
that ’70s show
That ’70s Show, 70’li yılların Amerikan kültürünü anlatan, sosyal, politik ve teknolojik gelişmelere değinen, bir grup gencin komik maceralarını ve bodrum diyaloglarını oldukça komik bir şekilde aktaran Amerikan yapımı bir dizi.Dizinin en öne çıkan olaylarından biri bodrumda geçiyor: Yuvarlak bir masa etrafında dönen bol dumanlı muhabbetler. Bir diğer değinilmesi gereken nokta ise hayal sahneleri. Karakterlerimizin kurduğu hayaller oldukça eğlenceli sahneleri beraberinde getiriyor.8 sezondan oluşan dizi, birçok isimsiz oyuncunun ünlenmesine yardımcı olmuş. ABD’de 1998-2006 yılları arasında yayınlanmış. Başrollerinde Ashton Kutcher, Topher Grace, Mila Kunis ve Laura Prepon gibi isimler yer almış.
Dizi, Wisconsin eyaletindeki hayali Point Place kasabasında geçmekte. Dizi daha önce Tv8 kanalında Türkçe altyazı ve Türkçe dublajlı olarak yayınlanmış, şu anda ise Comedy Smart kanalında Türkçe altyazılı olarak yayınlanmakta.

that ’70s show
İşte karakterler:Eric Forman: Grubun elebaşıdır. Sıska bir yapısı vardır. Star Wars hayranıdır. Jest ve mimik konusunda oldukça başarılıdır. Ancak dizinin son sezonunda, Topher Grace’in Spider Man 3 filmi çekimleri sebebiyle kendisini göremeyiz. bknz: venomRed Forman: Eric’in babasıdır. Kore Savaşı’na katılmıştır. Biraz agresiftir, yeri gelir evde fırtınalar koparır ama karısının yola getirmesiyle durulur. Her hali çok komiktir.Kitty Forman: Eric’in annesidir. Çocuklarını çok seven bir hemşiredir. Ailede düzeni sağlayan kişidir. Zorda kaldığında biraz içici olduğu söylenebilir. Çok komik bir gülüşü vardır ve dizinin ağır toplarından biridir.Michael Kelso: Zeka seviyesi biraz düşüktür. Fakat oldukça komiktir. Hayali astronot olmaktadır. Yakışıklıdır ve kendisi de bunun farkındadır.Steven Hyde: Eric’in yakın arkadaşıdır. Annesi tarafından terk edilince Formanlar’ın yanına yerleşir. İnce bir mizah anlayışı vardır. Dizinin vazgeçilmez karakterlerinden biridir.Fez: Gerçek adı bu değildir. Nereli olduğu tam bilinmemektedir. Zaten “fez” de “foreign exchange student” kelimelerinin biraz deforme olmuş kısaltmasıdır. Kadınlara çok düşkündür, şekeri çok sever.Donna: Eric’in sevgilisidir. Formanlar’ın komşusu olan Pinciotti çiftinin tek kızıdır. Dizinin en ağırbaşlı karakteri denebilir kendisi için.Jackie: Zengindir, güzeldir, kısa boylu ve sevimlidir. Şımarık haliyle karakter olarak hayli farklı olsa da Donna ile yakın arkadaştır.Bob: Formanlar’ın komşusu, Donna’nın babasıdır. Red’den sürekli hakaret işitmeye alışıktır.lauri: forman çiftinin kızıdır. eric’le arası pek iyi değildir. dizinin en öne çıkan karakteri olduğu söylenemez. iki ayrı oyuncu tarafından canlandırılmıştır.
yorumlar
çok kötü oldu. Final bölümü güzeldi.
hayranı olduğum bir yapım, tüm sezonlarını izledim.. donna’nın hayranıyız icabında
ayrıca o zamanın duygusunu yansıtma bakımındna oldukça başarılı… ha bir de fez’in disco dansı yaptığı sahneler inanılmaz komiktir…
-this is disco music fez..
