lost 3×01: a tale of two cities
19 yorum azizk 06 Ekim 2006 08:35
dikkat, bölüm özetidir. spoiler içerir!evet, beklediğimiz gün geldi çattı, ve 4 Ekim günü, lost, 3.sezonuna a tale of two cities adlı bölüm ile başladı.hemen özete başlayalım; ama tekrar hatırlatalım. İzlemediyseniz lütfen okumayın.
Bölümümüz, yepyeni bir gözle başlıyor. daha sonra uzakça bir çekimden görüyoruz ki, kendisi daha önce de diziye katılacağını duyurduğumuz elizabeth mitchell. yine 2.sezon’da olduğu gibi, nostaljik sayılabilecek bir müzikle başlıyoruz. bize juliet rolündeki mitchell’ın hayatı hakkında azıcık bilgi veriyorlar. Kendisi biraz üzüntülü ve kendini toparlamaya çalışıyor. evini görüyoruz juliet’in, gayet modern bir ev, adeta wisteria lane evi diye nitelendirebilirim. Bu sahnenin devamı, Juliet’in evine gelen kişilerle (hiç birini tanımıyoruz) ve burada olan kitap klübü toplantısı ile devam ediyor. Bir stephen king kitabını tartışıyorlar ancak bu sahnede, önemli olarak düşündüğüm bir detay var. Klübün üyelerinden biri, kitabın kötü bir seçim olduğunu eleştiriyor ve “ben, bu kitabı asla okumazdı” diyor juliet’e. juliet’de sinirleniyor ve artık özgür ifadenin kalmadığından yakınıyor (gibi).burada sanırım bize vermek istedikleri fikir, hafif hiyerarşik bir durum olduğu. kimilerinin diğerlerine göre daha üstün yetkide oldukları. neyse efendim, tam bu tartışma sırasında, bir anda ortalık deliler gibi sallanmaya başlıyor. deprem gibi yansıtmışlar bu sahneyi, herkes kiriş altlarına koşturuyor. Ancak sallantı sonrasında, dışarı çıkıyorlar, ve herkes evlerinin dışında, merak içerisinde. İşte tam bu sırada, bir kapıdan “sahte henry gale” ‘ı çıarken görüyoruz ve juliet’e yaklaşıyor. İşte bu sahnede bahsedilen “Ben” ‘in, kendisi olduğunu görüyoruz. daha sonra hepsi gökyüzünde uçağın düşüşe geçtiğini görüyorlar. oceanic flight 815’in başka bir açıdan düşüşünü görüyoruz bu sahnede, şahane efektler eşliğinde. Daha sonra ben, goodwin ve ethan’a seslenip, birini uçağın arka kısmının düştüğü yere, diğerini ise bizimkilerin yanına yolluyor ve onlardan biri gibi davranmasını söylüyor. ve sonrasında, çok özlediğimiz dönen lost intro’muz.
dizinin buraya kadar olan kısmı, bence en keyifli kısımlardan biriydi. genel olarak others’ın yaşam standartlarına dair bir fikir edinmiş olduk. daha sonrasında, diziyi jack, kate ve sawyer olarak 3 bölümde anlatacağım.
jack
a tale of two cities, zaten jack-odaklı bir bölüm. jack’in flashbackleri ile geçiyor genel olarak bölüm. jack’i ilk gördüğümüz an, belli ki başka bir hatch olan eski görünümlü bir oda. burada önemli bir detay var, jack’ten kan almışlar. bunun nedenini daha sonra öğreneceğiz tahminim. odaya dönersek, tamamen kapalı olan bu odanın bir yanı cam ve jack öncelikle kurtulmaya çabalıyor bir süre. daha sonra, cam’ın diğer tarafından, juliet karakteri giriyor sahneye. diziye dair sinir olduğum yegane olaylardan biri olan, doğru zamanda doğru soruların sorulmaması durumu yine söz konusu. hiç bir şey öğrenemiyoruz aralarındaki dialog’dan. daha sonra juliet, jack’e yemek öneriyor ve ilk başta reddetse de, daha sonra jack yemek almayı kabul ediyor. tabiki de beklendiği gibi, bu ilk yemek verme denemesi, jack’in juliet’e saldırması ile sonuçlanıyor ve kaçma denemesi yapıyor. kaçmaya çabalarken, ben’de karşılarına çıkıyor ve jack’in juliet’e açtırmaya çalıştığı bir kapıyı açarlarsa, hepsinin öleceklerini söylüyor. ancak tabiki de jack kapıyı açıyor, ve her yer su dolmaya başlıyor. neticede bir odaya girip kapıyı kapatıp kurtuluyorlar. bu sahnede iki tane detay var kanımca önemli olan;birincisi, juliet kaçarken, ben bir odaya girip kapıyı kapıyor juliet giremeden. buradan, ilişkilerinin biraz garip olduğunu anlıyoruz.
