Kanal: HBO Max
Yayın Tarihi: 7 Nisan 2022
Tür: Suç draması, Neo-noir
Bölüm Sayısı: 8
Dizi Bilgileri: IMDbVikipedi
Dizi Devam Durumu: İlk sezonun bitiminden kısa bir süre sonra 2.sezon onayını aldı.
Yürütücü Yapımcı: J.T. Rogers (Oslo)
Senaryo: Jake Adelstein’in aynı adlı anı kitabından uyarlanıyor.

Prodüksiyon, Çekim Bölgesi ve Dili: ABD yapımı dizinin tüm çekimleri Tokyo’da gerçekleştiriliyor. Dizinin dili ağırlıklı olarak Japonca ve zaman zaman İngilizce olarak ilerliyor.
Öne Çıkan Yönetmenler: Ünlü yönetmen Michael Mann (Heat, Collateral ve Miami Vice) dizinin ilk bölümünü yönetiyor. Josef Kubota Wladyka (Narcos ve The Terror)
Öne Çıkan Yapımcılar: Jake Adelstein, Michael Mann, Destin Daniel Cretton (Shang-Chi, Short Term 12), Ansel Elgort, Ken Watanabe
IMDb, Metacritic ve Rotten Tomatoes Puanları: 8.0/10, 75/100, RT Eleştirmenler: 85/100, RT İzleyiciler: 90/100.

Konusu:

Tokyo Vice, 1999 yılında Tokyo’da geçen bir dizi. Missouri’de doğup büyüyen Jake Adelstein, Japonya’nın en prestijli gazetelerinden birinde polis muhabiri olarak çalışmaya başlıyor. Bir yabancı olarak sürekli göze battığı için tutkuyla sarıldığı işine uyum sağlamakta zorlanıyor. Tokyo’nun kendine has polis teşkilatına uyum sağlamaksa çok daha zor oluyor. Jake, bu yüzden araştırmacı bir gazeteci olarak işine devam edebilmek için büyük riskler almaya başlıyor. Bu riskler meyve verse de kendini iki Yakuza klanının savaşı arasında buluyor. Dizi, Jake’in araştırdığı Yakuza bağlantılı cinayetleri, tecrübeli dedektif Katagiri ile işbirliği yaparak çözmeye çalışırken başına gelenleri anlatıyor.

Jake Adelstein (Ansel Elgort): Missouri’de doğup büyüyen Jake’in Tokyo’da kendine yeni bir hayat kurma mücadelesini takip ediyoruz. Jake, Japonya’nın en büyük gazetesinde polis muhabiri olarak çalışmaya başlıyor. Fakat gazetede çalışan ilk ve tek yabancı olduğu için iş yerinde büyük zorluklarla karşılaşıyor. Jake, belirli sınırları aşmadan bir cinayeti araştırırken tecrübeli dedektif Hiroto Katagiri’nin dikkatini çekiyor. Böylece ikili Yakuza klanları arasındaki savaşın bir parçası oluyor. Kariyeri şu an tartışmalı ilerleyen oyuncuyu Baby Driver ve West Side Story filmlerinde izleyebilirsiniz.

Hiroto Katagiri (Ken Watanabe): Hiroto, yozlaşmış polis memurları arasında doğruyu yapmaya çalışan bir isim. Fakat yasanın sınırları içerisinde kalabildiğini söylemek zor. Çünkü resmi makamlarca kabul edilmese de Yakuza’nın varlığı tüm polis teşkilatını etkiliyor. Hiroto, bu klanlar arasında barışın küçük tavizlerle devam ettirilmesi için çabalıyor. Barış sürdüğü ve şiddet artmadığı sürece polis teşkilatı bu suç örgütlerine göz yumuyor. Tecrübesiz muhabir Jake Adelstein’in korkusuz bir şekilde yaşanan cinayetleri araştırıyor olması ise onu etkiliyor ve ikili birlikte çalışmaya başlıyor. The Last Samurai filminde zor unutulacak Katsumoto rolü ile Oscar adaylığı kazanan oyuncuyu Inception ve Batman Begins filmlerinde izleme şansını bulabilirsiniz.