-noooğ this is samba
kesinlikle ben de büyük hayranıyım dizinin. fez’in bir sohbeti noktalayıp mekandan ayrılırken “good day” demesi, başkasının onun üzerine bir şey söyleyecek olup fez’in kararlı bir sesle “i said good day” demesi epey zaman eğlendirmiştir bizi. hayran olunacak çok yanı var bence that 70’s’in. tavsiye ederim.
final bölümü ağlatır yahu
es geçmemek gerek…
açık ara en çok sevdiğim dizi. 8 sezon üstüste izleyince, dzi bittiğinde resmen en yakın arkadaşlarımı kaybetmiş gibi hissetmiştim. hala izlemeyenler için comedy smart ta veriliyor dizi dublajsız altyazılı olarak dublajsız diyorum zira bu nokta önemli, vakti zamanında tv 8 di sanıyorum dublajlı vermeye başlamıştı diziyi aman diyeyim; orjinalini izleyin asıl tadı konuşmalarda
ben de bir that 7os show tanıtımı yazmayı düşünüyordum ama benden önce davrananlar olmuş. Zaten benim ki çok daha kişisel olrudu herhalde.
5. sezondan itibaren bolumlerini 70’lere damgasini vuran gruplarin sarkilarindan esinlendirerek adlandırılıyor, 5. sezonda led zeppelin, 6. sezonda the who , 7.sezonda rolling stones ve 8.sezonda ise Quenn sarkilari esin kaynagi olmus.
süper bir dizi..
yıllar önce tv8’de her akşam üstü izlerdim çok güzel bir sitcom gerçekten. Friends , how i met your mother , the big bang theory gibi kızlı erkekli arkadaş ortamı sitcomu sevenler için harika bir tercih olur.
Diziyi seyretmediğim için ne kadar önemli bir karakteri canlandırdığını bilmiyorum. Sevenlerinin başı sağolsun.
RIP
4. sezonunu bitirmiş olarak, bence diğer sitcomların bir kaç tık altında ama arkadaşlık dizilerini sevenler için güzel bir alternatif olduğunu düşünüyorum. Dizide en çok güldüğümde Eric’in ailesi. İlk 3 sezon daha iyiydi 4’ün başları biraz sıksa da sonradan toparladı. Dizinin sezonları da çok uzun 27-29 bölüm falan.
2 sene önce tüm sezonlarını edindiydim. hatta 6 bölüm de izlediydim ama sonrasında yerim olmadığından bir şeyler silmem gerekmişti ve ben de bunu silmiştim. beraberinde sildiğim two guys and a girl and a pizza place ile birlikte sık sık aklıma gelir. bir daha da tekrar başlayasım hiç gelmedi ikisine de.
@ozgun14 Ben bunu bitirip ona başlamayı düşünüyorum. Friends’i Hımym sevdiğine göre bunu da seversin hatta belki onlar kadar da sevebilirsin. Ben bun da kadın karakter sevemedim ondan sorun oldu. Friends’de en sevdiği karakter Monica olan biriyim sonuçta.
Bu benim de aklımda, Two Guys a Girl and a Pizza Place’in de ilk sezon ve ikinci sezon yarısını izledim; ama dünya da ingilizce altyazısı bile olmadığından öyle kaldı ve aklıma geldikçe, ingilizce altyazısı olmamasına söver dururum. Çok güzel dizi Two Guys and a Girl. Madem bu da güzel, altyazı durumu da fena değil yukarılara çekim ben bunu.
Two Guys a Girl and a Pizza Place’in ben alt yazısı var sanıyordum. 70’e başla kesin seversin, hızlı da ilerliyorum ben elime eski komedi dizisi kalmadı diye yavaştan aldım.
@mertkytrk: Eğer durum değişmediyse dünyada o diziyle ilgili en çok olan dil Türkçe, başka dillerden daha fazla altyazısı var ama o da sadece ilk sezon ve 2. sezonun ilk iki bölümü, eğer ben bakmadığım sürede değişmediyse, durum böyle. Kalan bölümlerin İngilizce altyazısı bile yoktu.
