Suburgatory — Tanıtım
31 yorum havintk 11 Aralık 2011 10:08
Michael Fresco‘nun yaratıcısı olduğu, ABC ekranlarında çarşamba geceleri gösterilen, oldukça sempatik, kahkaha efekti olmayan, 22 dakikalık komedi dizimiz Suburgatory*… New York gibi bir metropolde yaşayan bekar bir babanın, “kızımı bu şehre yem etmeyeceğim” tavrıyla “Wisteria Lane” tarzı bir banliyöye kızını alıp taşınmasıyla hikaye başlar.
Aslında, gerçekten çok sıradan bir konuya sahip olan Suburgatory, sezonun kesinlikle beklenmedik güzel sürprizlerinden oldu. Dizi, baba-kızın bu yeni kasabaya uyum sağlama süreci gibi klişe bir konuyu kendine has bir tarzla, sıcacık havasıyla, biraz podcast‘te de değinildiği gibi karikatürist bir dille ekranlara getiriyor. Gerçekten öyle keyifli anlar geçiriyorsunuz ki bir bölüm sonrasını merakla bekliyorsunuz.
Tess ve George
Dizinin konusunu biraz irdelersek… Şehir kültüründen tamamen farklı, kendine has bir yaşam tarzı, kültürü olan yerleşim yeri baba-kızı alışık olmadıkları bir yaşam tarzına doğru sürükler. İkisi de aslında aile ilişkilerinin daha yoğun olduğu bu alanda hayatlarında bir örnek alınası bir “anne/eş” modelinin olmamasının zorluklarını yaşıyorlardır. Anne – kız ilişkileri iç içe geçmiş, daha “dişi” genç kızlardan oluşan bu yerde annesiyle uzak ilişkiler içinde olan ve kendisini tanıma sürecini annesiz geçirmek zorunda kalan Tessa ve daha çok kadınlar tarafından yürütülen komşuluk, okul vb. toplumsal alanlarda alışkın olmadığı banliyö kurallarıyla cebelleşen George yeni yaşam tarzlarına alışmak zorundadırlar.
Dizimizin kadrosuna bakacak olursak…
* Evin babası George rolünde Six Feet Under dizisinden tanıyıp, pek sevdiğimiz Jeremy Sisto,
* George’un kızı Tessa rolünde geçen yıl Amerikan işi Shameless sayesinde tanıştığımız Jane Levy bulunmakta.
Tiki mi demiştik?
Başroldeki bu iki oyuncu kadar, yan rollerin de oldukça başarılı canlandırıldığına inandığım dizimizde diğer rollerde dikkat çekenler şöyle:
* Nasıl tarif edeceğimi bilmediğim ultra “tiki” ( bu kelimeye alternatif bulamadım) anne – kız rollerinde Cheryl Hines ve Carly Chaikin,
* Okul müdürü Mr.Wolfe rolünde Rex Lee,
* Kapı komşuları Sheila ve Lisa Shay rollerinde Ana Gasteyer ve Allie Grant,
* George’un yakın arkadaşı Noah Werner rolünde ise Alan Tudyk var.
Noah rolünde Alan Tudyk
Kadronun geri kalan isimlerini merak ederseniz buradan bakabilirsiniz.
“Tamam ben bu diziye başlarım başlamasına ama reytingler ne durumda?” derseniz, yukardaki grafikten de anlaşılacağı üzere diziyi izleyen oldukça kalabalık bir kitle var. Aldığı reyting oranıyla zaten sezon içinde 22 bölümlük uzatma aldığı şuradaki yazıda belirtilmişti. Öyle sanıyorum ki fazla reyting kaybetmeden bu şekilde sezonu noktalar ve bir sonraki sezon için uzatma haberini alırız. Eğer henüz başlamayan taraftaysanız son bir fikir vermesi adına tanıtım filmini izleyebilirsiniz. Keyifli seyirler dilerim…
* Not: Suburgatory, banliyö anlamına gelen suburb ve araf anlamına gelen purgatory kelimelerinin birleşimiyle oluşmuştur. Kahramanımız Tessa’nın bu yeni taşındığı yerde -özellikle de The Stepford Wives filminden fırlamışa benzeyen kadınları görünce- bu mahalleye taktığı isim. Bu bilgiyi de paylaşmak istedim.
yorumlar
Bence, karşıki komşunun ergen kızı Lisa Shay‘i de yukarıdaki “dikkat çeken yan roller” listesine almak lazım. Ne dersin havintk?