Samantha Porter (Rachel Keller): Samantha, Onyx adlı gece kulübünde hostes olarak çalışan biri. Yaptığı mesleğe Japonya’da Mizu-Shobai adı veriliyor. Özetlemek gerekirse çok pahalı olan içkiler sipariş edildiği sürece müşteriler, kulüpte çalışan kadınlar ile belli bir süre sohbet edebilme imkanına sahip oluyor. Bu mesleğin spesifik sınırları olduğunu da belirtmek gerek. Müşterinin içkisini doldurmak, sigarasını yakmak ve ne olursa olsun onu dinleyerek hayal satmak dışında çalışanların başka bir zorunluluğu bulunmuyor. Samantha’nın Tokyo’da bir Amerikalı olarak bu işte çalışıyor olması kulüpte onu özel bir yere getiriyor. Orada çalışan diğer kızlara sahip çıkan ve bir gün kendi kulübünü açma hayalleri kuran güçlü bir karakteri izliyoruz.

Jake ise ondan daha ilk görüşte etkileniyor ve kulübün kuralları nedeniyle Samantha ile birkaç dakika konuşabilmek için maaşının büyük kısmını harcamak zorunda kalıyor. Zamanla Tokyo’daki iki yabancı arasındaki bağ kulübün dışına da taşınıyor. Fakat Samantha’nın Yakuza’nın üyelerinden Sato ile yakınlaşması ve geçmişinden gelen sırlar büyük sorunlar ortaya çıkarıyor. Oyuncuyu Legion dizisi ve Fargo dizisinin 2.sezonunda izleyebilirsiniz.

Sato (Shô Kasamatsu): Sato, Yakuza’nın Chihara-kai klanının yeni üyelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Klan içerisinde yükselmek istese de diğer üyelerden farklı bir karaktere sahip olduğunu fark ediyoruz. Samantha bunu fark eden karakterlerden biri. Kulüp bağlantısı sayesinde Jake ve Sato arasında da bir arkadaşlık bağı oluşuyor. Bu sayede Jake, Ishida klanı içerisinde farklı bağlantılara ulaşmayı başarıyor. İlk kez bir Amerikan prodüksiyonunda çalışan oyuncu, dikkat çeken bir performans ortaya koyuyor. Kendisini daha fazla Amerikan yapımında görme ihtimalimiz yüksek.

Emi Maruyama (Rinko Kikuchi): Maruyama, Jake’in editörü olarak gazetede çalışan bir isim. Ofiste editör olarak çalışıyor olsa da bir kadın olduğu için iş yerinde hak ettiği saygıyı görmüyor. İntihar eden insanlar davasını araştıran Jake’e bir mentör olarak yardım etmeye çalışırken izliyoruz. Babel filmi ile Oscar adaylığı bulunan ismi Invasion dizisinde bulabilirsiniz.

Polina (Ella Rumpf): Slav kökenli Polina, Onyx kulübünün çalışanlarından biri. Zaman zaman sorumsuz olabilen ve insanlara çabuk güvenen bir kişiliği var. Polina aynı zamanda Samantha’nın en iyi arkadaşı ve bu yüzden aralarında derin bir bağ var. Kendisini Succession dizisinde bulabilirsiniz.

Önemli Yan Karakterler:

Ishida (Shun Sugata) Tokyo’yu kontrol eden Chihara-kai klanının lideri, eski Yakuza geleneklerine büyük önem gösteriyor. (Dizide Yakuza liderlerine oyabun olarak hitap ediliyor)

Tozawa (Ayumi Tanida) Japonya’nın batısında hüküm süren Tozawa Klanının lideri, klanını Tokyo’ya sokabilmek için uğraşan acımasız bir karakter. Eski Yakuza geleneklerine önem vermiyor.

Kume (Masayoshi Haneda): Chihara-kai klanının iki numaralı ismi, Sato’yu organizasyona katan ve onu eğiten isim.

Tin Tin (Kosuke Tanaka): Jake’in gazetedeki arkadaşlarından biri, soruşturmalarda ona yardımcı olmaya çalışıyor.

Misaki (Ayumi Ito): Tozawa’nın metresi. Tozawa’nın sağlık sorunları sırasında ona yardımcı olmaya çalışıyor fakat karşısında çok acımasız, empati yoksunu bir karakter var.

Kamiyama (Yoshihiko Hakamada): Jake’e Tokyo’da yasaların nasıl çalıştığını gösteren ilk polis memuru. Kamiyama’nın yemeğini ya da bardaki hesabını öderseniz alamayacağınız bir bilgi yok.

Dizinin geri kalan kadrosuna buradan ulaşabilirsiniz.