Sonrada ek: Ne yazık ki değişmemiş. Çok şey kaçırıyorum bu altyazı muhabbetinden. Arada bir kaç bölüm altyazısız izledim. Anlaşılıyor; ancak kaçan espriler oluyor arada ne yazık ki.
https://twitter.com/eonline/status/635580770275459072
Bildiğin çocuklar burada.

Daha yakınlarda bitirdim tüm bölümleri. Çok eğlenceli, klasik sitkom kurallarıyla güzel bir dizi That 70s Show. Benim efsanelerim, en iyilerim arasına girmez; ama çok komedi izleyen her bireye bir bak derim gönül rahatlığıyla. Ha bu arada ilerledikçe açılıyor her komedi gibi. Alışmak lazım biraz.
Yalnız bu efsane kadronun oyunculuklar çöp bana kalırsa.
Özellikle Mila Kunis; bu diziden sonra bu başarı helal olsun vallahi. Hem karakter ofsayt hem oyunculuk.
Ama bu yanlış anlaşılmasın ki itici ve soğutuyor. Gayet güzel gidiyor absürtlüğünde dizinin.
diziden çıktılar, ben dizi daha da berbatlaşacak derken benim için tekrar yükselişe geçti. 8. sezonu da gerçekten beğendim. Dizi iki ana karakterini kaybetti ama ben o iki karakteri de pek umursamıyordum açıkçası.
Kısacası dizi bir ara düşüşe geçti ama güzel bir kapanış yaptı. Gözü kapalı önermem; beğenen de çıkar kesin çünkü komedi anlayışını ben pek sevmiyorum ama bu türün seveni de çok.
The Ranch setinde The 70’s Show buluşması
Tanya Roberts, ‘A View to a Kill’ and ‘That ’70s Show’ Star, Dies at 65
Ölmemiş.
Bu sefer ölmüş.
Allah affetsin, aklıma Cüneyt Arkın’ın bu sahnesini getirdiniz.
1. sezon üzerine:
İlk sezonu bitirdim. Uzun zamandır merak ettiğim bir diziydi. 98 yılında Fox dizisi olarak başlamış sanırım. Seinfeld ve Friends tecrübelerim 90 lar NBC dizisiydi bu anlamda Fox un 90 lı yıllardaki bir dizisini izlemek iyi oldu. Gerçi bu 90 lar değil 70 leri anlatıyor o anlamda da değişik bir ilk benim için. Ancak ben Friends, Office, Parks and Rec komedilerini peş peşe izleyerek o kadar çıtayı yükselttim ki bunun ilk sezonu onlarla karşılaştırınca çok sönük geldi bana. Oyunculuklarını da kötü buldum ama yorumlarda da öyle görmüştüm yinede sevdiğim bir oyuncu grubu ve diziye de bölümler ilerledikçe ısındım diyebilirim. Devam sezonlarına da bir şans veresim var.
Harbiden şu an 43 yaşında imiş, dizinin ilk sezonunda 20 yaşındaymış. Benden bile küçük 

Bunun da maşallah sezonlar hep 25 bölüm 27 bile var 
Laura Prepon u devamlı dizilerinde hiç izlememiştim ama hastası olduğum bir kadındı hatta Orange is the New Black i çok izlemek istiyorum hala daha olmadı bir türlü çocukluğundan başladık artık
Topher Grace i Home Economics ile tanıdım adamın bir 40 lı halini bi 20 li halini izliyorum
Mila ve Ashton ı filmlerden tanıyorum ismen de biliyorum ama çok iyi oyuncu olduklarını düşünmüyorum
Muhtemelen beni yukarıda saydığım diziler kadar tatmin etmeyecek ama yinede severek izleyeceğimi düşünüyorum.