– Kahkahasız sit-com gördüğümde kafadan önyargılı izleyen biriyim. Kahkaha efekti olmayan sit-com mu olurmuş ? ( Bu konuda biraz eski kafalıyım kabul ediyorum Bu kadar önyargılı olmama rağmen bu diziyi oldukça beğendim. Konusu, anlatım tarzı, esprileri ve oyunculukları oldukça güzel.
– Özellikle Tessa rolündeki Jane Levy’nin oyunculuğunu çok beğendim. Canlandırdığı karakterin hakkını fazlasıyla vermiş. ( Bu kızımızı yakında ciddi rollerde TV ve beyazperde de görmemiz çok sürmez )Yanında birde Jeremy Sisto var, daha ne olsun
– Bu arada henüz izlemeyenler için küçük bir hatırlatma yapayım. Dizi ne kadar sit-com olarak geçse de tam olarak bir sit-com sayılmaz, zaman zaman dış mekan sahnelerine de yer veriyor.
Anne kızı tek bir satırda “Sheila ve Lisa Shay” olarak belirttim, dizinin ne yapacağı en muamma kişisi malum :)) Zaten dizi içersindeki her karakter çok iyi düşünülerek oluşturulmuş her biri farklı bir tat katıyor, izlettiriyorlar kendilerini.
Ayrıca @dkamoy yazılara yaptığın bu güzel dokunuşlar olmasa ne yapardık bilmiyorum, çok tşk ederim düzeltmeler için…
Bu yazılık af bekliyorum herkesten,benim de içime sinmedi …
Ahahah, benim bu aralar cidden bi doktora filan görünmem gerekiyor sanırım dikkatsizliğim konusunda. O kadar kere okudum şu tanıtımını, ama “Sheila ve Lisa Shay”i kaçırmışım. Üstteki yorumumu gözardı ediniz.
— sonradan ek —
“Yaptın bi hayır, tut bacağından ikiye ayır dkamoy” diyerek, karakterlerin wiki bağlantılarını da ekledim yazıya.
Hakikaten son dönemin en eğlenceli dizilerinden… Benzer bir tema (metropolden banliyöye) içeren son dönem dizilerinden biri de Hart of Dixie. Doktor içeren drama sevenlerin hoşlanacağı bir dizi.
Bu arada diziyi hiç izlemeyen bile yukarıdaki videodaki tanıtımı izleyip de babanın “I don’t have a wife” cümlesini duyar duymaz kahkahayı patlatacaktır…
@havintk: İçine sinmeyecek bir tarafı yok bence,çok güzel olmuş tanıtım,ellerine sağlık
Ben bu yıl komedilere karşı çok acımasızım nedense,en son 2 Broke Girls’ün bile fişini çektim,düşünün artık.Bu dizinin de ilk bölümünü izledim,beğendim ama yine de birşeylere burun kıvırıp devam etmedim.Yine de bu yıl yeni başlayan hemen hemen her komediyi deneyen biri olarak gönül rahatlığıyla tavsiye ederim(size de kendime de ) Çok düzgün bir dizi olduğu bariz ortada,sadece ben şu aralar komedi modumda değilim.
@havintk tanıtım için sağolSuburgatory benim için yılın en iyi dizilerinden biri oldu,izlerken keyif alıyorum.Komediden ziyade Jane Levy’nin performansı sayesinde bu kadar hoşuma gidiyor,baba rolündeki George’u da unutmamak lazım.Uzun yıllar devam eder umarım
Bu senenin en sevdiğim komedi dizilerinden biri oldu. Tabii bunda, daha önce yer adıkları yapımlardan fazlasıyla beğendiğim baba-kızın ve küçük Weeds’ciğimin de rolü büyük.
ABC ne kadar gözünü kırpmadan iptal etse de dizileri, en iyi ulusal kanal olduğunu düşünüyorum. Kabloluda Showtime benim için ne ise, ulusallarda da ABC benim için öyle. Ne çıksa severek izliyorum neredeyse
Dizinin reytingleri de iyi gayet. Modern Family ve Middle’ın arasına sıkıştırılmış olmasının da bunda etkisi var bence.
Son olarak, güzel tanıtım için çok çok teşekkürler havintk . Her zamanki gibi çok sevrek okudum
@rpdi: tşk ederim beğeni için, en yakın zamanda diziye geri dön boşluğunu bulup, bölümler kısa kısa zaten hemen bitiyor. Bağlanırsın hemen diziye :))
@hsparks: Bende güzel yorumun için çok tşk ederim :)) ABC’nin dizilerini bende çok seviyorum. Şuan heralde Fox ile birlikte en çok dizisini izlediğim ulusal kanal…
Öncelikle yazı için eline sağlık, hoşuma giden bir tanıtım oldu. Zaten listemde olan ama başlayamadığım dizilerden birisi bu Suburgatory. Sanırım tembelliği bıraksam güzel olacak. Bir de tanıtım yazısı düşündüğün kadar kötü bir yazı olmamış bence, yeni başlayan bir diziyi olabildiğince güzel anlatmışsın @havintk.
