim. Sonra inanmayıp Dizimag’teki yorumlara baktım. Yok, sahiden anlamamışım, doğru çıktı. Şu dizide siyaset ve komplolar derken o kadar dalmışım ki içine, zerre şüphelenmedim bunun varlığından. Bu diziyi bu yüzden seviyorum işte.
@aytackara : hangi dizi? hoc? bi de “sahiden anlamamışım” mı , yoksa “sahiden anlamışım” mı?
Yazayım da yatayım derken ne dizinin ismini yazmışım, ne de yorumu doğru yazmışım, ne hoş…
House of Cards, evet. O “Sahiden anlamışım.” olacak. Ben doğru anlamışım ama anladığıma ilk bakışta inanamadım dediydim.
@aytackara : Peki hangi laftan bahsediyordun? Ya da dakikasını verebilir misin? Merak ettim neresiymiş diye.
@dkamoy Lafı söyleyemem ispiyon olur da dakika verebilirim. 25:10 ile 25:25 arası muhabbet.
@aytackara: Açtım baktım şimdi. “haaa orasııı” dedim Hakikaten iyi sağ gösterip sol vurdular orada.
Ya bu Boston’s Finest bildiğin belgesel/reality şovu. Niyetiniz varsa da bulaşmayın.
House of Cards‘ı izleyin-izlettirin sayın seyirciler, o kadarını söyleyeyim. Yavaş yavaş-sindire sindire izlemekten inanılmaz bu kadar keyif alacağımı düşünmezdim. Jeneriği bile insana kendini sevdiriyor. İkinci sezonu da özenle bekliyorum.
Finalden kısa bir şey: Öldün kızım sen! Ben şimdiden söyleyeyim
Ek: House of Cards için parodi tarzında bir video çıkmış. Hoşuma gitti, başarılı olmuş.
@aytackara : Parodi cidden süper olmuş, twittim hemen. Bu arada House of Cards’ı peşpeşe izlemek de zevkli. Her şekilde gidiyor dizi. Çok kaliteli bir yapım olmuş, katılıyorum.
@dkamoy Beni bıraksalar ard arda izlerdim de olmadı. Başlıktaki ilk yorumum üzerinden düşünürsem 2 ayda bitirmişim 13 bölümü. En sevdiğim haftasonu zevkim oldu dizi bu süre içinde.
Maydanoz olacağım; ama ben de @aytackara gibiyim HOC konusunda. Başlayalı çok oldu ama henüz 10. bölümdeyim; dizinin izlediğim her bölümünü çok beğenmeme rağmen başına oturamadım, oturamıyorum bir türlü.
Bu arada izlediğim, 9 bölüm itibariyle senaryo olarak öyle kuş kondurmuyorlar; lakin başta Kevin Spacey olmak üzere tüm oyuncu kadrosu diziyi birkaç gömlek üste çıkarıyor. Hele Kevin Spacey’nin performanslarını geri sarıp birkaç defa izledim çoğu zaman. Bu performansları izledikçe, birçok dizideki yeteneksiz oyuncular daha da çok gözüme batmaya başladı. Neyse son 4 bölümüm kaldı; bu hafta bitecek inşallah…
Monday Mornings, bu sezon iptaline en çok üzüldüğüm dizi olacak sanırım.
Ben bekltiyorum şimdilik Monday Mornings’i. İlk 3 bölümü izleyip çok sevdim ama, reytingler düşük olduğundan daha fazla bağlanmadan ara verdim. Devam eder umarım.
@real tortoise : Ben çevremdeki herkese iptal olsa da çıktığı kadarını izleyin diyorum. O derece…
@dkamoy Ben de devam edeyim o zaman, zaten devam etmek için birinin hadi demesini bekliyordum Yavaş yavaş izlerim artık.
Lütfen diyorum bende, hatta yalvarıyorum, iptal olmasın
Seed’in yayın hakkını The CW almış. Ya sezon arasına ya da yaza yayınlayacakmış.
ABC Motive’i yenilemiş. Kanada kanalı da Mayıs’ta yenilemişti.
lightfelds’ı izledim bu hafta içi ve memnun kaldım. marchlands gibi son ana kadar gizemi korudu, son bölüm çok klişe mi bitecek yoksa tahmin ettiğim şey mi derken güzel bir örgüyle finali yaptı. zaten nasıl bağlarsa bağlasın hata bulunamayacak şekilde ilerledi dizi, ip ucu vermeden ilerledi. ama her karakterin ayrı ayrı yaşadıklarını, izlemek güzeldi. hafif bir gözüm dolar gibi oldu, soundtrack’i duygusal olmuş son bölüm bayaa.
neyse tavsiye ediyorum 45dklık 5 bölüm, güzel bir paranormal hikaye.
@necdetcem7 : Monday Mornings’in sonunun açık mı kapalı mı bittiğini unuttum. Ama az bölümüne rağmen kesinlikle izlenmeyi hak eden nadir yapımlardan olduğunu düşünüyorum.
@dkamoy: Tamamdır. Listeme aldım bakalım bir ara zaman gelirse deneyeceğim artık. Teşekkür ederim.
doktorlar arası iletişimin gerçeğe uygunluğu konu hastaları ve hasta yakınlarını anlatmaya geldi mi bayaa sekteye uğramış. hiç ama hiç o şekilde yürümüyor işler abim. orda çok naif yaklaşmışsın olaya. kendince sapasağlam olan çocuğunu yürüyerek hastaneye getirip ölüsünü alan bir ebeveynin sizin de işiniz zor be doktor tepkisi gerçekten dikkat dağıtıcıydı. böyle güzel bir dizide en azından biraz daha gerçekçi bir tepki bekledim.
derin serebral stimülasyon uygulanan hastanın hızlıca düzelmesi ve buna tanıklık etmesi sahnesi çok duygusaldı izlerken gözlerim dolarak sırıtarak izledim.
aynı şekilde o büyüklükte bir tümörle acil ameliyata alınan çocuğun kalbi durduğunda yapılan medikal işlemler gerçeğe çok uygundu. normalde şok cihazının veya kpr nin ne zaman yapılması gerektiğine pek dikkat etmezler dizilerde burada o geçişler çok güzeldi. gerçekten olan bir şeyi izlediğimi hissettirdi. elle internal kalp masajı biraz uçuktu ama olabilecek bir şeydi. o sırada sırasında çocuğu döndürecekler diye de çok gerildim ve ölü bırakmalarına sevindim ve bayaa sinirim bozuldu. o çocuk zaten umutsuz vakaydı ama dedikleri gibi kibir yüzünden 1-2 sene daha az yaşamış oldu.
karakterler hoşuma gitti sanırım tamamlayacağım eğer tatmin edici biterse mini dizi olarak tanıtımı benden.
Oleyy umarım tanıtım da gelir. Son bir iki yılda iptali en çok üzen dizilerden olmuştu Monday Mornings benim için, hatta bir ara tekrar mı başlasam acaba diye düşünüyorum.
o ilk bölümdeki gibi devam edemedi sonraki 3 bölümde ama yine de güzel. dramalara artizliklere girdiler yine her yapımda olduğu gib yarısına geldim nerdeyse. inş tatmin edici biter.
USA Network, Motive’i cumadan pazara kaydırmış.