ikinci detay ise, bulundukları yerin hydra adındaki su altı hatch‘i olduğunu öğreniyoruz. burada köpek balıkları ve yunuslar üzerine araştırmalar yapılıyormuş.
daha sonra, jack yine ilk uyandığı yerde uyanıyor ve yine juliet’i görüyoruz. bu sefer, juliet elinde bir dosyayla jack’le konuşmaya başlıyor. ve anlıyoruz ki, jack’in tüm geçmişine dair ellerine bütün bilgiler var. böylece jack’in güvenini kazanıyorlar ve en sonunda, juliet yemek vermek için dışarı çıkıyor, ve o sahnede, ben’i görüyoruz, juliet’i beklerken. ve ona teşekkür ediyor, işini iyi yaptın diyerek. burada bir bit yeniği var henüz çözülemeyen; göreceğiz.jack’in flashbackleri genel olarak oldukça sıkıcıydı kanımca. eski karısı sarah ile olan ilişkileri hakkında biraz daha fazla bilgi ediniyoruz, ama obsesif bir karaktere sahip olduğu dışında kayda değer bir bilgi yok jack hakkında.kate
gelelim kate’e. kate’i bir duşta uyanırken görüyoruz. başında zeke olarak bildiğimiz ama bu sefer sakalsız olan karakter, kate’e duş almasını ve “o” ‘nun beklediğini söylüyor. bu sahnede “o” nun kim olduğuna dair bir fikrimiz yok ama tabi ben olduğu tahmin edilebilir. bir de söylemeden geçemeyeceğim, kate bu bölümde inanılmaz güzeldi ve zeke’nin “tipim değilsin” şekilndeki bir tavrı, kafada farklı sorular oluşturmadı değil :)güzel bir duş sonrası, kate için bırakılmış pek şık bir elbise görüyoruz. daha sonra kate’i alıp, sahile götürüyorlar ve tahmin edildiği gibi, orada şahane bir kahvaltı sofrasının başında görüyoruz ben’i. bu sahnedeki konuşma, en kritik konuşmalardan biriydi kanımca. ben kate’e, önümüzdeki iki haftanın çok kötü geçeceğini söylüyor, ve bu kahvaltının da öncesinde yaşayacağı son keyifli an olacağı için önemli olduğunu belirtiyor. inanılmaz merak ettim neler olacak 2 haftada.daha sonra tabi bu kraliçeler gibi sunulan hizmet, yerini bir kafese tıkılmaya bırakıyor. kate’i sawyer’ın da bulunduğu kafesin tam karışısındaki kafese koyuyorlar. ve kate ile ilgili bu bölüm olan biten bununla kısıtlı sanırım.sawyer
evet son olarak, sawyer’a geliyoruz. sawyer’ın sahneleri genel olarak kapatıldığı kafeste geçiyor. ilk sawyer’lı sahnede, karşısındaki kafeste başka birini görüyoruz ancak pek konuşmuyor. daha sonra, bir kaçış denemesinde bulunuyor bu diğer karakter ve sawyer’ı da kafesinden çıkarıyor. ancak çok uzaklaşamadan, ikisi de yakalanıyor ve zeke, diğer karaktere özür diletiyor, sawyer’ı da planına dahil ettiği için. bu bana çok garip geldi, adeta bizimkileri deniyorlar gibi. acaba kaçacak mı vs. diye? bilmiyorum bir çözüme kavuşur heralde.daha sonra, kate’i sawyer’ın karşı kafesine koyduklarında arada elektriklenmeyi heralde herkes farketmiştir. kate seçimini yapacak da diyip duruyorlardı, acaba bizi sawyer’a yönlendiriyorlar mı yavaş yavaş?neyse efendim; çok uzunca bir özet oldu. bundan sonrakileri daha kısa tutmaya çalışacağım. gelelim yorumlara,beklediğimize değdi kanımca. gayet keyifli bir 40 dakika geçirdim. ilk 5 dakikası yine gayet farklı ve beklenmedikti. çok fazla bir şey açıklamasa da, bir açılış bölümü için yeterince tatmin ediciydi. evet, haftayı bekliyoruz heyecanla.Yorumlarınızı alalım?