Bir de gerçekten komedi olsun drama olsun artık sezonu 13 bölümden fazla süren dizilere katlanamıyorum. İyi ki zamanında Supernatural i falan izlemişim şimdi olsa biraz zor izlerim diyeceğim de yok be Supernatural i izlerim neyse konuyu dağıtmayım.
2. sezon üzerine:
2. sezonu bitirdim. Bu sezonu ilk sezona göre daha keyifli geldi bana. Karakterler biraz daha gelişti ekstra böyle Star Wars temalı benzeri bölümler vardı hoşuma gitti. Araya yeni dramamı aldıktan sonra 3. sezonla devam edeceğim.
Bu sezonu ikinci sezona göre daha az keyif verdi bana. Son bölümü de sevemedim.
Editörlere not: Yukarıda @yunus93 ün yorumu dizi final sezonundan sanırım ağır spoiler içermekte, şimdi fark ettim yediğime de üzüldüm.
Düzeltebilirseniz bir başkası yemesin.
4. sezon üzerine:
Bu sezon daha da geriye gitti sanki, sezonları zaten çok uzun bu dizinin. 27 bölüm, bayıldım resmen izle izle bitmedi. Yani diziyi seviyorum, bazı karakterleri falan ama daha önce izlediğim sitkomlara göre bir iki tık altında buluyorum kalite olarak, düşüncem yine değişmedi. Yine de diziyi bitirme niyetim var yarıda bırakmam.
5. sezon üzerine:
5. sezonu bitirdim. Araya başka işlerim de girince bu sezonu bitirmem baya uzun sürdü. O yüzden de sündürmek zorunda kaldım. Fena bir sezon değildi en azından 4 te yaptıkları bazı şeyleri toparladılar sonda da komik bir şekilde bıraktılar diyebilirim. Bakalım kaldı 3 sezon.
6. sezon üzerine:
6. sezonu bitirdim. Geçen sezona göre bir tık daha iyi bir sezondu ama o da sonlara doğru saçmaladı falan neyse ki sezon finali biraz tatlıya bağlandı gibi oldu. Böyle devam ediyoruz işte. Kaldı 2 sezon.
Fena bir sezon değildi. Sonunda
Kaldı son sezon.
5 aylık maceranın sonuna geldim ve diziyi bitirdim. Güzel bir final ve final sezonu olduğunu düşünüyorum. Tadında ve tatlı bitti bence.
İzlediğim diğer komedi dizilerine göre efsanelerim arasına giremeyecek ama yinede tatlı bir şekilde seyrettirdi. Bir dizinin daha sonuna gelmiş bulunmaktayım.
Yeni durak neresi? Sürprizz
ABD’nin bugünkü magazin gündemi iki kadına tecavüzden 30 senelik ceza alan Danny Masterson adına karakter tanığı misali mektuplar yazan Ashton Kutcher ve Mila Kunis.
Topher Grace de TT’de mesela ama o yazmadığı için
Gerçi iş dışı kadroyla pek takılmazmış zaten.
S01E01
O değil de ‘Danny Masterson nerde?’ diye bakındım durdum resmen. The Ranch’teki haline alışkın olduğum için tabii … Tanıyamadım valla. Tanıyamadığım bir başka isim de Wilmer Valderrama oldu. Çok toy, çok ufak tefek, çok farklı. Diğerleri bildiğimiz gibi.
Ben bu diziyi 10 küsur sene önce denemiştim. Sanırım sadece 1 bölüm şans verip çöpe atmıştım. Muadillerine kıyasla aşağıdaydı keza. Yıllar sonra bu dizi yokluğunda yeniden aklıma ilişti ve bir şans daha vermeye karar verdim. Bakalım bu kez kendini bana satabilecek mi?