Edit:
@kingdom Kahkaha efektsiz komedi dizisi niye olmuyor ya? Ben o efektler yüzünden komedi dizilerinden soğumuş, senin tersine ön yargı ile komedi izlemeye başlayan, dayanamayıp TAHM bırakmış biriyim yani. Hatta belki HIMYM’a bir türlü yetişemiyişimin nedenlerinden biri de budur. Sonuç: Olur olur, gayet güzel olur.
@aytackara: 80 kuşağı olarak alışlanlıklar kolay değişmiyor sanırım Yaş olarak o döneme yetişenler iyi hatırlayacaklardır özellikle 80’ler ve 90’ların başları sit-com’un altın çağını yaşadığı yıllardır. Bugün klasik olarak kabul edilen pek çok sit-com ile büyüdük Bu nedenle bugün yapılan kahkahasız sit-com’lar bana yavan ve çakma geliyor açıkçası
– Mesleğimin bir parçası olduğundan biraz daha açarak anlatayım. Her türün (Allah kelamı değil ama ) olmazsa olmaz bazı kuralları vardır. İyi bir senarist bilgisayar karşısında word’u açtığında aşağıdaki iki şeye dikkat etmelidir:
1-) İzleyiciye alışkın olduğu türün olmazsa olmaz kurallarını kör göze parmak sokar gibi yapmadan mümkün olduğunca kullanmasıdır.
2-) Bunları kullanırken de konu, anlatım ve detay olarak mümkün olduğunca farklı, ilgi çekici bir iş çıkarmaktır.
Sit-com fikri ise (dünyada ilk çıktığından bu yana) dört olmazsa olmaz üzerine kuruludur:
1-) Stüdyo ( genelde ev veya işyeri dekorlu stüdyolar)
2-) Oyuncular
3-) Canlı izleyici veya kahkaha efekti.
4-) Senaryo
@kingdom: Valla Suburgatory, bu yılın en sevilen sitkomlarından olduğuna göre, demek ki o dörtlü “olmazsa olmaz” değilmiş Artık o kahkahalardan ve ne zaman gülüneceğinin haber verilmesinden rahatsız olan (benim gibi) hatrı sayılır bir izleyici kitlesi varmış.
Bence Suburgatory sitkom değil zaten (bu işin bencesi sencesi olmaz tabi de şu an çok safiyane tarafımla konuşuyorum) Yani sitkom deyince benim aklıma Married with Children, Friends, HIMYM, TBBT falan geliyor direk. Yenilerden de 2 Broke Girls, Whitney evet sitkom. Ama Suburgatory, Modern Family vs. komedi dizisi, sitkom değil. Yani her komedi dizisi illa sitkom değil. Ha gülme efekti sevilir sevilmez o ayrı konu, benim için diziden diziye değişiyor. Bayıla bayıla Modern Family ve Suburgatory de izliyorum, TBBT ve 2BG de.
@desperate houseboy: Her komediye sitkom diyenlerden değilim, ama ben kendi adıma Suburgatory için wiki maddesindeki “tür”ün sitkom olmasını temel aldım.
@desperate houseboy: Katılıyorum, suburgatory, modern family bir sit-com değil, bir komedi dizisidir. Gerçek bir sit-com da dış mekan sahneler kullanılmaz. Sugurbatory’de bu fazlasıyla mevcut
@dkamoy: Yorumuna kısmen katılıyorum. Evet, bence de yılın iyi komedi dizisi ama bir sit-com değil.