NOT: Yeni bölüm olan Glass Ballerina’nın tanıtım video’su için sizi şöyle alalım.
yorumlar
jack sevmeyenlerin dahi bu bölüm ağlamalarına eşlik ettiğini gördüm ben, üzerine jack sevmeyen kaldıysa sawyer’la uygun bir kafes ayarlayacağım kendilerine.karşılıklı ödül alırlar artık. (yorumda fanatizm)
ek detaylar geliyor:“jack”1. juliet jack’in güvenini kazanmaya çalışıyor, bana güven diyor.2. jack kimliğini açık etmek istemiyor.3. juliet 2 kere başarılı şekilde yemek yemesi için telkin ediyor jack’i ama ne zaman bunu başarsa yemekle dönmüyor. ve dizide jack hiç yemek almıyor.4. jack babasının sesini duyuyor intercom’dan ve juliet ona intercom’un yıllardır çalışmadığını söylüyor.5. jack ilk cam’a çarptığında “kate” diye bağırıyor.6. jack sadece eski karısının “iyi olup olmadığını” soruyor geçmişiyle ilgili herşeyi bildiğini iddia eden juliet’e.“kate”1. arkadaşlarını merak eden kate’in ilk sawyer’ın ismini telefuzundan sonra “ben” ona “neden ilk sawyer’ı soruyorsun sawyer ve jack’i sorarken” diyor.2. yine “ben”, kate’e kelepce giydiriyor ayrıca kahvaltı masasında.“sawyer”kacacak olan cocuk sawyer’ı plana dahil ediyor cunku ucakdan kurtulanların kaldıgı alana kacabilecegini dusunuyor. belki çocuğun yem olduğu gerçeğini değiştirmiyor ama sawyer’ın kafesdeki yiyecek mekanizmasını çalıştırması ardından kate’in oraya getirilmesi, kaçarken juliet’in jack’in yanından çıkıp sawyer’ı yakalaması gibi detaylar sanki others tarafından düşünülmüş gibi görünüyor.
lost’a geç başlayan izleyicilerdenim, daha önce hiç tek bölüm seyretmemiştim bu yüzden olacak ki gazımı alamadım ve gece boyu internette yorum okudum, bir kaç tane dikkatimi çeken oldu paylaşmak istedim:
* others depremsi durum sırasında pek de şaşırmış, dehşete düşmüş görünmüyor. sebebi acaba her birinin mantık delisi “dharma” bilimadamları olması mı yoksa adada böyle olaylara sık rastlanması mı (yada her ikisi)
* su altı hatch’ini gördük sonunda. walt kaçırıldığı zaman duyruğunda dharma damgası olan köpekbalığı da açıklandı gibi. belki de burada yapılan deneylerle yunuslar ve köpekbalıkları sesle kumanda edilebiliyorlardı ve michael’ın vurduğu köpekbalığı others tarafından kontrol edilmekteydi
* jack others tarafından kaçırılıp, arkadaşlarından ayrılıp bir odaya kapatılıyor ama eski karısını düşünüp salya sümük ağlıyor. bunca gün geçti adada şimdi mi geliyor aklına? ilaç mı verildi jack’e yoksa bir akıl kontrolü durumu mu söz konusu..
* ve son olarak ben-juliet gerginliği. evet böyle bir durum var ama jack hatch’in kapısını açtığında ben’in paçayı kurtarması bununla alakalı değil. bu sayede jack ben’den daha çok nefret ediyor ve bir nebze de olsa juliet’e güveniyor..
aa evet şu ben-juliet olayı konusunu öyle düşünmemiştim.
kesinlikle öyle o, ben’den nefret edip juliet’e yaklaşmasını sağlıyorlar jack’in.
ilk bölüm için yetersiz olduğunu düşünüyorum ben verilen bilgilerin. aylarca düşündüp kafa patlatmış insanlara daha fazla şey verilmeliydi. “othersville” kısmı dışında pek de bir şey öğrenemedik, aslında orda da öğrenemedik. entertainment park gibi bir yerde yaşadıklarını düşünmeye başladım ben iyice. çok disneyland gibiydi yaşadıkları yer, hayvanat bahçesi bile var baksanıza.
flashbacklerde de jack’in obsesif olduğunu öğrendik diyorsun da, zaten control freak olduğu ilk günden beri çok belli bir adamdı. babasıyla olan mevzularını derinleştirmek dışında, ki babası ne işimize yarayacak hala belli değil, bir çok karakterden çok jack’in babasıyla uğraştık, pek bir şey göstermediler. ve gerçekten gayet sıkıcıydı o kısımlar.