Laura Prepon’u October Road ve Are You There, Chelsea? dizilerinden beğenir, severim. Ashton Kutcher’ı da severim şüphesiz. Danny Masterson, The Ranch’te iyi iş çıkarıyordu. Wilmer Valderrama’yı da From Dusk Till Dawn, Minority Report, Awake gibi dizilerden bilirim ama buradaki haliyle uzaktan yakından alakası yok tabii oralardaki hallerinin. Topher Grace’i en son Home Economics’te izlemiştik. Orada da şapşaldı. Burada da şapşal. Nötrüm kendisine karşı. Mila Kunis’i ise sevmem açıkçası. Buradaki karakterinin arkadaş grubu içerisinde sevilmemesi de isabet olmuş denebilir bu açıdan baktığımda. Veliler arasında ise Pinciottiler, Formanlar’dan daha cazip geldi denebilir. Özellikle de rahmetli
Tanya Roberts tabii. 4 veli arasında en az gözüken oymuş ne yazık ki. 200 bölümlük serüvenin sadece 1/4’ine denk geliyormuş yer aldığı bölüm sayısı.
Son olarak anlık çift eşleşmeleri değerlendirmesi yapayım. Donna-Eric (Prepon-Grace) ve Jackie-Michael (Kunis-Kutcher) eşleşmeleri pek cezbetmedi beni. Bence Michael-Donna (Kutcher-Prepon) ve Steven-Jackie (Masterson-Kunis) eşleşmeleri daha izlenesi olur. Umarım bu yönlerde bir kayma olur ilerleyen süreçte. Fez (Valderrama) ise gey çıkacakmış gibi bir izlenim vermedi değil. Fez gey çıkmazsa Jackie-Fez de denenebilir belki. Steven-Migde (Masterson-Roberts) arasında bir yasak aşk denemesi de gelebilir yine belki.
S01E02
Bu bölüm ilk bölüme kıyasla daha dinamikti denebilir.
Eric’in ‘Bitchy’ ablası Laurie rolündeki Lisa Robin Kelly, Tanya Roberts ile birlikte ekipten vefat eden 2. kişi konumundaymış. 2013’te genç yaşta ölmüş. O da tıpkı Tanya Roberts gibi 200 bölümün 1/4’inde boy göstermiş gözükmekte bu arada.
S01E03
Bu bölüm kötüydü baya.
S01E04
*Eric her şeyde bu kadar beceriksizse Donna’nın suçu ne?
*Bu Jackie’nin cadalozluk seviyesini biraz kıssak mı?
S01E10
S01E03’ü de geçerek sezonun şu ana kadarki en kötü bölümü olmayı başardı.
S01E11
*Bir adet az pişmiş/tıfıl bir Joseph Gordon-Levitt bölüm konuğuydu. Sürekli şapşal şapşal sırıtıp durdu.
*O TV’deki boksör, Attila Szalai’ye benziyordu.
*Danny Masterson’ın Laura Prepon’a sulanma katsayısının Steven’ın Donna’ya sulanma katsayısından daha yüksek olduğunu düşünmeye başladım.
Not: Laura, bu sezonun ilk sezonu devam etmekteyken (1999’da) Danny’nin küçük biraderi Christopher Masterson ile (Malcolm in the Middle’dan tanırız kendisini.) çıkmaya başlamış bu arada. 2007 yılına kadar tam 8 sene de çıkmışlar. Yani müstakbel yengesine yürüyor Danny şu bölümler sırasında. Şaka bir yana ikilinin yirmi yılı aşan yakın arkadaşlıkları Laura yengelikten çıktıktan sonra bile devam etmiş.
S01E13
Yüz veriyorsun ama Donna sen de yani! O arsız da astarını istiyor haliyle.
S01E16
Eric’in Steven’ı hala arkadaşlıktan atmaması, arkadaş grubundan sürgün etmemesi anlaşılabilir bir şey değil. Bu kadar naif olma be Eric!
S01E18
‘Ebeveynlerle Kariyer Günü’
Sanırım en çok gülüp eğlendiğim bölüm bu oldu. Ve yine sanırım bu güldüren anların tamamına yakını Kelso ve babasının sahneleriydi.
Hyde’ın annesi rolü için Katey Sagal’dan daha iyi bir seçenek bulunamazdı sanırım.