– Önceki yorumum da söylemek istediğim şuydu: Elbette bir sit-com kahkahasız da yapılabilir (Allah kelamı değil sonuçta) arz talep meselesi, izleyiciye sunarsın tutar veya tutmaz. Benim söylemek istediğim sit-com fikrinin (türü) çıkışının temellerin de kahkaha efekti olduğu. Olmazsa olmazdan kastım bu 80’ler ve 90’lar da Married with Children, Seinfeld, Perfect Stranger daha eskiye gidecek olursak Alf, Cosby ve daha niceleri.. Böyle klasiklerle büyüyen bir nesil için bu yeni model sit-com dizilerine alışmak kolay değil Tabi şunu da gözardı etmemek gerek, elin Amerikalı’sı televizyon da artık anlatacak bir şey bırakmadığı için yeni şeyler denemek zorunda kalıyor, bizde ise büyük buluşumuz olan aşk üçgeni fikri 20-25 yıldır anlatılıp duruyor
Ah şu önyargılar. Konusuna bakıp burun kıvırmıştım ve şu sıralar yeni sezon dizilerinden bir kaçını deneyeyim dedim. Ve ve yine önyargılarımın kurbanı olduğumu fark ettim=) Her gördüğüm kişiyi şöyle bir süzüp karar veren, filmleri afişlerine, dizileri fragmanlarına göre izleyen biri olarak bu huyumu değiştirmem gerektiğinin farkına vardım=) (Gerçi New Girl ve 2 Broke Girls beklediğim çıktı ve ite kaka 3 bölüm anca izleyebildim. Daha da gitmiyor).Yan karakterler olsun, genel konu olsun güzelmiş epey. Ayrıca bir çok tanıdık yüz de daha izlenilir yaptı diziyi benim için. Hanım kızımız da pek bir hoşmuş. Tavsiye edilir.
Bu arada bu başrol adamı yaş alınca daha bir tumturaklı olmuş sanki.
Dizinin kadrosuna bakın bakalım hangi güzel katılmış
S01E01
Zamanında güncel olarak izlerken 2. sezon başında doyup bırakmıştım ben bunu. Başrol üçlüsünü çok sevsem de aşırı coşkulu 1-2 yan karakterden bıkıp bırakmıştım galiba tam hatırlamıyorum.
Eski komedilere sardığım bu günlerde geçen gün The Crazy Ones izlerken Cheryl Hines’a rast gelince aktrisi özlediğimi fark edip baştan almaya karar verdim bu diziyi. İlk bölümü hüplettim ve son derece memnun kaldım bu kararımdan. Sadece Cheryl Hines’ı değil, Jane Levy ve Jeremy Sisto’yu da özlemişim. Ve Altman ailesinin bu garip, şirin, şahsına münhasır kasaba ile mücadelesini. Bu sefer sonunu görürüm inşallah, hadi hayırlısı!
S01E02—06
Üstünden o kadar yıl geçince çoğu şeyi unutmuşum valla. Bu sebeple ilk defa izliyormuş gibi büyük keyif alarak izliyorum ki bu süper bir şey.
2. bölüm, Tessa’nın bölümüydü. Onun bu halleri pek karşımıza çıkacak bir şey olmadığı için tadını çıkara çıkara izledim valla.
3. bölüm, Tessa’nın seçmeli ders/gazatecilik hikayesi ve George’un inadını izlerken aktı gitti. Çok güzeldi.
4. bölümü misafir ağırlama olayı şenlendirdi.
5. bölümün Dallas-George kısmı güzel aktı. Tessa kısmındaki şeytan çıkarma komedisi de harikaydı bu arada. Büyük ağızlı güzel Chloe Bridges‘ı görmek de güzeldi.
6. bölüm, şu ana kadarki en zayıf bölümdü. George kısmı pek sarmadı. Tessa kısmı da ‘Bu insanlar bile bu kadar geri zekalı olamaz herhalde! ‘ dedirtti.
S01E07—13
7. bölüm fena değildi. Tessa’nın dans sahnesi iyi güldürdü özellikle.
8. bölüm de fena değildi. Dallas’ın Şükran Günü yemeği kıyafetine bayıldım.
George’un aşk hayatına odaklandığımız 9. bölüm ise gayet tempolu ve eğlenceliydi. Gloria Votsis büyük renk kattı bölüme özellikle.
10. bölüm vasattı.
Algı temalı 11. bölümün hem Tessa hem de George tarafını izlemesi çok keyifliydi. Dallas yine büyüledi. Dan Byrd‘ı görmek güzeldi.
12. bölüm pek sarmadı.
13. bölüm vasattı. Jocelyn, bölümün yıldızıydı. İyi güldürdü cidden.
S01E14—19
14. bölüm çok güzeldi. Bölümün parlayan yıldızı Ryan oldu kesinlikle. Birkaç yerde iyi güldürdü.
15. bölüm güzeldi. Arkadaş değişimi, Jill’in değişimi, bilmiş çocuk falan derken aktı gitti.
16. bölüm fena değildi. Fred ve George’un yanlış anlama durumu bölüme renk kattı.
17. bölüm pek sarmadı.