Tırıvırı Bilgiler (Trivia):

  • Dizi, Jake Adelstein’in 2009 yılındaki aynı adlı anı kitabından uyarlanıyor, Adelstein de yapımcı olarak dizi prodüksiyonunda yer alıyor. Adelstein, kitabın içeriği nedeniyle gelen tehditler nedeniyle kitabı Japonya’da bastırmakta zorlandığını anlatıyor.
  • Proje 2013 yılında film olarak hazırlansa da bu gerçekleşmiyor. Planlanan filmde Adelstein’i Daniel Radcliffe’in canlandırması planlanıyordu.
  • Başrol Ansel Elgort, dizi için akıcı bir şekilde Japonca konuşabilmeyi ve aikido’yu öğreniyor.
  • Tokyo Vice, tamamı Japonya’da çekilen ilk Amerikan dizisi konumunda.
  • 80’li ve 90’lı yıllara damga vuran ve 4 tane Oscar adaylığı bulunan yönetmen Michael Mann, dizinin ilk bölümünü yönetmenin yanında yapımcı olarak da dizide yer alıyor. Verilen röportajlardan Michael Mann’in kadro seçimi ve görsel tonu oluşturma konusunda bir numaralı isim olduğunu öğreniyoruz.

Tokyo Vice, başladıktan sonra arka arkaya izleyip keşke ilk sezon daha uzun sürseydi dedirten, güzel dizilerden biri oldu. Sezon finalinde hikaye devam ettiği için dizinin şimdiden 2. sezon onayını alması önemli. Evet, dizi sezon arasına gider gibi sezonu kapatıyor ama bu durum dizinin kalitesini değiştirmiyor. Dizinin gerçek hayattaki Jake Adelstein’in anlarına dayanıyor olması ve Adelstein’in yapımcı olarak dizide yer alıyor olması da diziyi güçlendiren bir durum.

Diziyi 3 parçaya/temaya bölmek mümkün. Dizinin ilk teması gazetecilik mesleği üzerinden ilerliyor. Bu kısımlarda karakterlerimiz suçları araştırırken Tokyo’daki birçok sorun ile yüzleşiyorlar. Yabancı kelimesi olarak kullanılan ‘Gaijin’i’ dizide defalarca duyuyoruz. Dizi, Tokyo’da bir yabancı ya da bir kadın olmanın nasıl zorluklar getirdiğini ortaya koyuyor. Ayrıca bu kısımlarda Tokyo’daki polis teşkilatının kendine has özelliklerine de odaklanıyoruz. Japonya’daki “Tanık yoksa cinayet diye bir şey de yoktur,” anlayışı bunlardan biri.

Dizinin ikinci teması Yakuza suç örgütünün yapılanması üzerine. Birçok filmde/dizide Yakuza üyelerini, takım elbiseli, elinde sürekli uzi olan acımasız karakterler olarak izliyoruz. Burada ise Yakuza klanlarının geleneksel olarak nasıl bir yapıya sahip oldukları ve hangi kurallara sahip oldukları üzerinde duruluyor. Dizi, polisin Yakuza’nın ikram ettiği çaya dokunmaması gibi küçük detayların önemine özellikle vurgu yapıyor. Katagiri’nin dizinin başlarında “Yakuza’nın kökleri o kadar derinde ki onlardan asla kurtulamayız,” cümlesini kurması birçok şeyi özetliyor.

Dizinin üçüncü teması ise Tokyo’daki gece hayatı ile ilgili. Bu kısımda Mizu-Shobai sektöründe yer alan karakterler ile Jake ve Sato arasındaki bağlantıyı takip ediyoruz. Bu kısımlar biraz klişe olduğu için her izleyici için cazip gelmeyecektir ama Samantha gibi güçlü bir kadın karakteri izlemekten çok keyif aldığımı söylemem lazım. Onun Jake, Sato ve Polina ile olan sahneleri hayal kırıklığı yaratmadı. Bunun için dizide en beğendiğim oyuncular arasında Rachel Keller’ın ismini Ken Watanabe’nin isminin yanına yazmam gerek. Ansel Elgort da iyi iş çıkaranlar arasında. Polina, Tozawa ve Kume gibi yan karakterler de oyuncuların performansı sayesinde öne çıkıyor. Sato’yu canlandıran Shô Kasamatsu ise özellikle bahsedilmesi gereken bir performans sergiliyor. Yılın en iyi dizilerinden biri olarak gördüğüm Tokyo Vice tavsiyedir. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

Not: Dizi daha önce bu yazının altında konuşuluyordu.

Inside The World Of Tokyo Vice

Fragman