ayrıca herkese en azından bir kişi yollayıp bir şekilde neler olduğunu sorgulayabilecekleri olanaklar vermişlerken sawyer’a ayı muamelesi yapıp tek bir kişi bile yollamamaları çok ilginçti. madem bu kadar sallamayacaktınız, onu neden kaçırdınız? acaba kate yüzünden aralarında gerilim olan sawyer ve jack’i birbirine düşürmek için mi?
kısacası ben beklediğim kadar tatmin olamadım. başlangıçta gözbebeğine odaklı olarak açılma detayını yapmaları çok hoşuma gitti, onu da belirtmeden geçmeyeyim.
bence kate, jack ve sawyer’ın dersleri bir noktada birleşiyor.daha önce hurley kendini çok suçlu hissetti insanlara zarar verdiğini düşündüğü için; ona “git geri kalanların yaşamını sağla” telkini verildi, artık içi rahattır.mike’ın walt için birşey feda etmesi sağlandı.claire’in çocuğunu sevmesi, bırakmaması için de.şimdi ise kate’in öldürdüğü babası gibi bir adam tercihi yapması, annesinin neden jack gibi lider, düzenli ve sert bir adamı bıraktığını anlama sınavı geliyor sanırım.jack de belki babasını anlayacak, veya eski karısını. veya obsesiflikten kurtulacak. herşeyi düzeltmeye çalışmaktan.sawyer da belki annesinin nasıl başka bir adamla birlikte olduğunu, babasının neden intihar ettiğini fark edecek.bence bu üçlü arasında böyle ilişkiler yaşanacak, uslanacaklar. kate sawyer’la birlikte olup sonradan pişman olabilir? neden olmasın; madem paso romans olacakmış bu sezon.
iyi güzel de, Ben(a.k.a Henry Gale), o düşen uçaktan canlı birisinin çıkabilme ihtimalini nasıl düşündü? hani biz biliyoruz kim canlı kim ölü, ama aynı durumda ben olsam, vereceğim tepki asla bu yönde olmazdı. burası beni pek tatmin etmedi.
bir diğer husus, Desmond’un sayıları girmekte geç kaldığı anla deprem anının -sanırım- aynı ana denk gelmesi. güzel..
bunu daha da çok merak ediyorum: bizim eski french chick nasıl oldu da bu “othersville”i daha önce görmedi(bulamadı)? bu nasıl navigasyon bu nasıl pusula dedirtti bana gece gece..
Others kampinda sanki adamlar oyle canları sıkılmış vaziyette kitap klubü toplantıları falan yapıp zaman geçirirken birden uçak düşüyor ve Ben (Henry) kardeş bir anda plan yapıp “Allaaah iş çıktı valla kurtulan varsa” tarzında atlıyor demistim bir onceki yazidaki yorumumda. kizil tilki desmond-ucak dusmesi olayina parmak basinca aklima geldi. simdi eger desmond basinca dustuyse ve desmond bir deneyin parcasi ise, henry (ben) gale tayfasi bunun bir parcasi ise, neden olaya uzakta oyle kendi hallerinde yasiyorlar hic birsey yokmus gibi?
neredeyse dizide ne olacagindan daha cok merak ettigim sey, yazarlarin bu kadar dallandirip budaklandirdiklari arap sacina dondureyazdiklari paralel konularin ve ipuclarinin ucunu kacirmadan nasil bir yok izleyecekleri.
bana others’ın desmond’dan filan haberi yokmuş gibi geliyor ama.. bakalım ne çıkacak.
* deprem şeklindeki sarsıntı desmond’un sayıları girmemesi sonucunda oluşan sarsıntı sanıyorum.
* önemli olaylardan birisi others insanlarının deprem gibi bir olayda gökyüzünde birşeyler araması oldu.
* diğer önemli olay ise uçağın hava yavaş yavaş belirmesiydi, sanki başka bir platformdan buraya geçiş yapmış gibiydi.
* bir de kate kafese getirildiğinde bilekleri kan içindeydi, sanırım rahat durmamış orada.
* bir teori olarak da şöyle birşey geliyor aklıma: kazadan kurtulan iyi kişilerden olan jack, kate, ve sawyer üçlüsü seçildi ve bundan sonra bu kasabada yaşamaları isteniyor olabilir. jack’in juliet’e aşık edilmek istenmesi teorisi de bunu bir parçası olabilir.
* çok daha önemli bir şeyi belirtmek istiyorum, deprem anında apartman gibi yerlerde kapı kirişlerinde durmak en büyük risktir. bilgi
Şimdi izledim, ağzımı açık bırakan bir giriş ve gelişmenin ardından “bu kadar mı, daha yok mu?” dedirten finalle bitti bölüm kendi adıma.
