The Good Wife

2009 yılının Eylül ayında ekranlar, “avukatlık dizisi”/”hukuk dizisi” kategorisinde olduğu söylenen bir dizi ile tanıştı : The Good Wife (İyi Eş)

Bu kategoride giriş yaptı yapmasına ama kah polisiye, kah politika/entrika, kah aile dizisi olan başka bir tür olduğu daha ilk bölümlerinden ortaya çıktı. Öyle ki işin hukuk yönü çok daha gerilerde kalıyordu çoğunlukla.
CBS kanalının güçlü bir oyuncu kadrosu ile bizlere sunduğu The Good Wife, Ridley Scott ile Tony Scott‘ın parmağının olduğu bir dizi.

Daha ilk sezonundan Emmy ve Altın Küre ödüllerinden birkaçını hanesine katan dizimizi gelin biraz daha tanıyalım.

Alicia Florrick, 2 çocuk annesi ideal bir eş. Kocası güçlü bir başsavcı. Ancak bir gün kocasının bir seks skandalı yüzünden hapse düşmesi ile hayatı epey değişiyor.
Meğer Alicia vakt-i zamanında sınıfının parlak bir öğrencisi olarak hukuktan mezun olmuş ama mesleğini yapmak yerine, anne/eş/ev kadını, başarılı erkeğin arkasındaki kadın modeline bürünmüşmüş.
Eşi hapse girince “yahu benim bir de mesleğim olacaktı” diyerek bir avukatlık firmasında savunma avukatı olarak işe giriyor. Ancak ilerlemiş yaşına rağmen avukatlık anlamında bir çaylak olduğu için firma kendisine bir deneme süresi biçiyor ve çaylak muamelesi yapıyor. Bu süre boyunca kendini ispat etmeye çalışan hatun, bir yandan da eşinin çalışmalarından ve konumundan ötürü birtakım politika ve entrikaların ortasında kalıyor.

Bütün bu ahval ve şerait içinde doğal olarak biz izleyiciler, mahkemelere çıkılacak, bir dolu laf edilecek, yasalar eğilip bükülecek, jüriler ikna olacak/olmayacak, davalar kazanılacak/ kaybedilecek diye bekliyoruz. Ama hayır, çoğunlukla bir dedektiflik firması tadında çalışarak ya gözden kaçmış bir ipucu bulup ya da bir tanık veya şüpheli bir şahsı konuşturarak davanın seyrini değiştiriyor, yeni gerçekler ortaya çıkartıyor firmamız.
Şu anda 2. sezonu yayınlanmakta olan dizinin, her ne kadar başlarda bölüm içinde biten, tek bir davayı ele alan bir yapısı olsa da öyle ana konuları var ki bölümler ilerledikçe bunlar ağırlıklı hale geliyor. Nedir derseniz : Alicia’nın kocasının politik kariyeri, Florrick’lerin aile içi dinamikleri, Alicia’nın bu avukatlık firmasında çalışmaya devam edebilmek için verdiği savaş gibi konular.

Diziyi güzel kılan, elbette oyuncuların da başarısı.

Alicia Florrick

 

 

Alicia Florrick rolüyle Julianna Margulies (E.R.) hem geçen yıl, hem de bu yıl çeşitli ödüllere aday oldu, hatta geçtiğimiz sene Altın Küre’yi aldı bile. Canlandırdığı aldatılmış kadın, oldukça dürüst ve çalışkan, aynı zamanda da zehir gibi akıllı ve uyanık biri. Margulies, o soğuk ve buğulu havasıyla bunların hepsini birden çok kolaymış gibi sunuveriyor sizlere.

Peter Florrick

 

 

Eşi Peter Florrick‘i, Sex and The City‘nin Mr. Big’i, Law&Order‘ın dedektif Mike Logan’ı Chris Nothcanlandırıyor. Vıcık vıcık politikanın ortasında, sadık olmayan bir eş ama aynı zamanda romantik olabilen bir adam Peter karakteri. Dolayısıyla defalarca kızsanız da bazen öyle bir an geliyor ki kendinizi ona acır buluveriyorsunuz.

Will Gardner

 

Avukatlık firmasının üç ortağından Will Gardner‘ı Josh Charlescanlandırıyor. Charles da başarılı bir oyuncu olduğunu bu diziyle ortaya koyuyor. Ne zaman ne yapacağından emin olmadığınız ne düşündüğünü, ne planladığını, kimin iyiliğine çalıştığını çözemediğiniz bir karakter sunuyor bizlere. Üstelik de Alicia’nın üniversiteden sınıf arkadaşı ve onu bu yüzden (!) bu işe alan bir adam Will Gardner. Kendisi aynı zamanda kazanovalığı ile ünlü bir gözde bekar.