18. bölüm fena değildi. Tessa-Ryan ve Dalia-Yakult sahnelerini izlemesi keyifliydi özellikle.
19. bölüm fena değildi. Dalia yine iyiydi. Alicia Silverstone‘u izlemek keyifliydi ayrıca.
S02E01
Tessa, çok gıcık bir başlangıç yaptı sezona. Dallas ve Noah arasındaki Carmen savaşı da pek sarmadı. Bölümün tek artısı Shaylerin hikayesi oldu. Ryan’ın coştuğu sahne kırdı geçirdi özellikle.
S02E02—04
2. bölümde George-Noah, 3. bölümde Tessa-Ryan, 4. bölümde ise George-Dallas dinamiğinde gelişen sahneler epey eğlendirdi. 4. bölümdeki Dallas’ın garipliklerine hala gülüyorum ya!
S02E05
Malik ve Shayler arasındaki dinamikte gelişen sahneleri izlemesi çok keyifliydi. Malin Akerman’ın gelişi de ayrı bir renk kattı.
S02E06
George ve eski arkadaşları arasındaki dinamikte gelişen sahneleri izlemesi keyifliydi. Tessa’nın sahneleri pek sarmadı.
S02E07
Dizinin en iyi bölümlerinden biriydi. Ryan ve Dalia bölümün yıldızlarıydı. Özellikle Ryan şov yaptı resmen, gülmekten kırdı geçirdi kerata.
Ryan’ın Tarzan’a bağlaması ve Dalia’nın klibi:
Dizi ilk başladığında bu ikisinin sahnelerini iple çekeceğimi hiç mi hiç beklemezdim valla. Cidden 2 genç oyuncu da çok iyi iş çıkarıyor.
S02E12
4 sevemediğim bölümün akabinde nihayet bu bölümü beğendim. TV programı hikayesi de sınır hikayesi de gayet iyi aktı. Ryan ve Dalia’nın sahnelerini izlemek ayrı bir keyifti yine.
S02E19
Son bölümlerde absürtlük dozajını biraz arttırdıkları için eskisi kadar keyif almamaya başladım diziden ama Dalia sağ olsun bu bölümü sevdim. Ne zaman ne yapacağı veya bir şey yaptıktan sonra aslında neden yaptığı pek kestirilemeyen, eşsiz bir karakter gerçekten. Bu bölüm de tam tadında bir Dalia dozajıyla kafamı iyi yaptı resmen. Son sahnenin Dalia açıklaması ne çıkacak merak ediyorum.
Tessa kelimesini telaffuz edişine kurban olduğum ya!
S02E21
Güzel bölümdü. 3 bölümdür bölüm sonlarını drama tadında çok iyi yerlerde bitiriyorlar maşallah.
Kavga sahnesi muazzamdı bu arada. Yetmedi 1 kez daha açtım izledim bölüm bitince.
Harika bir sezon finali olmuş gerçekten. O kadar güldürdük, eğlendirdik, bir bölüm de duygulandıralım demişler. Ne de güzel etmişler!
Şarkılarla da güzel desteklemişler bu duygusallığı. Şu cover da hoşmuş bu arada.
Bu üçlü de çok yakıştı ama yaaa!
S03E01—09
Bu sezon biraz daha 40 dakikalık komedi-drama tarzı bir havada geçiyor. Absürtlük dozu minimize edilmiş durumda. Sade ve akıcı. Gayet de memnunum bu durumdan açıkçası.
Mr. Wolfe’un olmaması sezonun karakter bazında en büyük artısı. Çok fazla diyalog yazmaya tenezzül etmemiş olsalar da arada bir Lindsey Shaw’ı görmek, Nora ve Victor karakterlerini ara ara izlemek de keyifli.
S03E13 (Final)
Sezon finali olarak tasarlanmış bu bölüm kesinlikle ama ben final olarak kabul edebilirim kesinlikle bunu. Final sahnesi süperdi cidden.
57 bölümlük periyodu 3 hafta içinde bitirdim. Ara ara pek sarmayan bölümler sunsa da genel olarak sevdiğim bir dizi oldu Suburgatory. Çok fazla kayda değer komedi çıkartamayan ABC’nin Trophy Wife’ın ardından son dönemde yaptığı en elle tutulur komedisi bu bence. Ryan hariç Shay familyasına ve Mr. Wolfe’a katlanabilirseniz sempatik karakterlere sahip naif bir kasaba komedisi Suburgatory. Benim gibi komedisiz kaldığınız bir dönemde deneyebilirsiniz bence.