Bence iyi bi sezon dönüşüydü ve:
* Ama genede en azından bir kaç sekans olsa Hurley olsn, Jhon olsun, Jin olsun, Sun olsun işte diğerlerini birazcık görmeyi beklemiştim.
* Juilet’in Ben ile olan olayı nedir diye bende çok merak ettim
* Ben’in (Henry Gale) “Önmüzdeki iki hafta nahoş olacak” demesi önümüzdeki haftalar için beni ateşelemedi değil.
azönce izledim, giriş muhteşemdi ama geri kalan bölümler 2.sezon açılışını arattı. 2.episode’da sayid jin ve sun’ı görebilicez ama benim esas merak ettiğim locke’ane olduğu.
tüm hatch’leri çok iyi bildiklerine eminim others’ın; dolayısıyla desmond’dan haberleri vardır ve uzaktan izliyorlardır gibi bir görüşüm var.@powerkan: manyetik alandan kaynaklanan ada üzerindeki materyallerin eğilme, bükülme, çekme sesleri o kadar yer sarsıntısı ve gürültü yarattı. ama aynı zamanda uçak da sonuç olarak irtifa kaybedip adaya yaklaşırken fark edilebilecek bir ses çıkartıyordu ki dışarı çıkıp bakma ihtiyacı hissetti others.
bencede yeni sezonun ilk bölümü için oldukça güzel bir bölümdü.Şöyle bi yukarı bakınca oldukça fazla ipucu var gibi elimizde.Kate’i sadece yemek masasında Ben’le ve ardından kafesin onunde Zekk’le goruyoruz.Yani ortada aslında bir aksiyon var ki Kate’in bilekleri o kadar yıpranmış.Mesela kutup ayılarının rolü de birazcık ortaya çıkmış durumda.Önce kafeslerde eğitilip,sonra da doğaya bırakılmış gibiler.Yani o kafesler hayvanat bahçesi diil gibi:)Çünkü Zekk Sawyer’a ayıların bile kafesteki düzeneği 2 saatte çözdüğünü söylüyor.Yani onlar da köpek balıkları gibi kontrol ediliyor olabilirler.Dediğim gibi şööle bakınca amma şey çıktı bu ilk bölümden.Diğer bölümler için sabırsızlanmamak mümkün diil.
1-bu others denen ahalide evlilik gibi bir kurum varsa, Juliet ile ethan kafadan evliydi bence. ethan’ın öldürülmesinin sorumlusu olarak bizim henry(ben)’yi görüyor olabilir. emir-komuta zincirinin ona pahalıya mal olmuş olma ihtimali!
2-yine henry(ben), locke’un uçurulmuş malikanesi “swan”a getirildiğinde “this place is a..joke..” demişti hatırlarsanız. swan’da ne dolaplar döndüğünü bilmediğine inanıyorum.
3- desmond’un olayla hiç alakası olmadığını, bahtsız bedevi olduğunu düşünüyorum. uzun bir zaman ne yaptığının farkında değildi.
4-şu kutuptaki elemanlar desmond’un eski manitasını arıyorlardı, ne oldu onlara?
kutuptaki elemanlar desmond’ın sevgilisi tarafından tutulmuştu. büyük bir manyetik değişikliğin oluştuğu yerde desmond’ın olacağını bildiği için kadın, kutuptaki elemanlar gece arayıp kadına bulduk diye haber veriyorlar. yani adanın yerini bilen biri var dışarıdan.
kadının babası hanso ile alakalı bir kimya şirketinin sahibi , adam düzmece bir tekne yarışı ile desmond’ın o adaya düşmesinin nedeni. kadın da bunu iyi biliyor büyük ihtimalle. ve kutuptaki o araştırmacılardan sürekli büyük manyetik değişimleri haber vermelerini istiyor.
ya ilginçl olacak ikinci bölüm de, promodaki öpüşme sahnesi nedeniyle acaba bu sezon daha çok bu konu üzerine mi yoğunlaşacak diye korkmadım değil?
e öyle açıkladılar zaten, dediler bu sezon daha çok romance, daha çok sevişmeler filan olacakmış. yani diğer konulara oranla değil de, geçmişteki aşk plot’una kıyasla.
e tabi ben yarım yamalak takip ettim açıklamaları falan bütün yaz. e ama ben üzüldüm ki şimdi. neyse büyük konuşmayayım, çarşambadan sonra tepki veririm ben.