Diane Lockhart

 

Diane Lockhart firmanın diğer bir ortağı. Alicia’nın firmada kalıp kalmamasında verilecek üç oydan biri Will Gardner’a aitken, ikinci oy da Diane Lockhart’ta. Oldukça hırslı, görmüş geçirmiş bir savunma avukatı ve yönetici. Üstelik de çevresi olan ve politikadan anlayan bir tip. Kendisini bu role çok uygun bulduğum, güçlü yönetici kadın imajını güzel çizen Christine Baranskicanlandırıyor.

Kalinda Sharma

 

Kalinda Sharma dizinin en beklemediğiniz tiplemesi. Kendisi bir özel dedektif. Her davada kendine has yöntemleri ve bağlantıları ile kıyıda köşede kalmış şeyleri araştırıp didikleyen, hafif (ama çok hafif) erkek Fatma, gözü kara biri. İşinin ehli. Firma içinde olan biten her şeyden haberi olan ve fakat kendisi hakkında pek az şey bilinen tatlı sert bir hatun Kalinda. Neyse ki bu çok “cool” ablamızın Alicia ile arası iyi. :) Archie Panjabi, bu role kattıkları ile haklı bir Emmy aldı geçen yıl “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dalında.

Cary Agos

 

 

Cary Agos, firmaya Alicia ile aynı zamanda aldıkları diğer çaylak avukat. Yeni üniversite mezunu ve hırslı bir tip olan Cary, bir yandan Alicia ile yarışıyor ama diğer yandan da birlikte aldıkları davalarda, sorun çıkartmadan çalışıyor. Hatta Alicia ile aralarında bir sırt sırta verme durumu dahi mevcut. Agos’u canlandıran Matt Czuchry‘ı Gilmore Girls‘ten hatırlayanlarınız olacaktır.

 

Zach ve Grace FlorrickGrace ve Zach Florrick

Florrick ailesinin iki çocuğu Zachary (Zach) ve Grace ise hikayenin biraz aile, biraz entrika/politika yönüne inceden katkıda bulunan tiplemeler. Ergen yaşlardalar. Ailede alıştıklarının dışında bir şeyler oluyor. Anne ile babanın arası nane. Baba hapiste ama suçu biraz şaibeli. Üstelik ailece basının odak noktasındalar. Yıllardır ev kadını olmasına alıştıkları anneleri de çalışan kadın modeline bürünmüş. Çocuklar da bu karmaşanın ortasında olayları biraz daha karıştırmadan edemiyorlar tabii. Bu iki karakteri de Makenzie Vega ve Graham Phillipscanlandırıyorlar.

Jackie Florrick

 

 

Jackie Florrick

Alicia’nın hayatında, “neyi nasıl yaptığına karışmıyorum” havasında olmasına rağmen, karışıp duran bir kayınvalide de var. Büyükanne Jackie‘yi canlandıran Mary Beth Peil‘i Dawson’s Creek‘teki tatlı rolünden sonra bu biraz daha itici, sinir bozucu rolüyle izleyince bocalayabilirsiniz.

Eli Gold

 

 

Dizinin ilerleyen bölümlerinde kadroya katılan ve her rolüyle beni şaşırtıp kendine bağlayan Alan Cumming‘in başarıyla canlanırdığı Eli Gold karakteri de gerçekten tadından yenmez bir tipleme. Peter’ın politik danışmanı dersem ispiyon olmayacak olan Eli Gold, bazen saygısızlık derecesindeki açıksözlülüğüyle sizi yerlere yapıştırabiliyor. Politika dünyasında bir dahi gözüyle bakılan Eli, gerçekten de işini çok iyi yapan ve diziye renk katan bir karakter.

 

Aldatılmış, kocası hapse düşmüş, yıllar sonra kendini mesleğini yapmak zorunda bulmuş (ama bundan memnun), bir dolu politik oyunla ve de basınla başa çıkmaya çalışan, üstelik aynı zamanda iki çocuğuyla da ilgilenmekten geri kalmayan bu kadının neleri nasıl atlattığına tanık olmak için bence hiç de geç değil.

Buyurun bu da ilk sezonun biraz kalitesiz de olsa en ispiyonsuz tanıtım filmi :