1 sezonu en fazla 13 bölüm süren, ama çoğu zaman o kadar bile olmayan, mini dizi yapmaya bayılan, yaptığını da genellikle iyi yapan İngilizler, 2012 Aralık ayında bizleri yeni bir mini diziyle daha buluşturdular. Ülkenin sevilen dizi kanallarından olan Sky Arts, karşımıza komedi-drama türünün içinde değerlendirilen, toplamda 4 bölümden oluşan A Young Doctor’s Notebook‘u getirdi. Ben de geçerli nedenlerimden dolayı izleyip de bitirdiğim bu dizi için bir tanıtım yazısı karalayayım dedim. Eğer “Bu dizi nasıl bir şeydir?” derseniz, buyurun yazının devamına.

A Young Doctor’s Book, Rus edebiyatının güçlü isimlerinden Mikhail Bulgakov’un mini öykülerinden oluşan kitabı A Country Doctor’s Notebook adlı yarı otobiyografik kitabından uyarlama bir dizi. İngilizler mini dizi bölümlerini uzun yapmakta zerre sakınca görmeyen bir millet olsalar da bu dizinin 4 bölümünün her biri de 22 dakika civarı sürmekte. Bir de yazının başında söylemekte fayda var; dizinin bütün bölümlerinin Türkçe altyazıları da mevcut. Giriş kısmını çok da uzatmadan konuya geçecek olursak…

Rus devriminin yeni yeni ortaya çıkmaya başladığı bir dönem, yıllardan 1917… Rusya’nın merkezi Moskova’dan alabildiğince uzak, Allah’ın unuttuğu yer olarak rahatlıkla tabir edilebilecek küçük bir hastane. En yakın yerleşim birimine bile yakın denilemeyecek türden bir yer… Ana karakter de 15 tam not alarak Moskova’daki tıp okulundan yeni mezun olan ve 2 yıllık zorunlu hizmetini bitirmek için buraya tayin edilen bir doktor, Vladimir Bomgard.

Doktor, modern çağa yeni girmeye hazırlanan bu köye, kafasında kariyer planlarıyla ve doktorluk yapma heyecanı içinde geldiğinde, bulmayı beklediklerinin umduklarının yanından bile geçmediğinin farkına varıyor. Garip hastane çalışanlarının yanında, bir yandan da  batıl inançlı, her şey için bir şurubun yeterli olabileceğine inanan hastalarla uğraşmak zorunda kalıyor. Ama dizi, tamamıyla bundan ibaret değil.

Yıllardan 1934… Orta yaşlı bir doktor, bir yanında yeni doktor olduğunda sıkıntıdan tutmaya başladığı günlük, karşısında da bir müfettiş bulunuyorken masasında oturuyor. Bu dönemle ilgili, ikilinin doktorun hakkında açılmış bir soruşturmayla ilgili konuştuğunu söylemek yeterli olacaktır. Bölümler ilerledikçe dizide 1917 dönemi ağırlıklı olsa da 1934 dönemine de dönülmekte ve soruşturmanın derinine inilmekte.

Dizinin sahip olduğu diğer farklılık ise doktorun farklı iki yaş halini aynı dönemde görüyor olmamız. Yani, genç doktorun başından geçenleri izlerken, orta yaşlı doktor da sanki zamanda yolculuk yapmış da geçmişine dönmüş gibi etrafta dolanıyor ve ikili, olanlar üzerine karşılıklı konuşuyorlar. Tabii, orta yaşlı doktoru sadece genç doktorun görebildiğinden de bahsetmek lazım.

Peki kadro?

Dizinin ana kadrosuna bakarsak çok fazla kişinin karşımıza çıktığını söyleyemeyiz. Doktorun genç halini Harry Potter ile dünya üzerinde tanınırlık elde eden oyuncu Daniel Radcliffe canlandırırken, doktorun orta yaşlı halini de Mad Men ile herkesin tanıdığı bir oyuncu olan Jon Hamm oynuyor. Onların dışında, hastanede çalışan bazı kişiler de kadrodaki iki oyuncuya eşlik ediyor.

Tabii bölümlerdeki hasta ağırlamaları nedeniyle, belli oranda bir konuk oyunculuk hacmi de var dizinin. Kadronun tamamına buradan bakabilirsiniz.

Ek: Jon Hamm dizinin yapımcı kadrosunun içinde de yer almakta. 

A Young Doctor’s Notebook, türü drama-komedi olsa da işlediği dramayı komedi üstünden aktaran bir dizi. Özellikle de genç doktorun hastalarıyla ve hastane çalışanlarıyla yaşadıklarında, buna başvurma yaygın. Genç doktorun kendi iç dünyasıyla ve orta yaşlı haliyle olan ilişkisi ise biraz daha farklı.

1934 dönemindeki hikayenin de geçmişle bağlantılı ama daha farklı bir yönde gittiğini, hatta bana kalırsa 1917 döneminden daha iyi işlendiğini söylemek mümkün. Sonu içinse “tipik bir İngiliz dizisi” desem bu tarz dizileri izleyen ne demek istediğimi anlar sanırım. Yine de ucu açık bitmediğini söylemekte fayda var.

 İtiraf etmem gerekirse, ben bu diziye dış görünüş ve konu itibarıyla bulaşmazdım. Çünkü kolay kolay mini dizi izleyebilen bir bünyeye sahip değilim. Ama Harry Potter sayesinde ‘gözümün önünde ben de onunla birlikte büyüdüm‘ diyebileceğim ve filmografisini düzenli takip ettiğim sayılı insandan biri olan Daniel Raddcliffe kadrosunda olduğu için diziye şans verdim. Zaten dizinin 22 dakikalık bölümlerinin olması da ayrı bir avantaj.

Ancak bunları, dizi kötü olduğu için söylediğim de düşünülmesin. Hatta birçok kişinin sevebileceği türden bir yapısı var. Ben de bir mini diziye göre yeterli ve güzel bir yapısının olduğunu düşünüyorum. Hatta özellikle dizinin dramayı komedi üzerinden veriş stili hoşuma gitti.  Oyunculuklar da tabii ki gayet iyi bir durumda. Özellikle hastane çalışanları olmak üzere, yan karakterler de ana kadroya destek verici türden.

Sonuçta, eğer hayatınıza bir mini dizi alacak durumda olursanız, İngiliz dizilerine sempatiniz varsa veya konu ya da kadro bir şekilde ilginizi çekiyorsa bu 4 bölümlük mini dizi kesinlikle herkese tavsiye edilir. İzleyeceklere ya da izleyenlere iyi seyirler!